Surah At-Taghabun - Turkish Translation by Gultekin Onan
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ وَلَهُ ٱلۡحَمۡدُۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
Goklerde ve yerde olanların tumu Tanrı´yı tesbih eder. Mulk O´nundur, hamd (ovgu) de O´nundur. O, her seye guc yetirendir
Surah At-Taghabun, Verse 1
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ فَمِنكُمۡ كَافِرٞ وَمِنكُم مُّؤۡمِنٞۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ
Sizi yaratan O´dur; buna ragmen sizden kiminiz kafirdir, kiminiz inanclı. Tanrı yaptıklarınızı gorendir
Surah At-Taghabun, Verse 2
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّ وَصَوَّرَكُمۡ فَأَحۡسَنَ صُوَرَكُمۡۖ وَإِلَيۡهِ ٱلۡمَصِيرُ
Gokleri ve yeri hak olmak uzere yarattı ve size duzenli bir bicim (suret) verdi; suretlerinizi de guzel yaptı. Donus O´nadır
Surah At-Taghabun, Verse 3
يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَيَعۡلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعۡلِنُونَۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Goklerde ve yerde olanların tumunu bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, acıga vurduklarınızı da bilir. Tanrı, sinelerin ozunde saklı duranı bilendir
Surah At-Taghabun, Verse 4
أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ نَبَؤُاْ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَبۡلُ فَذَاقُواْ وَبَالَ أَمۡرِهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Bundan once kufredenlerin haberi size gelmedi mi? Iste onlar, buyruklarının / buyrultularının vebalini tattılar. Onlara acı bir azab vardır
Surah At-Taghabun, Verse 5
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُۥ كَانَت تَّأۡتِيهِمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٞ يَهۡدُونَنَا فَكَفَرُواْ وَتَوَلَّواْۖ وَّٱسۡتَغۡنَى ٱللَّهُۚ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَمِيدٞ
Bu, kendilerine apacık belgelerle elciler geldigi halde "Bizi bir beser mi hidayete ulastıracak?" demeleri ve bu yuzden kufredip yuz cevirmeleri nedeniyledir. Tanrı da (onlara karsı) mustagni oldugunu gosterdi. Tanrı ganidir, hamiddir
Surah At-Taghabun, Verse 6
زَعَمَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَن لَّن يُبۡعَثُواْۚ قُلۡ بَلَىٰ وَرَبِّي لَتُبۡعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُنَّ بِمَا عَمِلۡتُمۡۚ وَذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Kufredenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini one surduler. De ki: "Hayır, rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Tanrı´ya gore oldukca kolaydır
Surah At-Taghabun, Verse 7
فَـَٔامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱلنُّورِ ٱلَّذِيٓ أَنزَلۡنَاۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Su halde Tanrı´ya, O´nun Resulu´ne ve indirdigimiz nur (Kuran)a inanın. Tanrı yaptıklarınızdan haberdardır
Surah At-Taghabun, Verse 8
يَوۡمَ يَجۡمَعُكُمۡ لِيَوۡمِ ٱلۡجَمۡعِۖ ذَٰلِكَ يَوۡمُ ٱلتَّغَابُنِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعۡمَلۡ صَٰلِحٗا يُكَفِّرۡ عَنۡهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدۡخِلۡهُ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Sizi toplanma gunu icin bir arada toplayacagı gun; iste bu aldanma (tegabun) gunudur. Kim Tanrı´ya inanıp salih bir amelde bulunursa (Tanrı) onun kotuluklerini orter (yukeffir) ve icinde ebedi kalıcılar olmak uzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Iste buyuk ´mutluluk ve kurtulus´ (fevz) budur
Surah At-Taghabun, Verse 9
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Kufredip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da icinde surekli kalıcılar olmak uzere atesin halkıdırlar. Iste kotu bir donus yeridir o
Surah At-Taghabun, Verse 10
مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ يَهۡدِ قَلۡبَهُۥۚ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ
Tanrı´nın izni olmaksızın hicbir musibet (hic kimseye) isabet etmez. Kim Tanrı´ya inanırsa, onun kalbini hidayete yoneltir. Tanrı her seyi bilendir
Surah At-Taghabun, Verse 11
وَأَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَۚ فَإِن تَوَلَّيۡتُمۡ فَإِنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ
Tanrı´ya itaat edin ve Resule de itaat edin. Sayet yuz cevirecek olursanız artık elcimiz uzerine dusen (yalnızca) apacık bir teblig (gercegi en yalın bicimde size iletme)dir
Surah At-Taghabun, Verse 12
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ
Tanrı; O´ndan baska tanrı yoktur. Oyleyse inanclılar (yalnızca) Tanrı´ya tevekkul etsinler
Surah At-Taghabun, Verse 13
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ مِنۡ أَزۡوَٰجِكُمۡ وَأَوۡلَٰدِكُمۡ عَدُوّٗا لَّكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُمۡۚ وَإِن تَعۡفُواْ وَتَصۡفَحُواْ وَتَغۡفِرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Ey inananlar! Gercek su ki, sizin eslerinizden ve cocuklarınızdan bir kısmı sizler icin (birer) dusmandırlar. Su halde onlardan sakının. Yine de affeder, hos gorur (kusurlarını yuzlerine vurmaz) ve bagıslarsanız, artık elbette Tanrı bagıslayandır, esirgeyendir
Surah At-Taghabun, Verse 14
إِنَّمَآ أَمۡوَٰلُكُمۡ وَأَوۡلَٰدُكُمۡ فِتۡنَةٞۚ وَٱللَّهُ عِندَهُۥٓ أَجۡرٌ عَظِيمٞ
Mallarınız ve cocuklarınız sizin icin ancak bir fitne (bir deneme)dir. Tanrı ise, buyuk ecir (en guzel karsılık) O´nun katında olandır
Surah At-Taghabun, Verse 15
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ مَا ٱسۡتَطَعۡتُمۡ وَٱسۡمَعُواْ وَأَطِيعُواْ وَأَنفِقُواْ خَيۡرٗا لِّأَنفُسِكُمۡۗ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Oyleyse guc yetirebildiginiz kadar Tanrı´dan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en buyuk yarar) olmak uzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; iste onlar, felah (kurtulus) bulanlardır
Surah At-Taghabun, Verse 16
إِن تُقۡرِضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعِفۡهُ لَكُمۡ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ شَكُورٌ حَلِيمٌ
Eger Tanrı´ya guzel bir borc verecek olursanız, onu sizin icin kat kat arttırır ve sizi bagıslar. Tanrı Sekur´dur (sukru kabul edip cok ihsan eden), Halimdir (cezayı vermekte acele etmeyendir)
Surah At-Taghabun, Verse 17
عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Gaybı da, musahede edilebileni de bilen, Aziz (ustun ve guclu), Hakim (hukum ve hikmet sahibi)dir
Surah At-Taghabun, Verse 18