Surah Al-Hijr - Turkish Translation by Diyanet Isleri
الٓرۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ وَقُرۡءَانٖ مُّبِينٖ
Elif, Lam, Ra. Bunlar Kitap'ın ve apacık olan Kuran'ın ayetleridir
Surah Al-Hijr, Verse 1
رُّبَمَا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡ كَانُواْ مُسۡلِمِينَ
Inkar edenler, keske musluman olsaydık temennisinde bulunacaklardır
Surah Al-Hijr, Verse 2
ذَرۡهُمۡ يَأۡكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلۡهِهِمُ ٱلۡأَمَلُۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Bırak onları yesinler, zevk alsınlar; umit onları avundursun; ilerde ogrenecekler
Surah Al-Hijr, Verse 3
وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٞ مَّعۡلُومٞ
Yok ettigimiz herhangi bir kasabanın elbette belli bir yazısı vardır
Surah Al-Hijr, Verse 4
مَّا تَسۡبِقُ مِنۡ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسۡتَـٔۡخِرُونَ
Hicbir ummet kendi suresini one alamaz, geciktiremez de
Surah Al-Hijr, Verse 5
وَقَالُواْ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِي نُزِّلَ عَلَيۡهِ ٱلذِّكۡرُ إِنَّكَ لَمَجۡنُونٞ
Onlar: "Ey kendisine Kitap indirilen kimse! Sen mutlaka delisin. Dogrulardan isen melekleri bize getirsene" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 6
لَّوۡمَا تَأۡتِينَا بِٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
Onlar: "Ey kendisine Kitap indirilen kimse! Sen mutlaka delisin. Dogrulardan isen melekleri bize getirsene" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 7
مَا نُنَزِّلُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَمَا كَانُوٓاْ إِذٗا مُّنظَرِينَ
Biz melekleri ancak gerekince indiririz. O takdirde de ceza gorecekler asla geri bırakılmazlar
Surah Al-Hijr, Verse 8
إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا ٱلذِّكۡرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ
Dogrusu Kitap'ı Biz indirdik, onun koruyucusu elbette Biziz
Surah Al-Hijr, Verse 9
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ فِي شِيَعِ ٱلۡأَوَّلِينَ
And olsun ki, senden once cesitli ummetlere peygamber gondermistik
Surah Al-Hijr, Verse 10
وَمَا يَأۡتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Onlara gelen her peygamberi alaya alıyorlardı
Surah Al-Hijr, Verse 11
كَذَٰلِكَ نَسۡلُكُهُۥ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
Aynı sekilde biz de Kitap'ı sucluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradıkları meydandadır
Surah Al-Hijr, Verse 12
لَا يُؤۡمِنُونَ بِهِۦ وَقَدۡ خَلَتۡ سُنَّةُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Aynı sekilde biz de Kitap'ı sucluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradıkları meydandadır
Surah Al-Hijr, Verse 13
وَلَوۡ فَتَحۡنَا عَلَيۡهِم بَابٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فَظَلُّواْ فِيهِ يَعۡرُجُونَ
Onlara gokten bir kapı acsak da, oradan cıkmaga koyulsalar: "Gozlerimiz dondu, biz herhalde buyulendik" derler
Surah Al-Hijr, Verse 14
لَقَالُوٓاْ إِنَّمَا سُكِّرَتۡ أَبۡصَٰرُنَا بَلۡ نَحۡنُ قَوۡمٞ مَّسۡحُورُونَ
Onlara gokten bir kapı acsak da, oradan cıkmaga koyulsalar: "Gozlerimiz dondu, biz herhalde buyulendik" derler
Surah Al-Hijr, Verse 15
وَلَقَدۡ جَعَلۡنَا فِي ٱلسَّمَآءِ بُرُوجٗا وَزَيَّنَّـٰهَا لِلنَّـٰظِرِينَ
And olsun ki, gokte burclar meydana getirdik, onları bakanlar icin donattık
Surah Al-Hijr, Verse 16
وَحَفِظۡنَٰهَا مِن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ رَّجِيمٍ
Onları, kovulmus her seytandan koruduk
Surah Al-Hijr, Verse 17
إِلَّا مَنِ ٱسۡتَرَقَ ٱلسَّمۡعَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ مُّبِينٞ
Fakat kulak hırsızlıgı yapan olursa, parlak bir ates onu kovalar
Surah Al-Hijr, Verse 18
وَٱلۡأَرۡضَ مَدَدۡنَٰهَا وَأَلۡقَيۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ وَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ شَيۡءٖ مَّوۡزُونٖ
Yeri yaydık, oraya sabit daglar yerlestirdik, orada her seyi bir olcuye gore bitirdik
Surah Al-Hijr, Verse 19
وَجَعَلۡنَا لَكُمۡ فِيهَا مَعَٰيِشَ وَمَن لَّسۡتُمۡ لَهُۥ بِرَٰزِقِينَ
Orada sizin ve rızık veremeyeceginiz kimseler icin gecimlikler meydana getirdik
Surah Al-Hijr, Verse 20
وَإِن مِّن شَيۡءٍ إِلَّا عِندَنَا خَزَآئِنُهُۥ وَمَا نُنَزِّلُهُۥٓ إِلَّا بِقَدَرٖ مَّعۡلُومٖ
Hazinesi Bizim katımızda olmayan hicbir sey yoktur. Biz onu ancak belli bir olcuye gore indiririz
Surah Al-Hijr, Verse 21
وَأَرۡسَلۡنَا ٱلرِّيَٰحَ لَوَٰقِحَ فَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَسۡقَيۡنَٰكُمُوهُ وَمَآ أَنتُمۡ لَهُۥ بِخَٰزِنِينَ
Ruzgarları asılayıcı olarak gonderdik; yukarıdan su indirdik de sizi onunla suladık. Yoksa siz onu toplayamazdınız
Surah Al-Hijr, Verse 22
وَإِنَّا لَنَحۡنُ نُحۡيِۦ وَنُمِيتُ وَنَحۡنُ ٱلۡوَٰرِثُونَ
Dogrusu dirilten ve olduren Biziz; hepsinin gerisinde de Biz kalırız
Surah Al-Hijr, Verse 23
وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَقۡدِمِينَ مِنكُمۡ وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَـٔۡخِرِينَ
And olsun ki, sizden once gecenleri biliriz; and olsun ki, geri kalanları da biliriz
Surah Al-Hijr, Verse 24
وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحۡشُرُهُمۡۚ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٞ
Dogrusu Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Suphesiz O Hakim'dir, Herseyi Bilen'dir
Surah Al-Hijr, Verse 25
وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ
And olsun ki, insanı kuru balcıktan, islenebilen kara topraktan yarattık
Surah Al-Hijr, Verse 26
وَٱلۡجَآنَّ خَلَقۡنَٰهُ مِن قَبۡلُ مِن نَّارِ ٱلسَّمُومِ
Cinleri de, daha once, dumansız atesten yarattık
Surah Al-Hijr, Verse 27
وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ
Rabbin meleklere: "Ben, balcıktan, islenebilen kara topraktan bir insan yaratacagım. Onu yapıp ruhumdan ufledigimde ona secdeye kapanın" demisti
Surah Al-Hijr, Verse 28
فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ
Rabbin meleklere: "Ben, balcıktan, islenebilen kara topraktan bir insan yaratacagım. Onu yapıp ruhumdan ufledigimde ona secdeye kapanın" demisti
Surah Al-Hijr, Verse 29
فَسَجَدَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ
Bunun uzerine, Iblis'in dısında butun melekler hemen secde ettiler. O, secde edenlerle beraber olmaktan cekindi
Surah Al-Hijr, Verse 30
إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰٓ أَن يَكُونَ مَعَ ٱلسَّـٰجِدِينَ
Bunun uzerine, Iblis'in dısında butun melekler hemen secde ettiler. O, secde edenlerle beraber olmaktan cekindi
Surah Al-Hijr, Verse 31
قَالَ يَـٰٓإِبۡلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ ٱلسَّـٰجِدِينَ
Allah: "Ey Iblis! Secde edenlerle beraber olmaktan seni alıkoyan nedir?" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 32
قَالَ لَمۡ أَكُن لِّأَسۡجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقۡتَهُۥ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ
O: "Balcıktan, islenebilen kara topraktan yarattıgın insana secde edemem" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 33
قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ
Oyleyse defol oradan, sen artık kovulmus birisin. Dogrusu hesap gunune kadar lanet sanadır" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 34
وَإِنَّ عَلَيۡكَ ٱللَّعۡنَةَ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ
Oyleyse defol oradan, sen artık kovulmus birisin. Dogrusu hesap gunune kadar lanet sanadır" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 35
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
Rabbim! Beni hic olmazsa, tekrar dirilecekleri gune kadar ertele" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 36
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Allah: "Sen, bilinen gun gelene kadar bırakılanlardansın" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 37
إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ
Allah: "Sen, bilinen gun gelene kadar bırakılanlardansın" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 38
قَالَ رَبِّ بِمَآ أَغۡوَيۡتَنِي لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Rabbim! Beni saptırdıgın icin, and olsun ki yeryuzunde fenalıkları onlara guzel gosterecegim; halis kıldıgın kulların bir yana, onların hepsini saptıracagım" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 39
إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Rabbim! Beni saptırdıgın icin, and olsun ki yeryuzunde fenalıkları onlara guzel gosterecegim; halis kıldıgın kulların bir yana, onların hepsini saptıracagım" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 40
قَالَ هَٰذَا صِرَٰطٌ عَلَيَّ مُسۡتَقِيمٌ
Allah soyle dedi: "Benim gerekli kıldıgım dosdogru yol budur; kullarımın uzerinde senin bir nufuzun olamaz. Ancak sana uyan sapıklar bunun dısındadır
Surah Al-Hijr, Verse 41
إِنَّ عِبَادِي لَيۡسَ لَكَ عَلَيۡهِمۡ سُلۡطَٰنٌ إِلَّا مَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡغَاوِينَ
Allah soyle dedi: "Benim gerekli kıldıgım dosdogru yol budur; kullarımın uzerinde senin bir nufuzun olamaz. Ancak sana uyan sapıklar bunun dısındadır
Surah Al-Hijr, Verse 42
وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوۡعِدُهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Ve Cehennem onların hepsinin toplanacagı yerdir
Surah Al-Hijr, Verse 43
لَهَا سَبۡعَةُ أَبۡوَٰبٖ لِّكُلِّ بَابٖ مِّنۡهُمۡ جُزۡءٞ مَّقۡسُومٌ
O cehennemin yedi kapısı olup, her kapıdan onların girecekleri ayrılmıs bir kısım vardır
Surah Al-Hijr, Verse 44
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٍ
Allah'a karsı gelmekten sakınanlar ise, cennetlerde, pınar baslarındadırlar
Surah Al-Hijr, Verse 45
ٱدۡخُلُوهَا بِسَلَٰمٍ ءَامِنِينَ
Oraya guven icinde, esenlikle girin" denilir
Surah Al-Hijr, Verse 46
وَنَزَعۡنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنۡ غِلٍّ إِخۡوَٰنًا عَلَىٰ سُرُرٖ مُّتَقَٰبِلِينَ
Biz onların gonullerinde olan kini cıkardık, artık onlar sedirler uzerinde karsılıklı oturan kardeslerdir
Surah Al-Hijr, Verse 47
لَا يَمَسُّهُمۡ فِيهَا نَصَبٞ وَمَا هُم مِّنۡهَا بِمُخۡرَجِينَ
Onlar orada bir yorgunluk hissetmezler. Oradan cıkarılacak da degillerdir
Surah Al-Hijr, Verse 48
۞نَبِّئۡ عِبَادِيٓ أَنِّيٓ أَنَا ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ
Kullarıma Benim bagıslayan, merhamet eden oldugumu, azabımın can yakıcı bir azap oldugunu haber ver
Surah Al-Hijr, Verse 49
وَأَنَّ عَذَابِي هُوَ ٱلۡعَذَابُ ٱلۡأَلِيمُ
Kullarıma Benim bagıslayan, merhamet eden oldugumu, azabımın can yakıcı bir azap oldugunu haber ver
Surah Al-Hijr, Verse 50
وَنَبِّئۡهُمۡ عَن ضَيۡفِ إِبۡرَٰهِيمَ
Onlara Ibrahim'in konuklarını da anlat
Surah Al-Hijr, Verse 51
إِذۡ دَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَقَالُواْ سَلَٰمٗا قَالَ إِنَّا مِنكُمۡ وَجِلُونَ
Ibrahim'in yanına girdiklerinde selam vermislerdi. O: "Dogrusu biz sizden korkuyoruz" demisti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oglun olacagını mujdelemeye geldik" demislerdi
Surah Al-Hijr, Verse 52
قَالُواْ لَا تَوۡجَلۡ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ عَلِيمٖ
Ibrahim'in yanına girdiklerinde selam vermislerdi. O: "Dogrusu biz sizden korkuyoruz" demisti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oglun olacagını mujdelemeye geldik" demislerdi
Surah Al-Hijr, Verse 53
قَالَ أَبَشَّرۡتُمُونِي عَلَىٰٓ أَن مَّسَّنِيَ ٱلۡكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
Ben kocamısken bana mujde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak mujdeliyorsunuz?" deyince
Surah Al-Hijr, Verse 54
قَالُواْ بَشَّرۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلۡقَٰنِطِينَ
Seni gercekten mujdeliyoruz, umutsuzlardan olma" demislerdi
Surah Al-Hijr, Verse 55
قَالَ وَمَن يَقۡنَطُ مِن رَّحۡمَةِ رَبِّهِۦٓ إِلَّا ٱلضَّآلُّونَ
Zaten sapıklardan baska kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!" diyerek sormustu: "Ey elciler! Isiniz nedir
Surah Al-Hijr, Verse 56
قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Zaten sapıklardan baska kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!" diyerek sormustu: "Ey elciler! Isiniz nedir
Surah Al-Hijr, Verse 57
قَالُوٓاْ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمٖ مُّجۡرِمِينَ
Soyle cevap vermislerdi: "Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut'un ailesi bunun dısındadır. Karısı haric hepsini kurtaracagız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk
Surah Al-Hijr, Verse 58
إِلَّآ ءَالَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Soyle cevap vermislerdi: "Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut'un ailesi bunun dısındadır. Karısı haric hepsini kurtaracagız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk
Surah Al-Hijr, Verse 59
إِلَّا ٱمۡرَأَتَهُۥ قَدَّرۡنَآ إِنَّهَا لَمِنَ ٱلۡغَٰبِرِينَ
Soyle cevap vermislerdi: "Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut'un ailesi bunun dısındadır. Karısı haric hepsini kurtaracagız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk
Surah Al-Hijr, Verse 60
فَلَمَّا جَآءَ ءَالَ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Elciler Lut'un ailesine gelince, Lut: "Dogrusu siz tanınmayan kimselersiniz" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 61
قَالَ إِنَّكُمۡ قَوۡمٞ مُّنكَرُونَ
Elciler Lut'un ailesine gelince, Lut: "Dogrusu siz tanınmayan kimselersiniz" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 62
قَالُواْ بَلۡ جِئۡنَٰكَ بِمَا كَانُواْ فِيهِ يَمۡتَرُونَ
Biz sana sadece suphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gercekle geldik. Suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola cıkar, sen de arkalarından git; hicbiriniz arkaya bakmasın; emrolundugunuz yere dogru yuruyun" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 63
وَأَتَيۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ
Biz sana sadece suphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gercekle geldik. Suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola cıkar, sen de arkalarından git; hicbiriniz arkaya bakmasın; emrolundugunuz yere dogru yuruyun" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 64
فَأَسۡرِ بِأَهۡلِكَ بِقِطۡعٖ مِّنَ ٱلَّيۡلِ وَٱتَّبِعۡ أَدۡبَٰرَهُمۡ وَلَا يَلۡتَفِتۡ مِنكُمۡ أَحَدٞ وَٱمۡضُواْ حَيۡثُ تُؤۡمَرُونَ
Biz sana sadece suphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gercekle geldik. Suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola cıkar, sen de arkalarından git; hicbiriniz arkaya bakmasın; emrolundugunuz yere dogru yuruyun" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 65
وَقَضَيۡنَآ إِلَيۡهِ ذَٰلِكَ ٱلۡأَمۡرَ أَنَّ دَابِرَ هَـٰٓؤُلَآءِ مَقۡطُوعٞ مُّصۡبِحِينَ
Boylece Lut'a bunların sonlarının kesilmis olarak sabahlıyacaklarını bildirdik
Surah Al-Hijr, Verse 66
وَجَآءَ أَهۡلُ ٱلۡمَدِينَةِ يَسۡتَبۡشِرُونَ
Sehir halkı, sevinerek geldiler
Surah Al-Hijr, Verse 67
قَالَ إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ ضَيۡفِي فَلَا تَفۡضَحُونِ
Lut: "Bunlar benim konuklarımdır, onlara karsı beni rusvay etmeyin, Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 68
وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلَا تُخۡزُونِ
Lut: "Bunlar benim konuklarımdır, onlara karsı beni rusvay etmeyin, Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 69
قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ نَنۡهَكَ عَنِ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Biz sana kimseyi misafir kabul etmeyi yasak etmemis miydik?" dediler
Surah Al-Hijr, Verse 70
قَالَ هَـٰٓؤُلَآءِ بَنَاتِيٓ إِن كُنتُمۡ فَٰعِلِينَ
Lut: "Alacaksanız, iste benim kızlarım" dedi
Surah Al-Hijr, Verse 71
لَعَمۡرُكَ إِنَّهُمۡ لَفِي سَكۡرَتِهِمۡ يَعۡمَهُونَ
Senin hayatına and olsun ki, onlar sarhoslukları icinde bocalayıp duruyorlardı
Surah Al-Hijr, Verse 72
فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّيۡحَةُ مُشۡرِقِينَ
Tanyeri agarırken, cıglık onları yakalayıverdi
Surah Al-Hijr, Verse 73
فَجَعَلۡنَا عَٰلِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِمۡ حِجَارَةٗ مِّن سِجِّيلٍ
Memleketlerini alt ust ettik, uzerlerine sert tas yagdırdık
Surah Al-Hijr, Verse 74
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡمُتَوَسِّمِينَ
Bunda, gorebilen insanlar icin ibretler vardır
Surah Al-Hijr, Verse 75
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٖ مُّقِيمٍ
O sehrin kalıntıları islek yollar uzerinde hala durmaktadır
Surah Al-Hijr, Verse 76
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ
Bunda inananlar icin ibret vardır
Surah Al-Hijr, Verse 77
وَإِن كَانَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡأَيۡكَةِ لَظَٰلِمِينَ
Eykeliler de, suphesiz zalim kimselerdi
Surah Al-Hijr, Verse 78
فَٱنتَقَمۡنَا مِنۡهُمۡ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٖ مُّبِينٖ
Bunun icin onlardan da oc aldık. Hala her iki memleket de islek bir yol uzerindedirler
Surah Al-Hijr, Verse 79
وَلَقَدۡ كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡحِجۡرِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
And olsun ki, Hicr halkı peygamberi yalanlamıslardı
Surah Al-Hijr, Verse 80
وَءَاتَيۡنَٰهُمۡ ءَايَٰتِنَا فَكَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ
Onlara ayetlerimizi verdigimiz halde, yuz cevirmislerdi
Surah Al-Hijr, Verse 81
وَكَانُواْ يَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتًا ءَامِنِينَ
Daglarda, guven icinde olarak evler yontuyorlardı
Surah Al-Hijr, Verse 82
فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّيۡحَةُ مُصۡبِحِينَ
Sabaha karsı cıglık onları yakalayıverdi
Surah Al-Hijr, Verse 83
فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Yaptıkları kendilerine bir fayda saglamadı
Surah Al-Hijr, Verse 84
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَأٓتِيَةٞۖ فَٱصۡفَحِ ٱلصَّفۡحَ ٱلۡجَمِيلَ
Biz, gokleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları geregince yarattık. Kıyamet gunu suphesiz gelecektir. O halde yumusak ve iyi davran
Surah Al-Hijr, Verse 85
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ ٱلۡخَلَّـٰقُ ٱلۡعَلِيمُ
Dogrusu yaratan ve bilen ancak Rabbindir
Surah Al-Hijr, Verse 86
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ سَبۡعٗا مِّنَ ٱلۡمَثَانِي وَٱلۡقُرۡءَانَ ٱلۡعَظِيمَ
And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha'yı ve Kuran-ı Azim'i verdik
Surah Al-Hijr, Verse 87
لَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ وَلَا تَحۡزَنۡ عَلَيۡهِمۡ وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِلۡمُؤۡمِنِينَ
Kafirler icinde bazı kimselere verdigimiz kat kat servete gozunu dikme, onlara uzulme; inananları kanatların altına al
Surah Al-Hijr, Verse 88
وَقُلۡ إِنِّيٓ أَنَا ٱلنَّذِيرُ ٱلۡمُبِينُ
De ki: "Dogrusu ben apacık bir uyarıcıyım
Surah Al-Hijr, Verse 89
كَمَآ أَنزَلۡنَا عَلَى ٱلۡمُقۡتَسِمِينَ
Kuran'ı islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacagız
Surah Al-Hijr, Verse 90
ٱلَّذِينَ جَعَلُواْ ٱلۡقُرۡءَانَ عِضِينَ
Kuran'ı islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacagız
Surah Al-Hijr, Verse 91
فَوَرَبِّكَ لَنَسۡـَٔلَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Kuran'ı islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacagız
Surah Al-Hijr, Verse 92
عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Kuran'ı islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacagız
Surah Al-Hijr, Verse 93
فَٱصۡدَعۡ بِمَا تُؤۡمَرُ وَأَعۡرِضۡ عَنِ ٱلۡمُشۡرِكِينَ
Artık buyrulanı acıkca ortaya koy, puta tapanlara aldırıs etme
Surah Al-Hijr, Verse 94
إِنَّا كَفَيۡنَٰكَ ٱلۡمُسۡتَهۡزِءِينَ
Allah'la beraber baska bir tanrının bulundugunu kabul eden alaycılara karsı suphesiz Biz sana kafiyiz. Yakında ne oldugunu ogreneceklerdir
Surah Al-Hijr, Verse 95
ٱلَّذِينَ يَجۡعَلُونَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۚ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Allah'la beraber baska bir tanrının bulundugunu kabul eden alaycılara karsı suphesiz Biz sana kafiyiz. Yakında ne oldugunu ogreneceklerdir
Surah Al-Hijr, Verse 96
وَلَقَدۡ نَعۡلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدۡرُكَ بِمَا يَقُولُونَ
And olsun ki, soyledikleri seylerden senin gonlunun daraldıgını biliyoruz
Surah Al-Hijr, Verse 97
فَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ ٱلسَّـٰجِدِينَ
Rabbini hamd ile an, secde edenlerden ol ve olunceye kadar Rabbine kulluk et
Surah Al-Hijr, Verse 98
وَٱعۡبُدۡ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأۡتِيَكَ ٱلۡيَقِينُ
Rabbini hamd ile an, secde edenlerden ol ve olunceye kadar Rabbine kulluk et
Surah Al-Hijr, Verse 99