Surah At-Taghabun - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ وَلَهُ ٱلۡحَمۡدُۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
Tenzih eder Allah'ı, ne varsa goklerde ve ne varsa yeryuzunde, onundur saltanat ve tedbir ve onadır hamd ve onun, her seye gucu yeter
Surah At-Taghabun, Verse 1
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ فَمِنكُمۡ كَافِرٞ وَمِنكُم مُّؤۡمِنٞۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ
O, oyle bir mabuttur ki sizi yaratmıstır da sizden kafir olan da vardır, inanan da ve Allah, ne yapıyorsanız gorur
Surah At-Taghabun, Verse 2
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّ وَصَوَّرَكُمۡ فَأَحۡسَنَ صُوَرَكُمۡۖ وَإِلَيۡهِ ٱلۡمَصِيرُ
Yaratmıstır gokleri ve yeryuzunu gercek olarak ve size suret vermistir ve suretinizi de en guzel bir tarzda meydana getirmistir ve sonunda da donulup gidilecek yer, onun tapısıdır
Surah At-Taghabun, Verse 3
يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَيَعۡلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعۡلِنُونَۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Bilir ne varsa goklerde ve ne varsa yeryuzunde ve bilir neyi gizlerseniz ve neyi acıga vurursanız ve Allah, gonullerde olanı da bilir
Surah At-Taghabun, Verse 4
أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ نَبَؤُاْ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَبۡلُ فَذَاقُواْ وَبَالَ أَمۡرِهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Daha once kafir olanların haberi gelmedi mi size? Yaptıkları isin vebalini tattılar ve onlara elemli bir azap var
Surah At-Taghabun, Verse 5
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُۥ كَانَت تَّأۡتِيهِمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٞ يَهۡدُونَنَا فَكَفَرُواْ وَتَوَلَّواْۖ وَّٱسۡتَغۡنَى ٱللَّهُۚ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَمِيدٞ
Bu da, peygamberlerinin, apacık delillerle onlara geldikleri halde onların, bir insan mı bize dogru yolu gosterecek deyip de kafir olmalarından ve yuz cevirmelerindendir ve Allah da onlardan mustagni oldugunu gostermistir ve Allah, mustagnidir ve hamde layık, odur
Surah At-Taghabun, Verse 6
زَعَمَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَن لَّن يُبۡعَثُواْۚ قُلۡ بَلَىٰ وَرَبِّي لَتُبۡعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُنَّ بِمَا عَمِلۡتُمۡۚ وَذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Kafir olanlar, sanırlar ki oldukten sonra dirilmeyecekler kesin olarak; de ki: Evet ve Rabbime andolsun ki elbette dirileceksiniz, sonra da ne yaptıysanız size haber verilecek ve bu, Allah'a pek kolaydır
Surah At-Taghabun, Verse 7
فَـَٔامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱلنُّورِ ٱلَّذِيٓ أَنزَلۡنَاۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Artık inanın Allah'a ve Peygamberine ve indirdigimiz nura ve Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır
Surah At-Taghabun, Verse 8
يَوۡمَ يَجۡمَعُكُمۡ لِيَوۡمِ ٱلۡجَمۡعِۖ ذَٰلِكَ يَوۡمُ ٱلتَّغَابُنِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعۡمَلۡ صَٰلِحٗا يُكَفِّرۡ عَنۡهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدۡخِلۡهُ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
O gun, sizi toplantı gunu icin bir araya getirecektir ve bugun, aldananın, aldatanın, kar ve ziyan edenin meydana cıkacagı gundur ve kim inanırsa Allah'a ve iyi islerde bulunursa onun kotuluklerini orter ve kıyılarından ırmaklar akan cennetlere, ebedi kalmak uzere sokar onu; bu, pek buyuk bir kurtulus, kutluluk ve murada eristir
Surah At-Taghabun, Verse 9
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Ve kafir olan ve delillerimizi yalanlayanlarsa cehennemliklerdir, ebedi kalırlar orada ve orası, donup varılacak ne kotu yerdir
Surah At-Taghabun, Verse 10
مَآ أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ يَهۡدِ قَلۡبَهُۥۚ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ
Hicbir felaket, Allah'ın izni olmadıkca gelip catmaz ve kim inanırsa Allah'a, o da, onun gonlune dogru yolu ilham eder ve Allah, her seyi bilir
Surah At-Taghabun, Verse 11
وَأَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَۚ فَإِن تَوَلَّيۡتُمۡ فَإِنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ
Ve itaat edin Allah'a ve Peygambere; yuz cevirecek olursanız artık Peygamberimize dusen vazife, ancak apacık tebligden ibarettir
Surah At-Taghabun, Verse 12
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ
Bir Allah'tır ki yoktur ondan baska tapacak ve artık Allah'a dayansın inananlar
Surah At-Taghabun, Verse 13
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ مِنۡ أَزۡوَٰجِكُمۡ وَأَوۡلَٰدِكُمۡ عَدُوّٗا لَّكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُمۡۚ وَإِن تَعۡفُواْ وَتَصۡفَحُواْ وَتَغۡفِرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Ey inananlar, suphe yok ki eslerinizin ve evlatlarınızın bazısı, dusmandır size, artık sakının onlardan ve bagıslar ve yuzlerine vurmaz ve suclarını orterseniz artık bilin ki Allah, sucları orter, rahimdir
Surah At-Taghabun, Verse 14
إِنَّمَآ أَمۡوَٰلُكُمۡ وَأَوۡلَٰدُكُمۡ فِتۡنَةٞۚ وَٱللَّهُ عِندَهُۥٓ أَجۡرٌ عَظِيمٞ
Mallarınız ve evlatlarınız, bir sınamadır size ancak ve Allah katındaysa pek buyuk bir mukafat var
Surah At-Taghabun, Verse 15
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ مَا ٱسۡتَطَعۡتُمۡ وَٱسۡمَعُواْ وَأَطِيعُواْ وَأَنفِقُواْ خَيۡرٗا لِّأَنفُسِكُمۡۗ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Artık cekinin Allah'tan gucunuz yettigi kadar ve dinleyin ve itaat edin ve mallarınızı harcayın hayır yolunda, sizin icin hayırlıdır ve kimler, nefsinin hırsından, nekesliginden korunursa artık onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri
Surah At-Taghabun, Verse 16
إِن تُقۡرِضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا يُضَٰعِفۡهُ لَكُمۡ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۚ وَٱللَّهُ شَكُورٌ حَلِيمٌ
Eger Allah'a guzel bir tarzda borc verirseniz o, verdiginizi katkat arttırır size ve suclarınızı orter ve Allah, iyilik edenlere fazlasıyla mukafat verir, azaplandırmada da aceleci degildir
Surah At-Taghabun, Verse 17
عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Gizliyi de bilir, goruneni de, ustundur, hukum ve hikmet sahibidir
Surah At-Taghabun, Verse 18