Surah At-Taubah Verse 40 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah At-Taubahإِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدۡ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذۡ أَخۡرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ ٱثۡنَيۡنِ إِذۡ هُمَا فِي ٱلۡغَارِ إِذۡ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحۡزَنۡ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَاۖ فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيۡهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٖ لَّمۡ تَرَوۡهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلسُّفۡلَىٰۗ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِيَ ٱلۡعُلۡيَاۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
O´na sizin yardım etmeniz dısında (etmediginizde) o zaman Allah, O´na (Resul´e) yardım etmisti. Kafir olanlar, O´nu (Mekke´den) cıkardıgı (cıkmaya mecbur ettikleri) zaman iki (kisi)nin ikincisi idi. Ikisi magarada iken arkadasına soyle demisti: “Mahzun olma! Muhakkak ki; Allah, bizimle beraber.” O zaman Allah, O´nun uzerine sekinetini indirdi.Ve O´nu goremediginiz bir ordu ile destekledi. Kafirlerin sozunu sufli kıldı. Ve Allah´ın sozu; O, cok yucedir. Ve Allah; Aziz´dir (ustundur), Hakim´dir (hukum sahibi ve hikmet sahibidir)