UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Hadid - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz


سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

Goklerde ve yerde ne varsa, hep Allah’ı tesbhih etmektedir. O, Aziz’dir= her seye galibdir, Hakim’dir= isinde hikmet sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 1


لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Goklerin ve yerin mulku O’nundur; diriltir ve oldurur. O, her seye kadirdir
Surah Al-Hadid, Verse 2


هُوَ ٱلۡأَوَّلُ وَٱلۡأٓخِرُ وَٱلظَّـٰهِرُ وَٱلۡبَاطِنُۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٌ

O, (her seyden once mevcud olan) evveldir; ve (her sey helak olduktan sonra geriye kalacak) ahirdir. (Varlıgı sayısız delillerle) zahirdir ve (akılların idrak edemiyecegi zatı ise) batındır. O, her seyi bilendir
Surah Al-Hadid, Verse 3


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ يَعۡلَمُ مَا يَلِجُ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا يَخۡرُجُ مِنۡهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا يَعۡرُجُ فِيهَاۖ وَهُوَ مَعَكُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Goklerle yeri ve aralarındakileri altı gunde yaratan O’dur. Sonra ars’ı (kudret ve saltanatı ile) istila etti. Yere gireni ve ondan cıkanı, gokten ineni ve ona yukseleni hep bilir. Her nerede olsanız (ilim ve kudreti) sizinle beraberdir. Allah butun yaptıklarınızı gorendir
Surah Al-Hadid, Verse 4


لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Butun goklerin ve yerin mulku O’nundur; ve butun isler (netice itibariyle) O’na dondurulur
Surah Al-Hadid, Verse 5


يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِۚ وَهُوَ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Geceyi gunduze katar (boylece gunduz uzar), gunduzu de geceye katar (da gece uzar). Hem O, butun sinelerde saklı olanları bilir
Surah Al-Hadid, Verse 6


ءَامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَأَنفِقُواْ مِمَّا جَعَلَكُم مُّسۡتَخۡلَفِينَ فِيهِۖ فَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُمۡ وَأَنفَقُواْ لَهُمۡ أَجۡرٞ كَبِيرٞ

Allah’a ve Rasulune iman edin de, sizi mirascıları kıldıgı maldan, (Allah yolunda) harcayın. Icinizden iman edib de (Allah yolunda) harcayanlar icin buyuk bir mukafat vardır
Surah Al-Hadid, Verse 7


وَمَا لَكُمۡ لَا تُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلرَّسُولُ يَدۡعُوكُمۡ لِتُؤۡمِنُواْ بِرَبِّكُمۡ وَقَدۡ أَخَذَ مِيثَٰقَكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Peygamber, sizi, Rabbinize iman edesiniz diye davet edib dururken, size ne oluyor ki, Allah’a iman etmiyorsunuz? Halbuki (bundan once iman etmeyi gerektiren deliller ortaya koymak suretiyle) Peygamber, sizden kesin soz de almıstı. (Veya Allah, ezelde hepinizden, Allah’ın varlıgını tasdikinize dair soz almıstı). Eger sozunuzde sadık kimselerseniz, (hemen iman etmeniz gerekir)
Surah Al-Hadid, Verse 8


هُوَ ٱلَّذِي يُنَزِّلُ عَلَىٰ عَبۡدِهِۦٓ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖ لِّيُخۡرِجَكُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ بِكُمۡ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Sizi karanlıklardan (kufur yollarından) aydınlıga (imana) cıkarmak icin, Kuluna (Hz. Muhammed Aleyhi’s-Salatu ve’s-Selam’a) apacık ayetler indirmekte olan O’dur. Muhakkak ki Allah, size cok sefkatlidir, cok merhametlidir
Surah Al-Hadid, Verse 9


وَمَا لَكُمۡ أَلَّا تُنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَٰثُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَا يَسۡتَوِي مِنكُم مَّنۡ أَنفَقَ مِن قَبۡلِ ٱلۡفَتۡحِ وَقَٰتَلَۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَعۡظَمُ دَرَجَةٗ مِّنَ ٱلَّذِينَ أَنفَقُواْ مِنۢ بَعۡدُ وَقَٰتَلُواْۚ وَكُلّٗا وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

(Ey muminler!) Size ne oluyor ki, Allah yolunda (mallarınızı) harcamıyorsunuz? Halbuki goklerin ve yerin mirası Allah’ındır (her sey O’nundur ve O’na kalacaktır; cunku baki O’dur.) Fetihten (Mekke’nin fethinden) evvel, Allah yolunda harcayıb savasanlarınız, digerleri ile bir olmaz. Onlar, sonradan harcayıb savasanlardan, fazilet ve derece yonunden daha buyuktur. Bununla beraber Allah hepsine Husna’yi= Cenneti vaad buyurdu. Allah butun yaptıklarınızdan haberdardır
Surah Al-Hadid, Verse 10


مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥ وَلَهُۥٓ أَجۡرٞ كَرِيمٞ

Kimdir ahiretteki mukafatını umarak Allah yolunda malını harcasın da, boylece Allah onun mukafatını kat kat versin. Hem onun icin cok iyi bir mukafat da var
Surah Al-Hadid, Verse 11


يَوۡمَ تَرَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ يَسۡعَىٰ نُورُهُم بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَبِأَيۡمَٰنِهِمۖ بُشۡرَىٰكُمُ ٱلۡيَوۡمَ جَنَّـٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ

(Hatırla) o gunu ki, mumin erkeklerle mumin kadınların nurları, onlerinden ve saglarından kosar bir halde kendilerini goreceksin. (Melekler onlara soyle derler): “-Bugun size, mujde olsun! O cennetler ki, altlarından ırmaklar akıyor; iclerinde ebedi olarak kalacaksınız.” Iste en buyuk kurtulus budur
Surah Al-Hadid, Verse 12


يَوۡمَ يَقُولُ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلۡمُنَٰفِقَٰتُ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱنظُرُونَا نَقۡتَبِسۡ مِن نُّورِكُمۡ قِيلَ ٱرۡجِعُواْ وَرَآءَكُمۡ فَٱلۡتَمِسُواْ نُورٗاۖ فَضُرِبَ بَيۡنَهُم بِسُورٖ لَّهُۥ بَابُۢ بَاطِنُهُۥ فِيهِ ٱلرَّحۡمَةُ وَظَٰهِرُهُۥ مِن قِبَلِهِ ٱلۡعَذَابُ

O gun, munafık erkeklerle munafık kadınlar, iman edenlere soyle diyecekler: “- Bize bakın, (yahud bizi bekleyin) nurunuzdan bir parca ısık alalım.” (Muminler tarafından onlara soyle) denilecek: “- Arkanıza (dunyaya) donun de bir nur arayın.” Derken aralarına, bir kapısı bulunan bir sur cekilmistir; (muminler icerde, kafirler ise dısarda kalmıstır). Surun ici rahmet doludur, dıs yanında azab
Surah Al-Hadid, Verse 13


يُنَادُونَهُمۡ أَلَمۡ نَكُن مَّعَكُمۡۖ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنَّكُمۡ فَتَنتُمۡ أَنفُسَكُمۡ وَتَرَبَّصۡتُمۡ وَٱرۡتَبۡتُمۡ وَغَرَّتۡكُمُ ٱلۡأَمَانِيُّ حَتَّىٰ جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ وَغَرَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ

Munafıklar, muminlere soyle bagırırlar: “- Bizler sizinle beraber (dunyada ibadet eder) degil miydik?” Muminler: “- Evet, bizimle beraberdiniz; fakat siz, kendinizi nifaka dusurub helak ettiniz. Muminlere felaket beklediniz, (yahud tevbe icin beklediniz), subhelendiniz ve uzun omur hulyası, sizi aldattı; ta Allah’ın emri (olum) gelinceye kadar... Bir de, Allah’a karsı, sizi, aldatıcı seytan aldattı.”
Surah Al-Hadid, Verse 14


فَٱلۡيَوۡمَ لَا يُؤۡخَذُ مِنكُمۡ فِدۡيَةٞ وَلَا مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۚ مَأۡوَىٰكُمُ ٱلنَّارُۖ هِيَ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

(Ey munafıklar), artık bugun ne sizden, ne de o kafir olanlardan (kurtulmanız icin) bir karsılık, bedel kabul edilmez. Sıgınacagınız yer atestir; size yarasan odur. O, ne kotu bir gidis yeridir
Surah Al-Hadid, Verse 15


۞أَلَمۡ يَأۡنِ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَن تَخۡشَعَ قُلُوبُهُمۡ لِذِكۡرِ ٱللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ ٱلۡحَقِّ وَلَا يَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ مِن قَبۡلُ فَطَالَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡأَمَدُ فَقَسَتۡ قُلُوبُهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ

Iman edenlere, vakti gelmedi mi ki, kalbleri Allah’ın zikrine ve inen Kur’an’a saygı ile yumusasın; ve bundan once kendilerine kitab verilmis, sonra uzerlerinden uzun zaman gecib de kalbleri katılasmıs ve cogu fıska dalmıs bulunanlar gibi olmasınlar
Surah Al-Hadid, Verse 16


ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ قَدۡ بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Su gercegi biliniz ki, Allah, arzı, kuruduktan sonra (yagmur sebebiyle) diriltir. Iste biz, aklınız ersin diye, size (azamet ve kudretimize delalet eden) alametleri acıkca gosterdik
Surah Al-Hadid, Verse 17


إِنَّ ٱلۡمُصَّدِّقِينَ وَٱلۡمُصَّدِّقَٰتِ وَأَقۡرَضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعَفُ لَهُمۡ وَلَهُمۡ أَجۡرٞ كَرِيمٞ

Allah’ı ve Peygamberini tasdik eden erkeklerle kadınlar ve gonul hoslugu ile Allah yolunda (mal) harcayanlar (var ya); onların mukafatları kat kat artırılır. Hem onlara, cok hos bir mukafat (cennet) de var
Surah Al-Hadid, Verse 18


وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصِّدِّيقُونَۖ وَٱلشُّهَدَآءُ عِندَ رَبِّهِمۡ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ وَنُورُهُمۡۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَحِيمِ

Allah’a ve Peygamberine iman edenler; iste bunlar, Rableri katında, (imanları hususunda) tıpkı cok sadık olanlarla, (Allah yolunda can veren) sehidler gibidirler. Onların hem sevabları vardır, hem de (Sırat uzerinde) nurları... Kufre varıb da ayetlerimizi inkar edenlere gelince; iste onlar, hep cehennemliktirler
Surah Al-Hadid, Verse 19


ٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا لَعِبٞ وَلَهۡوٞ وَزِينَةٞ وَتَفَاخُرُۢ بَيۡنَكُمۡ وَتَكَاثُرٞ فِي ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَوۡلَٰدِۖ كَمَثَلِ غَيۡثٍ أَعۡجَبَ ٱلۡكُفَّارَ نَبَاتُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَكُونُ حُطَٰمٗاۖ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٞ شَدِيدٞ وَمَغۡفِرَةٞ مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٞۚ وَمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَآ إِلَّا مَتَٰعُ ٱلۡغُرُورِ

Biliniz ki, (Allah’a itaate ve ahiret kazancına sarf edilmiyen) dunya hayatı; bir oyun, bir eglence, bir sus, aranızda bir ogunme, mal ve evladda bir cogalıstır, (nihayet hepsi yok olur gider). Bu, bir yagmurun haline benzer ki, onun bitirdigi nebat, cifcilerin hosuna gider. Sonra (yesil rengi) degisir; bir de onu gorursun sararmıstır. Sonra da corcop olmustur. (Iste dunya da boyledir. Kuruyub yok olan bu nebat gibi, bekası yoktur.) Iste hayatı bu sekilde olan kimse icin, ahirette siddetli bir azab; muminler icin ise, Allah’dan bir magfiret ve bir rıza vardır. (Ahireti istemiyenler icin) dunya hayatı ancak bir aldanıs menfaatıdır
Surah Al-Hadid, Verse 20


سَابِقُوٓاْ إِلَىٰ مَغۡفِرَةٖ مِّن رَّبِّكُمۡ وَجَنَّةٍ عَرۡضُهَا كَعَرۡضِ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ أُعِدَّتۡ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦۚ ذَٰلِكَ فَضۡلُ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

(Siz gunahlarınızdan tevbe ederek) Rabbinizden bir magfirete ve genisligi, yerle gogun genisligi gibi olan bir cennete yarısın ki; o, Allah’a ve peygamberlerine iman edenler icin hazırlanmıstır. O, Allah’ın ihsanıdır; onu diledigi kimselere verir. Allah cok buyuk ihsan sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 21


مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مِّن قَبۡلِ أَن نَّبۡرَأَهَآۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ

(Kıtlık ve kuraklık gibi) ne yerde, ne de(hastalık ve afet gibi) nefislerinizde bir musibet basa gelmez ki, biz onu yaratmazdan once (o) bir kitabda (Levh-i Mahfuz’da= Allah’ın ilminde) yazılmıs olmasın. Subhesiz bu, Allah’a gore kolaydır
Surah Al-Hadid, Verse 22


لِّكَيۡلَا تَأۡسَوۡاْ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمۡ وَلَا تَفۡرَحُواْ بِمَآ ءَاتَىٰكُمۡۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخۡتَالٖ فَخُورٍ

(Her sey yazıldı ve tesbit edildi ki, dunya nimetlerinden) elde edemediginize uzulmiyesiniz ve (Allah’ın) size verdigine de guvenib sevinmiyesiniz. Allah cok ogunub kurulanın hic birini sevmez
Surah Al-Hadid, Verse 23


ٱلَّذِينَ يَبۡخَلُونَ وَيَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبُخۡلِۗ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ

Onlar, o kimselerdir ki, hem cimrilik ederler, hem de insanlara cimriligi emrederler. Her kim (imandan ve Allah yolunda malını sarfetmekten) yuz cevirirse, bilsin ki Allah, Gani’dir= hic bir seye muhtac degildir; (ancak kullar O’na muhtactır), Hamid’dir= hamd edilmege layıktır
Surah Al-Hadid, Verse 24


لَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلَنَا بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَنزَلۡنَا مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمِيزَانَ لِيَقُومَ ٱلنَّاسُ بِٱلۡقِسۡطِۖ وَأَنزَلۡنَا ٱلۡحَدِيدَ فِيهِ بَأۡسٞ شَدِيدٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعۡلَمَ ٱللَّهُ مَن يَنصُرُهُۥ وَرُسُلَهُۥ بِٱلۡغَيۡبِۚ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٞ

Celalim hakkı icin, biz peygamberlerimizi acık mucizelerle gonderdik ve beraberlerinde (Allah’ın hukumlerini bildiren) kitab ve adalet indirdik ki, insanlar adaletle ayakta dursunlar. Bir de demiri indirdik. Onda hem cetin bir sertlik, hem de insanlar icin bir cok menfaatler vardır. Cunku (demirden yapılan silahları dusmanlara karsı kullanmak suretiyle) Allah, kendisine (dinine) ve peygamberlerine; kendisini gormedikleri halde, yardım edenleri belli edecek. Subhe yok ki Allah cok kuvvetlidir, her seye galibdir
Surah Al-Hadid, Verse 25


وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا نُوحٗا وَإِبۡرَٰهِيمَ وَجَعَلۡنَا فِي ذُرِّيَّتِهِمَا ٱلنُّبُوَّةَ وَٱلۡكِتَٰبَۖ فَمِنۡهُم مُّهۡتَدٖۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ

Celalim hakkı icin, Nuh’u ve Ibrahim’i (birer peygamber) gonderdik. Peygamberligi de, kitabı da onların nesillerine verdik. Oyle iken hidayeti, iclerinden bazısı kabul etmistir; cokları da fasıklardır
Surah Al-Hadid, Verse 26


ثُمَّ قَفَّيۡنَا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم بِرُسُلِنَا وَقَفَّيۡنَا بِعِيسَى ٱبۡنِ مَرۡيَمَ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡإِنجِيلَۖ وَجَعَلۡنَا فِي قُلُوبِ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ رَأۡفَةٗ وَرَحۡمَةٗۚ وَرَهۡبَانِيَّةً ٱبۡتَدَعُوهَا مَا كَتَبۡنَٰهَا عَلَيۡهِمۡ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ رِضۡوَٰنِ ٱللَّهِ فَمَا رَعَوۡهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۖ فَـَٔاتَيۡنَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنۡهُمۡ أَجۡرَهُمۡۖ وَكَثِيرٞ مِّنۡهُمۡ فَٰسِقُونَ

Sonra (Nuh ile Ibrahim’in) arkalarından peygamberlerimizi ard arda gonderdik. Bir de arkalarından Meryem’in oglu Isa’yı yolladık; ve ona Incil’i verdik. Kendisine baglı kalanların kalblerine ince bir duygu ve bir merhamet ihsan ettik. Bir de (insanların fitnesinden kacıb sırf ibadete koyulmaktan ibaret olan) Ruhbaniyyet ki, bunu onlar icad ettiler; biz onu, uzerlerine farz kılmamıstık. Ancak Allah rızasını aramak icin (bu icadı) yaptılar. Sonra da ona geregi uzre riayet etmediler, (Ruhbaniyyete teslisi, ittihadı ve kufru ilave etmek suretiyle hakkını gozetmediler, onu zayi ettiler). Biz de iclerinden iman etmis olanlara mukafatlarını verdik. Cokları ise yoldan cıkmıs fasıklardır, (kafirlerdir)
Surah Al-Hadid, Verse 27


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَءَامِنُواْ بِرَسُولِهِۦ يُؤۡتِكُمۡ كِفۡلَيۡنِ مِن رَّحۡمَتِهِۦ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ نُورٗا تَمۡشُونَ بِهِۦ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ey iman edenler; Allah’dan korkun ve Peygamberine iman edin ki, size rahmetinden iki kat nasib versin ve size bir nur ihsan etsin ki, onunla yuruyesiniz; hem de sizi bagıslasın. Allah Gafur’dur= cok bagıslayıcıdır, Rahim’dir= cok merhametlidir
Surah Al-Hadid, Verse 28


لِّئَلَّا يَعۡلَمَ أَهۡلُ ٱلۡكِتَٰبِ أَلَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّن فَضۡلِ ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡفَضۡلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

Ta ki, (ahir zaman peygamberine iman getirmiyen) ehl-i kitab bilsinler ki, Allah’ın fazlından hic bir seye guc yetiremezler. Muhakkak ki iyilik ve sevab Allah’ın elindedir; onu diledigine verir. Allah (muminlere sevab ve iyilik vermekle) cok buyuk kerem sahibidir
Surah Al-Hadid, Verse 29


Author: Ali Fikri Yavuz


<< Surah 56
>> Surah 58

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai