Surah Al-Munafiqoon - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
إِذَا جَآءَكَ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ قَالُواْ نَشۡهَدُ إِنَّكَ لَرَسُولُ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِنَّكَ لَرَسُولُهُۥ وَٱللَّهُ يَشۡهَدُ إِنَّ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ لَكَٰذِبُونَ
Munafıklar sana geldikleri zaman: “Biz sahadet ederiz. Muhakkak ki sen, gercekten Allah´ın Resul´usun.” dediler. Ve Allah, muhakkak ki senin, gercekten Kendisinin Resul´u oldugunu biliyor. Ve Allah sahadet eder ki, munafıklar gercekten yalancıdırlar
Surah Al-Munafiqoon, Verse 1
ٱتَّخَذُوٓاْ أَيۡمَٰنَهُمۡ جُنَّةٗ فَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ إِنَّهُمۡ سَآءَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Yeminlerini kendilerine siper ettiler, boylece Allah´ın yolundan saptılar (ve saptırdılar). Muhakkak ki onların yapmıs oldukları kotu bir sey
Surah Al-Munafiqoon, Verse 2
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ ثُمَّ كَفَرُواْ فَطُبِعَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ فَهُمۡ لَا يَفۡقَهُونَ
Bu, onların (once) amenu olmaları (Allah´a ulasmayı dileyerek hidayete ermeleri ve ruhlarını Allah´a ulastırdıktan), sonra kufre dusmeleri sebebiyledir. Bu sebeple onların kalplerinin uzeri tabedildi (muhurlendi). Artık onlar fıkıh edemezler (idrak edemezler)
Surah Al-Munafiqoon, Verse 3
۞وَإِذَا رَأَيۡتَهُمۡ تُعۡجِبُكَ أَجۡسَامُهُمۡۖ وَإِن يَقُولُواْ تَسۡمَعۡ لِقَوۡلِهِمۡۖ كَأَنَّهُمۡ خُشُبٞ مُّسَنَّدَةٞۖ يَحۡسَبُونَ كُلَّ صَيۡحَةٍ عَلَيۡهِمۡۚ هُمُ ٱلۡعَدُوُّ فَٱحۡذَرۡهُمۡۚ قَٰتَلَهُمُ ٱللَّهُۖ أَنَّىٰ يُؤۡفَكُونَ
Onları gordugun zaman onların cesameti (gorunusleri) seni hayran bırakır. Ve eger konusurlarsa, onların sozlerini dinlersin, onlar sanki duvara dayalı kutukler gibidirler. Her sayhayı (gurultuyu) kendi uzerlerine (aleyhlerine) sanırlar. Onlar dusmandırlar. Artık onlardan hazer et (sakın), Allah onları helak etsin (kahretsin), nasıl da donduruluyorlar
Surah Al-Munafiqoon, Verse 4
وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ تَعَالَوۡاْ يَسۡتَغۡفِرۡ لَكُمۡ رَسُولُ ٱللَّهِ لَوَّوۡاْ رُءُوسَهُمۡ وَرَأَيۡتَهُمۡ يَصُدُّونَ وَهُم مُّسۡتَكۡبِرُونَ
Ve onlara (munafıklara): “Geliniz, Allah´ın Resul´u sizin icin magfiret dilesin.” denildigi zaman, baslarını alay ederek iki yana salladılar. Ve sen, onların yuz cevirdiklerini (ayrıldıklarını) gordun. Ve onlar, kibirlenen kimselerdir
Surah Al-Munafiqoon, Verse 5
سَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ أَسۡتَغۡفَرۡتَ لَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تَسۡتَغۡفِرۡ لَهُمۡ لَن يَغۡفِرَ ٱللَّهُ لَهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡفَٰسِقِينَ
Onlar (munafıklar) icin magfiret dilesen de, dilemesen de birdir. Allah onlara asla magfiret etmez. Muhakkak ki Allah, fasıklar kavmini hidayete erdirmez
Surah Al-Munafiqoon, Verse 6
هُمُ ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ لَا تُنفِقُواْ عَلَىٰ مَنۡ عِندَ رَسُولِ ٱللَّهِ حَتَّىٰ يَنفَضُّواْۗ وَلِلَّهِ خَزَآئِنُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلَٰكِنَّ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ لَا يَفۡقَهُونَ
Onlar (munafıklar): “Resulallah´ın yanında bulunanlara infak etmeyin (bir sey vermeyin) ki, onlar dagılıp gitsinler.” diyenlerdir. Ve semaların ve arzın (goklerin ve yerin) hazineleri Allah´ındır. Ve lakin munafıklar, fıkıh (idrak) edemezler
Surah Al-Munafiqoon, Verse 7
يَقُولُونَ لَئِن رَّجَعۡنَآ إِلَى ٱلۡمَدِينَةِ لَيُخۡرِجَنَّ ٱلۡأَعَزُّ مِنۡهَا ٱلۡأَذَلَّۚ وَلِلَّهِ ٱلۡعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِۦ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَلَٰكِنَّ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ لَا يَعۡلَمُونَ
“Eger biz sehre donersek, mutlaka daha aziz (guclu) olan, daha zelil (gucsuz, zayıf) olanı, oradan (sehirden) cıkarır.” diyorlar. Izzet Allah´ın ve O´nun Resul´unun ve mu´minlerindir. Ve lakin munafıklar bilmiyorlar
Surah Al-Munafiqoon, Verse 8
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُلۡهِكُمۡ أَمۡوَٰلُكُمۡ وَلَآ أَوۡلَٰدُكُمۡ عَن ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Ey amenu olanlar (Allah´a ulasmayı dileyenler)! Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah´ın zikrinden alıkoymasın. Ve kim bunu yaparsa, o taktirde iste onlar, onlar husranda olanlardır
Surah Al-Munafiqoon, Verse 9
وَأَنفِقُواْ مِن مَّا رَزَقۡنَٰكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوۡلَآ أَخَّرۡتَنِيٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ قَرِيبٖ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ
Ve sizden birisine olum gelmesinden, o zaman: “Rabbim keske beni yakın bir zamana kadar ertelesen de boylece ben sadaka versem ve salihlerden olsam, olmaz mı?” demesinden once, sizi rızıklandırdıgımız seylerden infak edin
Surah Al-Munafiqoon, Verse 10
وَلَن يُؤَخِّرَ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِذَا جَآءَ أَجَلُهَاۚ وَٱللَّهُ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Ve Allah, hicbir nefsi (hicbir kimseyi) eceli geldigi zaman asla tehir etmez (ertelemez). Ve Allah, sizin yaptıklarınızdan haberdar olandır
Surah Al-Munafiqoon, Verse 11