UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Anaam - Turkish Translation by Suat Yildirim


ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَجَعَلَ ٱلظُّلُمَٰتِ وَٱلنُّورَۖ ثُمَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِمۡ يَعۡدِلُونَ

Hamd, gokleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlıgı var eden Allah'ın hakkıdır. Bir de kafirler kalkmıslar, birtakım putları Rab’lerine esit sayıyorlar
Surah Al-Anaam, Verse 1


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن طِينٖ ثُمَّ قَضَىٰٓ أَجَلٗاۖ وَأَجَلٞ مُّسَمًّى عِندَهُۥۖ ثُمَّ أَنتُمۡ تَمۡتَرُونَ

O, sizi bir camurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir omur suresi tayin edendir. Bir de O'nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmıs suphe ediyorsunuz
Surah Al-Anaam, Verse 2


وَهُوَ ٱللَّهُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَفِي ٱلۡأَرۡضِ يَعۡلَمُ سِرَّكُمۡ وَجَهۡرَكُمۡ وَيَعۡلَمُ مَا تَكۡسِبُونَ

Oysa ki goklerde de, yerde de gercek Ilah ancak O'dur. O sizin gizlinizi de bilir, acıga vurdugunuzu da. O, hayır ve ser olarak ne kazanacagınızı da bilir
Surah Al-Anaam, Verse 3


وَمَا تَأۡتِيهِم مِّنۡ ءَايَةٖ مِّنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِمۡ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ

Boyle iken, Rab'lerinden onlara ne zaman bir ayet geldiyse mutlaka ondan yuz cevirirler
Surah Al-Anaam, Verse 4


فَقَدۡ كَذَّبُواْ بِٱلۡحَقِّ لَمَّا جَآءَهُمۡ فَسَوۡفَ يَأۡتِيهِمۡ أَنۢبَـٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

Hakikat kendilerine gelince onu yalan saydılar, alay ettiler; fakat alay ettikleri seyin haberlerini, onunla alay etmenin ne demek oldugunu yakında ogrenirler
Surah Al-Anaam, Verse 5


أَلَمۡ يَرَوۡاْ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا مِن قَبۡلِهِم مِّن قَرۡنٖ مَّكَّنَّـٰهُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مَا لَمۡ نُمَكِّن لَّكُمۡ وَأَرۡسَلۡنَا ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡهِم مِّدۡرَارٗا وَجَعَلۡنَا ٱلۡأَنۡهَٰرَ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهِمۡ فَأَهۡلَكۡنَٰهُم بِذُنُوبِهِمۡ وَأَنشَأۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِمۡ قَرۡنًا ءَاخَرِينَ

Kendilerinden once nice nesilleri imha ettigimizi gormediler mi? Biz onlara, size vermedigimiz imkanları vermis, gokten ustlerine bol bol yagmur gondermis, ayaklarının altından ırmaklar akıtmıstık.Fakat gunahlarından oturu onları imha ettik ve onların pesinden baska bir nesil yarattık
Surah Al-Anaam, Verse 6


وَلَوۡ نَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ كِتَٰبٗا فِي قِرۡطَاسٖ فَلَمَسُوهُ بِأَيۡدِيهِمۡ لَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٞ

Eger sana kagıda yazılı olarak bir kitap indirmis olsaydık, kendileri de elleriyle onu tutmus bulunsalardı o kafirliklerinde inad eder, yine de: “Bu besbelli bir buyuden baska bir sey degil!” derlerdi
Surah Al-Anaam, Verse 7


وَقَالُواْ لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡهِ مَلَكٞۖ وَلَوۡ أَنزَلۡنَا مَلَكٗا لَّقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ ثُمَّ لَا يُنظَرُونَ

Bir de: “Ona “bizim de gorebilecegimiz bir melek gonderilmeli degil miydi?” dediler. Eger Biz bir melek gonderseydik elbette is bitirilmis olur, sonra kendilerine goz bile actırılmazdı
Surah Al-Anaam, Verse 8


وَلَوۡ جَعَلۡنَٰهُ مَلَكٗا لَّجَعَلۡنَٰهُ رَجُلٗا وَلَلَبَسۡنَا عَلَيۡهِم مَّا يَلۡبِسُونَ

Sayet o elciyi melek kılsaydık, yine onu bir adam seklinde gosterir de dustukleri supheye onları yine dusurmus olurduk
Surah Al-Anaam, Verse 9


وَلَقَدِ ٱسۡتُهۡزِئَ بِرُسُلٖ مِّن قَبۡلِكَ فَحَاقَ بِٱلَّذِينَ سَخِرُواْ مِنۡهُم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

Senden once de nice peygamberlerle alay edilmisti. Fakat alay ettikleri gercek, o maskaralık edenlerin uzerine inip her taraflarından sararak mahvetti
Surah Al-Anaam, Verse 10


قُلۡ سِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ ثُمَّ ٱنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُكَذِّبِينَ

De ki: “Dunyayı gezin dolasın, sonra da peygamberlere “yalancı” diyenlerin akıbetlerinin nice oldugunu bir dusunun.”
Surah Al-Anaam, Verse 11


قُل لِّمَن مَّا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ قُل لِّلَّهِۚ كَتَبَ عَلَىٰ نَفۡسِهِ ٱلرَّحۡمَةَۚ لَيَجۡمَعَنَّكُمۡ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ لَا رَيۡبَ فِيهِۚ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

De ki: “Goklerde ve yerde olanlar kimindir?” “Allah'ındır” de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmistir.O, geleceginde hicbir suphe olmayan kıyamet gunu sizi bir araya toplayacaktır.Kendilerini en buyuk ziyana ugratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede ve gunduzde barınan her sey O’nundur. O her seyi isitir ve bilir
Surah Al-Anaam, Verse 12


۞وَلَهُۥ مَا سَكَنَ فِي ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

De ki: “Goklerde ve yerde olanlar kimindir?” “Allah'ındır” de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmistir.O, geleceginde hicbir suphe olmayan kıyamet gunu sizi bir araya toplayacaktır.Kendilerini en buyuk ziyana ugratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede ve gunduzde barınan her sey O’nundur. O her seyi isitir ve bilir
Surah Al-Anaam, Verse 13


قُلۡ أَغَيۡرَ ٱللَّهِ أَتَّخِذُ وَلِيّٗا فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَهُوَ يُطۡعِمُ وَلَا يُطۡعَمُۗ قُلۡ إِنِّيٓ أُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ أَوَّلَ مَنۡ أَسۡلَمَۖ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

De ki: “Gokleri, yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah'tan baskasını mı Tanrı edinecek misim?” “Dogrusu, bana, Allah’a teslim ve itaat edenlerin ilki olmam emredildi” de, ve “sakın musriklerden olma!” buyuruldu
Surah Al-Anaam, Verse 14


قُلۡ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ

De ki: “Ben Rabbime isyan etmem halinde, ileride gelecek buyuk bir gunun azabından korkarım.”
Surah Al-Anaam, Verse 15


مَّن يُصۡرَفۡ عَنۡهُ يَوۡمَئِذٖ فَقَدۡ رَحِمَهُۥۚ وَذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡمُبِينُ

O gun her kim azaptan uzak tutulursa, muhakkak ki Allah ona merhamet etmistir. Iste en buyuk mutluluk, en acık basarı budur
Surah Al-Anaam, Verse 16


وَإِن يَمۡسَسۡكَ ٱللَّهُ بِضُرّٖ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَۖ وَإِن يَمۡسَسۡكَ بِخَيۡرٖ فَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Eger Allah sana bir sıkıntı verirse O'ndan baskası onu gideremez. Sana bir hayır ve nimet verirse... Zaten O her seye oldugu gibi, buna da elbette kadirdir
Surah Al-Anaam, Verse 17


وَهُوَ ٱلۡقَاهِرُ فَوۡقَ عِبَادِهِۦۚ وَهُوَ ٱلۡحَكِيمُ ٱلۡخَبِيرُ

O, kullarının ustunde hukmunu yuruten mutlak hukumrandır, her isi tam hikmetle yapar ve her seyden haberdardır
Surah Al-Anaam, Verse 18


قُلۡ أَيُّ شَيۡءٍ أَكۡبَرُ شَهَٰدَةٗۖ قُلِ ٱللَّهُۖ شَهِيدُۢ بَيۡنِي وَبَيۡنَكُمۡۚ وَأُوحِيَ إِلَيَّ هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانُ لِأُنذِرَكُم بِهِۦ وَمَنۢ بَلَغَۚ أَئِنَّكُمۡ لَتَشۡهَدُونَ أَنَّ مَعَ ٱللَّهِ ءَالِهَةً أُخۡرَىٰۚ قُل لَّآ أَشۡهَدُۚ قُلۡ إِنَّمَا هُوَ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞ وَإِنَّنِي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تُشۡرِكُونَ

De ki: “Sahit olarak hangi sey daha buyuktur?” “De ki: “Allah! Benimle sizin aranızda O, sahit olarak yeter.Su Kur'an bana sizi ve kendisine ulasan herkesi uyarmam icin vahyolundu.”Allah ile beraber baska tanrılar bulunduguna gercekten siz mi sahitlik ediyorsunuz?” Ben asla buna sehadet etmem!” de ve su hakikati vurgula: “O, ancak tek Ilahtır, baska Tanrı yoktur. Sizin sirkinizle de, seriklerinizle de benim hic bir ilisigim yoktur.”
Surah Al-Anaam, Verse 19


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمُۘ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Kendilerine kitap verdigimiz ummetlerin bilginleri o Peygamberi, kendi oz evlatlarını tanıdıkları gibi tanırlar. Ama kendilerine acımayıp kendi kendilerini en buyuk husrana ugratanlardır ki iman etmezler
Surah Al-Anaam, Verse 20


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوۡ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Allah adına yalan uydurandan veya O'nun ayetlerini yalan sayandan daha zalim kim olabilir ki? Su muhakkak ki o zalimler felah bulamayacak, muratlarına eremeyeceklerdir
Surah Al-Anaam, Verse 21


وَيَوۡمَ نَحۡشُرُهُمۡ جَمِيعٗا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشۡرَكُوٓاْ أَيۡنَ شُرَكَآؤُكُمُ ٱلَّذِينَ كُنتُمۡ تَزۡعُمُونَ

Gun gelecek, hepsini bir yere toplayıp sonra o musriklere: “Nerede Allah'ın ortagı oldugunu iddia ettiginiz tanrılarınız?” diye soracagız
Surah Al-Anaam, Verse 22


ثُمَّ لَمۡ تَكُن فِتۡنَتُهُمۡ إِلَّآ أَن قَالُواْ وَٱللَّهِ رَبِّنَا مَا كُنَّا مُشۡرِكِينَ

Sonra onların sirklerinin vardıgı son nokta, (sıgınacakları tek yalancı ozru) “Rabbimiz Allah hakkı icin, vallahi biz musrik degildik!” demekten ibaret olacaktır
Surah Al-Anaam, Verse 23


ٱنظُرۡ كَيۡفَ كَذَبُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡۚ وَضَلَّ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ

Iste bak, nasıl da kendi vicdanlarına karsı yalan soylediler! Uydurdukları o tanrılar da kendilerinden uzaklasıp ortada gorunmez oldular
Surah Al-Anaam, Verse 24


وَمِنۡهُم مَّن يَسۡتَمِعُ إِلَيۡكَۖ وَجَعَلۡنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ أَكِنَّةً أَن يَفۡقَهُوهُ وَفِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٗاۚ وَإِن يَرَوۡاْ كُلَّ ءَايَةٖ لَّا يُؤۡمِنُواْ بِهَاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوكَ يُجَٰدِلُونَكَ يَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ

Onlardan seni Kur'an okurken dinleyenler de vardır. Fakat Biz onu layık oldugu sekilde anlamalarına mani olmak icin, onların kalplerine kat kat ortuler gerdik. Kulaklarının icine de, geregi gibi isitmelerini engelleyen agırlıklar koyduk.Artık onlar her turlu mucize ve belgeyi de gorseler yine iman etmezler. O kadar ki yanına geldikleri zaman seninle munakasaya giriserek “Bu, eskilerin masallarından baska bir sey degildir.” derler. [17,46; 18,57; 31,7] [KM, Isaya 6,10; Matta]
Surah Al-Anaam, Verse 25


وَهُمۡ يَنۡهَوۡنَ عَنۡهُ وَيَنۡـَٔوۡنَ عَنۡهُۖ وَإِن يُهۡلِكُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

Onlar hem halkı Kur'an’dan ve Peygamberden uzaklastırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar.Boylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar
Surah Al-Anaam, Verse 26


وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذۡ وُقِفُواْ عَلَى ٱلنَّارِ فَقَالُواْ يَٰلَيۡتَنَا نُرَدُّ وَلَا نُكَذِّبَ بِـَٔايَٰتِ رَبِّنَا وَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Onlar atesin karsısında durdurulup da “Ah n'olurdu, dunyaya bir geri dondurulsek de Rabbimizin ayetlerini inkar etmesek, muminlerden olsak!” dedikleri zaman bir gorsen, neler olacak neler
Surah Al-Anaam, Verse 27


بَلۡ بَدَا لَهُم مَّا كَانُواْ يُخۡفُونَ مِن قَبۡلُۖ وَلَوۡ رُدُّواْ لَعَادُواْ لِمَا نُهُواْ عَنۡهُ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ

Hayır! Oteden beri gizledikleri utandırıcı cirkin halleri, munafıklıkları yuzlerine vuruldu da ondan boyle soyluyorlar.Yoksa geri gonderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kotulukleri yapmaya donecek ve diyeceklerdi ki: “Hayat, sırf dunya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de degiliz!” Onlar, hic suphesiz yalancıdırlar
Surah Al-Anaam, Verse 28


وَقَالُوٓاْ إِنۡ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا ٱلدُّنۡيَا وَمَا نَحۡنُ بِمَبۡعُوثِينَ

Hayır! Oteden beri gizledikleri utandırıcı cirkin halleri, munafıklıkları yuzlerine vuruldu da ondan boyle soyluyorlar.Yoksa geri gonderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kotulukleri yapmaya donecek ve diyeceklerdi ki: “Hayat, sırf dunya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de degiliz!” Onlar, hic suphesiz yalancıdırlar
Surah Al-Anaam, Verse 29


وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذۡ وُقِفُواْ عَلَىٰ رَبِّهِمۡۚ قَالَ أَلَيۡسَ هَٰذَا بِٱلۡحَقِّۚ قَالُواْ بَلَىٰ وَرَبِّنَاۚ قَالَ فَذُوقُواْ ٱلۡعَذَابَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ

Hem onları Rab'lerinin huzuruna getirilip hesap meydanında durduruldukları zaman bir gorsen! Hak Teala: “Nasıl, diyecek, su gordugunuz dirilis gercek degil miymis?” Onlar da: “Evet, Rabbimiz hakkı icin gercekmis!” diyecekler. Allah Teala buyuracak: “Oyle ise, kafirliginizden oturu simdi tadın azabı!”
Surah Al-Anaam, Verse 30


قَدۡ خَسِرَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِلِقَآءِ ٱللَّهِۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَتۡهُمُ ٱلسَّاعَةُ بَغۡتَةٗ قَالُواْ يَٰحَسۡرَتَنَا عَلَىٰ مَا فَرَّطۡنَا فِيهَا وَهُمۡ يَحۡمِلُونَ أَوۡزَارَهُمۡ عَلَىٰ ظُهُورِهِمۡۚ أَلَا سَآءَ مَا يَزِرُونَ

Allah'a kavusmayı yalan sayanlar, gercekten en buyuk husrana ugramıslardır.Nihayet kıyamet saati kendilerini bastırıverince onlar, gunah yuklerini sırtlarına yuklenerek: “Eyvah! Dunyada isledigimiz kusurlarımızdan dolayı yazıklar olsun bize!” diyecekler. Dikkat edin: Ne fena yukler goturuyorlar
Surah Al-Anaam, Verse 31


وَمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَآ إِلَّا لَعِبٞ وَلَهۡوٞۖ وَلَلدَّارُ ٱلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Dunya hayatı bir oyun ve oyalanmadan baska bir sey degildir. Ahiret yurdu ise, fenalıklardan sakınanlar icin daha hayırlıdır, hala akıllanmayacak mısınız
Surah Al-Anaam, Verse 32


قَدۡ نَعۡلَمُ إِنَّهُۥ لَيَحۡزُنُكَ ٱلَّذِي يَقُولُونَۖ فَإِنَّهُمۡ لَا يُكَذِّبُونَكَ وَلَٰكِنَّ ٱلظَّـٰلِمِينَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ يَجۡحَدُونَ

Ey Resulum! Onların soylediklerinin seni uzecegini elbette pek iyi biliyoruz.Dogrusu onlar seni yalancı saymıyorlar; fakat o zalimler, bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. [35,8; 26,3] {KM, Hezekiel}
Surah Al-Anaam, Verse 33


وَلَقَدۡ كُذِّبَتۡ رُسُلٞ مِّن قَبۡلِكَ فَصَبَرُواْ عَلَىٰ مَا كُذِّبُواْ وَأُوذُواْ حَتَّىٰٓ أَتَىٰهُمۡ نَصۡرُنَاۚ وَلَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِۚ وَلَقَدۡ جَآءَكَ مِن نَّبَإِيْ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Senden once nice peygamberler yalancı sayıldılar da tekzib olunmaya ve her turlu eziyete ugratılmaya karsı sabrettiler. Nihayet kendilerine yardımımız gelip yetisti. Oyle ya, Allah'ın sabredenlere yardım vadini degistirebilecek hicbir kuvvet yoktur. Nitekim o resullerin kıssalarından bazı bolumler sana ulasmıstır
Surah Al-Anaam, Verse 34


وَإِن كَانَ كَبُرَ عَلَيۡكَ إِعۡرَاضُهُمۡ فَإِنِ ٱسۡتَطَعۡتَ أَن تَبۡتَغِيَ نَفَقٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ أَوۡ سُلَّمٗا فِي ٱلسَّمَآءِ فَتَأۡتِيَهُم بِـَٔايَةٖۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَجَمَعَهُمۡ عَلَى ٱلۡهُدَىٰۚ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Eger onların hakka sırt cevirmeleri sana pek agır gelip de kendilerine bambaska bir mucize getirmen icin yer altında bir gecit veya goge cıkacak bir merdiven arama pesinde olursan, sunu bil ki: sayet Allah dileseydi onların hepsini elbette dogru yol uzerinde toplardı. O halde sen sakın bunu bilmeyenlerden, fevri davrananlardan olma
Surah Al-Anaam, Verse 35


۞إِنَّمَا يَسۡتَجِيبُ ٱلَّذِينَ يَسۡمَعُونَۘ وَٱلۡمَوۡتَىٰ يَبۡعَثُهُمُ ٱللَّهُ ثُمَّ إِلَيۡهِ يُرۡجَعُونَ

Ancak kulak verenler bu daveti kabul ederler. Oluleri ise Allah diriltecek, sonra O'nun huzuruna cıkarılacaklardır
Surah Al-Anaam, Verse 36


وَقَالُواْ لَوۡلَا نُزِّلَ عَلَيۡهِ ءَايَةٞ مِّن رَّبِّهِۦۚ قُلۡ إِنَّ ٱللَّهَ قَادِرٌ عَلَىٰٓ أَن يُنَزِّلَ ءَايَةٗ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

“Ona bizim ısrarla istedigimiz bambaska bir mucize indirilse ya!” deyip duruyorlar. De ki: “Suphesiz Allah oyle bir mucize gondermeye kadirdir, fakat onların cogu bunu bilmezler. [10,20; 13,7.27; 17,90-59; 26,4] {KM, Matta 16,1; Markos}
Surah Al-Anaam, Verse 37


وَمَا مِن دَآبَّةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا طَـٰٓئِرٖ يَطِيرُ بِجَنَاحَيۡهِ إِلَّآ أُمَمٌ أَمۡثَالُكُمۚ مَّا فَرَّطۡنَا فِي ٱلۡكِتَٰبِ مِن شَيۡءٖۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ يُحۡشَرُونَ

Hem yerde hareket eden hic bir canlı, kanatlarıyla ucan hic bir kus turu yoktur ki sizin gibi birer toplum teskil etmesinler.Biz o kitapta hicbir seyi ihmal etmedik. Sonra hepsi Rab'lerinin huzuruna sevk edilip toplanacaklardır. [6,59; 16,89; 10,]
Surah Al-Anaam, Verse 38


وَٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا صُمّٞ وَبُكۡمٞ فِي ٱلظُّلُمَٰتِۗ مَن يَشَإِ ٱللَّهُ يُضۡلِلۡهُ وَمَن يَشَأۡ يَجۡعَلۡهُ عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Ayetlerimizi yalan sayanlar, karanlıklar icinde olan birtakım sagırlar ve dilsizlerdir. Allah diledigini saptırır, diledigini de dogru yola koyar
Surah Al-Anaam, Verse 39


قُلۡ أَرَءَيۡتَكُمۡ إِنۡ أَتَىٰكُمۡ عَذَابُ ٱللَّهِ أَوۡ أَتَتۡكُمُ ٱلسَّاعَةُ أَغَيۡرَ ٱللَّهِ تَدۡعُونَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

De ki: “Soyleyin bakalım, eger size Allah'ın azabı gelir yahut kıyamet gelip catarsa Allah’tan baskasına mı yalvarırsınız? Dogru kimseler iseniz haydi soyleyin gercegi!”
Surah Al-Anaam, Verse 40


بَلۡ إِيَّاهُ تَدۡعُونَ فَيَكۡشِفُ مَا تَدۡعُونَ إِلَيۡهِ إِن شَآءَ وَتَنسَوۡنَ مَا تُشۡرِكُونَ

Hayır! Yalnız O'na yalvarırsınız. O da dilerse duanıza sebep olan sıkıntıyı giderir ve o zaman siz de Allah’a kattıgınız o ortakları, o batıl mabudları unutursunuz
Surah Al-Anaam, Verse 41


وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَآ إِلَىٰٓ أُمَمٖ مِّن قَبۡلِكَ فَأَخَذۡنَٰهُم بِٱلۡبَأۡسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ لَعَلَّهُمۡ يَتَضَرَّعُونَ

Senden once de birtakım ummetlere resuller gonderdik. Dinlemediler: Hakka donus yapsın, suclarının affı icin niyaz etsinler diye onları cetin bir yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla cezalandırdık
Surah Al-Anaam, Verse 42


فَلَوۡلَآ إِذۡ جَآءَهُم بَأۡسُنَا تَضَرَّعُواْ وَلَٰكِن قَسَتۡ قُلُوبُهُمۡ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Bari, kendilerine siddetimiz geldigi vakit yalvarsaydılar, tovbe etseydiler! Fakat heyhat! Onların kalpleri kaskatı olmus, seytan da yapmakta oldukları masiyet ve gunahları kendilerine suslemis, cazip gostermisti
Surah Al-Anaam, Verse 43


فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِۦ فَتَحۡنَا عَلَيۡهِمۡ أَبۡوَٰبَ كُلِّ شَيۡءٍ حَتَّىٰٓ إِذَا فَرِحُواْ بِمَآ أُوتُوٓاْ أَخَذۡنَٰهُم بَغۡتَةٗ فَإِذَا هُم مُّبۡلِسُونَ

Kendilerine verilen ogutleri terk edip unutunca uzerlerine her seyin, her zevk ve nimetin kapılarını actık. Nihayet kendilerine verilen bu genislik ve serbestlikle tam ferahlandıkları sırada, ansızın onları kıskıvrak yakaladık da bir anda butun umitlerini kaybediverdiler
Surah Al-Anaam, Verse 44


فَقُطِعَ دَابِرُ ٱلۡقَوۡمِ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْۚ وَٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun ki boylece, zulmedip duran o guruhun arkası kesildi
Surah Al-Anaam, Verse 45


قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ إِنۡ أَخَذَ ٱللَّهُ سَمۡعَكُمۡ وَأَبۡصَٰرَكُمۡ وَخَتَمَ عَلَىٰ قُلُوبِكُم مَّنۡ إِلَٰهٌ غَيۡرُ ٱللَّهِ يَأۡتِيكُم بِهِۗ ٱنظُرۡ كَيۡفَ نُصَرِّفُ ٱلۡأٓيَٰتِ ثُمَّ هُمۡ يَصۡدِفُونَ

De ki: “Soyleyin bakalım: Eger Allah isitme ve gorme duyunuzu alır, kalplerinizin ustune bir de muhur vurursa Allah'tan baska hangi tanrı onları size geri getirebilir?”Bak, ayetlerimizi nasıl turlu turlu acıklıyoruz da, sonra onlar nasıl yuzceviriyorlar
Surah Al-Anaam, Verse 46


قُلۡ أَرَءَيۡتَكُمۡ إِنۡ أَتَىٰكُمۡ عَذَابُ ٱللَّهِ بَغۡتَةً أَوۡ جَهۡرَةً هَلۡ يُهۡلَكُ إِلَّا ٱلۡقَوۡمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

De ki! “Soylesenize bana: Eger Allah'ın azabı, ansızın yahut goz gore gore size gelirse zalim topluluktan baskası mı helak olacak?”
Surah Al-Anaam, Verse 47


وَمَا نُرۡسِلُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَۖ فَمَنۡ ءَامَنَ وَأَصۡلَحَ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Biz peygamberleri sadece mujdeci ve uyarıcı olarak gonderiyoruz. O halde kim iman eder, kendisini ve islerini duzeltirse onlara asla korku yoktur. Onlar hicbir uzuntuye de maruz kalmayacaklardır
Surah Al-Anaam, Verse 48


وَٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا يَمَسُّهُمُ ٱلۡعَذَابُ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ

Ayetlerimizi yalan sayanlar ise isyan edip yoldan cıkmalarından oturu azaba ugratılacaklardır
Surah Al-Anaam, Verse 49


قُل لَّآ أَقُولُ لَكُمۡ عِندِي خَزَآئِنُ ٱللَّهِ وَلَآ أَعۡلَمُ ٱلۡغَيۡبَ وَلَآ أَقُولُ لَكُمۡ إِنِّي مَلَكٌۖ إِنۡ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَيَّۚ قُلۡ هَلۡ يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُۚ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ

De ki: “Ben, size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır” demiyorum. Yok, “Ben gaybı bilirim.” Yok, “Ben melegim.” de demiyorum.Bana ne vahyediliyorsa, ben ancak ona tabi olurum” De ki: “Kor, gorenle bir olur mu? Hic dusunmuyor musunuz
Surah Al-Anaam, Verse 50


وَأَنذِرۡ بِهِ ٱلَّذِينَ يَخَافُونَ أَن يُحۡشَرُوٓاْ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ لَيۡسَ لَهُم مِّن دُونِهِۦ وَلِيّٞ وَلَا شَفِيعٞ لَّعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

Allah'ın huzurunda toplandıklarında, Allah’tan baska birtakım tanrıların, kendilerini kurtaracaklarına inanan o kimseleri sen Kur’an’la uyar ki, O’nun huzurunda kendilerini savunacak ne bir hamileri, ne de bir sefaatcileri olmayacaktır. Boylece umulur ki bu sirkten sakınırlar
Surah Al-Anaam, Verse 51


وَلَا تَطۡرُدِ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ رَبَّهُم بِٱلۡغَدَوٰةِ وَٱلۡعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجۡهَهُۥۖ مَا عَلَيۡكَ مِنۡ حِسَابِهِم مِّن شَيۡءٖ وَمَا مِنۡ حِسَابِكَ عَلَيۡهِم مِّن شَيۡءٖ فَتَطۡرُدَهُمۡ فَتَكُونَ مِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Sabah aksam Rab'lerine, sırf O’nun cemaline ve rızasına mustak olarak niyaz edenleri yanından kovma. Ne sen onlardan, ne de onlar senden sorumlu degilsiniz ki onları kovup da zalimlerden olasın
Surah Al-Anaam, Verse 52


وَكَذَٰلِكَ فَتَنَّا بَعۡضَهُم بِبَعۡضٖ لِّيَقُولُوٓاْ أَهَـٰٓؤُلَآءِ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡهِم مِّنۢ بَيۡنِنَآۗ أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِأَعۡلَمَ بِٱلشَّـٰكِرِينَ

Biz onlardan kimini kimi ile, neticede “Allah bula bula aramızdan bunları mı lutfuna layık gordu?” desinler diye, iste boyle imtihan ettik. Allah kimin sukrettigini, kimin lutfuna daha layık oldugunu bilmez olur mu
Surah Al-Anaam, Verse 53


وَإِذَا جَآءَكَ ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِـَٔايَٰتِنَا فَقُلۡ سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡۖ كَتَبَ رَبُّكُمۡ عَلَىٰ نَفۡسِهِ ٱلرَّحۡمَةَ أَنَّهُۥ مَنۡ عَمِلَ مِنكُمۡ سُوٓءَۢا بِجَهَٰلَةٖ ثُمَّ تَابَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَصۡلَحَ فَأَنَّهُۥ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ayetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman onlara:“Selam sizlere!” de! Rabbiniz merhameti kendi Zatına temel bir ilke edinmistir.Sizden kim bilmeyerek bir gunah isler de sonra ardından tovbe eder ve halini duzeltirse Onun da gafur ve rahim (cok affedici ve merhametli) oldugunu bilmelidir.”
Surah Al-Anaam, Verse 54


وَكَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ وَلِتَسۡتَبِينَ سَبِيلُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ

Suclu kafirlerin yolu, muminlerin yolundan ayırt edilsin diye, boylece ayetleri tam tamına acıklıyoruz
Surah Al-Anaam, Verse 55


قُلۡ إِنِّي نُهِيتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِۚ قُل لَّآ أَتَّبِعُ أَهۡوَآءَكُمۡ قَدۡ ضَلَلۡتُ إِذٗا وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُهۡتَدِينَ

De ki: “Allah'tan baska taptıgınız seylere ibadet etmem bana yasak kılındı.” De ki: “Sizin keyfi arzularınıza uymayacagım; yoksa sapmıs olurum.”
Surah Al-Anaam, Verse 56


قُلۡ إِنِّي عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّي وَكَذَّبۡتُم بِهِۦۚ مَا عِندِي مَا تَسۡتَعۡجِلُونَ بِهِۦٓۚ إِنِ ٱلۡحُكۡمُ إِلَّا لِلَّهِۖ يَقُصُّ ٱلۡحَقَّۖ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلۡفَٰصِلِينَ

De ki: “Ben Rabbimden gelen apacık bir delile dayanmaktayım. Siz ise, onu yalan saydınız.Gelmesi icin acele ettiginiz azap da benim elimde degildir. Azabı cabuklastırmak veya ertelemek hakkındaki hukum, ancak Allah'ındır.O dogru haber verir. O dogruyu egriden ayırt edenlerin, hukmedenlerin en hayırlısıdır.”
Surah Al-Anaam, Verse 57


قُل لَّوۡ أَنَّ عِندِي مَا تَسۡتَعۡجِلُونَ بِهِۦ لَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ بَيۡنِي وَبَيۡنَكُمۡۗ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

De ki: “Eger o acele istediginiz azap benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızdaki is coktan bitmis olurdu.”Zalimlere nasıl davranılması gerektigini Allah pek iyi bilir
Surah Al-Anaam, Verse 58


۞وَعِندَهُۥ مَفَاتِحُ ٱلۡغَيۡبِ لَا يَعۡلَمُهَآ إِلَّا هُوَۚ وَيَعۡلَمُ مَا فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِۚ وَمَا تَسۡقُطُ مِن وَرَقَةٍ إِلَّا يَعۡلَمُهَا وَلَا حَبَّةٖ فِي ظُلُمَٰتِ ٱلۡأَرۡضِ وَلَا رَطۡبٖ وَلَا يَابِسٍ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مُّبِينٖ

Bilinmeyen nice hazineler ve gorunmeyen gayb aleminin anahtarları O'nun yanındadır. Onları Kendisinden baskası bilemez.Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun haberi olmadan bir tek yaprak bile dusmez.Yer altı tabakalarının karanlıkları icindeki tek bir tane, hasılı yas ve kuru hic bir sey yoktur ki acık, net bir kitapta bulunmasın. [6,38; 16,89; 39,63; 42,12; 10,61; 11,6] {KM, Mezmurlar 139,16; Vahiy}
Surah Al-Anaam, Verse 59


وَهُوَ ٱلَّذِي يَتَوَفَّىٰكُم بِٱلَّيۡلِ وَيَعۡلَمُ مَا جَرَحۡتُم بِٱلنَّهَارِ ثُمَّ يَبۡعَثُكُمۡ فِيهِ لِيُقۡضَىٰٓ أَجَلٞ مُّسَمّٗىۖ ثُمَّ إِلَيۡهِ مَرۡجِعُكُمۡ ثُمَّ يُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ

O'dur ki geceleyin uykuda sizi kendinizden gecirip alır, gunduzun ne islediginizi bilir. Mukadder olan omur muddetiniz doluncaya kadar, bu bilincinizi alıp, gunduzun sizi uyandırma surecini devam ettiren de O’dur. Bu surecin sonunda da donusunuz O’na olacak ve O size yaptıklarınızı bir bir bildirip karsılıgını verecektir. [3,55; 39]
Surah Al-Anaam, Verse 60


وَهُوَ ٱلۡقَاهِرُ فَوۡقَ عِبَادِهِۦۖ وَيُرۡسِلُ عَلَيۡكُمۡ حَفَظَةً حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ تَوَفَّتۡهُ رُسُلُنَا وَهُمۡ لَا يُفَرِّطُونَ

O kullarının ustunde de tek hakimdir. O uzerinize, hareketlerinizi kaydeden hafaza meleklerini gonderir.Nihayet sizden birine olum vakti geldiginde elcilerimiz hic geciktirmeksizin ve hicbir isi aksatmaksızın onun ruhunu alırlar
Surah Al-Anaam, Verse 61


ثُمَّ رُدُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ مَوۡلَىٰهُمُ ٱلۡحَقِّۚ أَلَا لَهُ ٱلۡحُكۡمُ وَهُوَ أَسۡرَعُ ٱلۡحَٰسِبِينَ

Sonra onlar gercek efendileri, mevlaları olan Allah'a goturulup teslim edilirler. Iyi bilin ki butun hukum yetkisi O’nundur ve O hesaba cekenlerin en suratlisidir. [56,50; 10,32] {KM, Mezmurlar 9,9; 67,5; Yeremya}
Surah Al-Anaam, Verse 62


قُلۡ مَن يُنَجِّيكُم مِّن ظُلُمَٰتِ ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِ تَدۡعُونَهُۥ تَضَرُّعٗا وَخُفۡيَةٗ لَّئِنۡ أَنجَىٰنَا مِنۡ هَٰذِهِۦ لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلشَّـٰكِرِينَ

De ki: “Siz yalvara yakara, aglaya sızlaya ve gizlice dualar ederek soyle dediginiz demler sizi karanın ve denizin karanlıklarından, tehlikelerinden kim kurtarır?”“Eger bizi bundan kurtarırsa, ahdimiz olsun, kesinlikle sukredenlerden olacagız.”
Surah Al-Anaam, Verse 63


قُلِ ٱللَّهُ يُنَجِّيكُم مِّنۡهَا وَمِن كُلِّ كَرۡبٖ ثُمَّ أَنتُمۡ تُشۡرِكُونَ

De ki: “Allah kurtarır sizi ondan ve her sıkıntıdan, fakat sonra siz yine sirke girersiniz”
Surah Al-Anaam, Verse 64


قُلۡ هُوَ ٱلۡقَادِرُ عَلَىٰٓ أَن يَبۡعَثَ عَلَيۡكُمۡ عَذَابٗا مِّن فَوۡقِكُمۡ أَوۡ مِن تَحۡتِ أَرۡجُلِكُمۡ أَوۡ يَلۡبِسَكُمۡ شِيَعٗا وَيُذِيقَ بَعۡضَكُم بَأۡسَ بَعۡضٍۗ ٱنظُرۡ كَيۡفَ نُصَرِّفُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّهُمۡ يَفۡقَهُونَ

De ki: “O size tepenizden, yahut ayaklarınızın altından azap gondermeye, yahut sizi gruplar halinde birbirinize katıp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya kadirdir.”Bak, ayetleri nasıl tekrarlıyor, turlu turlu ifade ediyoruz ki onları anlasınlar
Surah Al-Anaam, Verse 65


وَكَذَّبَ بِهِۦ قَوۡمُكَ وَهُوَ ٱلۡحَقُّۚ قُل لَّسۡتُ عَلَيۡكُم بِوَكِيلٖ

Bu, hakikatin ta kendisi oldugu halde, senin halkın onu yalan saydı. De ki: “Ben sizden sorumlu degilim. Her haberin kararlastırılmıs bir zamanı vardır; Siz de yakında ogrenirsiniz.”
Surah Al-Anaam, Verse 66


لِّكُلِّ نَبَإٖ مُّسۡتَقَرّٞۚ وَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ

Bu, hakikatin ta kendisi oldugu halde, senin halkın onu yalan saydı. De ki: “Ben sizden sorumlu degilim. Her haberin kararlastırılmıs bir zamanı vardır; Siz de yakında ogrenirsiniz.”
Surah Al-Anaam, Verse 67


وَإِذَا رَأَيۡتَ ٱلَّذِينَ يَخُوضُونَ فِيٓ ءَايَٰتِنَا فَأَعۡرِضۡ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ يَخُوضُواْ فِي حَدِيثٍ غَيۡرِهِۦۚ وَإِمَّا يُنسِيَنَّكَ ٱلشَّيۡطَٰنُ فَلَا تَقۡعُدۡ بَعۡدَ ٱلذِّكۡرَىٰ مَعَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ayetlerimiz hakkında alaylı tavırla munasebetsizlige dalanları gordugun zaman, -onlar baska bir konuya gecinceye kadar- kendilerinden yuzcevir, eger seytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldigi gibi hemen kalk, artık o zalimler guruhuyla oturma” [4,140] {KM, Mezmurlar}
Surah Al-Anaam, Verse 68


وَمَا عَلَى ٱلَّذِينَ يَتَّقُونَ مِنۡ حِسَابِهِم مِّن شَيۡءٖ وَلَٰكِن ذِكۡرَىٰ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

Allah'ın azabından sakınan muttakilere, iman etmeyenlerin hesabından dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat uhdelerine dusen, belki onlar da inanıp kufurden ve cehennemden sakınırlar diye, bir nasihattan ibarettir
Surah Al-Anaam, Verse 69


وَذَرِ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ دِينَهُمۡ لَعِبٗا وَلَهۡوٗا وَغَرَّتۡهُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَاۚ وَذَكِّرۡ بِهِۦٓ أَن تُبۡسَلَ نَفۡسُۢ بِمَا كَسَبَتۡ لَيۡسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيّٞ وَلَا شَفِيعٞ وَإِن تَعۡدِلۡ كُلَّ عَدۡلٖ لَّا يُؤۡخَذۡ مِنۡهَآۗ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ أُبۡسِلُواْ بِمَا كَسَبُواْۖ لَهُمۡ شَرَابٞ مِّنۡ حَمِيمٖ وَعَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡفُرُونَ

Dinlerini bir oyuncak ve eglence haline getiren, kendilerini dunya hayatı aldatmıs olan kimseleri kendi hallerine bırak!Sen yalnız Kur'an ile va’z et ki, Allah’tan baska yardımcısı ve sefaatcisi bulunmayan hicbir nefis, isledigi gunahlar yuzunden helake teslim edilmesin.O, her turlu fidyeyi denklestirse bile, yine ondan kabul edilmez.Isledikleri gunahları yuzunden helake suruklenenler, mahvolanlar, iste bunlardır.Inkarlarından dolayı onlara kaynar sudan bir icecek ve acı veren bir azap vardır.
Surah Al-Anaam, Verse 70


قُلۡ أَنَدۡعُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُنَا وَلَا يَضُرُّنَا وَنُرَدُّ عَلَىٰٓ أَعۡقَابِنَا بَعۡدَ إِذۡ هَدَىٰنَا ٱللَّهُ كَٱلَّذِي ٱسۡتَهۡوَتۡهُ ٱلشَّيَٰطِينُ فِي ٱلۡأَرۡضِ حَيۡرَانَ لَهُۥٓ أَصۡحَٰبٞ يَدۡعُونَهُۥٓ إِلَى ٱلۡهُدَى ٱئۡتِنَاۗ قُلۡ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلۡهُدَىٰۖ وَأُمِرۡنَا لِنُسۡلِمَ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

De ki: “Allah'tan baska, bize, yalvarıp ibadet ettigimiz takdirde fayda, terkettigimiz takdirde zarar veremeyen seylere mi yalvaralım?Allah bizi dogru yola koyduktan sonra seytanların kandırıp saskın bir halde cole dusurdukleri, arkadaslarının ise “Bize gel!” diye dogru yola cagırıp durdukları ahmak gibi, gerisin geriye Islam’dan sirke mi donelim?De ki: “Allah’ın gosterdigi yol, tek dogru yoldur ve bize alemlerin Rabbine teslim olmamız emrolundu.”
Surah Al-Anaam, Verse 71


وَأَنۡ أَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَٱتَّقُوهُۚ وَهُوَ ٱلَّذِيٓ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

“Bir de namazı hakkıyla ifa edin ve Allah'a karsı gelmekten sakının.” diye de emrolundu.Hepinizin sonunda toplanacagı yer, O’nun huzurudur
Surah Al-Anaam, Verse 72


وَهُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّۖ وَيَوۡمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُۚ قَوۡلُهُ ٱلۡحَقُّۚ وَلَهُ ٱلۡمُلۡكُ يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِۚ وَهُوَ ٱلۡحَكِيمُ ٱلۡخَبِيرُ

Gokleri ve yeri hak ve hikmet'le yaratan O’dur. O “ol” dedigi zaman her sey oluverir. Sozu haktır. Sura uflenecegi gun de hakimiyet O’nundur.Gorunmeyeni de, goruneni de, olmusu da, olacagı da O bilir. O, hakim ve habirdir (tam hukum ve hikmet sahibi ve her seyden hakkıyla haberdardır). [2,117; 18,99; 20,102; 40,16; 25, 26] {KM, Cıkıs 19,16; Yoel 2,1; Vahiy 8,9; 11,15; I Korintos}
Surah Al-Anaam, Verse 73


۞وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِيمُ لِأَبِيهِ ءَازَرَ أَتَتَّخِذُ أَصۡنَامًا ءَالِهَةً إِنِّيٓ أَرَىٰكَ وَقَوۡمَكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ

Bir zaman Ibrahim, atası Azer'e: “Ne! Sen putları tanrı mı ediniyorsun? Dogrusu ben seni de halkını da besbelli bir sapıklık icinde goruyorum!” demisti. [19,41-48] {KM, Tekvin}
Surah Al-Anaam, Verse 74


وَكَذَٰلِكَ نُرِيٓ إِبۡرَٰهِيمَ مَلَكُوتَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلِيَكُونَ مِنَ ٱلۡمُوقِنِينَ

Biz Ibrahim'e (sirkin cirkinligini gosterdigimiz gibi) imanında yakine, kesinlige ulasması icin goklerin ve yerin muhtesem hukumranlıgını da oylece gosteriyorduk. [3,190-191; 7,185]
Surah Al-Anaam, Verse 75


فَلَمَّا جَنَّ عَلَيۡهِ ٱلَّيۡلُ رَءَا كَوۡكَبٗاۖ قَالَ هَٰذَا رَبِّيۖ فَلَمَّآ أَفَلَ قَالَ لَآ أُحِبُّ ٱلۡأٓفِلِينَ

Gece bastırınca Ibrahim bir yıldız gordu, “(Iddianıza gore) Rabbim budur!” dedi.Yıldız sonunce de “Ben oyle sonup batanları Tanrı diye sevmem!” dedi
Surah Al-Anaam, Verse 76


فَلَمَّا رَءَا ٱلۡقَمَرَ بَازِغٗا قَالَ هَٰذَا رَبِّيۖ فَلَمَّآ أَفَلَ قَالَ لَئِن لَّمۡ يَهۡدِنِي رَبِّي لَأَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلضَّآلِّينَ

Sonra ayı, dolunay halinde dogmus vaziyette gorunce “(Iddianıza gore) Rabbim budur!” dedi. Sonra o da batınca: “Rabbim bana dogru yolu gostermeseydi, mutlaka sapmıslardan olurdum!” dedi
Surah Al-Anaam, Verse 77


فَلَمَّا رَءَا ٱلشَّمۡسَ بَازِغَةٗ قَالَ هَٰذَا رَبِّي هَٰذَآ أَكۡبَرُۖ فَلَمَّآ أَفَلَتۡ قَالَ يَٰقَوۡمِ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تُشۡرِكُونَ

Daha sonra gunesi dogarken gorunce (iddianıza gore) “Rabbim, her halde budur, bu hepsinden daha buyuk!” Batıp kaybolunca da: “Ey halkım, ben sizin Allah'a serik kostugunuz seylerden beriyim.” “Ben batıl dinlerden uzaklasarak, yuzumu, gokleri ve yeri yaratan Rabbulalemin’e yonelttim, ben asla sizin gibi musrik degilim!” dedi
Surah Al-Anaam, Verse 78


إِنِّي وَجَّهۡتُ وَجۡهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ حَنِيفٗاۖ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

Daha sonra gunesi dogarken gorunce (iddianıza gore) “Rabbim, her halde budur, bu hepsinden daha buyuk!” Batıp kaybolunca da: “Ey halkım, ben sizin Allah'a serik kostugunuz seylerden beriyim.” “Ben batıl dinlerden uzaklasarak, yuzumu, gokleri ve yeri yaratan Rabbulalemin’e yonelttim, ben asla sizin gibi musrik degilim!” dedi
Surah Al-Anaam, Verse 79


وَحَآجَّهُۥ قَوۡمُهُۥۚ قَالَ أَتُحَـٰٓجُّوٓنِّي فِي ٱللَّهِ وَقَدۡ هَدَىٰنِۚ وَلَآ أَخَافُ مَا تُشۡرِكُونَ بِهِۦٓ إِلَّآ أَن يَشَآءَ رَبِّي شَيۡـٔٗاۚ وَسِعَ رَبِّي كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمًاۚ أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

halkı kendisi ile tartısmaya giristi: O dedi ki: “Allah, bana dogru yolu gostermisken, siz hala benimle O'nun hakkında tartısıyor musunuz? Sizin O’na ortak saydıgınız seylerden ben hic bir zaman korkmam. Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin ilmi her seyi kapsar. Hala kendinize gelip ders almayacak mısınız?”
Surah Al-Anaam, Verse 80


وَكَيۡفَ أَخَافُ مَآ أَشۡرَكۡتُمۡ وَلَا تَخَافُونَ أَنَّكُمۡ أَشۡرَكۡتُم بِٱللَّهِ مَا لَمۡ يُنَزِّلۡ بِهِۦ عَلَيۡكُمۡ سُلۡطَٰنٗاۚ فَأَيُّ ٱلۡفَرِيقَيۡنِ أَحَقُّ بِٱلۡأَمۡنِۖ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

“Hem siz, Allah'ın size tanrı oldukları hakkında hicbir delil indirmedigi seyleri O’na ortak saymaktan korkmuyorsunuz da, nasıl ben sizin O’na ortak kostugunuz seylerden korkarım?”Simdi biliyorsanız soyleyin, bu iki taraftan hangisi korkudan emin olmakta haklıdır?”
Surah Al-Anaam, Verse 81


ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَلَمۡ يَلۡبِسُوٓاْ إِيمَٰنَهُم بِظُلۡمٍ أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلۡأَمۡنُ وَهُم مُّهۡتَدُونَ

Iman edip imanlarına zulum bulastırmayanlar var ya, iste korkudan emin olma onların hakkıdır, dogru yolda olanlar da onlardır
Surah Al-Anaam, Verse 82


وَتِلۡكَ حُجَّتُنَآ ءَاتَيۡنَٰهَآ إِبۡرَٰهِيمَ عَلَىٰ قَوۡمِهِۦۚ نَرۡفَعُ دَرَجَٰتٖ مَّن نَّشَآءُۗ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٞ

Iste bunlar, kavmine karsı Ibrahim'e verdigimiz delillerdi.Diledigimiz kimselerin derecelerini kat kat yukseltiriz.Muhakkak ki senin Rabbin tam hukum ve hikmet sahibidir ve O her seyi hakkıyla bilir
Surah Al-Anaam, Verse 83


وَوَهَبۡنَا لَهُۥٓ إِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَۚ كُلًّا هَدَيۡنَاۚ وَنُوحًا هَدَيۡنَا مِن قَبۡلُۖ وَمِن ذُرِّيَّتِهِۦ دَاوُۥدَ وَسُلَيۡمَٰنَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَىٰ وَهَٰرُونَۚ وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Biz ona Ishak ile Yakub'u ihsan ettik ve her birini nubuvvete erdirdik.Daha once de Nuh’u ve onun neslinden Davud’u, Suleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da nubuvvete erdirdik.Biz iyi hareket edenleri iste boyle odullendiririz.
Surah Al-Anaam, Verse 84


وَزَكَرِيَّا وَيَحۡيَىٰ وَعِيسَىٰ وَإِلۡيَاسَۖ كُلّٞ مِّنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Zekeriyya'yı, Yahya’yı, Isa’yı, Ilyas’ı da nubuvvete erdirdik. Onların hepsi de salih, hayırlı insanlardandı
Surah Al-Anaam, Verse 85


وَإِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطٗاۚ وَكُلّٗا فَضَّلۡنَا عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ismail'i, Elyesa’ı, Yunus’u, Lut’u da nubuvvete erdirdik; her birini de yasadıkları asrın insanlarından ustun kıldık
Surah Al-Anaam, Verse 86


وَمِنۡ ءَابَآئِهِمۡ وَذُرِّيَّـٰتِهِمۡ وَإِخۡوَٰنِهِمۡۖ وَٱجۡتَبَيۡنَٰهُمۡ وَهَدَيۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Onların babalarından, zurriyetlerinden, kardeslerinden kimini de, aynı sekilde etraflarındaki insanlara ustun kıldık, onları sectik, onları dogru yola goturduk
Surah Al-Anaam, Verse 87


ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهۡدِي بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۚ وَلَوۡ أَشۡرَكُواْ لَحَبِطَ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Iste bu yol Allah'ın hidayet yoludur ki kullarından diledigini ona goturur. Eger onlar Allah’a ortak tanısalardı, butun yaptıkları, elde ettikleri butun kazancları heder olmus gitmisti
Surah Al-Anaam, Verse 88


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحُكۡمَ وَٱلنُّبُوَّةَۚ فَإِن يَكۡفُرۡ بِهَا هَـٰٓؤُلَآءِ فَقَدۡ وَكَّلۡنَا بِهَا قَوۡمٗا لَّيۡسُواْ بِهَا بِكَٰفِرِينَ

Iste onlar, kendilerine kitap, hikmet, hukumranlık ve nubuvvet verdigimiz sahsiyetlerdir. Simdi o musrikler bu nubuvveti inkar ederlerse, biz nubuvveti inkar etmeyip ona sahip cıkan bir topluluk gorevlendiririz
Surah Al-Anaam, Verse 89


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۖ فَبِهُدَىٰهُمُ ٱقۡتَدِهۡۗ قُل لَّآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ أَجۡرًاۖ إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرَىٰ لِلۡعَٰلَمِينَ

Iste onlar Allah'ın hidayet verdigi kimselerdir. Sen de onların yolundan yuru ve de ki: “Ben risaleti tebligden dolayı sizden bir ucret beklemiyorum. O, butun milletler icin bir ogutten, irsaddan ibarettir
Surah Al-Anaam, Verse 90


وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦٓ إِذۡ قَالُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ بَشَرٖ مِّن شَيۡءٖۗ قُلۡ مَنۡ أَنزَلَ ٱلۡكِتَٰبَ ٱلَّذِي جَآءَ بِهِۦ مُوسَىٰ نُورٗا وَهُدٗى لِّلنَّاسِۖ تَجۡعَلُونَهُۥ قَرَاطِيسَ تُبۡدُونَهَا وَتُخۡفُونَ كَثِيرٗاۖ وَعُلِّمۡتُم مَّا لَمۡ تَعۡلَمُوٓاْ أَنتُمۡ وَلَآ ءَابَآؤُكُمۡۖ قُلِ ٱللَّهُۖ ثُمَّ ذَرۡهُمۡ فِي خَوۡضِهِمۡ يَلۡعَبُونَ

Bazı Yahudiler de Allah'ı geregi gibi tanımadılar. Cunku “Allah hicbir insana hicbir sey indirmemistir.” dediler.Sen onlara de ki: “Peki, Musa’nın insanlara bir nur ve rehber olmak uzere getirdigi ve sizin de parca parca kagıtlar haline koyup isinize geleni gosterdiginiz, fakat cogunu gizlediginiz ve sizin de babalarınızın da bilmediginiz bircok seyleri sayesinde ogrendiginiz o kitabı kim indirdi?”Ey Resulum sen: “Allah indirdi.” de! sonra bırak daldıkları batıllarında oynaya dursunlar
Surah Al-Anaam, Verse 91


وَهَٰذَا كِتَٰبٌ أَنزَلۡنَٰهُ مُبَارَكٞ مُّصَدِّقُ ٱلَّذِي بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَلِتُنذِرَ أُمَّ ٱلۡقُرَىٰ وَمَنۡ حَوۡلَهَاۚ وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۖ وَهُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ يُحَافِظُونَ

Iste bu da bir feyiz kaynagı ve daha onceki kitapları tasdik edici olarak, bir de hem Anakenti, hem de butun cevresindeki insanları uyarman icin indirdigimiz bir kitap! Ahirete iman edenler, buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler. [2,41; 7,158; 6,19; 11,17; 25,1; 3,20; 42,7] {KM, II Samuel}
Surah Al-Anaam, Verse 92


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوۡ قَالَ أُوحِيَ إِلَيَّ وَلَمۡ يُوحَ إِلَيۡهِ شَيۡءٞ وَمَن قَالَ سَأُنزِلُ مِثۡلَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُۗ وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذِ ٱلظَّـٰلِمُونَ فِي غَمَرَٰتِ ٱلۡمَوۡتِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ بَاسِطُوٓاْ أَيۡدِيهِمۡ أَخۡرِجُوٓاْ أَنفُسَكُمُۖ ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَوۡنَ عَذَابَ ٱلۡهُونِ بِمَا كُنتُمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ غَيۡرَ ٱلۡحَقِّ وَكُنتُمۡ عَنۡ ءَايَٰتِهِۦ تَسۡتَكۡبِرُونَ

Allah adına yalan uydurandan, yahut kendisine hicbir sey vahyedilmedigi halde “Bana da vahyolundu.” diyenden, bir de, “Allah'ın indirdigi ayetler gibi ben de indiririm.” diye iddia edenden daha zalim kimse olabilir mi?Olumun siddetleri icinde kıvranırken, olum meleklerinin de yakalarına yapısıp kendilerine: “Haydi, derhal ruhlarınızı cıkarıp teslim edin! Bugun zillet azabıyla cezalanacaksınız; cunku Allah hakkında gercek dısı seyler soyluyordunuz ve cunku kibirlenerek O’nun ayetlerinden yuzceviriyordunuz!” diye haykırdıkları sırada sen o zalimlerin halini bir gorsen! [8,31.50; 47,27; 66,6] {KM, Hezekiel}
Surah Al-Anaam, Verse 93


وَلَقَدۡ جِئۡتُمُونَا فُرَٰدَىٰ كَمَا خَلَقۡنَٰكُمۡ أَوَّلَ مَرَّةٖ وَتَرَكۡتُم مَّا خَوَّلۡنَٰكُمۡ وَرَآءَ ظُهُورِكُمۡۖ وَمَا نَرَىٰ مَعَكُمۡ شُفَعَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ زَعَمۡتُمۡ أَنَّهُمۡ فِيكُمۡ شُرَكَـٰٓؤُاْۚ لَقَد تَّقَطَّعَ بَيۡنَكُمۡ وَضَلَّ عَنكُم مَّا كُنتُمۡ تَزۡعُمُونَ

Kıyamet gunu de Hak Teala soyle buyuracaktır:” Iste siz ilk yarattıgımızda oldugunuz gibi cırıl cıplak, teker teker huzurumuza geldiniz! Size verdigimiz mallarınızı da cok gerilerde bıraktınız.Hani, siz dunyada iken Allah'a serik oldugunu iddia ettiginiz sefaatcilerinizi de yanınızda gormuyoruz? Gordunuz ya, aranızdaki baglar bir bir koptu ve ortak olduklarını iddia edip guvendiklerinizin hepsi sizden uzaklastı.” [28,62-74; 26,92-93; 2,166-167;]
Surah Al-Anaam, Verse 94


۞إِنَّ ٱللَّهَ فَالِقُ ٱلۡحَبِّ وَٱلنَّوَىٰۖ يُخۡرِجُ ٱلۡحَيَّ مِنَ ٱلۡمَيِّتِ وَمُخۡرِجُ ٱلۡمَيِّتِ مِنَ ٱلۡحَيِّۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ

Taneleri ve cekirdekleri catlatıp yararak (her seyi gelisme yoluna koyan) Allah'tır. Oluden diriyi O cıkarır, diriden oluyu cıkaran da O’dur.Iste gercek Ilah bunları yapandır! Artık nasıl oluyor da haktan uzaklastırılıyorsunuz
Surah Al-Anaam, Verse 95


فَالِقُ ٱلۡإِصۡبَاحِ وَجَعَلَ ٱلَّيۡلَ سَكَنٗا وَٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَ حُسۡبَانٗاۚ ذَٰلِكَ تَقۡدِيرُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ

Karanlıgı yarıp sabahı ortaya cıkaran O'dur. Geceyi dinlenmeniz, gunes ve Ay’ı da vakitlerinizi hesaplamak icin O yarattı. Iste butun bunlar, aziz ve alim (mutlak galip ve her seyi hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir). [2,189; 7,54; 93,1-2;]
Surah Al-Anaam, Verse 96


وَهُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلنُّجُومَ لِتَهۡتَدُواْ بِهَا فِي ظُلُمَٰتِ ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِۗ قَدۡ فَصَّلۡنَا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Karanın ve denizin karanlıkları icinde size yıldızlardan yararlanıp yol bulma imkanı veren O'dur. Gercekten bilmek, ogrenmek isteyen kimseler icin ayetlerimizi acıkca bildirdik
Surah Al-Anaam, Verse 97


وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنشَأَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ فَمُسۡتَقَرّٞ وَمُسۡتَوۡدَعٞۗ قَدۡ فَصَّلۡنَا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَفۡقَهُونَ

Sizi bir tek candan yaratan O'dur. Sonra sizin icin; bir kalacak yer, bir de emanet olarak duracak yer vardır. Biz ayetlerimizi anlayan kimseler icin acıkca bildirdik
Surah Al-Anaam, Verse 98


وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦ نَبَاتَ كُلِّ شَيۡءٖ فَأَخۡرَجۡنَا مِنۡهُ خَضِرٗا نُّخۡرِجُ مِنۡهُ حَبّٗا مُّتَرَاكِبٗا وَمِنَ ٱلنَّخۡلِ مِن طَلۡعِهَا قِنۡوَانٞ دَانِيَةٞ وَجَنَّـٰتٖ مِّنۡ أَعۡنَابٖ وَٱلزَّيۡتُونَ وَٱلرُّمَّانَ مُشۡتَبِهٗا وَغَيۡرَ مُتَشَٰبِهٍۗ ٱنظُرُوٓاْ إِلَىٰ ثَمَرِهِۦٓ إِذَآ أَثۡمَرَ وَيَنۡعِهِۦٓۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكُمۡ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ

Gokten su indiren O'dur. Sonra Biz onunla her cesit bitkiyi cıkarırız. O bitkiden bir filiz, ondan da buyuyup birbirinin ustune binmis taneler, basaklar cıkarırız. Hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, uzum, zeytin ve nar bahceleri yetistiririz. Bunlardan kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine, bir ilk meyve verdiginde bir de tam olgunlastıkları zaman bakın! Elbette butun bunlarda iman edecekler icin alınacak bircok dersler vardır. [16,10-11; 21,30; 13,4] {KM, Mezmurlar}
Surah Al-Anaam, Verse 99


وَجَعَلُواْ لِلَّهِ شُرَكَآءَ ٱلۡجِنَّ وَخَلَقَهُمۡۖ وَخَرَقُواْ لَهُۥ بَنِينَ وَبَنَٰتِۭ بِغَيۡرِ عِلۡمٖۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يَصِفُونَ

Boyle iken tuttular, cinleri Allah'a serik yaptılar; halbuki bunları da O yaratmıstır. Bundan baska O’na birtakım ogullar ve kızlar yakıstırdılar. Ne dediklerini bildikleri yok! O, musriklerin Kendisine isnad ettikleri bu gibi nitelendirmelerden munezzehtir, yucedir. [2,116; 4,117-120; 1]
Surah Al-Anaam, Verse 100


بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُۥ وَلَدٞ وَلَمۡ تَكُن لَّهُۥ صَٰحِبَةٞۖ وَخَلَقَ كُلَّ شَيۡءٖۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Gokleri ve yeri yoktan var eden O'dur. O’nun nasıl cocugu olabilir ki Kendisinin esi de yoktur. Gercek su ki: her sey O’nun mahlukudur ve O her seyi hakkıyla bilir
Surah Al-Anaam, Verse 101


ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖ فَٱعۡبُدُوهُۚ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٞ

Rabbiniz Allah, iste bu vasıflara sahib olan Yuce Zattır.O'ndan baska tanrı yoktur. Her seyi yaratan O’dur. O halde yalnız O’na ibadet edin. Her seyin yonetimi Onun elindedir
Surah Al-Anaam, Verse 102


لَّا تُدۡرِكُهُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ وَهُوَ يُدۡرِكُ ٱلۡأَبۡصَٰرَۖ وَهُوَ ٱللَّطِيفُ ٱلۡخَبِيرُ

Gozler O'na erisemez. O’nun ilmi ise butun gozleri ihata eder.(Gozlerin gormedigi her seye nufuz eden, her seyden haberdar olan) latif ve habir O’dur. [67,14; 31,16] {KM, Cıkıs 33,20; Yuhanna}
Surah Al-Anaam, Verse 103


قَدۡ جَآءَكُم بَصَآئِرُ مِن رَّبِّكُمۡۖ فَمَنۡ أَبۡصَرَ فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَنۡ عَمِيَ فَعَلَيۡهَاۚ وَمَآ أَنَا۠ عَلَيۡكُم بِحَفِيظٖ

Rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmistir.Artık kim gozunu acar gorurse kendi lehine, kim de hakkı gormeyip batılı secerse kendi aleyhinedir. (Sen de ki:) “Ben sizin uzerinizde bekci degilim.”
Surah Al-Anaam, Verse 104


وَكَذَٰلِكَ نُصَرِّفُ ٱلۡأٓيَٰتِ وَلِيَقُولُواْ دَرَسۡتَ وَلِنُبَيِّنَهُۥ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Iste Biz, ayetleri iyice anlayıp kavramaları icin farklı usluplarla, turlu turlu beyan ederiz.Biliyoruz ki onlar neticede “Sen ders almıssın!” diyeceklerdir.Ayetleri boyle turlu turlu acıklamamız, bilmek isteyen kimselere, Kur'an’ı iyice beyan etmek icindir. [25,4-5; 2,26]
Surah Al-Anaam, Verse 105


ٱتَّبِعۡ مَآ أُوحِيَ إِلَيۡكَ مِن رَّبِّكَۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ وَأَعۡرِضۡ عَنِ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa ona tabi ol. O'ndan baska tanrı yoktur. Onun icin, sen de musriklerden uzak dur
Surah Al-Anaam, Verse 106


وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشۡرَكُواْۗ وَمَا جَعَلۡنَٰكَ عَلَيۡهِمۡ حَفِيظٗاۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيۡهِم بِوَكِيلٖ

Eger Allah dileseydi onlar musrik olmazlardı. Biz seni onların uzerine bekci olarak gondermedik. Sen onların islerini yurutmekle de gorevli degilsin
Surah Al-Anaam, Verse 107


وَلَا تَسُبُّواْ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ فَيَسُبُّواْ ٱللَّهَ عَدۡوَۢا بِغَيۡرِ عِلۡمٖۗ كَذَٰلِكَ زَيَّنَّا لِكُلِّ أُمَّةٍ عَمَلَهُمۡ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّهِم مَّرۡجِعُهُمۡ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Onların Allah'tan baska yalvardıkları tanrılarına hakaret etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini asıp Allah’a hakaret etmesinler.Boylece her ummete, yaptıkları isi guzel gosterdik. Sonra donusleri yalnız O’na olacak ve O da yaptıklarını kendilerine bir bir bildirip karsılıgını verecektir
Surah Al-Anaam, Verse 108


وَأَقۡسَمُواْ بِٱللَّهِ جَهۡدَ أَيۡمَٰنِهِمۡ لَئِن جَآءَتۡهُمۡ ءَايَةٞ لَّيُؤۡمِنُنَّ بِهَاۚ قُلۡ إِنَّمَا ٱلۡأٓيَٰتُ عِندَ ٱللَّهِۖ وَمَا يُشۡعِرُكُمۡ أَنَّهَآ إِذَا جَآءَتۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Kendilerine bambaska bir mucize geldigi takdirde mutlaka ona inanacaklarına dair vargucleriyle Allah'a yemin ettiler.De ki: “Mucizeler ancak Allah’ın yanındadır.” O istedikleri mucize geldigi zaman onların yine de iman etmeyeceklerinin siz farkında degil misiniz
Surah Al-Anaam, Verse 109


وَنُقَلِّبُ أَفۡـِٔدَتَهُمۡ وَأَبۡصَٰرَهُمۡ كَمَا لَمۡ يُؤۡمِنُواْ بِهِۦٓ أَوَّلَ مَرَّةٖ وَنَذَرُهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ

Onların kalplerini ve gozlerini ters ceviririz. Ilkin ona inanmadıkları gibi o mucizeyi gordukten sonra da inanmazlar ve onları taskınlıkları icinde saskın saskın bırakırız
Surah Al-Anaam, Verse 110


۞وَلَوۡ أَنَّنَا نَزَّلۡنَآ إِلَيۡهِمُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَحَشَرۡنَا عَلَيۡهِمۡ كُلَّ شَيۡءٖ قُبُلٗا مَّا كَانُواْ لِيُؤۡمِنُوٓاْ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ يَجۡهَلُونَ

Biz onlara, dedikleri gibi melekleri de indirseydik, oluler diriltilip kendileriyle konussaydı, istedikleri her seyi toplayıp karsılarına koysaydık, onlar, ihtimali yok, yine iman edecek degillerdi.Allah dilerse o baska! Fakat onların cogu bunu bilmezler. [1]
Surah Al-Anaam, Verse 111


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوّٗا شَيَٰطِينَ ٱلۡإِنسِ وَٱلۡجِنِّ يُوحِي بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ زُخۡرُفَ ٱلۡقَوۡلِ غُرُورٗاۚ وَلَوۡ شَآءَ رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُۖ فَذَرۡهُمۡ وَمَا يَفۡتَرُونَ

Boylece biz her peygambere, insan ve cin seytanlarını dusman yaptık.Onlardan kimi kimine, aldatmak icin birtakım yaldızlı sozler fısıldayıp telkin ederler.Eger Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı.O halde onları, duzmekte oldukları yalanlarıyla bas basa bırak
Surah Al-Anaam, Verse 112


وَلِتَصۡغَىٰٓ إِلَيۡهِ أَفۡـِٔدَةُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ وَلِيَرۡضَوۡهُ وَلِيَقۡتَرِفُواْ مَا هُم مُّقۡتَرِفُونَ

Bir de bu telkini, ahirete inanmayanların gonulleri ona meyletsin, derken ondan hoslansınlar ve isledikleri suclarını islemeye devam etsinler diye yaparlar
Surah Al-Anaam, Verse 113


أَفَغَيۡرَ ٱللَّهِ أَبۡتَغِي حَكَمٗا وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ إِلَيۡكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ مُفَصَّلٗاۚ وَٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡلَمُونَ أَنَّهُۥ مُنَزَّلٞ مِّن رَّبِّكَ بِٱلۡحَقِّۖ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ

De ki: “Allah size o kitabı, icinde hak ile batıl birbirinden ayırt edilmis tarzda acıklanmıs olarak indirmisken,sizinle aramızdaki davayı hukme baglamak icin Allah'tan baska bir hakem mi arayacak mısım?Kendilerine daha once kitap verdigimiz kimseler de bilirler kibu kitap gercekten Rabbin tarafından indirilmistir. Sakın bundan suphen olmasın
Surah Al-Anaam, Verse 114


وَتَمَّتۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدۡقٗا وَعَدۡلٗاۚ لَّا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِهِۦۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Rabbinin sozu, dogruluk ve adalet bakımından tam kemalindedir.O'nun sozlerini degistirebilecek yoktur. O hakkıyla isitir ve bilir
Surah Al-Anaam, Verse 115


وَإِن تُطِعۡ أَكۡثَرَ مَن فِي ٱلۡأَرۡضِ يُضِلُّوكَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَخۡرُصُونَ

Eger dunyada bulunan insanların coguna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar.Onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar
Surah Al-Anaam, Verse 116


إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ مَن يَضِلُّ عَن سَبِيلِهِۦۖ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ

Muhakkak ki Rabbin, Kendisinin yolundan sapanları pek iyi bildigi gibi,dogru yolda olanları da cok iyi bilir
Surah Al-Anaam, Verse 117


فَكُلُواْ مِمَّا ذُكِرَ ٱسۡمُ ٱللَّهِ عَلَيۡهِ إِن كُنتُم بِـَٔايَٰتِهِۦ مُؤۡمِنِينَ

Artık, o sapanların sozlerine kulak asmayın da, -Allah'ın ayetlerini tasdik ediyorsanız- kesilirken uzerine Allah’ın adı anılmıs olan hayvanların etini yeyin
Surah Al-Anaam, Verse 118


وَمَا لَكُمۡ أَلَّا تَأۡكُلُواْ مِمَّا ذُكِرَ ٱسۡمُ ٱللَّهِ عَلَيۡهِ وَقَدۡ فَصَّلَ لَكُم مَّا حَرَّمَ عَلَيۡكُمۡ إِلَّا مَا ٱضۡطُرِرۡتُمۡ إِلَيۡهِۗ وَإِنَّ كَثِيرٗا لَّيُضِلُّونَ بِأَهۡوَآئِهِم بِغَيۡرِ عِلۡمٍۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُعۡتَدِينَ

Kesilirken uzerlerine Allah'ın adı anılmıs olan hayvanların etlerinden nicin yemeyecek missiniz?O, zaten size haram kıldıgı etleri acıkca bildirmistir; ancak caresiz kalıp da zaruret mikdarı yemeniz mustesnadır.Evet bircokları, bildiklerinden degil, sırf heva ve hevesleriyle halkı saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi asanları pek iyi bilmektedir
Surah Al-Anaam, Verse 119


وَذَرُواْ ظَٰهِرَ ٱلۡإِثۡمِ وَبَاطِنَهُۥٓۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡسِبُونَ ٱلۡإِثۡمَ سَيُجۡزَوۡنَ بِمَا كَانُواْ يَقۡتَرِفُونَ

Gunahın acıgını da bırakın, gizlisini de: Cunku gunah isleyenler elbette yaptıklarının cezasını cekeceklerdir
Surah Al-Anaam, Verse 120


وَلَا تَأۡكُلُواْ مِمَّا لَمۡ يُذۡكَرِ ٱسۡمُ ٱللَّهِ عَلَيۡهِ وَإِنَّهُۥ لَفِسۡقٞۗ وَإِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰٓ أَوۡلِيَآئِهِمۡ لِيُجَٰدِلُوكُمۡۖ وَإِنۡ أَطَعۡتُمُوهُمۡ إِنَّكُمۡ لَمُشۡرِكُونَ

Allah adına kesilmeyen hayvanın etini yemeyin! Bu, Allah yolundan cıkmaktır, isyandır. Seytanlar kendi adamlarına sizinle mucadele etmeleri icin telkinlerde bulunurlar.Sayet onlara uyarsanız, siz de dupeduz musrik olur cıkarsınız
Surah Al-Anaam, Verse 121


أَوَمَن كَانَ مَيۡتٗا فَأَحۡيَيۡنَٰهُ وَجَعَلۡنَا لَهُۥ نُورٗا يَمۡشِي بِهِۦ فِي ٱلنَّاسِ كَمَن مَّثَلُهُۥ فِي ٱلظُّلُمَٰتِ لَيۡسَ بِخَارِجٖ مِّنۡهَاۚ كَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِلۡكَٰفِرِينَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Olu iken kendisini dirilttigimiz ve insanlar arasında yurumesi icin kendisine bir ısık (iman nuru) verdigimiz kisi, hic karanlıklarda kalıp cıkamayan kimse gibi olur mu? Olmaz ama kafirlere, yapmakta oldukları isler boyle guzel gosterilir
Surah Al-Anaam, Verse 122


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَا فِي كُلِّ قَرۡيَةٍ أَكَٰبِرَ مُجۡرِمِيهَا لِيَمۡكُرُواْ فِيهَاۖ وَمَا يَمۡكُرُونَ إِلَّا بِأَنفُسِهِمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

Mekke'de oldugu gibi her sehirde de ileri gelen mucrimleri, yuksek mevkilerde bulundururuz ki oralarda hileler cevirsinler. Onlar boyle yapmakla kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar. [17,16; 34,34-35; 43,23; 7]
Surah Al-Anaam, Verse 123


وَإِذَا جَآءَتۡهُمۡ ءَايَةٞ قَالُواْ لَن نُّؤۡمِنَ حَتَّىٰ نُؤۡتَىٰ مِثۡلَ مَآ أُوتِيَ رُسُلُ ٱللَّهِۘ ٱللَّهُ أَعۡلَمُ حَيۡثُ يَجۡعَلُ رِسَالَتَهُۥۗ سَيُصِيبُ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ صَغَارٌ عِندَ ٱللَّهِ وَعَذَابٞ شَدِيدُۢ بِمَا كَانُواْ يَمۡكُرُونَ

Bir ayet gelip de bu kafirlere teblig edilince “Allah'ın resullerine verilen risaletin benzeri bize verilmedikce, sana asla iman etmeyiz.” derler. Allah peygamberligi kime verecegini pek iyi bilir.Yaptıkları hileler sebebiyle, suc isleyenlere, Allah tarafından bir zillet ve siddetli bir azap erisecektir. [
Surah Al-Anaam, Verse 124


فَمَن يُرِدِ ٱللَّهُ أَن يَهۡدِيَهُۥ يَشۡرَحۡ صَدۡرَهُۥ لِلۡإِسۡلَٰمِۖ وَمَن يُرِدۡ أَن يُضِلَّهُۥ يَجۡعَلۡ صَدۡرَهُۥ ضَيِّقًا حَرَجٗا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي ٱلسَّمَآءِۚ كَذَٰلِكَ يَجۡعَلُ ٱللَّهُ ٱلرِّجۡسَ عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ

Hasılı Allah kimi dogru yola koymak isterse, onun kalbini Islam'a acar.Kimi de saptırmak isterse, onun gogsunu sanki o kisi gokte yukseliyormuscasına dar ve tıkanık yapar. Iste Allah boylece, imana gelmeyenlere rusvaylık verir. [20,25; 39,22; 49,7] {KM, II Makkabe 1,4; Resullerin isleri}
Surah Al-Anaam, Verse 125


وَهَٰذَا صِرَٰطُ رَبِّكَ مُسۡتَقِيمٗاۗ قَدۡ فَصَّلۡنَا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَذَّكَّرُونَ

Bu Islam yolu Rabbinin dosdogru yoludur. Dusunup idrakini kullanan kimseler icin ayetlerimizi iyice acıklamıs bulunuyoruz
Surah Al-Anaam, Verse 126


۞لَهُمۡ دَارُ ٱلسَّلَٰمِ عِندَ رَبِّهِمۡۖ وَهُوَ وَلِيُّهُم بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Rab'leri nezdindeki selam ulkesi olan cennet onlarındır. Yaptıkları guzel isler sebebiyle Allah, kendilerinin yardımcısıdır
Surah Al-Anaam, Verse 127


وَيَوۡمَ يَحۡشُرُهُمۡ جَمِيعٗا يَٰمَعۡشَرَ ٱلۡجِنِّ قَدِ ٱسۡتَكۡثَرۡتُم مِّنَ ٱلۡإِنسِۖ وَقَالَ أَوۡلِيَآؤُهُم مِّنَ ٱلۡإِنسِ رَبَّنَا ٱسۡتَمۡتَعَ بَعۡضُنَا بِبَعۡضٖ وَبَلَغۡنَآ أَجَلَنَا ٱلَّذِيٓ أَجَّلۡتَ لَنَاۚ قَالَ ٱلنَّارُ مَثۡوَىٰكُمۡ خَٰلِدِينَ فِيهَآ إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٞ

Gun gelecek, Allah onların hepsini huzurunda toplayıp: “Ey cin toplulugu! Insanlardan cogunu yoldan cıkardınız ha!” diyecek.Insanlardan onlara uymus olanlar diyecekler ki: “Ey Ulu Rabbimiz! Kimimiz kimimizden faydalandık ve bize tayin ettigin muddetin sonuna ulastık.”O buyuracak ki: “Meskeniniz atestir. Allah'ın diledikleri haric, hepiniz icinde ebedi kalmak uzere oradasınız.” Gercekten Rabbin hakimdir, alimdir (tam hukum ve hikmet sahibidir ve O her seyi hakkıyla bilir)
Surah Al-Anaam, Verse 128


وَكَذَٰلِكَ نُوَلِّي بَعۡضَ ٱلظَّـٰلِمِينَ بَعۡضَۢا بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ

Iste biz, isledikleri gunahlardan oturu, zalimlerden kimini kimine musallat ederiz
Surah Al-Anaam, Verse 129


يَٰمَعۡشَرَ ٱلۡجِنِّ وَٱلۡإِنسِ أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ رُسُلٞ مِّنكُمۡ يَقُصُّونَ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِي وَيُنذِرُونَكُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَاۚ قَالُواْ شَهِدۡنَا عَلَىٰٓ أَنفُسِنَاۖ وَغَرَّتۡهُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَشَهِدُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ أَنَّهُمۡ كَانُواْ كَٰفِرِينَ

Ey cin ve insanlar toplulugu! Icinizden size ayetlerimi anlatan ve bu gununuzle karsılasacagınızı bildirerek sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?“Ey Yuce Rabbimiz! Kendi aleyhimize sahidiz.” diyecekler.Dunya hayatı onları aldatmıstı. Boylece kendilerinin kafir olduklarına, yine kendileri sahitlik ettiler. [12,]
Surah Al-Anaam, Verse 130


ذَٰلِكَ أَن لَّمۡ يَكُن رَّبُّكَ مُهۡلِكَ ٱلۡقُرَىٰ بِظُلۡمٖ وَأَهۡلُهَا غَٰفِلُونَ

Iste bu (sekilde resullerin gonderilmesi, onların uyarmaları), haberleri olmaksızın zulumleri sebebiyle, senin Rabbinin ulkeleri imha etmedigi gerceginden ileri gelmektedir
Surah Al-Anaam, Verse 131


وَلِكُلّٖ دَرَجَٰتٞ مِّمَّا عَمِلُواْۚ وَمَا رَبُّكَ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Herkesin yaptıkları islere gore dereceleri vardır. Senin Rabbin onların yaptıklarından habersiz degildir
Surah Al-Anaam, Verse 132


وَرَبُّكَ ٱلۡغَنِيُّ ذُو ٱلرَّحۡمَةِۚ إِن يَشَأۡ يُذۡهِبۡكُمۡ وَيَسۡتَخۡلِفۡ مِنۢ بَعۡدِكُم مَّا يَشَآءُ كَمَآ أَنشَأَكُم مِّن ذُرِّيَّةِ قَوۡمٍ ءَاخَرِينَ

Rabbin mustagnidir (her sey ona muhtactır, O hicbir seye muhtac degildir), genis merhamet sahibidir.Yoksa dilerse sizi ortadan kaldırır, pesinizden yerinize diledigini getirir, nasıl ki sizi de baskalarının soyundan getirmistir
Surah Al-Anaam, Verse 133


إِنَّ مَا تُوعَدُونَ لَأٓتٖۖ وَمَآ أَنتُم بِمُعۡجِزِينَ

Size vad edilen seyler mutlaka gelecektir, siz bunun onune gecemezsiniz
Surah Al-Anaam, Verse 134


قُلۡ يَٰقَوۡمِ ٱعۡمَلُواْ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمۡ إِنِّي عَامِلٞۖ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ مَن تَكُونُ لَهُۥ عَٰقِبَةُ ٱلدَّارِۚ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

De ki: “Ey halkım, var gucunuzle elinizden geleni yapın. Ben vazifemi yapıyorum. Guzel akıbetin kime ait olacagını yakında bileceksiniz. Su muhakkak ki zalimler iflah olmazlar. [11,121-122; 58]
Surah Al-Anaam, Verse 135


وَجَعَلُواْ لِلَّهِ مِمَّا ذَرَأَ مِنَ ٱلۡحَرۡثِ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ نَصِيبٗا فَقَالُواْ هَٰذَا لِلَّهِ بِزَعۡمِهِمۡ وَهَٰذَا لِشُرَكَآئِنَاۖ فَمَا كَانَ لِشُرَكَآئِهِمۡ فَلَا يَصِلُ إِلَى ٱللَّهِۖ وَمَا كَانَ لِلَّهِ فَهُوَ يَصِلُ إِلَىٰ شُرَكَآئِهِمۡۗ سَآءَ مَا يَحۡكُمُونَ

Allah'ın yarattıgı ekinlerden ve hayvanlardan kendilerince Allah’a bir hisse ayırdılar da kendi batıl iddialarınca: “Su, Allah’ın” dediler, “Su da uluhiyette ortakları olan putlarımızın.”Ortakları icin ayırdıkları, Allah’ın hissesine konulmaz, ama Allah’a ait olanlar ortaklarının hissesine aktarılır. Bunlar ne kotu hukum veriyorlar
Surah Al-Anaam, Verse 136


وَكَذَٰلِكَ زَيَّنَ لِكَثِيرٖ مِّنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ قَتۡلَ أَوۡلَٰدِهِمۡ شُرَكَآؤُهُمۡ لِيُرۡدُوهُمۡ وَلِيَلۡبِسُواْ عَلَيۡهِمۡ دِينَهُمۡۖ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا فَعَلُوهُۖ فَذَرۡهُمۡ وَمَا يَفۡتَرُونَ

Yine bunun gibi, onların, Allah'a ibadette ortak saydıkları putlarının hizmetcileri, musriklerden coguna evlatlarını oldurmeyi iyi bir is gosterdiler ki hem onları mahvetsinler, hem de dinlerini bozup karıstırsınlar.Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları, uydurdukları yalanlarla bas basa bırak
Surah Al-Anaam, Verse 137


وَقَالُواْ هَٰذِهِۦٓ أَنۡعَٰمٞ وَحَرۡثٌ حِجۡرٞ لَّا يَطۡعَمُهَآ إِلَّا مَن نَّشَآءُ بِزَعۡمِهِمۡ وَأَنۡعَٰمٌ حُرِّمَتۡ ظُهُورُهَا وَأَنۡعَٰمٞ لَّا يَذۡكُرُونَ ٱسۡمَ ٱللَّهِ عَلَيۡهَا ٱفۡتِرَآءً عَلَيۡهِۚ سَيَجۡزِيهِم بِمَا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ

Aynı sekilde dediler ki: “Falan hayvanlarla ekinlere dokunmak yasaktır; onları bizim dilediklerimizden baskası yiyemez. Falan hayvanların da sırtları haram kılınmıstır.”Birtakım hayvanlar da vardır ki onları keserken Allah'ın adını anmazlar.Butun bunları, onlar Allah’a iftira ederek ortaya cıkarmıslardır. Allah iftiraları sebebiyle onları cezalandıracaktır
Surah Al-Anaam, Verse 138


وَقَالُواْ مَا فِي بُطُونِ هَٰذِهِ ٱلۡأَنۡعَٰمِ خَالِصَةٞ لِّذُكُورِنَا وَمُحَرَّمٌ عَلَىٰٓ أَزۡوَٰجِنَاۖ وَإِن يَكُن مَّيۡتَةٗ فَهُمۡ فِيهِ شُرَكَآءُۚ سَيَجۡزِيهِمۡ وَصۡفَهُمۡۚ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٞ

Bir de soyle dediler: “Falan hayvanların karınlarında olan yavrular, canlı dogarsa sadece erkeklerimize helal, kadınlarımıza ise haramdır. Eger olu dogarsa, hepsi ona ortak olurlar.” Allah, onların bu kabil iddialarının cezasını verecektir. Cunku O, hakimdir, alimdir (tam hukum ve hikmet sahibidir ve O her seyi hakkıyla bilir)
Surah Al-Anaam, Verse 139


قَدۡ خَسِرَ ٱلَّذِينَ قَتَلُوٓاْ أَوۡلَٰدَهُمۡ سَفَهَۢا بِغَيۡرِ عِلۡمٖ وَحَرَّمُواْ مَا رَزَقَهُمُ ٱللَّهُ ٱفۡتِرَآءً عَلَى ٱللَّهِۚ قَدۡ ضَلُّواْ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ

Bilgisizlik ve dusuncesizlik yuzunden beyinsizce cocuklarını oldurenler ve Allah'ın kendilerine ihsan ettigi rızkı Allah’a iftira ederek haram sayanlar, elbette tam husrana ugradılar.Saptılar bunlar, dogru yolu da bulamadılar
Surah Al-Anaam, Verse 140


۞وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنشَأَ جَنَّـٰتٖ مَّعۡرُوشَٰتٖ وَغَيۡرَ مَعۡرُوشَٰتٖ وَٱلنَّخۡلَ وَٱلزَّرۡعَ مُخۡتَلِفًا أُكُلُهُۥ وَٱلزَّيۡتُونَ وَٱلرُّمَّانَ مُتَشَٰبِهٗا وَغَيۡرَ مُتَشَٰبِهٖۚ كُلُواْ مِن ثَمَرِهِۦٓ إِذَآ أَثۡمَرَ وَءَاتُواْ حَقَّهُۥ يَوۡمَ حَصَادِهِۦۖ وَلَا تُسۡرِفُوٓاْۚ إِنَّهُۥ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُسۡرِفِينَ

Asmalı - asmasız bag ve bahceleri, mahsulleri, cesit cesit hurma ve ekinleri, birbirine sekil ve renk yonunden benzer, tat bakımından benzemez tarzda yaratıp yetistiren hep O'dur.Her biri mahsul verince urununden yiyin, devsirildigi gun hakkını (osurunu) da verin, israf etmeyin, cunku O musrifleri sevmez
Surah Al-Anaam, Verse 141


وَمِنَ ٱلۡأَنۡعَٰمِ حَمُولَةٗ وَفَرۡشٗاۚ كُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Davarlardan da cesit cesit yarattı: kimi yuk tasır, kiminin yununden ve kılından sergi yapılır.Allah'ın size verdigi rızkından yiyin, fakat seytanın adımlarını izlemeyin.Cunku o sizin besbelli bir dusmanınızdır
Surah Al-Anaam, Verse 142


ثَمَٰنِيَةَ أَزۡوَٰجٖۖ مِّنَ ٱلضَّأۡنِ ٱثۡنَيۡنِ وَمِنَ ٱلۡمَعۡزِ ٱثۡنَيۡنِۗ قُلۡ ءَآلذَّكَرَيۡنِ حَرَّمَ أَمِ ٱلۡأُنثَيَيۡنِ أَمَّا ٱشۡتَمَلَتۡ عَلَيۡهِ أَرۡحَامُ ٱلۡأُنثَيَيۡنِۖ نَبِّـُٔونِي بِعِلۡمٍ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Sekiz cift hayvan yarattı: koyundan iki, keciden iki. De ki: Iki erkegi mi haram kıldı, yoksa iki disiyi mi? Yoksa iki disinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı?Eger iddianızda haklı iseniz bilgi ve belgeye dayanarak bana haber verin
Surah Al-Anaam, Verse 143


وَمِنَ ٱلۡإِبِلِ ٱثۡنَيۡنِ وَمِنَ ٱلۡبَقَرِ ٱثۡنَيۡنِۗ قُلۡ ءَآلذَّكَرَيۡنِ حَرَّمَ أَمِ ٱلۡأُنثَيَيۡنِ أَمَّا ٱشۡتَمَلَتۡ عَلَيۡهِ أَرۡحَامُ ٱلۡأُنثَيَيۡنِۖ أَمۡ كُنتُمۡ شُهَدَآءَ إِذۡ وَصَّىٰكُمُ ٱللَّهُ بِهَٰذَاۚ فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا لِّيُضِلَّ ٱلنَّاسَ بِغَيۡرِ عِلۡمٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve deveden iki, sıgırdan iki. De ki: “Iki erkegi mi, iki disiyi mi, yoksa iki disinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı?Yoksa Allah size bu yasaklamayı yaptıgında siz orada hazır ve sahit mi idiniz?Ilimsiz olarak insanları saptırmak icin uydurdugu yalanı Allah'a mal edenden daha zalim kimse bulunabilir mi? Allah elbette o zalimler guruhunu muvaffak etmez, emellerine kavusturmaz
Surah Al-Anaam, Verse 144


قُل لَّآ أَجِدُ فِي مَآ أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٖ يَطۡعَمُهُۥٓ إِلَّآ أَن يَكُونَ مَيۡتَةً أَوۡ دَمٗا مَّسۡفُوحًا أَوۡ لَحۡمَ خِنزِيرٖ فَإِنَّهُۥ رِجۡسٌ أَوۡ فِسۡقًا أُهِلَّ لِغَيۡرِ ٱللَّهِ بِهِۦۚ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

De ki: Bana vahyolunanlar icinde, bu haram dediklerinizin, yemek isteyen kimseye haram kılındıgını gormuyorum. Ancak les, yahut akıtılmıs kan, yahut pis oldugunda hic suphe olmayan domuz eti, veya Allah yolundan cıkarak Allah'tan baskası adına kesilen hayvan olursa baska (bunlar haramdır).Fakat kim caresiz kalırsa baskasının hakkına tecavuz etmemek ve zaruret sınırını asmamak uzere bunlardan yiyebilir. Cunku Rabbin gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur)
Surah Al-Anaam, Verse 145


وَعَلَى ٱلَّذِينَ هَادُواْ حَرَّمۡنَا كُلَّ ذِي ظُفُرٖۖ وَمِنَ ٱلۡبَقَرِ وَٱلۡغَنَمِ حَرَّمۡنَا عَلَيۡهِمۡ شُحُومَهُمَآ إِلَّا مَا حَمَلَتۡ ظُهُورُهُمَآ أَوِ ٱلۡحَوَايَآ أَوۡ مَا ٱخۡتَلَطَ بِعَظۡمٖۚ ذَٰلِكَ جَزَيۡنَٰهُم بِبَغۡيِهِمۡۖ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ

Yahudilere butun tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sıgır ve koyunun icyaglarını da haram kıldık. Yalnız sırtlarında yahut bagırsaklarında bulunan veya kemige karısan yagları haram kılmadık. Haddi asmalarından oturu onları bu sekilde cezalandırdık. Suphe yok ki Biz hep dogru soyleriz. [3,93; 4,160] {KM, Levililer 3,3.17; 11,3-8; Tesniye}
Surah Al-Anaam, Verse 146


فَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل رَّبُّكُمۡ ذُو رَحۡمَةٖ وَٰسِعَةٖ وَلَا يُرَدُّ بَأۡسُهُۥ عَنِ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ

Eger onlar seni yalancı sayarsa de ki: “Rabbinizin merhameti genistir; fakat diledigi zaman O'nun satveti ve azabı, suclu toplumdan geri cevrilemez.”
Surah Al-Anaam, Verse 147


سَيَقُولُ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْ لَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشۡرَكۡنَا وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمۡنَا مِن شَيۡءٖۚ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ حَتَّىٰ ذَاقُواْ بَأۡسَنَاۗ قُلۡ هَلۡ عِندَكُم مِّنۡ عِلۡمٖ فَتُخۡرِجُوهُ لَنَآۖ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا تَخۡرُصُونَ

Musrikler diyecekler ki: “Eger Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız sirk kosmaz, hicbir seyi de haram kılmazdık.”Onlardan oncekiler de peygamberlerini yalancı saymıslardı da nihayet Bizim azabımızı tatmıslardı.De ki: “Sizin elinizde ortaya koyacagınız bir bilgi, bir belge varsa hemen cıkarıp gosterin. Ama gercek su ki: Siz sadece kuru bir zannın ardından gidiyorsunuz dupeduz yalan atıyorsunuz.”
Surah Al-Anaam, Verse 148


قُلۡ فَلِلَّهِ ٱلۡحُجَّةُ ٱلۡبَٰلِغَةُۖ فَلَوۡ شَآءَ لَهَدَىٰكُمۡ أَجۡمَعِينَ

De ki: En kesin ve mukemmel delil, Allah'ındır. Evet, O dileseydi hepinizi dogru yola koyardı
Surah Al-Anaam, Verse 149


قُلۡ هَلُمَّ شُهَدَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ يَشۡهَدُونَ أَنَّ ٱللَّهَ حَرَّمَ هَٰذَاۖ فَإِن شَهِدُواْ فَلَا تَشۡهَدۡ مَعَهُمۡۚ وَلَا تَتَّبِعۡ أَهۡوَآءَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ وَهُم بِرَبِّهِمۡ يَعۡدِلُونَ

“Haydi” de, “Allah'ın bunu haram kıldıgına dair tanıklık edecek sahitlerinizi getirin!” Eger onlar yalan yere sahitlik ederlerse, sakın sen onlarla birlikte tanıklık etme.Ayetlerimizi yalan sayanların ve ahireti tasdik etmeyenlerin keyiflerine uyma!Nasıl uyarsın ki onlar baskalarını, kendilerinin Rabbi olan Allah’a esit tutmaktadırlar
Surah Al-Anaam, Verse 150


۞قُلۡ تَعَالَوۡاْ أَتۡلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمۡ عَلَيۡكُمۡۖ أَلَّا تُشۡرِكُواْ بِهِۦ شَيۡـٔٗاۖ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَٰنٗاۖ وَلَا تَقۡتُلُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُم مِّنۡ إِمۡلَٰقٖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُكُمۡ وَإِيَّاهُمۡۖ وَلَا تَقۡرَبُواْ ٱلۡفَوَٰحِشَ مَا ظَهَرَ مِنۡهَا وَمَا بَطَنَۖ وَلَا تَقۡتُلُواْ ٱلنَّفۡسَ ٱلَّتِي حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكُمۡ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

De ki: “Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldıgını ben okuyup acıklayayım:O'na hicbir seyi ortak yapmayın, anneye babaya iyi davranın, fakirlik endisesiyle cocuklarınızı oldurmeyin, cunku sizin de onların da rızkını veren Biz’iz. Kotuluklerin, fuhsiyatın acıgına da gizlisine de yaklasmayın.Allah’ın muhterem kıldıgı cana haksız yere kıymayın.Iste aklınızı kullanırsınız diye Allah size bunları emrediyor. [4,48; 17,23; 31,14-15; 2,83; 17,31; 7,33; 6,120] {KM, Cıkıs}
Surah Al-Anaam, Verse 151


وَلَا تَقۡرَبُواْ مَالَ ٱلۡيَتِيمِ إِلَّا بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ أَشُدَّهُۥۚ وَأَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ وَٱلۡمِيزَانَ بِٱلۡقِسۡطِۖ لَا نُكَلِّفُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۖ وَإِذَا قُلۡتُمۡ فَٱعۡدِلُواْ وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰۖ وَبِعَهۡدِ ٱللَّهِ أَوۡفُواْۚ ذَٰلِكُمۡ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ

Rusdune erinceye kadar, yetimin malına en guzel seklin dısında bir surette yaklasmayın.Olcuyu, tartıyı tam ve dogru yapın. Biz hic kimseye gucunun yettiginden fazlasını yuklemeyiz.Hakkında konustugunuz kimse, akrabanız bile olsa, yine dogruyu soyleyin!Allah'a verdiginiz ahdi tutun. Iste dusunup tutasınız diye Allah size bunları emretti. [5,8; 7, 85; 11,85; 17,35; 83,1-6] {KM, Levililer 19,35-36; Tesniye 25,13-16; Hezekiel}
Surah Al-Anaam, Verse 152


وَأَنَّ هَٰذَا صِرَٰطِي مُسۡتَقِيمٗا فَٱتَّبِعُوهُۖ وَلَا تَتَّبِعُواْ ٱلسُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمۡ عَن سَبِيلِهِۦۚ ذَٰلِكُمۡ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Bir de su: “Iste benim dosdogru yolum. Ona tabi olun. Yoksa baska yollara uymayın ki sizi O'nun yolundan ayırmasın. Iste kotuluklerden sakınasınız diye Allah, size bunları emretti.”
Surah Al-Anaam, Verse 153


ثُمَّ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ تَمَامًا عَلَى ٱلَّذِيٓ أَحۡسَنَ وَتَفۡصِيلٗا لِّكُلِّ شَيۡءٖ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٗ لَّعَلَّهُم بِلِقَآءِ رَبِّهِمۡ يُؤۡمِنُونَ

Yine Biz, iyi hareket edenlere nimetimizi tamamlamak ve her seyi iyice acıklamak, bir hidayet ve rehber olmak uzere Musa'ya kitabı verdik ki Rab’lerine kavusacaklarına iman etsinler. [
Surah Al-Anaam, Verse 154


وَهَٰذَا كِتَٰبٌ أَنزَلۡنَٰهُ مُبَارَكٞ فَٱتَّبِعُوهُ وَٱتَّقُواْ لَعَلَّكُمۡ تُرۡحَمُونَ

Iste bu Kur'an da, indirdigimiz kutlu bir kitaptır. Artık ona tabi olun, inkar ve isyandan sakının ki rahmete nail olasınız
Surah Al-Anaam, Verse 155


أَن تَقُولُوٓاْ إِنَّمَآ أُنزِلَ ٱلۡكِتَٰبُ عَلَىٰ طَآئِفَتَيۡنِ مِن قَبۡلِنَا وَإِن كُنَّا عَن دِرَاسَتِهِمۡ لَغَٰفِلِينَ

O kitabı indirmemiz, “Bizden once kitap yalnız iki topluluga indirildi, biz ise onların okuduklarından habersizdik.” dememeniz
Surah Al-Anaam, Verse 156


أَوۡ تَقُولُواْ لَوۡ أَنَّآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا ٱلۡكِتَٰبُ لَكُنَّآ أَهۡدَىٰ مِنۡهُمۡۚ فَقَدۡ جَآءَكُم بَيِّنَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٞۚ فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَصَدَفَ عَنۡهَاۗ سَنَجۡزِي ٱلَّذِينَ يَصۡدِفُونَ عَنۡ ءَايَٰتِنَا سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ بِمَا كَانُواْ يَصۡدِفُونَ

Yahut: “Eger bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha dogru yolda olurduk.” dememeniz icindir.Iste size de Rabbinizden acık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Allah'ın ayetlerini yalan sayıp insanları ona yonelmekten alıkoyandan daha zalim kim olabilir?Ayetlerimizden yuz cevirerek engelleyenleri bu engellemeleri sebebiyle yaman bir azapla cezalandıracagız
Surah Al-Anaam, Verse 157


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن تَأۡتِيَهُمُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ أَوۡ يَأۡتِيَ رَبُّكَ أَوۡ يَأۡتِيَ بَعۡضُ ءَايَٰتِ رَبِّكَۗ يَوۡمَ يَأۡتِي بَعۡضُ ءَايَٰتِ رَبِّكَ لَا يَنفَعُ نَفۡسًا إِيمَٰنُهَا لَمۡ تَكُنۡ ءَامَنَتۡ مِن قَبۡلُ أَوۡ كَسَبَتۡ فِيٓ إِيمَٰنِهَا خَيۡرٗاۗ قُلِ ٱنتَظِرُوٓاْ إِنَّا مُنتَظِرُونَ

Onlar imana gelmek icin ne bekliyorlar? Meleklerin inmesini mi? Rabbinin imha eden azabının veya Rabbinin kıyamet alametlerinden birinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin alametlerinden biri geldigi gun, daha once iman etmeyen yahut imanıyla hayır kazanmayan hicbir kimseye o gunku imanı asla fayda vermez. De ki: “Bekleyin, biz de beklemekteyiz.”
Surah Al-Anaam, Verse 158


إِنَّ ٱلَّذِينَ فَرَّقُواْ دِينَهُمۡ وَكَانُواْ شِيَعٗا لَّسۡتَ مِنۡهُمۡ فِي شَيۡءٍۚ إِنَّمَآ أَمۡرُهُمۡ إِلَى ٱللَّهِ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ

Dinlerini parca parca edip fırka fırka olanlar yok mu, senin onlarla hic bir alakan yoktur. Onların isi Allah'a kalmıstır. Allah, onların yaptıklarını ileride bir bir onlara bildirip cezalarını verecektir
Surah Al-Anaam, Verse 159


مَن جَآءَ بِٱلۡحَسَنَةِ فَلَهُۥ عَشۡرُ أَمۡثَالِهَاۖ وَمَن جَآءَ بِٱلسَّيِّئَةِ فَلَا يُجۡزَىٰٓ إِلَّا مِثۡلَهَا وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Kim Allah'a guzel bir isle gelirse, iyilik islerse, ona on misli verilir; kim de bir kotulukle gelirse, sadece kotulugune denk bir ceza gorur ve hic kimseye haksızlık edilmez. {KM, Matta}
Surah Al-Anaam, Verse 160


قُلۡ إِنَّنِي هَدَىٰنِي رَبِّيٓ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ دِينٗا قِيَمٗا مِّلَّةَ إِبۡرَٰهِيمَ حَنِيفٗاۚ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

De ki: Rabbim beni dogru yola, Ibrahim'in dimdik ayakta duran, batıldan uzak, tamamen Hakka yonelmis tevhid dinine iletti. O, asla musriklerden olmamıstı
Surah Al-Anaam, Verse 161


قُلۡ إِنَّ صَلَاتِي وَنُسُكِي وَمَحۡيَايَ وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

De ki: “Benim namazım da, her turlu ibadetlerim de, hayatım da olumum de hep Rabbulalemin olan Allah'a aittir. Esi ortagı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim. [21,25; 10,]
Surah Al-Anaam, Verse 162


لَا شَرِيكَ لَهُۥۖ وَبِذَٰلِكَ أُمِرۡتُ وَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلۡمُسۡلِمِينَ

De ki: “Benim namazım da, her turlu ibadetlerim de, hayatım da olumum de hep Rabbulalemin olan Allah'a aittir. Esi ortagı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim. [21,25; 10,]
Surah Al-Anaam, Verse 163


قُلۡ أَغَيۡرَ ٱللَّهِ أَبۡغِي رَبّٗا وَهُوَ رَبُّ كُلِّ شَيۡءٖۚ وَلَا تَكۡسِبُ كُلُّ نَفۡسٍ إِلَّا عَلَيۡهَاۚ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرۡجِعُكُمۡ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ فِيهِ تَخۡتَلِفُونَ

De ki: “Allah her seyin Rabbi iken ben O'ndan baska bir rab mı ararım? Herkesin kazandıgı, yalnız kendisine aittir. Hicbir gunahkar, baskasının gunahını yuklenmez. Sonunda hep donup Rabbinizin huzuruna varacaksınız. O da icinde bulundugunuz ihtilafın icyuzunu, isin gercegini size bildirecektir. [1,5; 11,123; 17,15; 35,8; 67,29; 73,9] [KM, Romalılara 14,12; Galatyalılara]
Surah Al-Anaam, Verse 164


وَهُوَ ٱلَّذِي جَعَلَكُمۡ خَلَـٰٓئِفَ ٱلۡأَرۡضِ وَرَفَعَ بَعۡضَكُمۡ فَوۡقَ بَعۡضٖ دَرَجَٰتٖ لِّيَبۡلُوَكُمۡ فِي مَآ ءَاتَىٰكُمۡۗ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ ٱلۡعِقَابِ وَإِنَّهُۥ لَغَفُورٞ رَّحِيمُۢ

O'dur ki sizi dunyada halifeler yapmıs ve verdigi nimetlerle sizi denemek icin kiminizi kiminize ustun kılmıstır.Muhakkak ki Rabbin, cezalandırmayı dilediginde isi carcabuk bitirir ve muhakkak O gafurdur, rahimdir (affı, merhamet ve ihsanı pek boldur). [43,60; 27,6]
Surah Al-Anaam, Verse 165


Author: Suat Yildirim


<< Surah 5
>> Surah 7

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai