Surah At-Tahrim - Turkish Translation by Muhammed Esed
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ لِمَ تُحَرِّمُ مَآ أَحَلَّ ٱللَّهُ لَكَۖ تَبۡتَغِي مَرۡضَاتَ أَزۡوَٰجِكَۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey Peygamber! Eslerin(den herhangi biri)ni memnun etmek icin, neden Allah´ın sana helal kıldıgı bazı seyleri (kendine) haram kılıyorsun? Allah cok bagıslayıcıdır, rahmet kaynagıdır
Surah At-Tahrim, Verse 1
قَدۡ فَرَضَ ٱللَّهُ لَكُمۡ تَحِلَّةَ أَيۡمَٰنِكُمۡۚ وَٱللَّهُ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَهُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
(Ey muminler!) Allah, (dogru ve haklı bir gerekcesi olmayan) yeminlerinizi bozmayı ve keffaretini vermeyi (size) emretmistir. Allah, sizin Yuce Efendinizdir ve yalnız O´dur her seyi bilen, gercek hikmet sahibi
Surah At-Tahrim, Verse 2
وَإِذۡ أَسَرَّ ٱلنَّبِيُّ إِلَىٰ بَعۡضِ أَزۡوَٰجِهِۦ حَدِيثٗا فَلَمَّا نَبَّأَتۡ بِهِۦ وَأَظۡهَرَهُ ٱللَّهُ عَلَيۡهِ عَرَّفَ بَعۡضَهُۥ وَأَعۡرَضَ عَنۢ بَعۡضٖۖ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِۦ قَالَتۡ مَنۡ أَنۢبَأَكَ هَٰذَاۖ قَالَ نَبَّأَنِيَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡخَبِيرُ
Hani, (bir gun) Peygamber, eslerinden birine gizli bir seyler soylemisti; esi bunu ifsa edip Allah da Peygamber´e bildirince, Peygamber (soylediklerinin) bir kısmını (digerlerine de) anlatmıs, bir kısmına ise hic deginmemisti. Peygamber durumu esine anlatınca, kadın: "Bunu sana kim soyledi?" diye sordu. (Peygamber de,) "Her seyi Bilen, Her seyden Haberdar Olan, bana soyledi" diye cevap verdi
Surah At-Tahrim, Verse 3
إِن تَتُوبَآ إِلَى ٱللَّهِ فَقَدۡ صَغَتۡ قُلُوبُكُمَاۖ وَإِن تَظَٰهَرَا عَلَيۡهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ مَوۡلَىٰهُ وَجِبۡرِيلُ وَصَٰلِحُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَۖ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ بَعۡدَ ذَٰلِكَ ظَهِيرٌ
(Onlara de ki, ey Peygamber:) "Ikiniz tevbe ederek Allah´a yonelin, cunku ikinizin de kalbi (haktan) ayrılmıstı! Ve (Allah´ın elcisi olan) Peygamber´e karsı birbirinizi desteklerseniz (bilin ki) Allah, o´nun Koruyucusudur ve (bilin ki) bundan dolayı, Cebrail, muminler arasındaki butun durust ve erdemliler ve (oteki) butun melekler, o´nun yardımına kosacaktır
Surah At-Tahrim, Verse 4
عَسَىٰ رَبُّهُۥٓ إِن طَلَّقَكُنَّ أَن يُبۡدِلَهُۥٓ أَزۡوَٰجًا خَيۡرٗا مِّنكُنَّ مُسۡلِمَٰتٖ مُّؤۡمِنَٰتٖ قَٰنِتَٰتٖ تَـٰٓئِبَٰتٍ عَٰبِدَٰتٖ سَـٰٓئِحَٰتٖ ثَيِّبَٰتٖ وَأَبۡكَارٗا
(Ey Peygamber esleri!) Eger o siz(den biriniz)i bosasaydı, Allah yerinize o´na sizden daha iyi esler verebilirdi. Allah´a teslim olan, gercekten inanan, O´nun iradesine gonulden itaat eden, (gunah isledikleri zaman) tevbe ederek (O´na) yonelen, (yalnız O´na) kulluk eden ve (O´nun rızasını aramak icin) yola koyulan, daha once evlenmis veya bakire kadınlar
Surah At-Tahrim, Verse 5
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ وَأَهۡلِيكُمۡ نَارٗا وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُ عَلَيۡهَا مَلَـٰٓئِكَةٌ غِلَاظٞ شِدَادٞ لَّا يَعۡصُونَ ٱللَّهَ مَآ أَمَرَهُمۡ وَيَفۡعَلُونَ مَا يُؤۡمَرُونَ
Siz ey imana ermis olanlar! Yakıtı insanlar ve taslar olan (oteki dunyanın) ates(in)den kendinizi ve size yakın olanları koruyun! Onun basında (gozetici olarak) bulunanlar, emrettigi hicbir seyde Allah´a karsı gelmeyen, ama (daima) kendilerinden isteneni yapan kararlı (ve) azimli meleklerdir
Surah At-Tahrim, Verse 6
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَا تَعۡتَذِرُواْ ٱلۡيَوۡمَۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
(O halde,) ey hakikati inkara sartlanmıs olanlar, bugun (gecersiz) ozurler beyan etmeyin! (Oteki dunyada) siz ancak (bu dunya hayatında) yapmıs olduklarınızın karsılıgını goreceksiniz
Surah At-Tahrim, Verse 7
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ تُوبُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ تَوۡبَةٗ نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُمۡ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمۡ سَيِّـَٔاتِكُمۡ وَيُدۡخِلَكُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ يَوۡمَ لَا يُخۡزِي ٱللَّهُ ٱلنَّبِيَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥۖ نُورُهُمۡ يَسۡعَىٰ بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَبِأَيۡمَٰنِهِمۡ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَتۡمِمۡ لَنَا نُورَنَا وَٱغۡفِرۡ لَنَآۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Siz ey imana ermis olanlar! Gonulden tevbe ederek Allah´a yonelin! Umulur ki Rabbiniz kotu fiilerinizi yok eder ve Allah´ın Peygamberi ile o´nun inancını paylasanları utandırmayacagı o Gun, sizi icinden ırmaklar akan bahcelere koyar. Onlar, onlerinden ve sag taraflarından hızla ısık yayarlar ve "Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bu ısıgımızı ebediyyen parlat ve gunahlarımızı bagısla! Cunku Sen her seye kadirsin
Surah At-Tahrim, Verse 8
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ جَٰهِدِ ٱلۡكُفَّارَ وَٱلۡمُنَٰفِقِينَ وَٱغۡلُظۡ عَلَيۡهِمۡۚ وَمَأۡوَىٰهُمۡ جَهَنَّمُۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Ey Peygamber! Hakikati inkar edenler ve ikiyuzluler ile amansızca mucadele et ve onlara karsı kararlı ve odunsuz davran. Ve (eger tevbe etmezlerse) varacakları yer cehennem olacaktır. O, ne kotu bir varıs yeridir
Surah At-Tahrim, Verse 9
ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱمۡرَأَتَ نُوحٖ وَٱمۡرَأَتَ لُوطٖۖ كَانَتَا تَحۡتَ عَبۡدَيۡنِ مِنۡ عِبَادِنَا صَٰلِحَيۡنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمۡ يُغۡنِيَا عَنۡهُمَا مِنَ ٱللَّهِ شَيۡـٔٗا وَقِيلَ ٱدۡخُلَا ٱلنَّارَ مَعَ ٱلدَّـٰخِلِينَ
Hakikati inkara sartlanmıs olanlara gelince, Allah, Nuh´un karısı ile Lut´un karısını(n kıssalarını) ornek getirmektedir. Onlar iki durust ve erdemli kulumuzun nikahı altında idiler ama kocalarına ihanet etmislerdi; ve bu iki kadına (Hesap Gunu): "Haydi butun oteki (gunahkar)lar ile birlikte atese girin!" denildiginde iki (kocanın) da onlara bir faydası dokunmayacaktır
Surah At-Tahrim, Verse 10
وَضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱمۡرَأَتَ فِرۡعَوۡنَ إِذۡ قَالَتۡ رَبِّ ٱبۡنِ لِي عِندَكَ بَيۡتٗا فِي ٱلۡجَنَّةِ وَنَجِّنِي مِن فِرۡعَوۡنَ وَعَمَلِهِۦ وَنَجِّنِي مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Imana ermis olanlara da Allah, Firavun´un karısını(n kıssasını) ornek getirmistir, ki o: "Ey Rabbim!" diye yalvarmıstı, "Senin katında (olan) cennette benim icin bir kosk insa et, beni Firavun´dan ve yaptıklarından koru ve beni su zalim halkın elinden kurtar
Surah At-Tahrim, Verse 11
وَمَرۡيَمَ ٱبۡنَتَ عِمۡرَٰنَ ٱلَّتِيٓ أَحۡصَنَتۡ فَرۡجَهَا فَنَفَخۡنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتۡ بِكَلِمَٰتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِۦ وَكَانَتۡ مِنَ ٱلۡقَٰنِتِينَ
Ve Imran´ın kızı Meryem(in kıssasını Allah´a karsı sorumluluk bilinci tasıyanların diger bir ornegi yaptık): O iffetini korumustu, bunun uzerine Biz onun (rahmindeki)ne ruhumuzdan uflemistik ve Meryem Rabbinin sozlerinin ve (boylece,) vahyettiklerinin dogrulugunu kabul etmis ve samimiyetle baglananlardan biri olmustu
Surah At-Tahrim, Verse 12