Surah Al-Araf Verse 160 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah Al-Arafوَقَطَّعۡنَٰهُمُ ٱثۡنَتَيۡ عَشۡرَةَ أَسۡبَاطًا أُمَمٗاۚ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ إِذِ ٱسۡتَسۡقَىٰهُ قَوۡمُهُۥٓ أَنِ ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡحَجَرَۖ فَٱنۢبَجَسَتۡ مِنۡهُ ٱثۡنَتَا عَشۡرَةَ عَيۡنٗاۖ قَدۡ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٖ مَّشۡرَبَهُمۡۚ وَظَلَّلۡنَا عَلَيۡهِمُ ٱلۡغَمَٰمَ وَأَنزَلۡنَا عَلَيۡهِمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰۖ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ
Biz onları on ikiye, (o kadar) torunlara (kabileye), ümmetlere ayırdık. («Tîh» de susayan) kavmi, (Mûsâdan) su istediği zaman «Âsaanı taşa vur» diye (vahyetdik de) ondan on iki pınar kaynayıb akdı. İnsanların her kısmı su içecekleri yeri iyice belledi; Onları üstlerindeki bulutla gölgelendirdik, onlara kudret helvasıyle bıldırcın indirdik. «Size rızk olarak verdiğimiz en temiz ve güzellerinden yeyin» (dedik) Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi kendilerine zulmediyorlardı