Surah Al-Mulk - Turkish Translation by Suleyman Ates
تَبَٰرَكَ ٱلَّذِي بِيَدِهِ ٱلۡمُلۡكُ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
Mulk (mutlak hukumranlık ve yonetim), elinde bulunan yuce Allah, kutludur. O'nun herseye gucu yeter
Surah Al-Mulk, Verse 1
ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡمَوۡتَ وَٱلۡحَيَوٰةَ لِيَبۡلُوَكُمۡ أَيُّكُمۡ أَحۡسَنُ عَمَلٗاۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفُورُ
O, hanginizin daha guzel is yapacagınızı denemek icin olumu ve hayatı yarattı. O, ustundur, bagıslayandır
Surah Al-Mulk, Verse 2
ٱلَّذِي خَلَقَ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗاۖ مَّا تَرَىٰ فِي خَلۡقِ ٱلرَّحۡمَٰنِ مِن تَفَٰوُتٖۖ فَٱرۡجِعِ ٱلۡبَصَرَ هَلۡ تَرَىٰ مِن فُطُورٖ
O, yedi gogu, birbiri uzerinde tabaka, tabaka yarattı, Rahman'ın yaratmasında bir aykırılık, uygunsuzluk gormezsin. Gozu(nu) dondur de bak, bir bozukluk goruyor musun
Surah Al-Mulk, Verse 3
ثُمَّ ٱرۡجِعِ ٱلۡبَصَرَ كَرَّتَيۡنِ يَنقَلِبۡ إِلَيۡكَ ٱلۡبَصَرُ خَاسِئٗا وَهُوَ حَسِيرٞ
Sonra gozu(nu) iki kez daha dondur (bak). Goz (aradıgı bozuklugu bulmaktan) umudu keserek hor ve bitkin bir halde sana doner
Surah Al-Mulk, Verse 4
وَلَقَدۡ زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِمَصَٰبِيحَ وَجَعَلۡنَٰهَا رُجُومٗا لِّلشَّيَٰطِينِۖ وَأَعۡتَدۡنَا لَهُمۡ عَذَابَ ٱلسَّعِيرِ
Andolsun biz, en yakın gogu lambalarla donattık ve onları, seytanlar icin taslamalar yaptık. Ve o(seyta)nlara da cılgın ates azabını hazırladık
Surah Al-Mulk, Verse 5
وَلِلَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Rablerine nankorluk edenler icin cehennem azabı vardır. Ne kotu gidilecek sonuctur o
Surah Al-Mulk, Verse 6
إِذَآ أُلۡقُواْ فِيهَا سَمِعُواْ لَهَا شَهِيقٗا وَهِيَ تَفُورُ
Oraya atıldıkları zaman onun ofkeli homurtusunu isitirler, kaynıyor
Surah Al-Mulk, Verse 7
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ ٱلۡغَيۡظِۖ كُلَّمَآ أُلۡقِيَ فِيهَا فَوۡجٞ سَأَلَهُمۡ خَزَنَتُهَآ أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ نَذِيرٞ
Neredeyse ofkeden catlayacak. Her topluluk onun icine atıldıkca onun bekcileri, onlara: "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sordu(lar)
Surah Al-Mulk, Verse 8
قَالُواْ بَلَىٰ قَدۡ جَآءَنَا نَذِيرٞ فَكَذَّبۡنَا وَقُلۡنَا مَا نَزَّلَ ٱللَّهُ مِن شَيۡءٍ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ كَبِيرٖ
Dediler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve: 'Allah hicbirsey indirmedi, siz ancak buyuk bir sapıklık icindesiniz' dedik
Surah Al-Mulk, Verse 9
وَقَالُواْ لَوۡ كُنَّا نَسۡمَعُ أَوۡ نَعۡقِلُ مَا كُنَّا فِيٓ أَصۡحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ
Ve dediler ki: "Eger soz dinleseydik, yahut dusunseydik, su cılgın atesin halkı arasında bulunmazdık
Surah Al-Mulk, Verse 10
فَٱعۡتَرَفُواْ بِذَنۢبِهِمۡ فَسُحۡقٗا لِّأَصۡحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ
Gunahlarını itiraf ettiler. O cılgın ates halkına (Allah'ın acımasından) uzak olup ezilmek yarasır
Surah Al-Mulk, Verse 11
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُم بِٱلۡغَيۡبِ لَهُم مَّغۡفِرَةٞ وَأَجۡرٞ كَبِيرٞ
Fakat gizlide Rablerine saygılı olanlara gelince, onlar icin bagıs(lama) ve buyuk mukafat vardır
Surah Al-Mulk, Verse 12
وَأَسِرُّواْ قَوۡلَكُمۡ أَوِ ٱجۡهَرُواْ بِهِۦٓۖ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Sozunuzu ister gizleyin, ister onu acıga vurun (farketmez) cunku O, goguslerin ozunu bilir
Surah Al-Mulk, Verse 13
أَلَا يَعۡلَمُ مَنۡ خَلَقَ وَهُوَ ٱللَّطِيفُ ٱلۡخَبِيرُ
Yaratan bilmez mi? O latiftir (bilgisi herseyin icine gecen, herseyi) haber alandır
Surah Al-Mulk, Verse 14
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ ذَلُولٗا فَٱمۡشُواْ فِي مَنَاكِبِهَا وَكُلُواْ مِن رِّزۡقِهِۦۖ وَإِلَيۡهِ ٱلنُّشُورُ
O size yeri boyun eger yaptı. Haydi onun omuzlarında yuruyun ve Allah'ın rızkından yeyin. (Sonunda) Donus O'nadır (size verdigi ni'metlere karsı sukredip etmediginizi sizden soracak, sizi hesaba cekecektir)
Surah Al-Mulk, Verse 15
ءَأَمِنتُم مَّن فِي ٱلسَّمَآءِ أَن يَخۡسِفَ بِكُمُ ٱلۡأَرۡضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ
Gokte olanın, sizi yere batırmayacagından emin misiniz? O zaman yer, birden sallanmaga baslar (ve siz yerin dibine gecersiniz)
Surah Al-Mulk, Verse 16
أَمۡ أَمِنتُم مَّن فِي ٱلسَّمَآءِ أَن يُرۡسِلَ عَلَيۡكُمۡ حَاصِبٗاۖ فَسَتَعۡلَمُونَ كَيۡفَ نَذِيرِ
Yoksa siz, gokte olanın, uzerine tas yagdıran (bir fırtına) gondermeyeceginden emin misiniz? (O zaman) tehdidimin nasıl oldugunu bileceksiniz
Surah Al-Mulk, Verse 17
وَلَقَدۡ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَكَيۡفَ كَانَ نَكِيرِ
Andolsun, onlardan oncekiler de yalanladılar. Ama benim (onların yaptıklarını) inkarım nasıl oldu
Surah Al-Mulk, Verse 18
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ إِلَى ٱلطَّيۡرِ فَوۡقَهُمۡ صَـٰٓفَّـٰتٖ وَيَقۡبِضۡنَۚ مَا يُمۡسِكُهُنَّ إِلَّا ٱلرَّحۡمَٰنُۚ إِنَّهُۥ بِكُلِّ شَيۡءِۭ بَصِيرٌ
Ustlerinde (kanatlarını) acıp yumarak ucan kusları gormuyorlar mı? Onları (havada) Rahman'dan baskası tutmuyor. Dogrusu O, herseyi gormektedir
Surah Al-Mulk, Verse 19
أَمَّنۡ هَٰذَا ٱلَّذِي هُوَ جُندٞ لَّكُمۡ يَنصُرُكُم مِّن دُونِ ٱلرَّحۡمَٰنِۚ إِنِ ٱلۡكَٰفِرُونَ إِلَّا فِي غُرُورٍ
Yahut Rahman'dan baska size yardım ed(ip sizi O'nun azabından kurtar)acak askeriniz kimdir? Kafirler derin bir gaflet ve aldanma icindedirler
Surah Al-Mulk, Verse 20
أَمَّنۡ هَٰذَا ٱلَّذِي يَرۡزُقُكُمۡ إِنۡ أَمۡسَكَ رِزۡقَهُۥۚ بَل لَّجُّواْ فِي عُتُوّٖ وَنُفُورٍ
Yahut Allah, rızkını tutacak olursa size rızık verecek kimdir? Dogrusu onlar, azgınlık ve nefret icinde direnmektedirler
Surah Al-Mulk, Verse 21
أَفَمَن يَمۡشِي مُكِبًّا عَلَىٰ وَجۡهِهِۦٓ أَهۡدَىٰٓ أَمَّن يَمۡشِي سَوِيًّا عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Simdi, yuzustu kapanarak yuruyen mi dogru gider, yoksa yolda duzgun yuruyen mi
Surah Al-Mulk, Verse 22
قُلۡ هُوَ ٱلَّذِيٓ أَنشَأَكُمۡ وَجَعَلَ لَكُمُ ٱلسَّمۡعَ وَٱلۡأَبۡصَٰرَ وَٱلۡأَفۡـِٔدَةَۚ قَلِيلٗا مَّا تَشۡكُرُونَ
De ki: "Sizi yaratan, size isitme (duyusu), gozler ve gonuller veren O'dur. Ne kadar az sukrediyorsunuz
Surah Al-Mulk, Verse 23
قُلۡ هُوَ ٱلَّذِي ذَرَأَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَإِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ
De ki: "Sizi yerde ureten O'dur ve toplanıp O'na goturuleceksiniz
Surah Al-Mulk, Verse 24
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡوَعۡدُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Dogru (soyluyor) iseniz bu tehdid(ettiginiz azab) ne zaman gelecek? diyorlar
Surah Al-Mulk, Verse 25
قُلۡ إِنَّمَا ٱلۡعِلۡمُ عِندَ ٱللَّهِ وَإِنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٞ
De ki: (Ona ait) Bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apacık bir uyarıcıyım
Surah Al-Mulk, Verse 26
فَلَمَّا رَأَوۡهُ زُلۡفَةٗ سِيٓـَٔتۡ وُجُوهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَقِيلَ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تَدَّعُونَ
Onu yakın gorunce inkar edenlerin yuzleri kotulesti. Ve: "Iste cagırıp durdugunuz sey budur!" dendi
Surah Al-Mulk, Verse 27
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ إِنۡ أَهۡلَكَنِيَ ٱللَّهُ وَمَن مَّعِيَ أَوۡ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ ٱلۡكَٰفِرِينَ مِنۡ عَذَابٍ أَلِيمٖ
De ki: "Baksanıza, eger Allah beni ve benimle beraber olanları oldurse de yahut bize acısa da (fark etmez,) kafirleri acı azabdan kim kurtarabilir
Surah Al-Mulk, Verse 28
قُلۡ هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ءَامَنَّا بِهِۦ وَعَلَيۡهِ تَوَكَّلۡنَاۖ فَسَتَعۡلَمُونَ مَنۡ هُوَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
De ki: "O, cok merhametlidir. O'na inanmıs, O'na dayanmısızdır. Yakında kimin apacık bir sapıklık icinde oldugunu bileceksiniz
Surah Al-Mulk, Verse 29
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ إِنۡ أَصۡبَحَ مَآؤُكُمۡ غَوۡرٗا فَمَن يَأۡتِيكُم بِمَآءٖ مَّعِينِۭ
De ki: "Baksanıza, eger suyunuz cekilse, size kim bir akar su getirebilir
Surah Al-Mulk, Verse 30