Surah At-Tahrim - Turkish Translation by Saban Piris
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ لِمَ تُحَرِّمُ مَآ أَحَلَّ ٱللَّهُ لَكَۖ تَبۡتَغِي مَرۡضَاتَ أَزۡوَٰجِكَۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey Peygamber! Ne diye eslerinin gonlunu hos etmek icin Allah’ın helal kıldıgını kendine haram ediyorsun? Allah, bagıslayıcıdır, merhametlidir
Surah At-Tahrim, Verse 1
قَدۡ فَرَضَ ٱللَّهُ لَكُمۡ تَحِلَّةَ أَيۡمَٰنِكُمۡۚ وَٱللَّهُ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَهُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Allah yeminlerinizi keffaretle cozmeyi size farz kılmıstır. Allah, sizin mevlanızdır. O, alimdir, hakimdir
Surah At-Tahrim, Verse 2
وَإِذۡ أَسَرَّ ٱلنَّبِيُّ إِلَىٰ بَعۡضِ أَزۡوَٰجِهِۦ حَدِيثٗا فَلَمَّا نَبَّأَتۡ بِهِۦ وَأَظۡهَرَهُ ٱللَّهُ عَلَيۡهِ عَرَّفَ بَعۡضَهُۥ وَأَعۡرَضَ عَنۢ بَعۡضٖۖ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِۦ قَالَتۡ مَنۡ أَنۢبَأَكَ هَٰذَاۖ قَالَ نَبَّأَنِيَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡخَبِيرُ
Peygamber eslerinden birine gizli bir soz soylemisti. O da bunu baskasına soyleyince Allah bunu peygambere acıkladı. Bir kısmını bildirmis, bir kısmını bırakmıstı. Peygamber bunu esine haber verince o: -Bunu sana kim haber verdi? dedi. -Bana, alim ve haberdar olan (Allah) haber verdi, dedi
Surah At-Tahrim, Verse 3
إِن تَتُوبَآ إِلَى ٱللَّهِ فَقَدۡ صَغَتۡ قُلُوبُكُمَاۖ وَإِن تَظَٰهَرَا عَلَيۡهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ مَوۡلَىٰهُ وَجِبۡرِيلُ وَصَٰلِحُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَۖ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ بَعۡدَ ذَٰلِكَ ظَهِيرٌ
(Ey Peygamber esleri) Ikiniz de Allah’a tevbe ederseniz, kalpleriniz hayra yonelmis olur. Eger ona karsı birbirinize arka cıkarsanız, kuskusuz onun velisi Allah’tır, Cebrail, salih muminler ve melekler de bundan sonra ona arka cıkarlar
Surah At-Tahrim, Verse 4
عَسَىٰ رَبُّهُۥٓ إِن طَلَّقَكُنَّ أَن يُبۡدِلَهُۥٓ أَزۡوَٰجًا خَيۡرٗا مِّنكُنَّ مُسۡلِمَٰتٖ مُّؤۡمِنَٰتٖ قَٰنِتَٰتٖ تَـٰٓئِبَٰتٍ عَٰبِدَٰتٖ سَـٰٓئِحَٰتٖ ثَيِّبَٰتٖ وَأَبۡكَارٗا
Eger sizi bosayacak olursa, Allah onun icin, sizden daha hayırlı musluman, mumin, itaatkar, tevbekar, ibadet eden, oruc tutan dul ve bekar kadınlar verebilir
Surah At-Tahrim, Verse 5
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ وَأَهۡلِيكُمۡ نَارٗا وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُ عَلَيۡهَا مَلَـٰٓئِكَةٌ غِلَاظٞ شِدَادٞ لَّا يَعۡصُونَ ٱللَّهَ مَآ أَمَرَهُمۡ وَيَفۡعَلُونَ مَا يُؤۡمَرُونَ
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi atesten koruyun. Onun yakıtı insanlar ve taslardır. Onun basında, katı ve sert melekler vardır. Allah’ın kendilerine emrettigine isyan etmezler. Ne emredilirse yaparlar
Surah At-Tahrim, Verse 6
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَا تَعۡتَذِرُواْ ٱلۡيَوۡمَۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Ey inkar edenler! O gun mazeret ileri surmeyin. Ancak yaptıklarınızın cezasını cekeceksiniz
Surah At-Tahrim, Verse 7
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ تُوبُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ تَوۡبَةٗ نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُمۡ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمۡ سَيِّـَٔاتِكُمۡ وَيُدۡخِلَكُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ يَوۡمَ لَا يُخۡزِي ٱللَّهُ ٱلنَّبِيَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥۖ نُورُهُمۡ يَسۡعَىٰ بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَبِأَيۡمَٰنِهِمۡ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَتۡمِمۡ لَنَا نُورَنَا وَٱغۡفِرۡ لَنَآۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Ey iman edenler, tam arınarak Allah’a tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz, gunahlarınızı orter ve sizi alt tarafından ırmaklar akan cennetlere girdirir. O gun, Allah, Peygamberi ve onunla beraber iman etmis olanları utandırmaz. Nurları onlerinden ve yanlarından kosar. Rabbimiz, derler. Bizim nurumuzu tamamla ve bizi bagısla. Suphesiz senin her seye gucun yeter
Surah At-Tahrim, Verse 8
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ جَٰهِدِ ٱلۡكُفَّارَ وَٱلۡمُنَٰفِقِينَ وَٱغۡلُظۡ عَلَيۡهِمۡۚ وَمَأۡوَىٰهُمۡ جَهَنَّمُۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Ey Peygamber! Kafirlerle ve munafıklarla cihat et, onlara karsı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kotu bir sonuc
Surah At-Tahrim, Verse 9
ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱمۡرَأَتَ نُوحٖ وَٱمۡرَأَتَ لُوطٖۖ كَانَتَا تَحۡتَ عَبۡدَيۡنِ مِنۡ عِبَادِنَا صَٰلِحَيۡنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمۡ يُغۡنِيَا عَنۡهُمَا مِنَ ٱللَّهِ شَيۡـٔٗا وَقِيلَ ٱدۡخُلَا ٱلنَّارَ مَعَ ٱلدَّـٰخِلِينَ
Allah, kafir olanlara Nuh´un karısı ile Lut’un karısını ornek olarak veriyor. Ikisi de, durust kullarımızdan iki kulun nikahı altında idiler. Onlara ihanet etmislerdi. Onlar da Allah’tan gelen hicbir seye mani olamamıslardı. O kadınlara: -Girenlerle birlikte atese girin! denildi
Surah At-Tahrim, Verse 10
وَضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱمۡرَأَتَ فِرۡعَوۡنَ إِذۡ قَالَتۡ رَبِّ ٱبۡنِ لِي عِندَكَ بَيۡتٗا فِي ٱلۡجَنَّةِ وَنَجِّنِي مِن فِرۡعَوۡنَ وَعَمَلِهِۦ وَنَجِّنِي مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını ornek veriyor. Hani O: -Rabbim, cennette/katında benim icin bir bina yap. Beni Firavun’dan ve onun taptıklarından kurtar. Beni zalim kavimden kurtar, demisti
Surah At-Tahrim, Verse 11
وَمَرۡيَمَ ٱبۡنَتَ عِمۡرَٰنَ ٱلَّتِيٓ أَحۡصَنَتۡ فَرۡجَهَا فَنَفَخۡنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتۡ بِكَلِمَٰتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِۦ وَكَانَتۡ مِنَ ٱلۡقَٰنِتِينَ
Namusunu koruyan Imran’ın kızı Meryem´i de... Ona ruhumuzdan uflemistik. O da Rabbinin sozlerini ve kitaplarını tasdik etmisti. O, itaatkarlardan biri idi
Surah At-Tahrim, Verse 12