Surah Al-Hadid - Turkish Translation by Www.islamhouse.com
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Goklerde ve yerde olanlar Allah’ı tesbih ederler. O; Aziz'dir, Hakim'dir
Surah Al-Hadid, Verse 1
لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
Goklerin ve yerin mulku O’nundur. O; diriltir, oldurur. O, her seye gucu yetendir
Surah Al-Hadid, Verse 2
هُوَ ٱلۡأَوَّلُ وَٱلۡأٓخِرُ وَٱلظَّـٰهِرُ وَٱلۡبَاطِنُۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٌ
O; Evvel'dir, Ahir'dir, Zahir'dir, Batın'dır. O, her seyi hakkıyla bilendir
Surah Al-Hadid, Verse 3
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ يَعۡلَمُ مَا يَلِجُ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا يَخۡرُجُ مِنۡهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا يَعۡرُجُ فِيهَاۖ وَهُوَ مَعَكُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
Gokleri ve yeri altı gunde yaratan sonra da Ars’a istiva eden O’dur. Yere gireni, ondan cıkanı, gokten ineni, goge yukseleni bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir. Allah, yaptıgınız her seyi gorendir
Surah Al-Hadid, Verse 4
لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ
Goklerin ve yerin mulku O’nundur. Butun isler Allah’a doner
Surah Al-Hadid, Verse 5
يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِۚ وَهُوَ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Geceyi gunduze katar, gunduzu de geceye katar. O, kalplerde olan her seyi bilir
Surah Al-Hadid, Verse 6
ءَامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَأَنفِقُواْ مِمَّا جَعَلَكُم مُّسۡتَخۡلَفِينَ فِيهِۖ فَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُمۡ وَأَنفَقُواْ لَهُمۡ أَجۡرٞ كَبِيرٞ
Allah'a ve Rasulune iman edin ve sizi uzerinde yetki sahibi kıldıgı seylerden (Allah yolunda) harcayın. Sizden iman eden ve (Allah yolunda) harcayanlar icin buyuk ecir vardır
Surah Al-Hadid, Verse 7
وَمَا لَكُمۡ لَا تُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلرَّسُولُ يَدۡعُوكُمۡ لِتُؤۡمِنُواْ بِرَبِّكُمۡ وَقَدۡ أَخَذَ مِيثَٰقَكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ
Size ne oluyor ki, Peygamber sizi Rabbinize iman etmeniz icin cagırırken Allah'a iman etmiyorsunuz? Oysa (Allah) sizden kesin soz almıstı. Eger iman edecekseniz
Surah Al-Hadid, Verse 8
هُوَ ٱلَّذِي يُنَزِّلُ عَلَىٰ عَبۡدِهِۦٓ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖ لِّيُخۡرِجَكُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ بِكُمۡ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ
Sizi karanlıklardan aydınlıga cıkarmak icin kuluna apacık ayetler indiren O’dur. Suphesiz Allah, size karsı cok sefkatli, cok merhametlidir
Surah Al-Hadid, Verse 9
وَمَا لَكُمۡ أَلَّا تُنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَٰثُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَا يَسۡتَوِي مِنكُم مَّنۡ أَنفَقَ مِن قَبۡلِ ٱلۡفَتۡحِ وَقَٰتَلَۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَعۡظَمُ دَرَجَةٗ مِّنَ ٱلَّذِينَ أَنفَقُواْ مِنۢ بَعۡدُ وَقَٰتَلُواْۚ وَكُلّٗا وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Goklerin ve yerin mirası Allah’ın oldugu halde size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Icinizden, fetihten once infak edip savasanlar (digerleriyle) esit degildir. Onların derecesi, daha sonra infak edip savasanlardan daha buyuktur. Allah, her birine en guzelini vadetmistir. Allah, yaptıgınız her seyden hakkıyla haberdardır
Surah Al-Hadid, Verse 10
مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥ وَلَهُۥٓ أَجۡرٞ كَرِيمٞ
Allah'a guzel bir borc verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu kendisi icin kat kat artırır. Onun icin guzel bir ecir vardır
Surah Al-Hadid, Verse 11
يَوۡمَ تَرَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ يَسۡعَىٰ نُورُهُم بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَبِأَيۡمَٰنِهِمۖ بُشۡرَىٰكُمُ ٱلۡيَوۡمَ جَنَّـٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
O gun Mu'min erkekler ile Mu'min kadınları, nurları onlerinde ve saglarında kosarken gorursun. Bugun sizin mujdeniz; altından ırmaklar akan, icinde sonsuza kadar kalacagınız Cennetlerdir. Iste buyuk kurtulus budur
Surah Al-Hadid, Verse 12
يَوۡمَ يَقُولُ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلۡمُنَٰفِقَٰتُ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱنظُرُونَا نَقۡتَبِسۡ مِن نُّورِكُمۡ قِيلَ ٱرۡجِعُواْ وَرَآءَكُمۡ فَٱلۡتَمِسُواْ نُورٗاۖ فَضُرِبَ بَيۡنَهُم بِسُورٖ لَّهُۥ بَابُۢ بَاطِنُهُۥ فِيهِ ٱلرَّحۡمَةُ وَظَٰهِرُهُۥ مِن قِبَلِهِ ٱلۡعَذَابُ
O gun munafık erkeklerle munafık kadınlar iman edenlere derler ki: "Bize bakın da sizin nurunuzdan bir parca ısık alalım." (Onlara): "Arkanıza donup bir nur arayın." denir. Derken aralarına kapısı olan bir sur cekilir. Onun ic tarafında rahmet, dıs tarafından ise azap vardır
Surah Al-Hadid, Verse 13
يُنَادُونَهُمۡ أَلَمۡ نَكُن مَّعَكُمۡۖ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنَّكُمۡ فَتَنتُمۡ أَنفُسَكُمۡ وَتَرَبَّصۡتُمۡ وَٱرۡتَبۡتُمۡ وَغَرَّتۡكُمُ ٱلۡأَمَانِيُّ حَتَّىٰ جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ وَغَرَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Munafıklar, Mu'minlere: "Sizinle beraber degil miydik?" diye seslenirler. (Mu'minler de): "Evet! Ancak siz kendi basınızı belaya soktunuz, (Muslumanların basına bela gelmesini) gozetip beklediniz, suphe ettiniz. Sizleri kuruntular yanıltıp aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan olum) geliverdi ve o aldatıcı da sizi Allah ile aldatmıs oldu.” derler
Surah Al-Hadid, Verse 14
فَٱلۡيَوۡمَ لَا يُؤۡخَذُ مِنكُمۡ فِدۡيَةٞ وَلَا مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۚ مَأۡوَىٰكُمُ ٱلنَّارُۖ هِيَ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Bugun artık ne sizden, ne de kafirlerden bir fidye alınır. Barınagınız atestir. Size yarasan odur. Ne kotu bir donus yeridir
Surah Al-Hadid, Verse 15
۞أَلَمۡ يَأۡنِ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَن تَخۡشَعَ قُلُوبُهُمۡ لِذِكۡرِ ٱللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ ٱلۡحَقِّ وَلَا يَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ مِن قَبۡلُ فَطَالَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡأَمَدُ فَقَسَتۡ قُلُوبُهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
Iman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile urpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha once kendilerine kitap verilip de uzerinden uzun zaman gecen, boylece kalpleri katılasanlar gibi olmasınlar. Onlardan bircogu fasık kimselerdir
Surah Al-Hadid, Verse 16
ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ قَدۡ بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ
Bilin ki Allah yeryuzunu olumunden sonra diriltir. Belki akıl edersiniz diye size ayetleri acıkladık
Surah Al-Hadid, Verse 17
إِنَّ ٱلۡمُصَّدِّقِينَ وَٱلۡمُصَّدِّقَٰتِ وَأَقۡرَضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعَفُ لَهُمۡ وَلَهُمۡ أَجۡرٞ كَرِيمٞ
Suphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a guzel bir borc verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat odenir. Ayrıca onlara cok degerli bir mukafat da vardır
Surah Al-Hadid, Verse 18
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصِّدِّيقُونَۖ وَٱلشُّهَدَآءُ عِندَ رَبِّهِمۡ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ وَنُورُهُمۡۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَحِيمِ
Allah’a ve rasullerine iman edenler iste onlar Rablerinin nezdinde sıddikler/dosdogru olanlar ve sehitlerdir. Onlara ecirleri ve nurları verilecektir. Kafir olup, ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, iste onlar cehennemlik olanlardır
Surah Al-Hadid, Verse 19
ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا لَعِبٞ وَلَهۡوٞ وَزِينَةٞ وَتَفَاخُرُۢ بَيۡنَكُمۡ وَتَكَاثُرٞ فِي ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَوۡلَٰدِۖ كَمَثَلِ غَيۡثٍ أَعۡجَبَ ٱلۡكُفَّارَ نَبَاتُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَكُونُ حُطَٰمٗاۖ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٞ شَدِيدٞ وَمَغۡفِرَةٞ مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٞۚ وَمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَآ إِلَّا مَتَٰعُ ٱلۡغُرُورِ
Bilin ki dunya hayatı ancak bir oyun, bir eglence, bir sus, aranızda karsılıklı bir ovunme, cok mal ve evlat sahibi olma yarısından ibarettir. Tıpkı soyle: Bir yagmur ki, bitirdigi bitki ciftcilerin hosuna gider. Sonra kurumaya yuz tutar da sen onu sararmıs olarak gorursun. Sonra da cercop olur ahirette siddetli bir azap da vardır. Allah’tan bir magfiret ve bir rıza da vardır. Dunya hayatı aldatıcı bir yararlanmadan baska bir sey degildir. Dunya hayatı, aldanıs metaından baska bir sey degildir
Surah Al-Hadid, Verse 20
سَابِقُوٓاْ إِلَىٰ مَغۡفِرَةٖ مِّن رَّبِّكُمۡ وَجَنَّةٍ عَرۡضُهَا كَعَرۡضِ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ أُعِدَّتۡ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦۚ ذَٰلِكَ فَضۡلُ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ
Rabbinizden bir magfirete ve genisligi yerle gok kadar olan Cennet icin yarısın! (Bu) Allah’a ve Rasulune iman edenler icin hazırlanmıstır. Iste bu, Allah’ın lutfudur. Onu diledigine verir. Allah, buyuk lutuf sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 21
مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مِّن قَبۡلِ أَن نَّبۡرَأَهَآۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Yeryuzunde ve kendi nefislerinizde ugradıgınız hicbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan once bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmıs olmasın. Suphesiz bu, Allah’a gore kolaydır
Surah Al-Hadid, Verse 22
لِّكَيۡلَا تَأۡسَوۡاْ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمۡ وَلَا تَفۡرَحُواْ بِمَآ ءَاتَىٰكُمۡۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخۡتَالٖ فَخُورٍ
Elinizden cıkana uzulmeyesiniz ve Allah’ın size verdigi nimetlerle sımarmayasınız diye (boyle yaptık.) Cunku Allah, kendini begenip ovunen hicbir kimseyi sevmez
Surah Al-Hadid, Verse 23
ٱلَّذِينَ يَبۡخَلُونَ وَيَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبُخۡلِۗ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Onlar, cimrilik eder ve insanlara da cimriligi emrederler. Kim yuz cevirirse; suphesiz Allah zengindir, hamde layık olandır
Surah Al-Hadid, Verse 24
لَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلَنَا بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَنزَلۡنَا مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمِيزَانَ لِيَقُومَ ٱلنَّاسُ بِٱلۡقِسۡطِۖ وَأَنزَلۡنَا ٱلۡحَدِيدَ فِيهِ بَأۡسٞ شَدِيدٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعۡلَمَ ٱللَّهُ مَن يَنصُرُهُۥ وَرُسُلَهُۥ بِٱلۡغَيۡبِۚ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٞ
Andolsun ki, elcilerimizi acık delillerle gonderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla birlikte kitabı ve olcuyu indirdik. Ve Allah’ın kendisine ve elcilerine gormedigi halde (gıyaben) kimin yardım edecegini ortaya cıkarması icin, kendisinde cetin bir sertlik ve insanlar icin (cesitli) yararlar bulunan demiri indirdik. Suphesiz Allah gucludur, kuvvet sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 25
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا نُوحٗا وَإِبۡرَٰهِيمَ وَجَعَلۡنَا فِي ذُرِّيَّتِهِمَا ٱلنُّبُوَّةَ وَٱلۡكِتَٰبَۖ فَمِنۡهُم مُّهۡتَدٖۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
Andolsun ki biz, Nuh’u ve Ibrahim’i gonderdik. Peygamberligi de kitabı da onların soyuna verdik. Onlardan hidayete erisen oldugu gibi, cogu fasıklardır/yoldan cıkmıstır
Surah Al-Hadid, Verse 26
ثُمَّ قَفَّيۡنَا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم بِرُسُلِنَا وَقَفَّيۡنَا بِعِيسَى ٱبۡنِ مَرۡيَمَ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡإِنجِيلَۖ وَجَعَلۡنَا فِي قُلُوبِ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ رَأۡفَةٗ وَرَحۡمَةٗۚ وَرَهۡبَانِيَّةً ٱبۡتَدَعُوهَا مَا كَتَبۡنَٰهَا عَلَيۡهِمۡ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ رِضۡوَٰنِ ٱللَّهِ فَمَا رَعَوۡهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۖ فَـَٔاتَيۡنَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنۡهُمۡ أَجۡرَهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
Sonra onların izleri uzerinde rasullerimizi birbiri ardınca gonderdik. Meryem oglu Isa’yı da arkalarından gonderdik. Ona Incil’i verdik, ona tabi olanların kalplerine sefkat ve merhamet duygusu yerlestirdik. Onların uydurdukları ruhbanlıgı ise biz farz kılmadık. Bunu Allah’ın rızasını kazanmak icin yaptılar. Fakat ona da hakkıyla riayet etmediler. Biz de onlardan iman edenlere mukafatlarını verdik. Onlardan cogu fasıklardır/yoldan cıkmıs kimselerdir
Surah Al-Hadid, Verse 27
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَءَامِنُواْ بِرَسُولِهِۦ يُؤۡتِكُمۡ كِفۡلَيۡنِ مِن رَّحۡمَتِهِۦ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ نُورٗا تَمۡشُونَ بِهِۦ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey iman edenler! Allah’a karsı gelmekten sakının ve Rasulune iman edin ki, size rahmetinden iki kat pay versin. Size kendisiyle yuruyeceginiz bir nur versin ve sizi bagıslasın. Allah cok bagıslayıcıdır, cok merhamet edicidir
Surah Al-Hadid, Verse 28
لِّئَلَّا يَعۡلَمَ أَهۡلُ ٱلۡكِتَٰبِ أَلَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّن فَضۡلِ ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡفَضۡلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ
Boylece, kitap ehli Allah’ın lutfundan bir seye guc yetiremediklerini, lutfun tamamen Allah’ın elinde oldugunu ve onu diledigine verdigini bilsinler. Allah buyuk lutuf sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 29