Surah Sad - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
صٓۚ وَٱلۡقُرۡءَانِ ذِي ٱلذِّكۡرِ
Sad. Ogud veren Kur´an´a and olsun
Surah Sad, Verse 1
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي عِزَّةٖ وَشِقَاقٖ
O inkar edenler, bir gurur ve bolunme icindedirler
Surah Sad, Verse 2
كَمۡ أَهۡلَكۡنَا مِن قَبۡلِهِم مِّن قَرۡنٖ فَنَادَواْ وَّلَاتَ حِينَ مَنَاصٖ
Onlardan once nice nesilleri yok ettik ki cıglık atıp yardım istiyorlardı. Ama artık kurtulma vakti degildi
Surah Sad, Verse 3
وَعَجِبُوٓاْ أَن جَآءَهُم مُّنذِرٞ مِّنۡهُمۡۖ وَقَالَ ٱلۡكَٰفِرُونَ هَٰذَا سَٰحِرٞ كَذَّابٌ
Kendilerine uyarıcı bir peygamber geldi diye hayret ediyorlar ve kafirler: Bu cok yalancı bir sihirbazdır
Surah Sad, Verse 4
أَجَعَلَ ٱلۡأٓلِهَةَ إِلَٰهٗا وَٰحِدًاۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَيۡءٌ عُجَابٞ
Tanrıları tek bir tanrı mı yapıyor ?! Dogrusu bu sasılacak sey! dediler
Surah Sad, Verse 5
وَٱنطَلَقَ ٱلۡمَلَأُ مِنۡهُمۡ أَنِ ٱمۡشُواْ وَٱصۡبِرُواْ عَلَىٰٓ ءَالِهَتِكُمۡۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَيۡءٞ يُرَادُ
Onlardan ileri gelen grup da «haydi yuruyun de tanrılarınıza (ibadet ve baglılıkta) sabır gosterin. Cunku elbette (sizden) istenilen de budur!»
Surah Sad, Verse 6
مَا سَمِعۡنَا بِهَٰذَا فِي ٱلۡمِلَّةِ ٱلۡأٓخِرَةِ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا ٱخۡتِلَٰقٌ
Diger sonraki dinde de (Hıristiyanlıkta) hic boyle bir sey duymadık; bu bir uydurmadan baskası degildir
Surah Sad, Verse 7
أَءُنزِلَ عَلَيۡهِ ٱلذِّكۡرُ مِنۢ بَيۡنِنَاۚ بَلۡ هُمۡ فِي شَكّٖ مِّن ذِكۡرِيۚ بَل لَّمَّا يَذُوقُواْ عَذَابِ
«Aramızdan ona mı Kur´an indirildi, oyle mi ?» (diyorlardı). Hayır, onlar benim Kur´an´ımdan tam bir suphe icindedirler. Hayır, azabımı henuz tadmıs degillerdir
Surah Sad, Verse 8
أَمۡ عِندَهُمۡ خَزَآئِنُ رَحۡمَةِ رَبِّكَ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡوَهَّابِ
Yoksa O, cok guclu, cok ustun, O cok karsılıksız bagıslayan, ihsanda bulunan Rabb´ın rahmet hazineleri onların yanında mıdır
Surah Sad, Verse 9
أَمۡ لَهُم مُّلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَاۖ فَلۡيَرۡتَقُواْ فِي ٱلۡأَسۡبَٰبِ
Yoksa goklerin, yerin ve ikisi arasındaki seylerin mulku (saltanat ve tasarrufu) onlara mı aittir ? O takdirde sebeplere yapısıp (goklere) yukselsinler
Surah Sad, Verse 10
جُندٞ مَّا هُنَالِكَ مَهۡزُومٞ مِّنَ ٱلۡأَحۡزَابِ
Onlar burada bir araya gelmis fakat bozguna ugrayacak kırıkdokuk bir ordu
Surah Sad, Verse 11
كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ وَعَادٞ وَفِرۡعَوۡنُ ذُو ٱلۡأَوۡتَادِ
Onlardan once Nuh, Ad ve kazıklar sahibi Fir´avn milleti de (peygamberlerini) yalanladı
Surah Sad, Verse 12
وَثَمُودُ وَقَوۡمُ لُوطٖ وَأَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلۡأَحۡزَابُ
Semud, Lut kavmi ve Eykeli´ler de boyle. Bunlar da (peygamberlere karsı gelen) birlesmis gruplardı
Surah Sad, Verse 13
إِن كُلٌّ إِلَّا كَذَّبَ ٱلرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ
Hepsi de peygamberleri yalanladılar. Bu yuzden azabım (onlar hakkında) gerceklesti
Surah Sad, Verse 14
وَمَا يَنظُرُ هَـٰٓؤُلَآءِ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ مَّا لَهَا مِن فَوَاقٖ
Bunlar da ancak bir tek haykırıs beklerler ki (vakti gelip catınca) ona bir gecikme yoktur
Surah Sad, Verse 15
وَقَالُواْ رَبَّنَا عَجِّل لَّنَا قِطَّنَا قَبۡلَ يَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Onlar ise, «ey Rabbimiz! Hesap gunu gelmeden payımızı hemen ver» derler. (Bununla hesap ve ceza konusunu alaya alırlar)
Surah Sad, Verse 16
ٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱذۡكُرۡ عَبۡدَنَا دَاوُۥدَ ذَا ٱلۡأَيۡدِۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Onların soylediklerine sabret ve bizim guclu kudretli kulumuz Davud´u an. Dogrusu O, Allah´a cokca yonelip gonul veren idi
Surah Sad, Verse 17
إِنَّا سَخَّرۡنَا ٱلۡجِبَالَ مَعَهُۥ يُسَبِّحۡنَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِشۡرَاقِ
Kusları da toplu halde Ona emrine verdik; aksam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi
Surah Sad, Verse 18
وَٱلطَّيۡرَ مَحۡشُورَةٗۖ كُلّٞ لَّهُۥٓ أَوَّابٞ
Kusları da toplu halde ona boyun egdirdik. Hepsi de ona yonelip uyum icinde bulunurlardı
Surah Sad, Verse 19
وَشَدَدۡنَا مُلۡكَهُۥ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحِكۡمَةَ وَفَصۡلَ ٱلۡخِطَابِ
Onun mulk u saltanatını saglamlastırdık; Ona hikmet ve hakkı batıldan ayırd etme yetenegi verdik
Surah Sad, Verse 20
۞وَهَلۡ أَتَىٰكَ نَبَؤُاْ ٱلۡخَصۡمِ إِذۡ تَسَوَّرُواْ ٱلۡمِحۡرَابَ
Sana, o davalı-davacı haberi geldi mi ? Hani surdan tırmanıp ibadet odasına yukselip cıkmıslardı
Surah Sad, Verse 21
إِذۡ دَخَلُواْ عَلَىٰ دَاوُۥدَ فَفَزِعَ مِنۡهُمۡۖ قَالُواْ لَا تَخَفۡۖ خَصۡمَانِ بَغَىٰ بَعۡضُنَا عَلَىٰ بَعۡضٖ فَٱحۡكُم بَيۡنَنَا بِٱلۡحَقِّ وَلَا تُشۡطِطۡ وَٱهۡدِنَآ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلصِّرَٰطِ
Hani Davud´un yanına girmislerdi de O, onlardan korkup urkmustu. Onlar: Korkma, birbirinin hakkına tecavuz eden iki davacı; aramızda hak ve adaletle hukum ver, hak olan sınırı asma, bize dogru yolu goster, dediler
Surah Sad, Verse 22
إِنَّ هَٰذَآ أَخِي لَهُۥ تِسۡعٞ وَتِسۡعُونَ نَعۡجَةٗ وَلِيَ نَعۡجَةٞ وَٰحِدَةٞ فَقَالَ أَكۡفِلۡنِيهَا وَعَزَّنِي فِي ٱلۡخِطَابِ
Suphen olmasın ki, bu benim kardesimdir; doksan dokuz disi koyunu var, benim ise bir tek disi koyunum var. Onu da bana ver, di gerine katayım, dedi ve beni konus mada yendi
Surah Sad, Verse 23
قَالَ لَقَدۡ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعۡجَتِكَ إِلَىٰ نِعَاجِهِۦۖ وَإِنَّ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلۡخُلَطَآءِ لَيَبۡغِي بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٍ إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَقَلِيلٞ مَّا هُمۡۗ وَظَنَّ دَاوُۥدُ أَنَّمَا فَتَنَّـٰهُ فَٱسۡتَغۡفَرَ رَبَّهُۥ وَخَرَّۤ رَاكِعٗاۤ وَأَنَابَ۩
Davud, «and olsun ki, senin disi koyununu kendi disi koyunlarına katmak istegiyle sana haksızlık etmistir. Cidden mallarını birbirine katan ortakcıların cogu birbirlerinin hakkına tecavuz ederler. Ancak iman edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar mustesna. Onlar da pek azdır,» dedi. Davud, kendisini imtihan ettigimizi anladı ve bu yuzden Rabbı´ndan bagıslanma dileyip secdeye kapandı ve O´na yonelip tevbe etti
Surah Sad, Verse 24
فَغَفَرۡنَا لَهُۥ ذَٰلِكَۖ وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلۡفَىٰ وَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Biz de onu bagısladık ve suphesiz ki onun yanımızda yakınlıgı, donus ve sonuc guzelligi vardır
Surah Sad, Verse 25
يَٰدَاوُۥدُ إِنَّا جَعَلۡنَٰكَ خَلِيفَةٗ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱحۡكُم بَيۡنَ ٱلنَّاسِ بِٱلۡحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ ٱلۡهَوَىٰ فَيُضِلَّكَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَضِلُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدُۢ بِمَا نَسُواْ يَوۡمَ ٱلۡحِسَابِ
Ey Davud ! Suphesiz seni yeryuzunde oncekilerin yerine gecirip hukumdar kıldık. O halde insanlar arasında hak ve adaletle hukum ver, hevesin pesine takılma, sonra seni, Allah yolundan saptırır. Allah yolundan sapanlara, hesap gununu unutmaları yuzunden elbette siddetli bir azab vardır
Surah Sad, Verse 26
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا بَٰطِلٗاۚ ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۚ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنَ ٱلنَّارِ
Biz, gogu, yeri ve ikisi arasındaki seyleri bosuna, anlamsız yaratmadık. Bu, sadece inkarcıların zan ve iddiasıdır. Atesten vay o kafirlere
Surah Sad, Verse 27
أَمۡ نَجۡعَلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ كَٱلۡمُفۡسِدِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ نَجۡعَلُ ٱلۡمُتَّقِينَ كَٱلۡفُجَّارِ
Yoksa biz, iman edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, yeryuzunde fesad cıkaranlar gibi mi veya (Allah´tan) korkup (inkar ve fitneden) sakınanları yozmus sapıklar gibi mi tutacagız
Surah Sad, Verse 28
كِتَٰبٌ أَنزَلۡنَٰهُ إِلَيۡكَ مُبَٰرَكٞ لِّيَدَّبَّرُوٓاْ ءَايَٰتِهِۦ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Biz, sana feyiz ve bereketli bir Kitap indirdik; ayetlerini iyice dusunsunler ve akıl sahipleri de ogut alsınlar
Surah Sad, Verse 29
وَوَهَبۡنَا لِدَاوُۥدَ سُلَيۡمَٰنَۚ نِعۡمَ ٱلۡعَبۡدُ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Davud´a Suleyman´ı ihsan ettik. Ne guzel kuldur O! Suphesiz O, devamlı Allah´a yonelip gonlunu O´na verendi
Surah Sad, Verse 30
إِذۡ عُرِضَ عَلَيۡهِ بِٱلۡعَشِيِّ ٱلصَّـٰفِنَٰتُ ٱلۡجِيَادُ
Hani aksama dogru ona, durdukları zaman sakin, kostukları zaman sur´atli iyi cins kosu atları gosterilmisti
Surah Sad, Verse 31
فَقَالَ إِنِّيٓ أَحۡبَبۡتُ حُبَّ ٱلۡخَيۡرِ عَن ذِكۡرِ رَبِّي حَتَّىٰ تَوَارَتۡ بِٱلۡحِجَابِ
O da, suphesiz ben mal sevgisini Rabbımı anmama vesile oldugu icin severim, demisti. Ta ki toz perdesi ardında gozden kaybolmuslardı
Surah Sad, Verse 32
رُدُّوهَا عَلَيَّۖ فَطَفِقَ مَسۡحَۢا بِٱلسُّوقِ وَٱلۡأَعۡنَاقِ
Sonra onları bana cevirin, demis ve onların bacaklarını, boyunlarını oksamaya baslamıstı
Surah Sad, Verse 33
وَلَقَدۡ فَتَنَّا سُلَيۡمَٰنَ وَأَلۡقَيۡنَا عَلَىٰ كُرۡسِيِّهِۦ جَسَدٗا ثُمَّ أَنَابَ
And olsun ki biz Suleyman´ı bir imtihandan gecirdik; tahtının ustune bir cesed atıverdik, o da Allah´a yonelip O´na gonul baglılıgını devam ettirdi
Surah Sad, Verse 34
قَالَ رَبِّ ٱغۡفِرۡ لِي وَهَبۡ لِي مُلۡكٗا لَّا يَنۢبَغِي لِأَحَدٖ مِّنۢ بَعۡدِيٓۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡوَهَّابُ
Ey Rabbim! dedi, beni bagısla ; bana benden sonra hic kimseye yarasmayan bir mulk (hukumdarlık) ihsan eyle. Suphesiz ki sen, karsılıksız cokca verensin
Surah Sad, Verse 35
فَسَخَّرۡنَا لَهُ ٱلرِّيحَ تَجۡرِي بِأَمۡرِهِۦ رُخَآءً حَيۡثُ أَصَابَ
Ruzgarı onun emrine verdik. Ruzgar Onun emriyle tatlı tatlı istedigi yana eserdi
Surah Sad, Verse 36
وَٱلشَّيَٰطِينَ كُلَّ بَنَّآءٖ وَغَوَّاصٖ
Bina yapan, dalgıclık eden her seytanı, bukagılarla baglı baskalarını ona basegdirdik
Surah Sad, Verse 37
وَءَاخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِي ٱلۡأَصۡفَادِ
Bina yapan, dalgıclık eden her seytanı, bukagılarla baglı baskalarını ona basegdirdik
Surah Sad, Verse 38
هَٰذَا عَطَآؤُنَا فَٱمۡنُنۡ أَوۡ أَمۡسِكۡ بِغَيۡرِ حِسَابٖ
(Ey Suleyman !) Iste bu bizim vergimizdir, sen de bol bol ver veya yanında tut, hesapsızdır
Surah Sad, Verse 39
وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلۡفَىٰ وَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Suphesiz onun yanımızda yakınlıgı ve guzel donusu, iyi gelecegi vardır
Surah Sad, Verse 40
وَٱذۡكُرۡ عَبۡدَنَآ أَيُّوبَ إِذۡ نَادَىٰ رَبَّهُۥٓ أَنِّي مَسَّنِيَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بِنُصۡبٖ وَعَذَابٍ
Kulumuz Eyyub´u da an. Hani o, Rabbına soyle seslenmisti: «Seytan elbette bana sıkıntı, yorgunluk ve iskence dokundurdu.»
Surah Sad, Verse 41
ٱرۡكُضۡ بِرِجۡلِكَۖ هَٰذَا مُغۡتَسَلُۢ بَارِدٞ وَشَرَابٞ
Ona: Ayagını (yere) vur; iste yıkanacak ve icecek soguk bir su! (dedik)
Surah Sad, Verse 42
وَوَهَبۡنَا لَهُۥٓ أَهۡلَهُۥ وَمِثۡلَهُم مَّعَهُمۡ رَحۡمَةٗ مِّنَّا وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Biz ona katımızdan bir rahmet ve akıl sahipleri icin bir ogut olmak uzere ailesini ve onlarla birlikte bir mislini daha verdik
Surah Sad, Verse 43
وَخُذۡ بِيَدِكَ ضِغۡثٗا فَٱضۡرِب بِّهِۦ وَلَا تَحۡنَثۡۗ إِنَّا وَجَدۡنَٰهُ صَابِرٗاۚ نِّعۡمَ ٱلۡعَبۡدُ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٞ
Ona, «eline bir demet sap al, onunla vur, yemininde gunahkar olma !» (dedik). Biz onu oldukca sabırlı bulduk. Ne iyi kuldur o! Suphesiz o, Allah´a yonelip gonul verirdi
Surah Sad, Verse 44
وَٱذۡكُرۡ عِبَٰدَنَآ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ أُوْلِي ٱلۡأَيۡدِي وَٱلۡأَبۡصَٰرِ
Kudretli, basiretli kullarımız ibrahim, Ishak ve Yakub´u an
Surah Sad, Verse 45
إِنَّآ أَخۡلَصۡنَٰهُم بِخَالِصَةٖ ذِكۡرَى ٱلدَّارِ
Suphesiz biz, onları katıksız olarak Ahiret yurdunu dusunen halis kisiler kıldık
Surah Sad, Verse 46
وَإِنَّهُمۡ عِندَنَا لَمِنَ ٱلۡمُصۡطَفَيۡنَ ٱلۡأَخۡيَارِ
Hem onlar yanımızda seckin ve hayırlı kimselerdendirler
Surah Sad, Verse 47
وَٱذۡكُرۡ إِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَذَا ٱلۡكِفۡلِۖ وَكُلّٞ مِّنَ ٱلۡأَخۡيَارِ
Ismail´i, Elyesa´ı ve Zelkif´i de an. Hepsi de en hayırlı kimselerdendir
Surah Sad, Verse 48
هَٰذَا ذِكۡرٞۚ وَإِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ لَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Iste bu (anılar) bir ogut ve hatırlamadır. Suphesiz ki (Allah´tan) korkup (fenalıklardan) sakınanlar icin donulecek guzel bir yer ve yurt vardır
Surah Sad, Verse 49
جَنَّـٰتِ عَدۡنٖ مُّفَتَّحَةٗ لَّهُمُ ٱلۡأَبۡوَٰبُ
Kapıları onlara acık Adn Cennetleri vardır
Surah Sad, Verse 50
مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدۡعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ وَشَرَابٖ
Orada (kanepelere) yaslanırlar da bircok meyveler ve icecekler isterler
Surah Sad, Verse 51
۞وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ أَتۡرَابٌ
Yanlarında ise, gozlerini sa dece eslerine diken yasıtlar vardır
Surah Sad, Verse 52
هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Bu, hesap gunu icin size va dedilenlerdir
Surah Sad, Verse 53
إِنَّ هَٰذَا لَرِزۡقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ
Suphesiz bu, bizim (hazırladıgımız) rızıktır ki hic de bitip tukenmek yok
Surah Sad, Verse 54
هَٰذَاۚ وَإِنَّ لِلطَّـٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٖ
Bu (mutlu kisiler icindir). Azgın sapıklar icin cok kotu bir donus yeri vardır
Surah Sad, Verse 55
جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَا فَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ
Yaslanacakları Cehennem vardır; ne kotu yataktır o
Surah Sad, Verse 56
هَٰذَا فَلۡيَذُوقُوهُ حَمِيمٞ وَغَسَّاقٞ
Iste kaynar su ve irin, tadsınlar onu
Surah Sad, Verse 57
وَءَاخَرُ مِن شَكۡلِهِۦٓ أَزۡوَٰجٌ
Bunlara benzer cifte cifte (azablar) var
Surah Sad, Verse 58
هَٰذَا فَوۡجٞ مُّقۡتَحِمٞ مَّعَكُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِهِمۡۚ إِنَّهُمۡ صَالُواْ ٱلنَّارِ
Iste (sapıklara uyan) bu topluluk sizinle beraber (atese) itilip sokulanlardır ! (Uyulanlar): Onlara hic rahat ve guven yuzu olmasın ! (derler). Cunku onlar da atese girmislerdir
Surah Sad, Verse 59
قَالُواْ بَلۡ أَنتُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِكُمۡۖ أَنتُمۡ قَدَّمۡتُمُوهُ لَنَاۖ فَبِئۡسَ ٱلۡقَرَارُ
(Uyanlar ise onlara): Hayır, size rahat ve huzur yuzu olmasın ; bunu bize sunan sizsiniz. Ne kotu eylesilecek yerdir! (derler)
Surah Sad, Verse 60
قَالُواْ رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَٰذَا فَزِدۡهُ عَذَابٗا ضِعۡفٗا فِي ٱلنَّارِ
Ey Rabbimiz ! Bizi buraya cekip dusuren kimseye, evet onlara ateste azabı kat kat artır
Surah Sad, Verse 61
وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ
Ve derler ki: (Dunya´da) kendilerini kotulerden saydıgımız (o inanan) adamları neden goremiyoruz
Surah Sad, Verse 62
أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ
Onları alay ve eglence edinirdik ; yoksa gozler onlardan (baska tarafa) kaydı da (onun icin mi goremiyoruz)
Surah Sad, Verse 63
إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ
Bu elbette gercektir: Cehennem ehli birbirleriyle tartısıp duracak
Surah Sad, Verse 64
قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ
De ki: Ben ancak uyarıcı bir peygamberim. O, Bir olan, her seyi kahr u saltanatı altında tutan Allah´tan baska hicbir Tanrı yoktur
Surah Sad, Verse 65
رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّـٰرُ
O, goklerin, yerin ve ikisi arasında olanların Rabbıdır. Cok ustun, cok guclu, cok bagıslayandır
Surah Sad, Verse 66
قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ
De ki: Bu (Kur´an) buyuk bir haberdir
Surah Sad, Verse 67
أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ
Siz ise Ondan hep yuzceviriyorsunuz
Surah Sad, Verse 68
مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ
Onlar cekisip dururken Mele-i A´la (=Yuce Alem)´da olup bitenler hakkında bir bilgim yoktur
Surah Sad, Verse 69
إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
Bana ancak ve sadece vahyolunmaktadır. Ben ancak acık bir uyarıcıyım
Surah Sad, Verse 70
إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ
Bir vakit Rabbin meleklere : Ben mutlaka camurdan bir insan yaratacagım, demisti
Surah Sad, Verse 71
فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ
Onu bicimine koyup ruhumdan ona ufledigimde, kendisine secde edin ! (diye buyurmustum)
Surah Sad, Verse 72
فَسَجَدَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ
Bunun uzerine meleklerin hepsi birden secde ettiler, ancak Iblis secde etmedi, buyukluk tasladı ve kafirlerden oldu
Surah Sad, Verse 73
إِلَّآ إِبۡلِيسَ ٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Bunun uzerine meleklerin hepsi birden secde ettiler, ancak Iblis secde etmedi, buyukluk tasladı ve kafirlerden oldu
Surah Sad, Verse 74
قَالَ يَـٰٓإِبۡلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسۡجُدَ لِمَا خَلَقۡتُ بِيَدَيَّۖ أَسۡتَكۡبَرۡتَ أَمۡ كُنتَ مِنَ ٱلۡعَالِينَ
Allah, «Ey Iblis ! Kudret elimle yarattıgım seye secde etmekten seni alıkoyan nedir ? Buyukluk mu tasladın, yoksa kendini cok yukseklerde mi goruyorsun ?» dedi
Surah Sad, Verse 75
قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ
Iblis: Ben ondan hayırlıyım, beni atesten yarattın, onu ise camurdan yarattın, dedi
Surah Sad, Verse 76
قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ
Allah: Cık oradan, cunku suphesiz sen kovulmusun birisin
Surah Sad, Verse 77
وَإِنَّ عَلَيۡكَ لَعۡنَتِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ
Ve artık ceza gunune kadar lanetim uzerindedir senin, dedi
Surah Sad, Verse 78
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
Iblis : Rabbim ! Tekrar dirilip kalkacakları gune kadar bana muhlet ver, dedi
Surah Sad, Verse 79
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Allah : Gercekten bilinen vakte (Kıyamete) kadar sen muhlet verilenlerdensin, dedi
Surah Sad, Verse 80
إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ
Allah : Gercekten bilinen vakte (Kıyamete) kadar sen muhlet verilenlerdensin, dedi
Surah Sad, Verse 81
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Iblis : Senin izzetin hakkı icin onların hepsini saptıracagım; ancak iyi niyetli, samimi, gosteristen uzak (mu´min) kulların mustesna, dedi
Surah Sad, Verse 82
إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Iblis : Senin izzetin hakkı icin onların hepsini saptıracagım; ancak iyi niyetli, samimi, gosteristen uzak (mu´min) kulların mustesna, dedi
Surah Sad, Verse 83
قَالَ فَٱلۡحَقُّ وَٱلۡحَقَّ أَقُولُ
Allah, «Hakk Benim ve Ben ancak hakkı soylerim. Sanıma and olsun ki, Cehennem´i elbette seninle ve sana uyanlarla hepinizle dolduracagım» dedi
Surah Sad, Verse 84
لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Allah, «Hakk Benim ve Ben ancak hakkı soylerim. Sanıma and olsun ki, Cehennem´i elbette seninle ve sana uyanlarla hepinizle dolduracagım» dedi
Surah Sad, Verse 85
قُلۡ مَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٖ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُتَكَلِّفِينَ
(Ey Peygamber!) De ki: Buna (bu uyarı ve ogutlere) karsı sizden bir ucret istemiyorum ve ben kendiligimden bir teklif getirenlerden de degilim
Surah Sad, Verse 86
إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ
Bu (Kur´an), ancak milletler icin bir oguttur
Surah Sad, Verse 87
وَلَتَعۡلَمُنَّ نَبَأَهُۥ بَعۡدَ حِينِۭ
Onun verdigi haberlerin (dogru cıkacagını) bir sure sonra mutlaka bilip anlayacaksınız
Surah Sad, Verse 88