Surah As-Saaffat - Turkish Translation by Suat Yildirim
وَٱلصَّـٰٓفَّـٰتِ صَفّٗا
Yemin ederim o saf saf dizilenlere
Surah As-Saaffat, Verse 1
فَٱلزَّـٰجِرَٰتِ زَجۡرٗا
Sevk-u idare edip menedenlere
Surah As-Saaffat, Verse 2
فَٱلتَّـٰلِيَٰتِ ذِكۡرًا
Kitap okuyanlara ki
Surah As-Saaffat, Verse 3
إِنَّ إِلَٰهَكُمۡ لَوَٰحِدٞ
Sizin ilahınız bir tek Ilahtır
Surah As-Saaffat, Verse 4
رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَرَبُّ ٱلۡمَشَٰرِقِ
O, hem goklerin, yerin ve ikisi arasında olan butun varlıkların, hem de Gunes'in butun dogus yerlerinin Rabbidir
Surah As-Saaffat, Verse 5
إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِزِينَةٍ ٱلۡكَوَاكِبِ
Biz yere en yakın semayı yıldızlarla susledik
Surah As-Saaffat, Verse 6
وَحِفۡظٗا مِّن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ مَّارِدٖ
Ve orayı her turlu seytandan koruduk
Surah As-Saaffat, Verse 7
لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰ وَيُقۡذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٖ
Onlar Mele-i Ala'ya yukselip dinleyemezler ve her taraftan bombardımana tutulurlar
Surah As-Saaffat, Verse 8
دُحُورٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٞ وَاصِبٌ
Dinlemeye kalksalar kovulup atılırlar. Hem onlar icin devamlı bir azap vardır
Surah As-Saaffat, Verse 9
إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ
Ne var ki iclerinden birisi bir soz kırıntısı kapmayı basarırsa, derhal yakıcı ve delici bir ısın onu kovalar
Surah As-Saaffat, Verse 10
فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ
Onlara bir sor bakalım: Kendileri mi yaratılısca daha guclu kuvvetli, yoksa Bizim diger yarattıklarımız mı? Dogrusu Biz onları, yapıskan bir camurdan yarattık
Surah As-Saaffat, Verse 11
بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ
Ne var ki sen onların hasri inkar etmelerine sasırıyorsun, onlar ise seninle alay ederler
Surah As-Saaffat, Verse 12
وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ
Kendilerine nasihat edildiginde uyarmaları dikkate almazlar
Surah As-Saaffat, Verse 13
وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ
Gercegi gosteren bir delil veya bir mucize gorseler, baskalarını da onunla alay etmeye cagırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz oldukten, hem de curumus kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek misiz! Gelmis gecmis babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 14
وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ
Gercegi gosteren bir delil veya bir mucize gorseler, baskalarını da onunla alay etmeye cagırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz oldukten, hem de curumus kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek misiz! Gelmis gecmis babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 15
أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Gercegi gosteren bir delil veya bir mucize gorseler, baskalarını da onunla alay etmeye cagırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz oldukten, hem de curumus kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek misiz! Gelmis gecmis babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 16
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
Gercegi gosteren bir delil veya bir mucize gorseler, baskalarını da onunla alay etmeye cagırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz oldukten, hem de curumus kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek misiz! Gelmis gecmis babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 17
قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ
De ki: “Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perisan bir vaziyette diriltileceksiniz
Surah As-Saaffat, Verse 18
فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ
Bu is icin sadece bir tek emir yeter! Bir de bakarsınız ki hepsi dirilmis, etraflarına bakınıyorlar
Surah As-Saaffat, Verse 19
وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ
“Eyvah, bize!” derler, “Iste bize bahsedilen hesap gunu!”
Surah As-Saaffat, Verse 20
هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
Melekler de: “Evet, evet bu, sizin yalan saydıgınız hukum gunudur!” derler
Surah As-Saaffat, Verse 21
۞ٱحۡشُرُواْ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَأَزۡوَٰجَهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَعۡبُدُونَ
Yuce Allah meleklere soyle emreder: “O zalim musrikleri, yoldaslarını ve Allah'tan baska putlastırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini dogru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, cunku sorguya cekilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 22
مِن دُونِ ٱللَّهِ فَٱهۡدُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلۡجَحِيمِ
Yuce Allah meleklere soyle emreder: “O zalim musrikleri, yoldaslarını ve Allah'tan baska putlastırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini dogru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, cunku sorguya cekilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 23
وَقِفُوهُمۡۖ إِنَّهُم مَّسۡـُٔولُونَ
Yuce Allah meleklere soyle emreder: “O zalim musrikleri, yoldaslarını ve Allah'tan baska putlastırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini dogru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, cunku sorguya cekilecekler!”
Surah As-Saaffat, Verse 24
مَا لَكُمۡ لَا تَنَاصَرُونَ
Ne oldu size, neden birbirinize yardım etmiyorsunuz
Surah As-Saaffat, Verse 25
بَلۡ هُمُ ٱلۡيَوۡمَ مُسۡتَسۡلِمُونَ
Dogrusu bugun onlar birbirini yardımdan mahrum bırakıp azaba teslim etmisler, acz icinde kıvranmaktadırlar
Surah As-Saaffat, Verse 26
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirlerine donup itham ederek karsılıklı soru yoneltirler
Surah As-Saaffat, Verse 27
قَالُوٓاْ إِنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَأۡتُونَنَا عَنِ ٱلۡيَمِينِ
Tabi olanlar onderlerine: “Siz, derler, bize (en cok onem verdigimiz taraftan), sag cihetten gelir, ısrarla size tabi olmamızı isterdiniz?”
Surah As-Saaffat, Verse 28
قَالُواْ بَل لَّمۡ تَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
“Hayır, bilakis! derler oburleri, siz zaten iman eden kimseler degildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gucumuz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir guruh idiniz!”“Ne dersek bos! Artık Rabbimizin azap hukmu hakkımızda kesinlesti. Biz hak ettigimiz cezayı mutlaka tadacagız. Evet, sizi biz kıskırttık, cunku biz de azmıs durumdaydık.”
Surah As-Saaffat, Verse 29
وَمَا كَانَ لَنَا عَلَيۡكُم مِّن سُلۡطَٰنِۭۖ بَلۡ كُنتُمۡ قَوۡمٗا طَٰغِينَ
“Hayır, bilakis! derler oburleri, siz zaten iman eden kimseler degildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gucumuz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir guruh idiniz!”“Ne dersek bos! Artık Rabbimizin azap hukmu hakkımızda kesinlesti. Biz hak ettigimiz cezayı mutlaka tadacagız. Evet, sizi biz kıskırttık, cunku biz de azmıs durumdaydık.”
Surah As-Saaffat, Verse 30
فَحَقَّ عَلَيۡنَا قَوۡلُ رَبِّنَآۖ إِنَّا لَذَآئِقُونَ
“Hayır, bilakis! derler oburleri, siz zaten iman eden kimseler degildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gucumuz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir guruh idiniz!”“Ne dersek bos! Artık Rabbimizin azap hukmu hakkımızda kesinlesti. Biz hak ettigimiz cezayı mutlaka tadacagız. Evet, sizi biz kıskırttık, cunku biz de azmıs durumdaydık.”
Surah As-Saaffat, Verse 31
فَأَغۡوَيۡنَٰكُمۡ إِنَّا كُنَّا غَٰوِينَ
“Hayır, bilakis! derler oburleri, siz zaten iman eden kimseler degildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gucumuz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir guruh idiniz!”“Ne dersek bos! Artık Rabbimizin azap hukmu hakkımızda kesinlesti. Biz hak ettigimiz cezayı mutlaka tadacagız. Evet, sizi biz kıskırttık, cunku biz de azmıs durumdaydık.”
Surah As-Saaffat, Verse 32
فَإِنَّهُمۡ يَوۡمَئِذٖ فِي ٱلۡعَذَابِ مُشۡتَرِكُونَ
O halde o gun hepsi azap cekmekte musterektirler
Surah As-Saaffat, Verse 33
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ
Iste Biz suclulara boyle davranırız
Surah As-Saaffat, Verse 34
إِنَّهُمۡ كَانُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ يَسۡتَكۡبِرُونَ
Cunku onlara “Allah'tan baska ilah yok!” denildiginde, kibirlenip kafa tutarlar ve: “Deli bir sairin sozune bakarak hic biz ilahlarımızı bırakır mıyız, olacak is mi bu?” derlerdi
Surah As-Saaffat, Verse 35
وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٖ مَّجۡنُونِۭ
Cunku onlara “Allah'tan baska ilah yok!” denildiginde, kibirlenip kafa tutarlar ve: “Deli bir sairin sozune bakarak hic biz ilahlarımızı bırakır mıyız, olacak is mi bu?” derlerdi
Surah As-Saaffat, Verse 36
بَلۡ جَآءَ بِٱلۡحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Hayır! o deli degildir. O size gercegin ta kendisini getiren ve butun peygamberleri tasdik eden bir resuldur
Surah As-Saaffat, Verse 37
إِنَّكُمۡ لَذَآئِقُواْ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَلِيمِ
Siz yarın ahirette elbette o acı azabı tadacaksınız. Ama aslında siz sadece yaptıklarınızın karsılıgını goreceksiniz (yoksa size bundan fazla bir azap verilmeyecek)
Surah As-Saaffat, Verse 38
وَمَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Siz yarın ahirette elbette o acı azabı tadacaksınız. Ama aslında siz sadece yaptıklarınızın karsılıgını goreceksiniz (yoksa size bundan fazla bir azap verilmeyecek)
Surah As-Saaffat, Verse 39
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
(Lakin Allah'ın) ihlasa erdirdigi kulları, yaptıklarının mukafatını, kat kat fazlasıyla alacaklardır. [103;]
Surah As-Saaffat, Verse 40
أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ رِزۡقٞ مَّعۡلُومٞ
Onların, tarife hacet olmayan, her yonden mukemmel bir nasipleri vardır, onlara meyveler vardır. Ve onlar hep izzet ve ikramla agırlanırlar
Surah As-Saaffat, Verse 41
فَوَٰكِهُ وَهُم مُّكۡرَمُونَ
Onların, tarife hacet olmayan, her yonden mukemmel bir nasipleri vardır, onlara meyveler vardır. Ve onlar hep izzet ve ikramla agırlanırlar
Surah As-Saaffat, Verse 42
فِي جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Naim cennetlerinde, karsılıklı tahtlar uzerinde otururlar. Kaynagından taze doldurulmus, berrak mı berrak, icenlere pek hos gelen, icinde zararlı ve sersemletici sey olmayan, sarhos da etmeyen icecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır donen hizmetciler tarafından ikram edilir
Surah As-Saaffat, Verse 43
عَلَىٰ سُرُرٖ مُّتَقَٰبِلِينَ
Naim cennetlerinde, karsılıklı tahtlar uzerinde otururlar. Kaynagından taze doldurulmus, berrak mı berrak, icenlere pek hos gelen, icinde zararlı ve sersemletici sey olmayan, sarhos da etmeyen icecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır donen hizmetciler tarafından ikram edilir
Surah As-Saaffat, Verse 44
يُطَافُ عَلَيۡهِم بِكَأۡسٖ مِّن مَّعِينِۭ
Naim cennetlerinde, karsılıklı tahtlar uzerinde otururlar. Kaynagından taze doldurulmus, berrak mı berrak, icenlere pek hos gelen, icinde zararlı ve sersemletici sey olmayan, sarhos da etmeyen icecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır donen hizmetciler tarafından ikram edilir
Surah As-Saaffat, Verse 45
بَيۡضَآءَ لَذَّةٖ لِّلشَّـٰرِبِينَ
Naim cennetlerinde, karsılıklı tahtlar uzerinde otururlar. Kaynagından taze doldurulmus, berrak mı berrak, icenlere pek hos gelen, icinde zararlı ve sersemletici sey olmayan, sarhos da etmeyen icecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır donen hizmetciler tarafından ikram edilir
Surah As-Saaffat, Verse 46
لَا فِيهَا غَوۡلٞ وَلَا هُمۡ عَنۡهَا يُنزَفُونَ
Naim cennetlerinde, karsılıklı tahtlar uzerinde otururlar. Kaynagından taze doldurulmus, berrak mı berrak, icenlere pek hos gelen, icinde zararlı ve sersemletici sey olmayan, sarhos da etmeyen icecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır donen hizmetciler tarafından ikram edilir
Surah As-Saaffat, Verse 47
وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ عِينٞ
Yanlarında, kocalarından baskasının yuzune bakmayan, yumusak bakıslı, guzel gozlu, gun yuzu gormemis yumurtanın pembe beyaz renginde esleri de olacaktır
Surah As-Saaffat, Verse 48
كَأَنَّهُنَّ بَيۡضٞ مَّكۡنُونٞ
Yanlarında, kocalarından baskasının yuzune bakmayan, yumusak bakıslı, guzel gozlu, gun yuzu gormemis yumurtanın pembe beyaz renginde esleri de olacaktır
Surah As-Saaffat, Verse 49
فَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirleriyle sohbete girerler
Surah As-Saaffat, Verse 50
قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٞ
Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadasım vardı. Yanıma gelir, igneli igneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz olup curumus kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap verecegiz, buna da inanılır mı?”
Surah As-Saaffat, Verse 51
يَقُولُ أَءِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُصَدِّقِينَ
Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadasım vardı. Yanıma gelir, igneli igneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz olup curumus kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap verecegiz, buna da inanılır mı?”
Surah As-Saaffat, Verse 52
أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَدِينُونَ
Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadasım vardı. Yanıma gelir, igneli igneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz olup curumus kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap verecegiz, buna da inanılır mı?”
Surah As-Saaffat, Verse 53
قَالَ هَلۡ أَنتُم مُّطَّلِعُونَ
“Simdi ister misiniz onu size gostereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de dustugun o helake surukleyecektin! Rabbimin hidayet nimeti yetismeseydi, eli kolu kelepceli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!”
Surah As-Saaffat, Verse 54
فَٱطَّلَعَ فَرَءَاهُ فِي سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ
“Simdi ister misiniz onu size gostereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de dustugun o helake surukleyecektin! Rabbimin hidayet nimeti yetismeseydi, eli kolu kelepceli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!”
Surah As-Saaffat, Verse 55
قَالَ تَٱللَّهِ إِن كِدتَّ لَتُرۡدِينِ
“Simdi ister misiniz onu size gostereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de dustugun o helake surukleyecektin! Rabbimin hidayet nimeti yetismeseydi, eli kolu kelepceli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!”
Surah As-Saaffat, Verse 56
وَلَوۡلَا نِعۡمَةُ رَبِّي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُحۡضَرِينَ
“Simdi ister misiniz onu size gostereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de dustugun o helake surukleyecektin! Rabbimin hidayet nimeti yetismeseydi, eli kolu kelepceli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!”
Surah As-Saaffat, Verse 57
أَفَمَا نَحۡنُ بِمَيِّتِينَ
Sonra cennetteki arkadaslarına donerek: “O ilk olumumuzden sonra artık bize burada olum olmayacak degil mi, o azap bize hic ulasmayacak degil mi? Ne guzel! Sukurler olsun! Iste kurtulus, iste buyuk basarı diye buna derler. Calısanlar, asıl, boyle bir basarı elde etmek icin calıssınlar!”
Surah As-Saaffat, Verse 58
إِلَّا مَوۡتَتَنَا ٱلۡأُولَىٰ وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ
Sonra cennetteki arkadaslarına donerek: “O ilk olumumuzden sonra artık bize burada olum olmayacak degil mi, o azap bize hic ulasmayacak degil mi? Ne guzel! Sukurler olsun! Iste kurtulus, iste buyuk basarı diye buna derler. Calısanlar, asıl, boyle bir basarı elde etmek icin calıssınlar!”
Surah As-Saaffat, Verse 59
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Sonra cennetteki arkadaslarına donerek: “O ilk olumumuzden sonra artık bize burada olum olmayacak degil mi, o azap bize hic ulasmayacak degil mi? Ne guzel! Sukurler olsun! Iste kurtulus, iste buyuk basarı diye buna derler. Calısanlar, asıl, boyle bir basarı elde etmek icin calıssınlar!”
Surah As-Saaffat, Verse 60
لِمِثۡلِ هَٰذَا فَلۡيَعۡمَلِ ٱلۡعَٰمِلُونَ
Sonra cennetteki arkadaslarına donerek: “O ilk olumumuzden sonra artık bize burada olum olmayacak degil mi, o azap bize hic ulasmayacak degil mi? Ne guzel! Sukurler olsun! Iste kurtulus, iste buyuk basarı diye buna derler. Calısanlar, asıl, boyle bir basarı elde etmek icin calıssınlar!”
Surah As-Saaffat, Verse 61
أَذَٰلِكَ خَيۡرٞ نُّزُلًا أَمۡ شَجَرَةُ ٱلزَّقُّومِ
“Simdi iyi dusunun!” buyurur Yuce Allah, “Sonuc olarak boylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum agacı mı? Biz onu zalimler icin bir dert ve azap yaptık.O oyle bir agactır ki cehennemin ta dibinden cıkar. Meyveleri: sanki seytanların basları!”
Surah As-Saaffat, Verse 62
إِنَّا جَعَلۡنَٰهَا فِتۡنَةٗ لِّلظَّـٰلِمِينَ
“Simdi iyi dusunun!” buyurur Yuce Allah, “Sonuc olarak boylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum agacı mı? Biz onu zalimler icin bir dert ve azap yaptık.O oyle bir agactır ki cehennemin ta dibinden cıkar. Meyveleri: sanki seytanların basları!”
Surah As-Saaffat, Verse 63
إِنَّهَا شَجَرَةٞ تَخۡرُجُ فِيٓ أَصۡلِ ٱلۡجَحِيمِ
“Simdi iyi dusunun!” buyurur Yuce Allah, “Sonuc olarak boylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum agacı mı? Biz onu zalimler icin bir dert ve azap yaptık.O oyle bir agactır ki cehennemin ta dibinden cıkar. Meyveleri: sanki seytanların basları!”
Surah As-Saaffat, Verse 64
طَلۡعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ
“Simdi iyi dusunun!” buyurur Yuce Allah, “Sonuc olarak boylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum agacı mı? Biz onu zalimler icin bir dert ve azap yaptık.O oyle bir agactır ki cehennemin ta dibinden cıkar. Meyveleri: sanki seytanların basları!”
Surah As-Saaffat, Verse 65
فَإِنَّهُمۡ لَأٓكِلُونَ مِنۡهَا فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
Iste o zalimler bunları yer ve karınlarını tıka basa doldururlar
Surah As-Saaffat, Verse 66
ثُمَّ إِنَّ لَهُمۡ عَلَيۡهَا لَشَوۡبٗا مِّنۡ حَمِيمٖ
Zakkum yemeginin ustune, barsakları parcalayan irin karısık kaynar su icerler
Surah As-Saaffat, Verse 67
ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ
Sonra donusleri, suphesiz atese olacaktır
Surah As-Saaffat, Verse 68
إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ
Onlar atalarını haktan sapmıs durumda buldular
Surah As-Saaffat, Verse 69
فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ
Bunlar da onların izlerinde kosmaya can atıyorlar
Surah As-Saaffat, Verse 70
وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Daha once yasayan insanların ekserisi de yoldan sapmıslardı. Biz de onları uyarıp gercegi gosteren peygamberler gondermistik
Surah As-Saaffat, Verse 71
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ
Daha once yasayan insanların ekserisi de yoldan sapmıslardı. Biz de onları uyarıp gercegi gosteren peygamberler gondermistik
Surah As-Saaffat, Verse 72
فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Iste bak ve dusun: O uyarılanların akıbeti nice oldu
Surah As-Saaffat, Verse 73
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak, iclerinden Allah'ın imana ve ihlasa muvaffak kıldıgı kullar, elcileri dinleyip o kotu akıbetten kurtuldular
Surah As-Saaffat, Verse 74
وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ
Nitekim Nuh Bize yalvardı da, Biz onun duasını ne de guzel kabul buyurduk
Surah As-Saaffat, Verse 75
وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
Onu, ailesini ve yanındaki muminleri o muthis felaketten kurtardık
Surah As-Saaffat, Verse 76
وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ
Hayatta kalıp payidar olmayı da onun soyuna has kıldık
Surah As-Saaffat, Verse 77
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonraki nesiller icinde de ona iyi bir nam bıraktık
Surah As-Saaffat, Verse 78
سَلَٰمٌ عَلَىٰ نُوحٖ فِي ٱلۡعَٰلَمِينَ
“Butun milletler icinden selam var Nuh'a!”
Surah As-Saaffat, Verse 79
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 80
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Gercekten o, Bizim tam inanmıs has kullarımızdandı
Surah As-Saaffat, Verse 81
ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra da oburlerini, o zalim kafirleri suda bogduk
Surah As-Saaffat, Verse 82
۞وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِۦ لَإِبۡرَٰهِيمَ
Ibrahim de, suphesiz onun taraftarlarından biriydi
Surah As-Saaffat, Verse 83
إِذۡ جَآءَ رَبَّهُۥ بِقَلۡبٖ سَلِيمٍ
O, Rabbine tertemiz bir kalb ile yoneldi
Surah As-Saaffat, Verse 84
إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَاذَا تَعۡبُدُونَ
Babasına ve halkına soyle dedi: “Nedir bu tapındıgınız nesneler? Ille de bir iftira, bir yalan olsun diye mi Allah'tan baska mabud arıyorsunuz!Siz Rabbulalemin’i ne zannediyorsunuz
Surah As-Saaffat, Verse 85
أَئِفۡكًا ءَالِهَةٗ دُونَ ٱللَّهِ تُرِيدُونَ
Babasına ve halkına soyle dedi: “Nedir bu tapındıgınız nesneler? Ille de bir iftira, bir yalan olsun diye mi Allah'tan baska mabud arıyorsunuz!Siz Rabbulalemin’i ne zannediyorsunuz
Surah As-Saaffat, Verse 86
فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Babasına ve halkına soyle dedi: “Nedir bu tapındıgınız nesneler? Ille de bir iftira, bir yalan olsun diye mi Allah'tan baska mabud arıyorsunuz!Siz Rabbulalemin’i ne zannediyorsunuz
Surah As-Saaffat, Verse 87
فَنَظَرَ نَظۡرَةٗ فِي ٱلنُّجُومِ
Bir bayram gunu, Ibrahim halkın icinde iken yıldızlara bir goz atıp: “Ben, galiba hastayım!” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 88
فَقَالَ إِنِّي سَقِيمٞ
Bir bayram gunu, Ibrahim halkın icinde iken yıldızlara bir goz atıp: “Ben, galiba hastayım!” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 89
فَتَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ مُدۡبِرِينَ
Derhal onun yanından uzaklastılar
Surah As-Saaffat, Verse 90
فَرَاغَ إِلَىٰٓ ءَالِهَتِهِمۡ فَقَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ
O da caktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmis oylece duran yemekleri gorunce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?” Neyiniz var, neden konusmuyorsunuz?” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 91
مَا لَكُمۡ لَا تَنطِقُونَ
O da caktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmis oylece duran yemekleri gorunce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?” Neyiniz var, neden konusmuyorsunuz?” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 92
فَرَاغَ عَلَيۡهِمۡ ضَرۡبَۢا بِٱلۡيَمِينِ
Hiddetini tutamıyarak iyice yaklasıp putlara kuvvetli bir darbe indirdi
Surah As-Saaffat, Verse 93
فَأَقۡبَلُوٓاْ إِلَيۡهِ يَزِفُّونَ
Bunu haber alan halk telasla ve sur'atle onun yanına gittiler
Surah As-Saaffat, Verse 94
قَالَ أَتَعۡبُدُونَ مَا تَنۡحِتُونَ
O da: “A! Siz ellerinizle yonttugunuz bu heykellere mi tapıyorsunuz? Halbuki sizi de yaptıgınız seyleri de yaratan Yuce Allah'tır.” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 95
وَٱللَّهُ خَلَقَكُمۡ وَمَا تَعۡمَلُونَ
O da: “A! Siz ellerinizle yonttugunuz bu heykellere mi tapıyorsunuz? Halbuki sizi de yaptıgınız seyleri de yaratan Yuce Allah'tır.” dedi
Surah As-Saaffat, Verse 96
قَالُواْ ٱبۡنُواْ لَهُۥ بُنۡيَٰنٗا فَأَلۡقُوهُ فِي ٱلۡجَحِيمِ
Sonunda: “Haydin, dediler, onun icin bir odun yıgını hazırlayın da onu atesin icine atın!.”
Surah As-Saaffat, Verse 97
فَأَرَادُواْ بِهِۦ كَيۡدٗا فَجَعَلۡنَٰهُمُ ٱلۡأَسۡفَلِينَ
Ona tuzak hazırlamak istediler, ama Biz heveslerini kursaklarında bıraktık. Asıl kendilerini perisan ettik
Surah As-Saaffat, Verse 98
وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَىٰ رَبِّي سَيَهۡدِينِ
Ibrahim dedi ki: “Ben, Rabbimin gitmemi emrettigi yere dogru gidiyorum, O elbet bana yol gosterecektir.”
Surah As-Saaffat, Verse 99
رَبِّ هَبۡ لِي مِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ
“Ya Rabbi, salih evlatlar lutfet bana!”
Surah As-Saaffat, Verse 100
فَبَشَّرۡنَٰهُ بِغُلَٰمٍ حَلِيمٖ
Biz de ona aklı basında bir ogul mujdeledik
Surah As-Saaffat, Verse 101
فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ ٱلسَّعۡيَ قَالَ يَٰبُنَيَّ إِنِّيٓ أَرَىٰ فِي ٱلۡمَنَامِ أَنِّيٓ أَذۡبَحُكَ فَٱنظُرۡ مَاذَا تَرَىٰۚ قَالَ يَـٰٓأَبَتِ ٱفۡعَلۡ مَا تُؤۡمَرُۖ سَتَجِدُنِيٓ إِن شَآءَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلصَّـٰبِرِينَ
Cocuk buyuyup yanında kosacak caga erisince bir gun ona: “Evladım, dedi, ben ruyamda seni kurban etmeye giristigimi goruyorum, nasıl yaparız bu isi, sen ne dersin bu ise!”Oglu: “Babacıgım! dedi, hic dusunup cekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah'ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri oldugumu goreceksin!”. [19,54-55] {KM, Cıkıs}
Surah As-Saaffat, Verse 102
فَلَمَّآ أَسۡلَمَا وَتَلَّهُۥ لِلۡجَبِينِ
Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, Ibrahim oglunu sakagı uzere yere yatırıp, Biz de ona: “Ibrahim! Ruyanın geregini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)” deyince (onları buyuk bir sevinc kapladı). Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 103
وَنَٰدَيۡنَٰهُ أَن يَـٰٓإِبۡرَٰهِيمُ
Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, Ibrahim oglunu sakagı uzere yere yatırıp, Biz de ona: “Ibrahim! Ruyanın geregini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)” deyince (onları buyuk bir sevinc kapladı). Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 104
قَدۡ صَدَّقۡتَ ٱلرُّءۡيَآۚ إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, Ibrahim oglunu sakagı uzere yere yatırıp, Biz de ona: “Ibrahim! Ruyanın geregini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)” deyince (onları buyuk bir sevinc kapladı). Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 105
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡبَلَـٰٓؤُاْ ٱلۡمُبِينُ
Bu, gercekten pek buyuk bir imtihandı
Surah As-Saaffat, Verse 106
وَفَدَيۡنَٰهُ بِذِبۡحٍ عَظِيمٖ
Ogluna bedel ona buyuk bir kurbanlık verdik
Surah As-Saaffat, Verse 107
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonraki nesiller icinde ona da iyi bir nam bıraktık: ki o da, butun milletler tarafından soyle denilmesidir
Surah As-Saaffat, Verse 108
سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِيمَ
“Selam olsun Ibrahim'e!”
Surah As-Saaffat, Verse 109
كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 110
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Gercekten o Bizim tam inanmıs has kullarımızdandı
Surah As-Saaffat, Verse 111
وَبَشَّرۡنَٰهُ بِإِسۡحَٰقَ نَبِيّٗا مِّنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ
Biz de ona, salih kisilerden, ustelik peygamber olacak bir evladı, Ishak'ı mujdeledik
Surah As-Saaffat, Verse 112
وَبَٰرَكۡنَا عَلَيۡهِ وَعَلَىٰٓ إِسۡحَٰقَۚ وَمِن ذُرِّيَّتِهِمَا مُحۡسِنٞ وَظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ مُبِينٞ
Kendisine de Ishak'a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine acıkca zulmeden de
Surah As-Saaffat, Verse 113
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Biz Musa ile Harun'a da nubuvvet vererek ihsanda bulunduk
Surah As-Saaffat, Verse 114
وَنَجَّيۡنَٰهُمَا وَقَوۡمَهُمَا مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
Onları da, milletlerini de muthis bir gaileden kurtardık
Surah As-Saaffat, Verse 115
وَنَصَرۡنَٰهُمۡ فَكَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Hem onlara yardım ettik de, galip gelenler onlar oldular
Surah As-Saaffat, Verse 116
وَءَاتَيۡنَٰهُمَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلۡمُسۡتَبِينَ
Kendilerine gercekleri apacık gosteren o kitabı verdik
Surah As-Saaffat, Verse 117
وَهَدَيۡنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
Onları dogru yola ilettik
Surah As-Saaffat, Verse 118
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِمَا فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonraki nesiller icinde onlara da iyi bir nam bıraktık
Surah As-Saaffat, Verse 119
سَلَٰمٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
“Selam olsun Musa ile Harun'a”
Surah As-Saaffat, Verse 120
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 121
إِنَّهُمَا مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Gercekten onlar, Bizim tam inanmıs has kullarımızdandı
Surah As-Saaffat, Verse 122
وَإِنَّ إِلۡيَاسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Ilyas da suphesiz resullerdendi
Surah As-Saaffat, Verse 123
إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَلَا تَتَّقُونَ
Hani o halkına soyle demisti: Siz hala sirkten ve gunahlardan sakınmayacak mısınız? Sizin de, gelip gecmis atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı, o Mukemmel Yaradanı bırakıp hala Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz? {KM, I Krallar}
Surah As-Saaffat, Verse 124
أَتَدۡعُونَ بَعۡلٗا وَتَذَرُونَ أَحۡسَنَ ٱلۡخَٰلِقِينَ
Hani o halkına soyle demisti: Siz hala sirkten ve gunahlardan sakınmayacak mısınız? Sizin de, gelip gecmis atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı, o Mukemmel Yaradanı bırakıp hala Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz? {KM, I Krallar}
Surah As-Saaffat, Verse 125
ٱللَّهَ رَبَّكُمۡ وَرَبَّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Hani o halkına soyle demisti: Siz hala sirkten ve gunahlardan sakınmayacak mısınız? Sizin de, gelip gecmis atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı, o Mukemmel Yaradanı bırakıp hala Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz? {KM, I Krallar}
Surah As-Saaffat, Verse 126
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ
Fakat bunlar onu yalancı saydılar. Bundan oturu de, onlar tutuklanıp hesap gunu mutlaka yargılanacak ve cehenneme goturuleceklerdir
Surah As-Saaffat, Verse 127
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak Allah'ın ihlasa erdirdigi kulları boyle olmaz
Surah As-Saaffat, Verse 128
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonraki nesiller icinde ona da iyi bir nam bıraktık. “Selam olsun Ilyas'a!”
Surah As-Saaffat, Verse 129
سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِلۡ يَاسِينَ
Sonraki nesiller icinde ona da iyi bir nam bıraktık. “Selam olsun Ilyas'a!”
Surah As-Saaffat, Verse 130
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Biz iyileri iste boyle odullendiririz
Surah As-Saaffat, Verse 131
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Gercekten o bizim tam inanmıs has kullarımızdandı
Surah As-Saaffat, Verse 132
وَإِنَّ لُوطٗا لَّمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Lut da suphesiz, resullerdendi
Surah As-Saaffat, Verse 133
إِذۡ نَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Onun suclu kentini cezalandırırken, geride kalanlar arasında yer alan yaslı esi haric, kendisini ve ailesini kurtardık
Surah As-Saaffat, Verse 134
إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ
Onun suclu kentini cezalandırırken, geride kalanlar arasında yer alan yaslı esi haric, kendisini ve ailesini kurtardık
Surah As-Saaffat, Verse 135
ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra da otekileri imha ettik
Surah As-Saaffat, Verse 136
وَإِنَّكُمۡ لَتَمُرُّونَ عَلَيۡهِم مُّصۡبِحِينَ
Siz de sabah aksam onların diyarlarına ugrarsınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız
Surah As-Saaffat, Verse 137
وَبِٱلَّيۡلِۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ
Siz de sabah aksam onların diyarlarına ugrarsınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız
Surah As-Saaffat, Verse 138
وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Yunus da suphesiz resullerdendi
Surah As-Saaffat, Verse 139
إِذۡ أَبَقَ إِلَى ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Hani o, Rabbinden izinsiz kacıp yolcusunu doldurmus gemiye kendini atmıstı
Surah As-Saaffat, Verse 140
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ ٱلۡمُدۡحَضِينَ
Kur'a cekmis, kur’ada kaybedenlerden olunca denize atılmıstı
Surah As-Saaffat, Verse 141
فَٱلۡتَقَمَهُ ٱلۡحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٞ
O yaptıgından oturu pisman bir vaziyette iken balık onu yutuverdi
Surah As-Saaffat, Verse 142
فَلَوۡلَآ أَنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلۡمُسَبِّحِينَ
Sayet Allah'ı cok zikreden, ibadetli kimselerden olmasaydı, ta mahsere kadar onun karnında kalırdı
Surah As-Saaffat, Verse 143
لَلَبِثَ فِي بَطۡنِهِۦٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
Sayet Allah'ı cok zikreden, ibadetli kimselerden olmasaydı, ta mahsere kadar onun karnında kalırdı
Surah As-Saaffat, Verse 144
۞فَنَبَذۡنَٰهُ بِٱلۡعَرَآءِ وَهُوَ سَقِيمٞ
Derken Biz onu agacsız cıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi
Surah As-Saaffat, Verse 145
وَأَنۢبَتۡنَا عَلَيۡهِ شَجَرَةٗ مِّن يَقۡطِينٖ
Uzerine golge yapması icin, orada asma kabak cinsinden bir agac bitirdik
Surah As-Saaffat, Verse 146
وَأَرۡسَلۡنَٰهُ إِلَىٰ مِاْئَةِ أَلۡفٍ أَوۡ يَزِيدُونَ
Biz onu yuz bin nufuslu bir sehre gondermistik, hatta gittikce nufusları artıyordu da. {KM, Yunus}
Surah As-Saaffat, Verse 147
فَـَٔامَنُواْ فَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ
Yunus onları tekrar hakka cagırınca, bu sefer iman ettiler. Biz de belirli bir sureye kadar onları hayattan istifade ettirdik
Surah As-Saaffat, Verse 148
فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَلِرَبِّكَ ٱلۡبَنَاتُ وَلَهُمُ ٱلۡبَنُونَ
Onlara (Mekkelilere) sor bakalım: (hala sirklerine devam edip) kız evlatları senin Rabbine, erkek evlatları da kendilerine mi isnad edecekler? [1]
Surah As-Saaffat, Verse 149
أَمۡ خَلَقۡنَا ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ إِنَٰثٗا وَهُمۡ شَٰهِدُونَ
Yoksa Biz melekleri disi yaratmısız da onlar buna sahit mi olmuslar
Surah As-Saaffat, Verse 150
أَلَآ إِنَّهُم مِّنۡ إِفۡكِهِمۡ لَيَقُولُونَ
Haberiniz olsun ki onlar sırf iftira ederek “Allah dogurdu” derler. Onlar yalancıların ta kendileridirler
Surah As-Saaffat, Verse 151
وَلَدَ ٱللَّهُ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Haberiniz olsun ki onlar sırf iftira ederek “Allah dogurdu” derler. Onlar yalancıların ta kendileridirler
Surah As-Saaffat, Verse 152
أَصۡطَفَى ٱلۡبَنَاتِ عَلَى ٱلۡبَنِينَ
Allah kızları ogullara tercih mi etmis
Surah As-Saaffat, Verse 153
مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
Ne olmus size, aklınızı mı kaybettiniz? Ne bicim hukum veriyorsunuz oyle
Surah As-Saaffat, Verse 154
أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Hala dusunup Allah'ın bundan munezzeh oldugunu anlamayacak mısınız
Surah As-Saaffat, Verse 155
أَمۡ لَكُمۡ سُلۡطَٰنٞ مُّبِينٞ
Ne o, yoksa sizin acık bir deliliniz mi var
Surah As-Saaffat, Verse 156
فَأۡتُواْ بِكِتَٰبِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eger iddianızda tutarlı iseniz getirin o kitabınızı
Surah As-Saaffat, Verse 157
وَجَعَلُواْ بَيۡنَهُۥ وَبَيۡنَ ٱلۡجِنَّةِ نَسَبٗاۚ وَلَقَدۡ عَلِمَتِ ٱلۡجِنَّةُ إِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ
Bir de tutup Allah ile melekler arasında bir soy bagı uydurdular! Ama o melekler, bunu iddia eden musriklerin yargılanıp cehenneme tıkılacaklarını pek iyi bilirler
Surah As-Saaffat, Verse 158
سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ
Ve soyle derler: “Allah onların iddia ettikleri seylerden munezzehtir, cok yucedir.”
Surah As-Saaffat, Verse 159
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak Allah'ın ihlasa erdirdigi kulları boyle olmaz, cehenneme goturulmezler
Surah As-Saaffat, Verse 160
فَإِنَّكُمۡ وَمَا تَعۡبُدُونَ
“Ey musrikler! Ne siz, ne de sizin Allah'tan baska ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler haric- Allah’a yonelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan cıkaracak bir kuvvete sahip degilsiniz.”
Surah As-Saaffat, Verse 161
مَآ أَنتُمۡ عَلَيۡهِ بِفَٰتِنِينَ
“Ey musrikler! Ne siz, ne de sizin Allah'tan baska ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler haric- Allah’a yonelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan cıkaracak bir kuvvete sahip degilsiniz.”
Surah As-Saaffat, Verse 162
إِلَّا مَنۡ هُوَ صَالِ ٱلۡجَحِيمِ
“Ey musrikler! Ne siz, ne de sizin Allah'tan baska ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler haric- Allah’a yonelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan cıkaracak bir kuvvete sahip degilsiniz.”
Surah As-Saaffat, Verse 163
وَمَامِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٞ مَّعۡلُومٞ
“Bizim her birimizin belli bir makamı ve yeri vardır
Surah As-Saaffat, Verse 164
وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلصَّآفُّونَ
Saf saf dizilenler biziz
Surah As-Saaffat, Verse 165
وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡمُسَبِّحُونَ
Allah'ı zikredip O’nu tenzih edenler biziz.”
Surah As-Saaffat, Verse 166
وَإِن كَانُواْ لَيَقُولُونَ
Musrikler onceleri: “Eger, derlerdi, daha onceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk.”
Surah As-Saaffat, Verse 167
لَوۡ أَنَّ عِندَنَا ذِكۡرٗا مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Musrikler onceleri: “Eger, derlerdi, daha onceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk.”
Surah As-Saaffat, Verse 168
لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Musrikler onceleri: “Eger, derlerdi, daha onceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk.”
Surah As-Saaffat, Verse 169
فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Ama simdi onu red ve inkar ettiler;Fakat yakında ogrenirler
Surah As-Saaffat, Verse 170
وَلَقَدۡ سَبَقَتۡ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Su kesindir ki, Biz resul olarak gonderdigimiz kullarımıza soz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir
Surah As-Saaffat, Verse 171
إِنَّهُمۡ لَهُمُ ٱلۡمَنصُورُونَ
Su kesindir ki, Biz resul olarak gonderdigimiz kullarımıza soz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir
Surah As-Saaffat, Verse 172
وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلۡغَٰلِبُونَ
Su kesindir ki, Biz resul olarak gonderdigimiz kullarımıza soz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir
Surah As-Saaffat, Verse 173
فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ
Artık bir sure sen onlardan uzak dur
Surah As-Saaffat, Verse 174
وَأَبۡصِرۡهُمۡ فَسَوۡفَ يُبۡصِرُونَ
Onları gozetle! Zaten kendileri de baslarına gelecegi yakında goreceklerdir
Surah As-Saaffat, Verse 175
أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ
Simdi onlar azabımızın carcabuk baslarına gelmesini gercekten istiyorlar mı
Surah As-Saaffat, Verse 176
فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمۡ فَسَآءَ صَبَاحُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Eger oyleyse, sunu bilsinler ki, azap onların yurtlarına inerse, o uyarılıp da yola gelmeyenlerin varacakları sabah cok fena bir sabah olacaktır
Surah As-Saaffat, Verse 177
وَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ
Artık sen bir sure onlardan uzak dur
Surah As-Saaffat, Verse 178
وَأَبۡصِرۡ فَسَوۡفَ يُبۡصِرُونَ
Baslarına inecek azabı gozetle! Zaten kendileri de yakında gercegi goreceklerdir
Surah As-Saaffat, Verse 179
سُبۡحَٰنَ رَبِّكَ رَبِّ ٱلۡعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ
Izzet ve kudret Rabbi olan senin Rabbin, onların butun batıl iddialarından munezzehtir, yucedir.Selam butun peygamberleredir.Butun hamdler alemlerin Rabbi Allah'adır
Surah As-Saaffat, Verse 180
وَسَلَٰمٌ عَلَى ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Izzet ve kudret Rabbi olan senin Rabbin, onların butun batıl iddialarından munezzehtir, yucedir.Selam butun peygamberleredir.Butun hamdler alemlerin Rabbi Allah'adır
Surah As-Saaffat, Verse 181
وَٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Izzet ve kudret Rabbi olan senin Rabbin, onların butun batıl iddialarından munezzehtir, yucedir.Selam butun peygamberleredir.Butun hamdler alemlerin Rabbi Allah'adır
Surah As-Saaffat, Verse 182