Surah Ad-Dhuha - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
وَٱلضُّحَىٰ
And olsun kuşluk vaktine
Surah Ad-Dhuha, Verse 1
وَٱلَّيۡلِ إِذَا سَجَىٰ
Karanlığı çöküb de sükûn bulduğu zaman geceye ki
Surah Ad-Dhuha, Verse 2
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَىٰ
Rabbin seni terk etmedi (Ey Rasûlüm), darılmadı da
Surah Ad-Dhuha, Verse 3
وَلَلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ لَّكَ مِنَ ٱلۡأُولَىٰ
Muhakkak ki ahiret, senin için dünyadan daha hayırlıdır
Surah Ad-Dhuha, Verse 4
وَلَسَوۡفَ يُعۡطِيكَ رَبُّكَ فَتَرۡضَىٰٓ
İleride (kıyamet günü), Rabbin sana (şefaat makamını) verecek de hoşnud olacaksın
Surah Ad-Dhuha, Verse 5
أَلَمۡ يَجِدۡكَ يَتِيمٗا فَـَٔاوَىٰ
O (Rabbin) sen bir yetim iken, (seni) barındırmadı mı
Surah Ad-Dhuha, Verse 6
وَوَجَدَكَ ضَآلّٗا فَهَدَىٰ
Seni, (şeriat hükümlerini) bilmezken, (nübüvvet nimeti ile şer’î) yola koymadı mı
Surah Ad-Dhuha, Verse 7
وَوَجَدَكَ عَآئِلٗا فَأَغۡنَىٰ
Seni, bir, yoksul iken, (Hz. Hatice’nin malı ile) zengin etmedi mi
Surah Ad-Dhuha, Verse 8
فَأَمَّا ٱلۡيَتِيمَ فَلَا تَقۡهَرۡ
Öyle ise, yetime gelince; zulüm etme
Surah Ad-Dhuha, Verse 9
وَأَمَّا ٱلسَّآئِلَ فَلَا تَنۡهَرۡ
Dilenciyi de azarlama
Surah Ad-Dhuha, Verse 10
وَأَمَّا بِنِعۡمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثۡ
Amma Rabbinin (sana verdiği peygamberlik) nimetini (durma insanlara) söyleyip anlat
Surah Ad-Dhuha, Verse 11