Surah At-Taubah Verse 40 - Turkish Translation by Suleyman Ates
Surah At-Taubahإِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدۡ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذۡ أَخۡرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ ٱثۡنَيۡنِ إِذۡ هُمَا فِي ٱلۡغَارِ إِذۡ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحۡزَنۡ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَاۖ فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيۡهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٖ لَّمۡ تَرَوۡهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلسُّفۡلَىٰۗ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِيَ ٱلۡعُلۡيَاۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Eger siz o(Hak elcisi)ne yardım etmezseniz, iyi bilin ki, Allah ona yardım etmisti: Hani yalnız iki kisiden biri oldugu halde, inkar edenler kendisini (Mekke'den) cıkardıkları sırada ikisi magarada iken arkadasına "Uzulme, Allah bizimle beraberdir!"diyordu. (Iste o zaman) Allah (ona yardım etti) onun uzerine sekine(huzur ve guven duygu)sunu indirdi ve onu, sizin gormediginiz askerlerle destekledi; inanmayanların sozunu alcattı. Yuce olan, yalnız Allah'ın sozudur. Allah daima ustundur, hukum ve hikmet sahibidir