Surah Al-Mumenoon - Turkish Translation by Diyanet Isleri
قَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ
Muminler saadete ermislerdir
Surah Al-Mumenoon, Verse 1
ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي صَلَاتِهِمۡ خَٰشِعُونَ
Onlar namazda husu icindedirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 2
وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَنِ ٱللَّغۡوِ مُعۡرِضُونَ
Onlar bos seylerden yuz cevirirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 3
وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِلزَّكَوٰةِ فَٰعِلُونَ
Onlar zekatlarını verirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 4
وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِفُرُوجِهِمۡ حَٰفِظُونَ
Onlar, esleri ve cariyeleri dısında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Dogrusu bunlar yerilemezler
Surah Al-Mumenoon, Verse 5
إِلَّا عَلَىٰٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ أَوۡ مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ فَإِنَّهُمۡ غَيۡرُ مَلُومِينَ
Onlar, esleri ve cariyeleri dısında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Dogrusu bunlar yerilemezler
Surah Al-Mumenoon, Verse 6
فَمَنِ ٱبۡتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡعَادُونَ
Bu sınırları asmak isteyenler, iste bunlar asırı gidenlerdir
Surah Al-Mumenoon, Verse 7
وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ وَعَهۡدِهِمۡ رَٰعُونَ
Onlar emanetlerini ve sozlerini yerine getirirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 8
وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَوَٰتِهِمۡ يُحَافِظُونَ
Namazlarına riayet ederler
Surah Al-Mumenoon, Verse 9
أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡوَٰرِثُونَ
Iste onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 10
ٱلَّذِينَ يَرِثُونَ ٱلۡفِرۡدَوۡسَ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Iste onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 11
وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن سُلَٰلَةٖ مِّن طِينٖ
And olsun ki, insanı suzme camurdan yarattık
Surah Al-Mumenoon, Verse 12
ثُمَّ جَعَلۡنَٰهُ نُطۡفَةٗ فِي قَرَارٖ مَّكِينٖ
Sonra onu nutfe halinde saglam bir yere yerlestirdik
Surah Al-Mumenoon, Verse 13
ثُمَّ خَلَقۡنَا ٱلنُّطۡفَةَ عَلَقَةٗ فَخَلَقۡنَا ٱلۡعَلَقَةَ مُضۡغَةٗ فَخَلَقۡنَا ٱلۡمُضۡغَةَ عِظَٰمٗا فَكَسَوۡنَا ٱلۡعِظَٰمَ لَحۡمٗا ثُمَّ أَنشَأۡنَٰهُ خَلۡقًا ءَاخَرَۚ فَتَبَارَكَ ٱللَّهُ أَحۡسَنُ ٱلۡخَٰلِقِينَ
Sonra nutfeyi kan pıhtısına cevirdik, kan pıhtısını bir cignemlik et yaptık, bir cignemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baska bir yaratık yaptık: Bicim verenlerin en guzeli olan Allah ne uludur
Surah Al-Mumenoon, Verse 14
ثُمَّ إِنَّكُم بَعۡدَ ذَٰلِكَ لَمَيِّتُونَ
Sizler, butun bunlardan sonra olursunuz
Surah Al-Mumenoon, Verse 15
ثُمَّ إِنَّكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تُبۡعَثُونَ
Suphesiz kıyamet gunu tekrar diriltilirsiniz
Surah Al-Mumenoon, Verse 16
وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعَ طَرَآئِقَ وَمَا كُنَّا عَنِ ٱلۡخَلۡقِ غَٰفِلِينَ
And olsun ki, ustunuzde yedi tabaka yarattık. Biz, yarattıgımızdan habersiz degiliz
Surah Al-Mumenoon, Verse 17
وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءَۢ بِقَدَرٖ فَأَسۡكَنَّـٰهُ فِي ٱلۡأَرۡضِۖ وَإِنَّا عَلَىٰ ذَهَابِۭ بِهِۦ لَقَٰدِرُونَ
Gokten suyu olculu indirdik de, onu yerde durdurduk. Suphesiz onu gidermeye de kadiriz
Surah Al-Mumenoon, Verse 18
فَأَنشَأۡنَا لَكُم بِهِۦ جَنَّـٰتٖ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَٰبٖ لَّكُمۡ فِيهَا فَوَٰكِهُ كَثِيرَةٞ وَمِنۡهَا تَأۡكُلُونَ
Onunla, icinde, yediginiz bircok meyvalar bulunan hurmalık ve uzum bagları, Tur-i Sina'da yetisen, yiyenlere, yag ve katık veren zeytin agacını var ettik
Surah Al-Mumenoon, Verse 19
وَشَجَرَةٗ تَخۡرُجُ مِن طُورِ سَيۡنَآءَ تَنۢبُتُ بِٱلدُّهۡنِ وَصِبۡغٖ لِّلۡأٓكِلِينَ
Onunla, icinde, yediginiz bircok meyvalar bulunan hurmalık ve uzum bagları, Tur-i Sina'da yetisen, yiyenlere, yag ve katık veren zeytin agacını var ettik
Surah Al-Mumenoon, Verse 20
وَإِنَّ لَكُمۡ فِي ٱلۡأَنۡعَٰمِ لَعِبۡرَةٗۖ نُّسۡقِيكُم مِّمَّا فِي بُطُونِهَا وَلَكُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ كَثِيرَةٞ وَمِنۡهَا تَأۡكُلُونَ
Ehli hayvanlarda size ders vardır; onlardan cıkan sutten size iciririz; onlarda daha bircok menfaatiniz vardır. Onlardan yersiniz
Surah Al-Mumenoon, Verse 21
وَعَلَيۡهَا وَعَلَى ٱلۡفُلۡكِ تُحۡمَلُونَ
Hem onların ve hem de gemilerin uzerinde tasınırsınız
Surah Al-Mumenoon, Verse 22
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوۡمِهِۦ فَقَالَ يَٰقَوۡمِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنۡ إِلَٰهٍ غَيۡرُهُۥٓۚ أَفَلَا تَتَّقُونَ
And olsun ki Nuh'u milletine gonderdik; onlara: "Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan baska tanrınız yoktur; sakınmaz mısınız?" dedi
Surah Al-Mumenoon, Verse 23
فَقَالَ ٱلۡمَلَؤُاْ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَوۡمِهِۦ مَا هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُكُمۡ يُرِيدُ أَن يَتَفَضَّلَ عَلَيۡكُمۡ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَنزَلَ مَلَـٰٓئِكَةٗ مَّا سَمِعۡنَا بِهَٰذَا فِيٓ ءَابَآئِنَا ٱلۡأَوَّلِينَ
Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan baska birsey degildir. Sizden ustun olmak istiyor. Allah dilemis olsaydı melekler indirirdi. Ilk atalarımızdan beri boyle birsey isitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir sureye kadar onu gozetleyin" dediler
Surah Al-Mumenoon, Verse 24
إِنۡ هُوَ إِلَّا رَجُلُۢ بِهِۦ جِنَّةٞ فَتَرَبَّصُواْ بِهِۦ حَتَّىٰ حِينٖ
Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan baska birsey degildir. Sizden ustun olmak istiyor. Allah dilemis olsaydı melekler indirirdi. Ilk atalarımızdan beri boyle birsey isitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir sureye kadar onu gozetleyin" dediler
Surah Al-Mumenoon, Verse 25
قَالَ رَبِّ ٱنصُرۡنِي بِمَا كَذَّبُونِ
Nuh: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karsılık bana yardım et" dedi
Surah Al-Mumenoon, Verse 26
فَأَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡهِ أَنِ ٱصۡنَعِ ٱلۡفُلۡكَ بِأَعۡيُنِنَا وَوَحۡيِنَا فَإِذَا جَآءَ أَمۡرُنَا وَفَارَ ٱلتَّنُّورُ فَٱسۡلُكۡ فِيهَا مِن كُلّٖ زَوۡجَيۡنِ ٱثۡنَيۡنِ وَأَهۡلَكَ إِلَّا مَن سَبَقَ عَلَيۡهِ ٱلۡقَوۡلُ مِنۡهُمۡۖ وَلَا تُخَٰطِبۡنِي فِي ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِنَّهُم مُّغۡرَقُونَ
Bunun uzerine ona soyle vahyettik: "Nezaretimiz altında, sana bildirdigimiz gibi gemiyi yap; buyrugumuz gelip tandırdan sular kaynayınca her cinsten birer cifti ve aleyhine hukum verilmis olanın dısında kalan coluk cocugunu alıp gemiye bindir. Haksızlık yapanlar icin Bana bas vurma, cunku onlar suda bogulacaklardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 27
فَإِذَا ٱسۡتَوَيۡتَ أَنتَ وَمَن مَّعَكَ عَلَى ٱلۡفُلۡكِ فَقُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي نَجَّىٰنَا مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Ey Nuh! Sen ve beraberindekiler gemiye yerlesince: "Bizi zalim milletten kurtaran Allah'a hamdolsun" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 28
وَقُل رَّبِّ أَنزِلۡنِي مُنزَلٗا مُّبَارَكٗا وَأَنتَ خَيۡرُ ٱلۡمُنزِلِينَ
Rabbim! Beni mubarek bir yere indir. Sen indirenlerin en iyisisin" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 29
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ وَإِن كُنَّا لَمُبۡتَلِينَ
Dogrusu bunlarda dersler vardır. Biz suphesiz insanları denemekteyiz
Surah Al-Mumenoon, Verse 30
ثُمَّ أَنشَأۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِمۡ قَرۡنًا ءَاخَرِينَ
Bunların ardından baska nesiller varettik
Surah Al-Mumenoon, Verse 31
فَأَرۡسَلۡنَا فِيهِمۡ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنۡ إِلَٰهٍ غَيۡرُهُۥٓۚ أَفَلَا تَتَّقُونَ
Onlara aralarından: "Allah"a kulluk edin, O'ndan baska tanrınız yoktur, sakınmaz mısınız?" diyen bir elci gonderdik
Surah Al-Mumenoon, Verse 32
وَقَالَ ٱلۡمَلَأُ مِن قَوۡمِهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِلِقَآءِ ٱلۡأٓخِرَةِ وَأَتۡرَفۡنَٰهُمۡ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا مَا هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُكُمۡ يَأۡكُلُ مِمَّا تَأۡكُلُونَ مِنۡهُ وَيَشۡرَبُ مِمَّا تَشۡرَبُونَ
Onun, inkarcı ve ahirete kavusmayı yalanlayan milletinin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dunya hayatında nimet vermistik soyle dediler: "Bu, yediginizden yiyen, ictiginizden icen sizin gibi bir insandan baska birsey degildir
Surah Al-Mumenoon, Verse 33
وَلَئِنۡ أَطَعۡتُم بَشَرٗا مِّثۡلَكُمۡ إِنَّكُمۡ إِذٗا لَّخَٰسِرُونَ
Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz husrana ugrayacagınızda hic suphe yoktur
Surah Al-Mumenoon, Verse 34
أَيَعِدُكُمۡ أَنَّكُمۡ إِذَا مِتُّمۡ وَكُنتُمۡ تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَنَّكُم مُّخۡرَجُونَ
Oldugunuz, toprak ve kemik yıgını oldugunuz zaman tekrar dirilmenizle sizi tehdit mi ediyor
Surah Al-Mumenoon, Verse 35
۞هَيۡهَاتَ هَيۡهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَ
Oysa tehdit edildiginiz sey ne kadar, hem de ne kadar uzak
Surah Al-Mumenoon, Verse 36
إِنۡ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا ٱلدُّنۡيَا نَمُوتُ وَنَحۡيَا وَمَا نَحۡنُ بِمَبۡعُوثِينَ
Hayat ancak bu dunyadakidir. Oluruz ve yasarız (kimimiz olur kimimiz dogar); tekrar diriltilmeyiz
Surah Al-Mumenoon, Verse 37
إِنۡ هُوَ إِلَّا رَجُلٌ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا وَمَا نَحۡنُ لَهُۥ بِمُؤۡمِنِينَ
Bu, sadece Allah'a karsı yalan uyduranın biridir. Biz ona inanmayız
Surah Al-Mumenoon, Verse 38
قَالَ رَبِّ ٱنصُرۡنِي بِمَا كَذَّبُونِ
O peygamber: "Rabbim! Beni yalancı saymalarına karsılık bana yardım et" dedi
Surah Al-Mumenoon, Verse 39
قَالَ عَمَّا قَلِيلٖ لَّيُصۡبِحُنَّ نَٰدِمِينَ
Allah da: "Az sonra pisman olacaklar" buyurdu
Surah Al-Mumenoon, Verse 40
فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّيۡحَةُ بِٱلۡحَقِّ فَجَعَلۡنَٰهُمۡ غُثَآءٗۚ فَبُعۡدٗا لِّلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Gercekten, onları bir cıglık yakaladı ve onları supruntu yıgını haline getirdik. Haksızlık eden millet, rahmetden ırak olsun
Surah Al-Mumenoon, Verse 41
ثُمَّ أَنشَأۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِمۡ قُرُونًا ءَاخَرِينَ
Ardlarından baska nesiller varettik
Surah Al-Mumenoon, Verse 42
مَا تَسۡبِقُ مِنۡ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسۡتَـٔۡخِرُونَ
Hicbir ummet, kendi suresini ne cabuklastırabilir ve ne de geciktirebilir
Surah Al-Mumenoon, Verse 43
ثُمَّ أَرۡسَلۡنَا رُسُلَنَا تَتۡرَاۖ كُلَّ مَا جَآءَ أُمَّةٗ رَّسُولُهَا كَذَّبُوهُۖ فَأَتۡبَعۡنَا بَعۡضَهُم بَعۡضٗا وَجَعَلۡنَٰهُمۡ أَحَادِيثَۚ فَبُعۡدٗا لِّقَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ
Sonra birbiri pesinden peygamberlerimizi gonderdik. Her ummete peygamberi geldikce onu yalancı saydılar. Onları birbiri pesinden yok edip hepsini birer efsane yaptık. Inanmayan millet, rahmetden ırak olsun
Surah Al-Mumenoon, Verse 44
ثُمَّ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ وَأَخَاهُ هَٰرُونَ بِـَٔايَٰتِنَا وَسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ
Sonra Musa ve kardesi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apacık delille gonderdik. Buyukluk tasladılar. Zaten magrur bir topluluktular
Surah Al-Mumenoon, Verse 45
إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِۦ فَٱسۡتَكۡبَرُواْ وَكَانُواْ قَوۡمًا عَالِينَ
Sonra Musa ve kardesi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apacık delille gonderdik. Buyukluk tasladılar. Zaten magrur bir topluluktular
Surah Al-Mumenoon, Verse 46
فَقَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ لِبَشَرَيۡنِ مِثۡلِنَا وَقَوۡمُهُمَا لَنَا عَٰبِدُونَ
Bu yuzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacagız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yuzden yok edildiler
Surah Al-Mumenoon, Verse 47
فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُواْ مِنَ ٱلۡمُهۡلَكِينَ
Bu yuzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacagız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yuzden yok edildiler
Surah Al-Mumenoon, Verse 48
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ لَعَلَّهُمۡ يَهۡتَدُونَ
And olsun ki Musa'ya, dogru yola girsinler diye Kitap verdik
Surah Al-Mumenoon, Verse 49
وَجَعَلۡنَا ٱبۡنَ مَرۡيَمَ وَأُمَّهُۥٓ ءَايَةٗ وَءَاوَيۡنَٰهُمَآ إِلَىٰ رَبۡوَةٖ ذَاتِ قَرَارٖ وَمَعِينٖ
Meryem oglunu da, annesini de mucize kıldık. Her ikisini de, pınarı bulunan, oturmaya elverisli yuksek bir yere yerlestirdik
Surah Al-Mumenoon, Verse 50
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلرُّسُلُ كُلُواْ مِنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَٱعۡمَلُواْ صَٰلِحًاۖ إِنِّي بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ
Ey Peygamberler! Temiz seylerden yiyin, yararlı is isleyin; dogrusu Ben, yaptıgınızı bilirim
Surah Al-Mumenoon, Verse 51
وَإِنَّ هَٰذِهِۦٓ أُمَّتُكُمۡ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ وَأَنَا۠ رَبُّكُمۡ فَٱتَّقُونِ
Suphesiz bu Muslumanlık, bir tek din olarak sizin dininizdir ve Ben de Rabbinizim; oyleyse Benden sakının
Surah Al-Mumenoon, Verse 52
فَتَقَطَّعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ زُبُرٗاۖ كُلُّ حِزۡبِۭ بِمَا لَدَيۡهِمۡ فَرِحُونَ
Ama insanlar din konusunda aralarında boluk boluk oldular. Her boluk kendi tuttugu yoldan memnundur
Surah Al-Mumenoon, Verse 53
فَذَرۡهُمۡ فِي غَمۡرَتِهِمۡ حَتَّىٰ حِينٍ
Onları bir sureye kadar sapıklıklarıyla basbasa bırak
Surah Al-Mumenoon, Verse 54
أَيَحۡسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٖ وَبَنِينَ
Kendilerine mal ve ogullar vermekle, iyiliklerde onlar icin acele ettigimizi mi zannederler? Hayır; farkında degiller
Surah Al-Mumenoon, Verse 55
نُسَارِعُ لَهُمۡ فِي ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ بَل لَّا يَشۡعُرُونَ
Kendilerine mal ve ogullar vermekle, iyiliklerde onlar icin acele ettigimizi mi zannederler? Hayır; farkında degiller
Surah Al-Mumenoon, Verse 56
إِنَّ ٱلَّذِينَ هُم مِّنۡ خَشۡيَةِ رَبِّهِم مُّشۡفِقُونَ
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yarıs ederler, o ugurda ileri gecerler
Surah Al-Mumenoon, Verse 57
وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ يُؤۡمِنُونَ
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yarıs ederler, o ugurda ileri gecerler
Surah Al-Mumenoon, Verse 58
وَٱلَّذِينَ هُم بِرَبِّهِمۡ لَا يُشۡرِكُونَ
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yarıs ederler, o ugurda ileri gecerler
Surah Al-Mumenoon, Verse 59
وَٱلَّذِينَ يُؤۡتُونَ مَآ ءَاتَواْ وَّقُلُوبُهُمۡ وَجِلَةٌ أَنَّهُمۡ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ رَٰجِعُونَ
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yarıs ederler, o ugurda ileri gecerler
Surah Al-Mumenoon, Verse 60
أُوْلَـٰٓئِكَ يُسَٰرِعُونَ فِي ٱلۡخَيۡرَٰتِ وَهُمۡ لَهَا سَٰبِقُونَ
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yarıs ederler, o ugurda ileri gecerler
Surah Al-Mumenoon, Verse 61
وَلَا نُكَلِّفُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۚ وَلَدَيۡنَا كِتَٰبٞ يَنطِقُ بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Biz herkese ancak gucunun yetecegi kadar yukleriz. Katımızda gercegi soyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlıga ugratılmazlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 62
بَلۡ قُلُوبُهُمۡ فِي غَمۡرَةٖ مِّنۡ هَٰذَا وَلَهُمۡ أَعۡمَٰلٞ مِّن دُونِ ذَٰلِكَ هُمۡ لَهَا عَٰمِلُونَ
Ama, kafirlerin kalbleri bundan habersizdir. Bundan baska da onların yapageldikleri isler de vardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 63
حَتَّىٰٓ إِذَآ أَخَذۡنَا مُتۡرَفِيهِم بِٱلۡعَذَابِ إِذَا هُمۡ يَجۡـَٔرُونَ
Sonunda sımarık varlıklılarını azabla yakaladıgımız zaman feryat ederler
Surah Al-Mumenoon, Verse 64
لَا تَجۡـَٔرُواْ ٱلۡيَوۡمَۖ إِنَّكُم مِّنَّا لَا تُنصَرُونَ
Onlara soyle deriz: "Bugun feryat etmeyin, dogrusu katımızdan bir yardım gormezsiniz
Surah Al-Mumenoon, Verse 65
قَدۡ كَانَتۡ ءَايَٰتِي تُتۡلَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَكُنتُمۡ عَلَىٰٓ أَعۡقَٰبِكُمۡ تَنكِصُونَ
Ayetlerim size okundugunda buyukluk taslayıp, gece agzınıza geleni soyleyerek ardınıza donuyordunuz
Surah Al-Mumenoon, Verse 66
مُسۡتَكۡبِرِينَ بِهِۦ سَٰمِرٗا تَهۡجُرُونَ
Ayetlerim size okundugunda buyukluk taslayıp, gece agzınıza geleni soyleyerek ardınıza donuyordunuz
Surah Al-Mumenoon, Verse 67
أَفَلَمۡ يَدَّبَّرُواْ ٱلۡقَوۡلَ أَمۡ جَآءَهُم مَّا لَمۡ يَأۡتِ ءَابَآءَهُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Soyleneni hic dusunmezler mi? Yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir sey mi geldi
Surah Al-Mumenoon, Verse 68
أَمۡ لَمۡ يَعۡرِفُواْ رَسُولَهُمۡ فَهُمۡ لَهُۥ مُنكِرُونَ
Veya peygamberlerini tanımadılar da; bu yuzden mi onu inkar ediyorlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 69
أَمۡ يَقُولُونَ بِهِۦ جِنَّةُۢۚ بَلۡ جَآءَهُم بِٱلۡحَقِّ وَأَكۡثَرُهُمۡ لِلۡحَقِّ كَٰرِهُونَ
Ya da: "Onda delilik var" diyorlar oyle mi? Hayır; onlara gercegi getirmistir, ama cogu ondan hoslanmamaktadır
Surah Al-Mumenoon, Verse 70
وَلَوِ ٱتَّبَعَ ٱلۡحَقُّ أَهۡوَآءَهُمۡ لَفَسَدَتِ ٱلسَّمَٰوَٰتُ وَٱلۡأَرۡضُ وَمَن فِيهِنَّۚ بَلۡ أَتَيۡنَٰهُم بِذِكۡرِهِمۡ فَهُمۡ عَن ذِكۡرِهِم مُّعۡرِضُونَ
Eger gercek onların heveslerine uysaydı, gokler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine ogut veren bir sey getirdik; onlar ise ogutlerinden yuz cevirirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 71
أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ خَرۡجٗا فَخَرَاجُ رَبِّكَ خَيۡرٞۖ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلرَّـٰزِقِينَ
Yoksa sen onlardan bir ucret mi istiyorsun? Rabbinin ecri daha iyidir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır
Surah Al-Mumenoon, Verse 72
وَإِنَّكَ لَتَدۡعُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Aslında sen onları dogru yola cagırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 73
وَإِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ عَنِ ٱلصِّرَٰطِ لَنَٰكِبُونَ
Aslında sen onları dogru yola cagırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 74
۞وَلَوۡ رَحِمۡنَٰهُمۡ وَكَشَفۡنَا مَا بِهِم مِّن ضُرّٖ لَّلَجُّواْ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ
Biz onlara acısak ve baslarındaki sıkıntıyı gidersek bile, azgınlıkları icinde bocalayıp kalırlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 75
وَلَقَدۡ أَخَذۡنَٰهُم بِٱلۡعَذَابِ فَمَا ٱسۡتَكَانُواْ لِرَبِّهِمۡ وَمَا يَتَضَرَّعُونَ
And olsun ki, Biz onları azabla yakalamıstık, yine de Rablerine boyun egmemis ve yakarmamıslardı
Surah Al-Mumenoon, Verse 76
حَتَّىٰٓ إِذَا فَتَحۡنَا عَلَيۡهِم بَابٗا ذَا عَذَابٖ شَدِيدٍ إِذَا هُمۡ فِيهِ مُبۡلِسُونَ
Sonunda onlara siddetli bir azap kapısı actıgımız zaman umitsiz kalıverdiler
Surah Al-Mumenoon, Verse 77
وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنشَأَ لَكُمُ ٱلسَّمۡعَ وَٱلۡأَبۡصَٰرَ وَٱلۡأَفۡـِٔدَةَۚ قَلِيلٗا مَّا تَشۡكُرُونَ
Oysa, sizin icin kulaklar, gozler ve kalbler vareden O'dur. Pek az sukrediyorsunuz
Surah Al-Mumenoon, Verse 78
وَهُوَ ٱلَّذِي ذَرَأَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَإِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ
Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız
Surah Al-Mumenoon, Verse 79
وَهُوَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ وَلَهُ ٱخۡتِلَٰفُ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ
Dirilten de, olduren de O'dur. Gece ile gunduzun birbiri ardından gitmesi de O'nun emrine baglıdır. Dusunmez misiniz
Surah Al-Mumenoon, Verse 80
بَلۡ قَالُواْ مِثۡلَ مَا قَالَ ٱلۡأَوَّلُونَ
Hayır; yine de oncekilerin dediklerini derler
Surah Al-Mumenoon, Verse 81
قَالُوٓاْ أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Oncekiler: "Olup toprak ve bir yıgın kemik oldugumuzda mı diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarımız tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarından baska birsey degildir" demislerdi
Surah Al-Mumenoon, Verse 82
لَقَدۡ وُعِدۡنَا نَحۡنُ وَءَابَآؤُنَا هَٰذَا مِن قَبۡلُ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Oncekiler: "Olup toprak ve bir yıgın kemik oldugumuzda mı diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarımız tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarından baska birsey degildir" demislerdi
Surah Al-Mumenoon, Verse 83
قُل لِّمَنِ ٱلۡأَرۡضُ وَمَن فِيهَآ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
De ki: "Biliyorsanız soyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir
Surah Al-Mumenoon, Verse 84
سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلۡ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Allah'ındır" diyecekler, "Oyleyse ders almaz mısınız?" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 85
قُلۡ مَن رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ ٱلسَّبۡعِ وَرَبُّ ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡعَظِيمِ
Yedi gogun de Rabbi, yuce arsın da Rabbi kimdir?" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 86
سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلۡ أَفَلَا تَتَّقُونَ
Allah'tır" diyecekler! "Oyleyse O'na karsı gelmekten sakınmaz mısınız?" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 87
قُلۡ مَنۢ بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيۡءٖ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيۡهِ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Biliyorsanız soyleyin her seyin hukumranlıgı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtac olmayan kimdir
Surah Al-Mumenoon, Verse 88
سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلۡ فَأَنَّىٰ تُسۡحَرُونَ
Allah'tır" diyecekler; "Oyleyse nasıl aldanıyorsunuz" de
Surah Al-Mumenoon, Verse 89
بَلۡ أَتَيۡنَٰهُم بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Hayır; Biz onlara gercegi getirdik ama, onlar yalancıdırlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 90
مَا ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ مِن وَلَدٖ وَمَا كَانَ مَعَهُۥ مِنۡ إِلَٰهٍۚ إِذٗا لَّذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهِۭ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ
Allah cocuk edinmemistir; O'nun yanında hicbir tanrı yoktur, olsaydı, her tanrı kendi yarattıgı ile beraber gider ve birbirinden ustun olmaga calısırlardı. Allah onların vasıflandırdıklarından munezzehtir
Surah Al-Mumenoon, Verse 91
عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
O, gorulmeyeni de, goruleni de bilir. Kostukları ortaklardan yucedir
Surah Al-Mumenoon, Verse 92
قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ
De ki: "Rabbim! Onların tehdit olundukları seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi
Surah Al-Mumenoon, Verse 93
رَبِّ فَلَا تَجۡعَلۡنِي فِي ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
De ki: "Rabbim! Onların tehdit olundukları seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi
Surah Al-Mumenoon, Verse 94
وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمۡ لَقَٰدِرُونَ
Biz onlara vadettigimizi sana elbette gosterebiliriz
Surah Al-Mumenoon, Verse 95
ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَصِفُونَ
Kotulugu en iyi ile sav. Onların vasıflandırmalarını Biz daha iyi biliriz
Surah Al-Mumenoon, Verse 96
وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنۡ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ
De ki: "Rabbim! Seytanların kıskırtmalarından Sana sıgınırım
Surah Al-Mumenoon, Verse 97
وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحۡضُرُونِ
Rabbim! Yanımda bulunmalarından da Sana sıgınırım
Surah Al-Mumenoon, Verse 98
حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَحَدَهُمُ ٱلۡمَوۡتُ قَالَ رَبِّ ٱرۡجِعُونِ
Onlardan birine olum gelince: "Rabbim! Beni geri cevir, belki, yapmadan bıraktıgımı tamamlar, iyi is islerim" der. Hayır; bu soyledigi sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri gune kadar arkalarında geriye donmekten onları alıkoyan bir engel vardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 99
لَعَلِّيٓ أَعۡمَلُ صَٰلِحٗا فِيمَا تَرَكۡتُۚ كَلَّآۚ إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَآئِلُهَاۖ وَمِن وَرَآئِهِم بَرۡزَخٌ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
Onlardan birine olum gelince: "Rabbim! Beni geri cevir, belki, yapmadan bıraktıgımı tamamlar, iyi is islerim" der. Hayır; bu soyledigi sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri gune kadar arkalarında geriye donmekten onları alıkoyan bir engel vardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 100
فَإِذَا نُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَلَآ أَنسَابَ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَئِذٖ وَلَا يَتَسَآءَلُونَ
Sura uflendigi zaman, o gun, aralarındaki soy yakınlıgı fayda vermez ve birbirlerine de birsey soramazlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 101
فَمَن ثَقُلَتۡ مَوَٰزِينُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Tartıları agır gelenler, iste onlar kurtulusa ermis olanlardır
Surah Al-Mumenoon, Verse 102
وَمَنۡ خَفَّتۡ مَوَٰزِينُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ فِي جَهَنَّمَ خَٰلِدُونَ
Tartıları hafif gelenler, iste onlar, kendilerine yazık edendir, cehennemde temellidirler
Surah Al-Mumenoon, Verse 103
تَلۡفَحُ وُجُوهَهُمُ ٱلنَّارُ وَهُمۡ فِيهَا كَٰلِحُونَ
Ates onların yuzlerini yalar, disleri sırıtıp kalır
Surah Al-Mumenoon, Verse 104
أَلَمۡ تَكُنۡ ءَايَٰتِي تُتۡلَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَكُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
Allah: "Ayetlerim size okunurken onları yalanlıyordunuz degil mi?" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 105
قَالُواْ رَبَّنَا غَلَبَتۡ عَلَيۡنَا شِقۡوَتُنَا وَكُنَّا قَوۡمٗا ضَآلِّينَ
Soyle derler: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlıgımız yenmisti; sapık bir millet olmustuk
Surah Al-Mumenoon, Verse 106
رَبَّنَآ أَخۡرِجۡنَا مِنۡهَا فَإِنۡ عُدۡنَا فَإِنَّا ظَٰلِمُونَ
Rabbimiz! Bizi buradan cıkar, tekrar gunaha donersek, dogrusu zulmetmis oluruz
Surah Al-Mumenoon, Verse 107
قَالَ ٱخۡسَـُٔواْ فِيهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ
Allah: "Sinin orada! Benimle konusmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bagısla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsılık bugun onları mukafatlandırdım. Dogrusu onlar kurtulanlardır" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 108
إِنَّهُۥ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَا وَأَنتَ خَيۡرُ ٱلرَّـٰحِمِينَ
Allah: "Sinin orada! Benimle konusmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bagısla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsılık bugun onları mukafatlandırdım. Dogrusu onlar kurtulanlardır" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 109
فَٱتَّخَذۡتُمُوهُمۡ سِخۡرِيًّا حَتَّىٰٓ أَنسَوۡكُمۡ ذِكۡرِي وَكُنتُم مِّنۡهُمۡ تَضۡحَكُونَ
Allah: "Sinin orada! Benimle konusmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bagısla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsılık bugun onları mukafatlandırdım. Dogrusu onlar kurtulanlardır" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 110
إِنِّي جَزَيۡتُهُمُ ٱلۡيَوۡمَ بِمَا صَبَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ
Allah: "Sinin orada! Benimle konusmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bagısla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsılık bugun onları mukafatlandırdım. Dogrusu onlar kurtulanlardır" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 111
قَٰلَ كَمۡ لَبِثۡتُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ عَدَدَ سِنِينَ
Allah onlara yine: "Yeryuzunde kac yıl kaldınız" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 112
قَالُواْ لَبِثۡنَا يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖ فَسۡـَٔلِ ٱلۡعَآدِّينَ
Bir gun veya daha az bir sure kaldık, sayanlara sor" derler
Surah Al-Mumenoon, Verse 113
قَٰلَ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗاۖ لَّوۡ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Allah' "Pek az kaldınız, keske bilseydiniz! Sizi bosuna yarattıgımızı ve Bize dondurulmeyeceginizi mi sandınız?" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 114
أَفَحَسِبۡتُمۡ أَنَّمَا خَلَقۡنَٰكُمۡ عَبَثٗا وَأَنَّكُمۡ إِلَيۡنَا لَا تُرۡجَعُونَ
Allah' "Pek az kaldınız, keske bilseydiniz! Sizi bosuna yarattıgımızı ve Bize dondurulmeyeceginizi mi sandınız?" der
Surah Al-Mumenoon, Verse 115
فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡحَقُّۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡكَرِيمِ
Gercek hukumdar olan Allah yucedir. O'ndan baska tanrı yoktur. O, yuce arsın Rabbidir
Surah Al-Mumenoon, Verse 116
وَمَن يَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ لَا بُرۡهَٰنَ لَهُۥ بِهِۦ فَإِنَّمَا حِسَابُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Allah'la beraber, varlıgına hicbir delili olmadıgı halde baska tanrıya tapanın hesabını Rabbi gorecektir. Inkarcılar elbette kurtulamazlar
Surah Al-Mumenoon, Verse 117
وَقُل رَّبِّ ٱغۡفِرۡ وَٱرۡحَمۡ وَأَنتَ خَيۡرُ ٱلرَّـٰحِمِينَ
De ki: "Rabbim! Bagısla, merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın
Surah Al-Mumenoon, Verse 118