Surah Al-Hadid - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Goklerde ve yerde olanların hepsi Allah´ı tesbih ve tenzih eder. O, cok ustun, cok gucludur, hikmet sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 1
لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
Goklerin ve yerin mulku (tasarruf ve hukumranlıgı) O´na aittir. Diriltir ve oldurur. O´nun kudreti her seye yeter
Surah Al-Hadid, Verse 2
هُوَ ٱلۡأَوَّلُ وَٱلۡأٓخِرُ وَٱلظَّـٰهِرُ وَٱلۡبَاطِنُۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٌ
O, Evvel´dir (O´ndan once hicbir sey yoktur ve O´nun oncesi de yoktur). Ahir´dir (her sey O´nda son bulur, O´nun sonu ve sınırı yoktur). Zahir´dir (sıfatlarının tezahuruyle, ilim ve kudretinin tecelli ve eserleriyle varlıgı ortada acık olarak bilinmektedir). Batın´dır (zatı ve mahiyeti kavranamaz, niceligi ve nasıltıgı bilinemez, idrak edilemez). O, her seyi bilendir
Surah Al-Hadid, Verse 3
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ يَعۡلَمُ مَا يَلِجُ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا يَخۡرُجُ مِنۡهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا يَعۡرُجُ فِيهَاۖ وَهُوَ مَعَكُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
Gokleri ve yeri altı gun (devir)de yaratan, sonra da Ars uzerinde saltanat ve kudretini kuran O´dur.. Yere nelerin girdigini, nelerin ondan cıktıgını; gokten nelerin indigini ve nelerin oraya yukselip cıktıgını bilir. Nerede olursanız olun mutlaka O, sizinledir. Allah yaptıklarınızı gorup bilendir
Surah Al-Hadid, Verse 4
لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ
Goklerin ve yerin mulku (tasarruf ve hukumranlıgı) O´na aittir. Isler eninde sonunda Allah´a doner (veya dondurulur)
Surah Al-Hadid, Verse 5
يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِۚ وَهُوَ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Geceyi gunduze sokup baglar, gunduzu de geceye sokup baglar ; O, goguslerde duyulup dolasanı bilir
Surah Al-Hadid, Verse 6
ءَامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَأَنفِقُواْ مِمَّا جَعَلَكُم مُّسۡتَخۡلَفِينَ فِيهِۖ فَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُمۡ وَأَنفَقُواْ لَهُمۡ أَجۡرٞ كَبِيرٞ
Allah´a ve Peygamberine iman edin ; Allah´ın sizi baskalarının yerine getirip varis kıldıgı mal ve mulkten (Allah yolunda) harcayın. Artık sizden kimler iman edip (malını Allah´ın diledigi yolda ve olcude) harcarsa, onlar icin buyuk bir mukafat vardır
Surah Al-Hadid, Verse 7
وَمَا لَكُمۡ لَا تُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلرَّسُولُ يَدۡعُوكُمۡ لِتُؤۡمِنُواْ بِرَبِّكُمۡ وَقَدۡ أَخَذَ مِيثَٰقَكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ
Size ne oluyor ki, Peygamber, Rabbınıza iman etmeniz icin sizi davet ettigi halde Allah´a iman etmiyorsunuz ? Kaldı ki, O, sizden kesin soz almıstı. Eger cidden mu´min olmak istiyorsanız (bu davete olumlu cevap verin)
Surah Al-Hadid, Verse 8
هُوَ ٱلَّذِي يُنَزِّلُ عَلَىٰ عَبۡدِهِۦٓ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖ لِّيُخۡرِجَكُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ بِكُمۡ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ
Sizi karanlıklardan aydınlıga cıkarmak icin kuluna (Muhammed´e) acık-secik ayetler indiren O´dur. Suphesiz ki Allah, size karsı cok sefkatla, cok merhametlidir
Surah Al-Hadid, Verse 9
وَمَا لَكُمۡ أَلَّا تُنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَٰثُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَا يَسۡتَوِي مِنكُم مَّنۡ أَنفَقَ مِن قَبۡلِ ٱلۡفَتۡحِ وَقَٰتَلَۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَعۡظَمُ دَرَجَةٗ مِّنَ ٱلَّذِينَ أَنفَقُواْ مِنۢ بَعۡدُ وَقَٰتَلُواْۚ وَكُلّٗا وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Size ne oluyor ki, mallarınızı Allah yolunda harcamıyorsunuz ? Oysa goklerin ve yerin mirası Allah´ındır. Sizden fetih (Mekke´nin fethin)den once malını harcayıp savasanlarla, fetihten sonra harcayıp savasanlar bir degildir; oncekilerin derecesi bunlardan daha buyuktur. (Ama) Allah, hepsine de en guzelini (en yuksek dereceleri) va´detmistir. Allah, yaptıklarınızdan haberlidir
Surah Al-Hadid, Verse 10
مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥ وَلَهُۥٓ أَجۡرٞ كَرِيمٞ
Kim ki Allah´a (O´nun icin) faizsiz odunc verirse, Allah, bu oduncu onun icin kat kat artırır ve onun icin guzel, serefli bir karsılık ve dır
Surah Al-Hadid, Verse 11
يَوۡمَ تَرَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ يَسۡعَىٰ نُورُهُم بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَبِأَيۡمَٰنِهِمۖ بُشۡرَىٰكُمُ ٱلۡيَوۡمَ جَنَّـٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
O gun mu´min erkekleri ve mu´min kadınları, nurları onlerinde ve saglarında kosarcasına seyrederken gorursun. Bugun size mujde ; altlarından ırmaklar akan, icinde devamlı kalıcıları olacagınız Cennetler vardır. Iste bu, buyuk bir kurtulustur
Surah Al-Hadid, Verse 12
يَوۡمَ يَقُولُ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلۡمُنَٰفِقَٰتُ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱنظُرُونَا نَقۡتَبِسۡ مِن نُّورِكُمۡ قِيلَ ٱرۡجِعُواْ وَرَآءَكُمۡ فَٱلۡتَمِسُواْ نُورٗاۖ فَضُرِبَ بَيۡنَهُم بِسُورٖ لَّهُۥ بَابُۢ بَاطِنُهُۥ فِيهِ ٱلرَّحۡمَةُ وَظَٰهِرُهُۥ مِن قِبَلِهِ ٱلۡعَذَابُ
O gun, ikiyuzlu donek erkeklerle ikiyuzlu kadınlar, iman edenlere derler ki: «Bizi gozetip bekleyin, nurunuzdan biraz edinelim.» Onlara : «Geriye donun de nur arayın !» denilir. Sonra da aralarına kapısı bulunan bir sur cekilir; ic tarafında rahmet, dıs tarafında o cihetten yana azab vardır
Surah Al-Hadid, Verse 13
يُنَادُونَهُمۡ أَلَمۡ نَكُن مَّعَكُمۡۖ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنَّكُمۡ فَتَنتُمۡ أَنفُسَكُمۡ وَتَرَبَّصۡتُمۡ وَٱرۡتَبۡتُمۡ وَغَرَّتۡكُمُ ٱلۡأَمَانِيُّ حَتَّىٰ جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ وَغَرَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Ikiyuzlu donekler, mu´minlere : «Biz sizinle beraber degil miydik ?» diye seslenirler. Onlar da: «Evet, beraberdik, ama siz kendinizi fitne unsuru yaptınız; (mu´minlerin basına gelmesini istediginiz kotulugu ve kurdugunuz tuzagı) gozleyip suphe icinde kaldınız. Kuruntularınız sizi iyice aldattı. Allah´ın emri (azabı) gelinceye kadar bu haliniz devam etti. Aldatıcı azgınlar sizi Allah´a karsı aldatıp ayarttılar
Surah Al-Hadid, Verse 14
فَٱلۡيَوۡمَ لَا يُؤۡخَذُ مِنكُمۡ فِدۡيَةٞ وَلَا مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۚ مَأۡوَىٰكُمُ ٱلنَّارُۖ هِيَ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Artık bugun ne sizden, ne de kufre sapanlardan fidye (kurtulus akcesi) alınmaz. Varıp kalacagınız yer Cehennem´dir, sizin dostunuz, sahip cıkanınız atestir. Ne kotu varıs yeridir orası
Surah Al-Hadid, Verse 15
۞أَلَمۡ يَأۡنِ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَن تَخۡشَعَ قُلُوبُهُمۡ لِذِكۡرِ ٱللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ ٱلۡحَقِّ وَلَا يَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ مِن قَبۡلُ فَطَالَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡأَمَدُ فَقَسَتۡ قُلُوبُهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
O iman edenlerin kalblerini Allah´ı saygıyla korkuyla anmaları, O´ndan inen hakka (baglanmaları) zamanı gelmedi mi ? Ve sakın mu´minler, kendilerine daha once kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların uzerlerinden uzun zaman gecti de kalbleri katılastı ve cogu da ilahi sınırları asan yozmus kisilerdir
Surah Al-Hadid, Verse 16
ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ قَدۡ بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ
Bilin ki, Allah yeryuzunu olumunden sonra diriltir. Gercekten Biz, size ayetleri (acık belgeleri) bir bir acıkladık. Ola ki aklınızı kullanırsınız
Surah Al-Hadid, Verse 17
إِنَّ ٱلۡمُصَّدِّقِينَ وَٱلۡمُصَّدِّقَٰتِ وَأَقۡرَضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعَفُ لَهُمۡ وَلَهُمۡ أَجۡرٞ كَرِيمٞ
Suphesiz ki sadaka veren erkeklerin ve sadaka veren kadınların ve (onlardan) Allah´a (O´nun rızasını arzulayarak) faizsiz odunc verenlerin (ecirleri) kat kat verilir ve onlar icin goz ve gonul dolduran karsılık vardır
Surah Al-Hadid, Verse 18
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصِّدِّيقُونَۖ وَٱلشُّهَدَآءُ عِندَ رَبِّهِمۡ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ وَنُورُهُمۡۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَحِيمِ
Allah´a ve Peygamberine dosdogru iman edenler var ya, iste dogrulugu huy edinenler, Rabbları yanında (O´nun adına) sehadette bulunanlar (veya O´nun yolunda sehid olanlar) bunlardır. Kendilerine mukafat ve aydınlık vardır. Bizim ayetlerimizi inkar edip yalanlayanlar ise, iste onlar Cehennem´in arkadasları ve dostlarıdır
Surah Al-Hadid, Verse 19
ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا لَعِبٞ وَلَهۡوٞ وَزِينَةٞ وَتَفَاخُرُۢ بَيۡنَكُمۡ وَتَكَاثُرٞ فِي ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَوۡلَٰدِۖ كَمَثَلِ غَيۡثٍ أَعۡجَبَ ٱلۡكُفَّارَ نَبَاتُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَكُونُ حُطَٰمٗاۖ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٞ شَدِيدٞ وَمَغۡفِرَةٞ مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٞۚ وَمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَآ إِلَّا مَتَٰعُ ٱلۡغُرُورِ
Bilin ki, Dunya hayatı oyun ve eglenceden, susten, aranızda ovunme ve boburlenme aracı olmaktan, mal ve evladı cogaltma yarısından ibarettir. Bu, ekini ziraatcıların hosuna giden yagmura benzer. Sonra da onu sararmıs gorursun. Sonra da cer-cop haline gelir. Ahiret´te siddetli azab ve Allah´tan bol bagıslama ve hosnutluk vardır. Dunya hayatı ise, aldatıcı bir yararlanma ve gecimlikten ibarettir
Surah Al-Hadid, Verse 20
سَابِقُوٓاْ إِلَىٰ مَغۡفِرَةٖ مِّن رَّبِّكُمۡ وَجَنَّةٍ عَرۡضُهَا كَعَرۡضِ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ أُعِدَّتۡ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦۚ ذَٰلِكَ فَضۡلُ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ
Rabbınızdan bol bagıslanmaya ve eni gokle yer genisligi gibi olup, Allah´a ve Peygamberine iman edenlere hazırlanan Cennet´e kosusup yarısın. Bu, Allah´ın oylesine buyuk ve genis lutfu, bol ihsanıdır ki diledigine verir. Allah, buyuk lutuf ve ihsan sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 21
مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مِّن قَبۡلِ أَن نَّبۡرَأَهَآۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Yeryuzunde ve kendi nefsinizde hicbir musibet meydana gelmemistir ki o, biz ortaya cıkarmadan once bir kitapta (yazılı) olmasın. Suphesiz bu da Allah´a gore cok kolaydır
Surah Al-Hadid, Verse 22
لِّكَيۡلَا تَأۡسَوۡاْ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمۡ وَلَا تَفۡرَحُواْ بِمَآ ءَاتَىٰكُمۡۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخۡتَالٖ فَخُورٍ
Bu da, elinizden cıkana tasalanmamanız ve size verdigine fazla sevinmemeniz icindir. Allah, cok ovunen boburlenen kimselerden hicbirini sevmez
Surah Al-Hadid, Verse 23
ٱلَّذِينَ يَبۡخَلُونَ وَيَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبُخۡلِۗ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
O ovunenler ki, cimrilik ederler ve insanlara da cimriligi emrederler. Kim (haktan) yuzcevirirse, suphesiz ki Allah ganiydir (hic kimseye, hicbir seye muhtac degildir). Ovulmeye de hep O layıktır
Surah Al-Hadid, Verse 24
لَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلَنَا بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَنزَلۡنَا مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمِيزَانَ لِيَقُومَ ٱلنَّاسُ بِٱلۡقِسۡطِۖ وَأَنزَلۡنَا ٱلۡحَدِيدَ فِيهِ بَأۡسٞ شَدِيدٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعۡلَمَ ٱللَّهُ مَن يَنصُرُهُۥ وَرُسُلَهُۥ بِٱلۡغَيۡبِۚ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٞ
And olsun ki, biz, peygamberlerimizi acık belgelerle gonderdik ve insanlar adaletle is gorsunler diye onlarla beraber Kitab´ı ve (adalet) terazisini indirdik. Demiri de indirdik ; onda siddet ve sertlik ve insanlar icin yararlar vardır. Bu da Allah´ın, kimin O´na ve Peygamberine gıyabında yardım ettigini bilip tesbit etmesi icindir. Suphesiz ki Allah, cok kuvvetlidir, cok ustundur
Surah Al-Hadid, Verse 25
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا نُوحٗا وَإِبۡرَٰهِيمَ وَجَعَلۡنَا فِي ذُرِّيَّتِهِمَا ٱلنُّبُوَّةَ وَٱلۡكِتَٰبَۖ فَمِنۡهُم مُّهۡتَدٖۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
And olsun ki, Nuh´u ve Ibrahim´i (peygamber olarak) gonderdik ; soylarına peygamberlik ve kitap verdik. Onlardan kimi dogru yol uzeredir ; cogu ise, ilahi sınırları asan sapık yozmuslardır
Surah Al-Hadid, Verse 26
ثُمَّ قَفَّيۡنَا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم بِرُسُلِنَا وَقَفَّيۡنَا بِعِيسَى ٱبۡنِ مَرۡيَمَ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡإِنجِيلَۖ وَجَعَلۡنَا فِي قُلُوبِ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ رَأۡفَةٗ وَرَحۡمَةٗۚ وَرَهۡبَانِيَّةً ٱبۡتَدَعُوهَا مَا كَتَبۡنَٰهَا عَلَيۡهِمۡ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ رِضۡوَٰنِ ٱللَّهِ فَمَا رَعَوۡهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۖ فَـَٔاتَيۡنَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنۡهُمۡ أَجۡرَهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ
Sonra onların izleri uzerine peygamberlerimizi birbiri ardınca gonderdik. Ve Meryem oglu Isa´yı da onların ardından gonderdik ve ona Incil´i verdik; ona uyanların kalblerinde bir sefkat ve rahmet meydana getirdik. Uzerlerine gerekli kılmadıgımız halde Allah´ın rızasına erismek icin, ruhbaniyyeti din adına icad edip ortaya cıkardılar; buna ragmen ona da hakkıyla riayet etmediler. Onlardan iman edenlerin mukafatını verdik. Cogu ise ilahi yoldan cıkan yozmuslardır
Surah Al-Hadid, Verse 27
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَءَامِنُواْ بِرَسُولِهِۦ يُؤۡتِكُمۡ كِفۡلَيۡنِ مِن رَّحۡمَتِهِۦ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ نُورٗا تَمۡشُونَ بِهِۦ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey iman edenler! Allah´tan korkup sakının ; O´nun Peygamberine inanın ki size rahmetinden iki pay versin ; size, aydınlıgında yuruyeceginiz bir nur saglasın ve sizi bagıslasın. Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Hadid, Verse 28
لِّئَلَّا يَعۡلَمَ أَهۡلُ ٱلۡكِتَٰبِ أَلَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّن فَضۡلِ ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡفَضۡلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ
Ta ki, Kitap Ehli bilsinler ki Allah´ın genis lutfundan, bol ihsanından bir seye (onu elde etmeye veya geri cevirmeye) gucleri yetmez ve elbette genis lutuf, bol ihsan Allah´ın elindedir; onu diledigi kimseye verir. Allah, buyuk lutuf ve ihsan sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 29