Surah Sad - Turkish Translation by Diyanet Isleri
صٓۚ وَٱلۡقُرۡءَانِ ذِي ٱلذِّكۡرِ
Sad. Ogut veren Kuran'a and olsun ki, inkar edenler gurur ve ayrılık icindedirler
Surah Sad, Verse 1
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي عِزَّةٖ وَشِقَاقٖ
Sad. Ogut veren Kuran'a and olsun ki, inkar edenler gurur ve ayrılık icindedirler
Surah Sad, Verse 2
كَمۡ أَهۡلَكۡنَا مِن قَبۡلِهِم مِّن قَرۡنٖ فَنَادَواْ وَّلَاتَ حِينَ مَنَاصٖ
Onlardan once nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı degildi
Surah Sad, Verse 3
وَعَجِبُوٓاْ أَن جَآءَهُم مُّنذِرٞ مِّنۡهُمۡۖ وَقَالَ ٱلۡكَٰفِرُونَ هَٰذَا سَٰحِرٞ كَذَّابٌ
Aralarından bir uyarıcının gelmesine sasmıslardı. Inkarcılar: "Bu, pek yalancı bir sihirbazdır; tanrıları tek bir tanrı mı yaptı? Dogrusu bu tuhaf bir seydir" demislerdi
Surah Sad, Verse 4
أَجَعَلَ ٱلۡأٓلِهَةَ إِلَٰهٗا وَٰحِدًاۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَيۡءٌ عُجَابٞ
Aralarından bir uyarıcının gelmesine sasmıslardı. Inkarcılar: "Bu, pek yalancı bir sihirbazdır; tanrıları tek bir tanrı mı yaptı? Dogrusu bu tuhaf bir seydir" demislerdi
Surah Sad, Verse 5
وَٱنطَلَقَ ٱلۡمَلَأُ مِنۡهُمۡ أَنِ ٱمۡشُواْ وَٱصۡبِرُواْ عَلَىٰٓ ءَالِهَتِكُمۡۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَيۡءٞ يُرَادُ
Onlardan ileri gelenler: "Yuruyun, tanrılarınıza baglılıkta direnin, sizden istenen suphesiz budur. Baska dinde de bunu isitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan suphededirler. Hayır, azabımızı henuz tatmamıslardır
Surah Sad, Verse 6
مَا سَمِعۡنَا بِهَٰذَا فِي ٱلۡمِلَّةِ ٱلۡأٓخِرَةِ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا ٱخۡتِلَٰقٌ
Onlardan ileri gelenler: "Yuruyun, tanrılarınıza baglılıkta direnin, sizden istenen suphesiz budur. Baska dinde de bunu isitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan suphededirler. Hayır, azabımızı henuz tatmamıslardır
Surah Sad, Verse 7
أَءُنزِلَ عَلَيۡهِ ٱلذِّكۡرُ مِنۢ بَيۡنِنَاۚ بَلۡ هُمۡ فِي شَكّٖ مِّن ذِكۡرِيۚ بَل لَّمَّا يَذُوقُواْ عَذَابِ
Onlardan ileri gelenler: "Yuruyun, tanrılarınıza baglılıkta direnin, sizden istenen suphesiz budur. Baska dinde de bunu isitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan suphededirler. Hayır, azabımızı henuz tatmamıslardır
Surah Sad, Verse 8
أَمۡ عِندَهُمۡ خَزَآئِنُ رَحۡمَةِ رَبِّكَ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡوَهَّابِ
Yoksa, guclu ve cok ihsan sahibi olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır
Surah Sad, Verse 9
أَمۡ لَهُم مُّلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَاۖ فَلۡيَرۡتَقُواْ فِي ٱلۡأَسۡبَٰبِ
Yahut, goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hukumranlıgı onların elinde midir? Oyle ise sebeplere tevessul edip goge yukselsinler
Surah Sad, Verse 10
جُندٞ مَّا هُنَالِكَ مَهۡزُومٞ مِّنَ ٱلۡأَحۡزَابِ
Onlar burada takım takım bozguna ugramıs perisan bir ordudur
Surah Sad, Verse 11
كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ وَعَادٞ وَفِرۡعَوۡنُ ذُو ٱلۡأَوۡتَادِ
Onlardan once Nuh milleti, Ad, sarsılmaz bir saltanatın sahibi Firavun, Semud, Lut milleti, Eykeliler de peygamberleri yalanlamıstı. Iste bunlar da peygamberlerine karsı birlesen topluluklardır
Surah Sad, Verse 12
وَثَمُودُ وَقَوۡمُ لُوطٖ وَأَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلۡأَحۡزَابُ
Onlardan once Nuh milleti, Ad, sarsılmaz bir saltanatın sahibi Firavun, Semud, Lut milleti, Eykeliler de peygamberleri yalanlamıstı. Iste bunlar da peygamberlerine karsı birlesen topluluklardır
Surah Sad, Verse 13
إِن كُلٌّ إِلَّا كَذَّبَ ٱلرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ
Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hakettiler
Surah Sad, Verse 14
وَمَا يَنظُرُ هَـٰٓؤُلَآءِ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ مَّا لَهَا مِن فَوَاقٖ
Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir cıglık beklemektedirler
Surah Sad, Verse 15
وَقَالُواْ رَبَّنَا عَجِّل لَّنَا قِطَّنَا قَبۡلَ يَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Onlar ise "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gununden once ver" derler
Surah Sad, Verse 16
ٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱذۡكُرۡ عَبۡدَنَا دَاوُۥدَ ذَا ٱلۡأَيۡدِۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Onların soylediklerine sabret; guclu kulumuz Davud'u an; o, daima Allah'a yonelirdi
Surah Sad, Verse 17
إِنَّا سَخَّرۡنَا ٱلۡجِبَالَ مَعَهُۥ يُسَبِّحۡنَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِشۡرَاقِ
Dogrusu Biz, aksam sabah onunla beraber tesbih eden dagları, kusları da toplu halde onun buyrugu altına vermistik. Her biri ona yonelmekteydi
Surah Sad, Verse 18
وَٱلطَّيۡرَ مَحۡشُورَةٗۖ كُلّٞ لَّهُۥٓ أَوَّابٞ
Dogrusu Biz, aksam sabah onunla beraber tesbih eden dagları, kusları da toplu halde onun buyrugu altına vermistik. Her biri ona yonelmekteydi
Surah Sad, Verse 19
وَشَدَدۡنَا مُلۡكَهُۥ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحِكۡمَةَ وَفَصۡلَ ٱلۡخِطَابِ
Onun hukumranlıgını kuvvetlendirmistik. Ona hikmet ve kesin hukum selahiyeti vermistik
Surah Sad, Verse 20
۞وَهَلۡ أَتَىٰكَ نَبَؤُاْ ٱلۡخَصۡمِ إِذۡ تَسَوَّرُواْ ٱلۡمِحۡرَابَ
Sana davacıların haberi ulastı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmislerdi de, o onlardan urkmustu. Soyle demislerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavuz etmis iki davacıyız; aramızda adaletle hukmet, ondan ayrılma, bizi dogru yola cıkar
Surah Sad, Verse 21
إِذۡ دَخَلُواْ عَلَىٰ دَاوُۥدَ فَفَزِعَ مِنۡهُمۡۖ قَالُواْ لَا تَخَفۡۖ خَصۡمَانِ بَغَىٰ بَعۡضُنَا عَلَىٰ بَعۡضٖ فَٱحۡكُم بَيۡنَنَا بِٱلۡحَقِّ وَلَا تُشۡطِطۡ وَٱهۡدِنَآ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلصِّرَٰطِ
Sana davacıların haberi ulastı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmislerdi de, o onlardan urkmustu. Soyle demislerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavuz etmis iki davacıyız; aramızda adaletle hukmet, ondan ayrılma, bizi dogru yola cıkar
Surah Sad, Verse 22
إِنَّ هَٰذَآ أَخِي لَهُۥ تِسۡعٞ وَتِسۡعُونَ نَعۡجَةٗ وَلِيَ نَعۡجَةٞ وَٰحِدَةٞ فَقَالَ أَكۡفِلۡنِيهَا وَعَزَّنِي فِي ٱلۡخِطَابِ
Bu kardesimin doksan dokuz disi koyunu, benim de bir tek disi koyunum vardır; O'nu da bana ver dedi ve tartısmada beni yendi
Surah Sad, Verse 23
قَالَ لَقَدۡ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعۡجَتِكَ إِلَىٰ نِعَاجِهِۦۖ وَإِنَّ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلۡخُلَطَآءِ لَيَبۡغِي بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٍ إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَقَلِيلٞ مَّا هُمۡۗ وَظَنَّ دَاوُۥدُ أَنَّمَا فَتَنَّـٰهُ فَٱسۡتَغۡفَرَ رَبَّهُۥ وَخَرَّۤ رَاكِعٗاۤ وَأَنَابَ۩
Davud: "And olsun ki, senin disi koyununu kendi disi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmustur. Dogrusu ortakcıların cogu birbirlerinin haklarına tecavuz ederler. Inanıp yararlı is isleyenler bunun dısındadır ki sayıları da ne kadar azdır!" demisti. Davud, Kendisini denedigimizi sanmıstı da, Rabbinden magfiret dileyerek egilip secdeye kapanmıs, tevbe etmis, Allah'a yonelmisti
Surah Sad, Verse 24
فَغَفَرۡنَا لَهُۥ ذَٰلِكَۖ وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلۡفَىٰ وَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Boylece onu bagıslamıstık. Katımızda onun yakınlıgı ve guzel bir gelecegi vardır
Surah Sad, Verse 25
يَٰدَاوُۥدُ إِنَّا جَعَلۡنَٰكَ خَلِيفَةٗ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱحۡكُم بَيۡنَ ٱلنَّاسِ بِٱلۡحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ ٱلۡهَوَىٰ فَيُضِلَّكَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَضِلُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدُۢ بِمَا نَسُواْ يَوۡمَ ٱلۡحِسَابِ
Ey Davud! Seni suphesiz yeryuzunde hukumran kıldık, o halde insanlar arasında adaletle hukmet, hevese uyma yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Dogrusu, Allah'ın yolundan sapanlara, onlara, hesap gununu unutmalarına karsılık cetin azap vardır
Surah Sad, Verse 26
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا بَٰطِلٗاۚ ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۚ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنَ ٱلنَّارِ
Gogu, yeri ve ikisinin arasında bulunanları bosuna yaratmadık. Bunun bosuna oldugu, inkar edenlerin sanısıdır. Vay atese ugrayacak inkarcıların haline
Surah Sad, Verse 27
أَمۡ نَجۡعَلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ كَٱلۡمُفۡسِدِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ نَجۡعَلُ ٱلۡمُتَّقِينَ كَٱلۡفُجَّارِ
Yoksa, inanıp yararlı is isleyenleri, yeryuzunde, bozguncular gibi mi tutarız? Yoksa, Allah'a karsı gelmekten sakınanları yoldan cıkanlar gibi mi tutarız
Surah Sad, Verse 28
كِتَٰبٌ أَنزَلۡنَٰهُ إِلَيۡكَ مُبَٰرَكٞ لِّيَدَّبَّرُوٓاْ ءَايَٰتِهِۦ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Sana indirdigimiz bu Kitap mubarektir; ayetlerini dusunsunler, aklı olanlar da ogut alsınlar
Surah Sad, Verse 29
وَوَهَبۡنَا لِدَاوُۥدَ سُلَيۡمَٰنَۚ نِعۡمَ ٱلۡعَبۡدُ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Davud'a Suleyman'ı bahsettik; o ne guzel bir kuldu! Dogrusu o daima Allah'a yonelirdi
Surah Sad, Verse 30
إِذۡ عُرِضَ عَلَيۡهِ بِٱلۡعَشِيِّ ٱلصَّـٰفِنَٰتُ ٱلۡجِيَادُ
Ona bir aksam ustu, calımlı, cins kosu atları sunulmustu
Surah Sad, Verse 31
فَقَالَ إِنِّيٓ أَحۡبَبۡتُ حُبَّ ٱلۡخَيۡرِ عَن ذِكۡرِ رَبِّي حَتَّىٰ تَوَارَتۡ بِٱلۡحِجَابِ
Suleyman: "Dogrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sagladıkları icin severim" demisti. Kosup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: "onları bana getirin" dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya baslamıstı
Surah Sad, Verse 32
رُدُّوهَا عَلَيَّۖ فَطَفِقَ مَسۡحَۢا بِٱلسُّوقِ وَٱلۡأَعۡنَاقِ
Suleyman: "Dogrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sagladıkları icin severim" demisti. Kosup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: "onları bana getirin" dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya baslamıstı
Surah Sad, Verse 33
وَلَقَدۡ فَتَنَّا سُلَيۡمَٰنَ وَأَلۡقَيۡنَا عَلَىٰ كُرۡسِيِّهِۦ جَسَدٗا ثُمَّ أَنَابَ
And olsun ki Suleyman'ı denedik, hukumranlıgını zayıf dusurduk; sonra eski haline dondu
Surah Sad, Verse 34
قَالَ رَبِّ ٱغۡفِرۡ لِي وَهَبۡ لِي مُلۡكٗا لَّا يَنۢبَغِي لِأَحَدٖ مِّنۢ بَعۡدِيٓۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡوَهَّابُ
Suleyman: "Rabbim! Beni bagısla, bana benden sonra kimsenin ulasamayacagı bir hukumranlık ver; Sen suphesiz, daima bagısta bulunansın" dedi
Surah Sad, Verse 35
فَسَخَّرۡنَا لَهُ ٱلرِّيحَ تَجۡرِي بِأَمۡرِهِۦ رُخَآءً حَيۡثُ أَصَابَ
Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgarı, bina kuran ve dalgıclık yapan seytanları, demir halkalarla baglı digerlerini onun buyrugu altına verdik
Surah Sad, Verse 36
وَٱلشَّيَٰطِينَ كُلَّ بَنَّآءٖ وَغَوَّاصٖ
Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgarı, bina kuran ve dalgıclık yapan seytanları, demir halkalarla baglı digerlerini onun buyrugu altına verdik
Surah Sad, Verse 37
وَءَاخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِي ٱلۡأَصۡفَادِ
Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgarı, bina kuran ve dalgıclık yapan seytanları, demir halkalarla baglı digerlerini onun buyrugu altına verdik
Surah Sad, Verse 38
هَٰذَا عَطَآؤُنَا فَٱمۡنُنۡ أَوۡ أَمۡسِكۡ بِغَيۡرِ حِسَابٖ
Iste Bizim bagısımız budur; ister ver, ister tut, hesapsızdır." dedik
Surah Sad, Verse 39
وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلۡفَىٰ وَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Dogrusu onun katımızda yakınlıgı ve guzel bir istikbali vardır
Surah Sad, Verse 40
وَٱذۡكُرۡ عَبۡدَنَآ أَيُّوبَ إِذۡ نَادَىٰ رَبَّهُۥٓ أَنِّي مَسَّنِيَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بِنُصۡبٖ وَعَذَابٍ
Kulumuz Eyyub'u da an; Rabbine: "Dogrusu seytan bana yorgunluk ve azap verdi" diye seslenmisti
Surah Sad, Verse 41
ٱرۡكُضۡ بِرِجۡلِكَۖ هَٰذَا مُغۡتَسَلُۢ بَارِدٞ وَشَرَابٞ
Ayagını yere vur! Iste yıkanacak ve icilecek soguk bir su" dedik
Surah Sad, Verse 42
وَوَهَبۡنَا لَهُۥٓ أَهۡلَهُۥ وَمِثۡلَهُم مَّعَهُمۡ رَحۡمَةٗ مِّنَّا وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Katımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir ogut olmak uzere, ona tekrar ailesini ve gecmis olanlarla bir mislini daha vermistik
Surah Sad, Verse 43
وَخُذۡ بِيَدِكَ ضِغۡثٗا فَٱضۡرِب بِّهِۦ وَلَا تَحۡنَثۡۗ إِنَّا وَجَدۡنَٰهُ صَابِرٗاۚ نِّعۡمَ ٱلۡعَبۡدُ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٞ
Ey Eyyub! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma" demistik. Dogrusu Biz onu sabırlı bulmustuk. Ne iyi kuldu, daima Allah'a yonelirdi
Surah Sad, Verse 44
وَٱذۡكُرۡ عِبَٰدَنَآ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ أُوْلِي ٱلۡأَيۡدِي وَٱلۡأَبۡصَٰرِ
Guclu ve anlayıslı olan kullarımız Ibrahim, Ishak ve Yakub'u da an
Surah Sad, Verse 45
إِنَّآ أَخۡلَصۡنَٰهُم بِخَالِصَةٖ ذِكۡرَى ٱلدَّارِ
Biz onları ahiret yurdunu dusunen, icten baglı kimseler kıldık
Surah Sad, Verse 46
وَإِنَّهُمۡ عِندَنَا لَمِنَ ٱلۡمُصۡطَفَيۡنَ ٱلۡأَخۡيَارِ
Dogrusu onlar katımızda seckin, iyi kimselerdendirler
Surah Sad, Verse 47
وَٱذۡكُرۡ إِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَذَا ٱلۡكِفۡلِۖ وَكُلّٞ مِّنَ ٱلۡأَخۡيَارِ
Ismail'i, Elyesa'ı, Zulkifl'i de an. Hepsi iyilerdendir
Surah Sad, Verse 48
هَٰذَا ذِكۡرٞۚ وَإِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ لَحُسۡنَ مَـَٔابٖ
Iste bu guzel bir anmadır. Dogrusu Allah'a karsı gelmekten sakınanlara guzel bir gelecek vardır
Surah Sad, Verse 49
جَنَّـٰتِ عَدۡنٖ مُّفَتَّحَةٗ لَّهُمُ ٱلۡأَبۡوَٰبُ
Kapıları onlara acılmıs Adn cennetleri vardır
Surah Sad, Verse 50
مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدۡعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ وَشَرَابٖ
Orada tahtlara yaslanmıs olarak turlu meyveler ve icecekler isterler
Surah Sad, Verse 51
۞وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ أَتۡرَابٌ
Yanlarında, gozlerini eslerine dikmis yasıt guzeller vardır
Surah Sad, Verse 52
هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Iste bu hesap gunu icin, size soz verilenlerdir
Surah Sad, Verse 53
إِنَّ هَٰذَا لَرِزۡقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ
Dogrusu, verdigimiz bu rızıklar tukenecek degildir
Surah Sad, Verse 54
هَٰذَاۚ وَإِنَّ لِلطَّـٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٖ
Bu boyle; ama azgınlara kotu bir gelecek vardır
Surah Sad, Verse 55
جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَا فَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ
Cehenneme girerler; ne kotu bir konaktır
Surah Sad, Verse 56
هَٰذَا فَلۡيَذُوقُوهُ حَمِيمٞ وَغَسَّاقٞ
Iste bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar
Surah Sad, Verse 57
وَءَاخَرُ مِن شَكۡلِهِۦٓ أَزۡوَٰجٌ
Bunlara benzer daha baskaları da vardır
Surah Sad, Verse 58
هَٰذَا فَوۡجٞ مُّقۡتَحِمٞ مَّعَكُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِهِمۡۚ إِنَّهُمۡ صَالُواْ ٱلنَّارِ
(Inkarcıların ileri gelenlerine denir ki;) "Iste sunlar sizinle beraber girecek olanlardır." (Derler ki;) "Onlar rahat yuzu gormesin. Behemehal atese gireceklerdir
Surah Sad, Verse 59
قَالُواْ بَلۡ أَنتُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِكُمۡۖ أَنتُمۡ قَدَّمۡتُمُوهُ لَنَاۖ فَبِئۡسَ ٱلۡقَرَارُ
(Onlara uyanlar;) "Hayır, asıl siz rahat yuzu gormeyin; bunu basımıza getiren sizsiniz; ne kotu bir duraktır!" derler
Surah Sad, Verse 60
قَالُواْ رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَٰذَا فَزِدۡهُ عَذَابٗا ضِعۡفٗا فِي ٱلنَّارِ
Rabbimiz! Bunu kim basımıza getirdiyse, ateste onun azabını kat kat artır" derler
Surah Sad, Verse 61
وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ
Soyle derler: "Kendilerini dunyada iken kotu saydıgımız kimseleri burada nicin gormuyoruz
Surah Sad, Verse 62
أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ
Onları alaya alırdık; yoksa simdi gozlere gorunmezler mi
Surah Sad, Verse 63
إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ
Iste cehennemliklerin bu sekilde tartısması gercektir
Surah Sad, Verse 64
قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ
De ki: "Ben sadece bir uyarıcıyım. Gucu her seye yeten tek Allah'tan baska tanrı yoktur
Surah Sad, Verse 65
رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّـٰرُ
Goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi, gucludur, cok bagıslayandır
Surah Sad, Verse 66
قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ
De ki: "Bu Kuran buyuk bir haberdir, ama siz ondan yuz ceviriyorsunuz
Surah Sad, Verse 67
أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ
De ki: "Bu Kuran buyuk bir haberdir, ama siz ondan yuz ceviriyorsunuz
Surah Sad, Verse 68
مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ
Onlar tartısırlarken Melei Ala'daki bu olanlar hakkında bir bilgim yoktu
Surah Sad, Verse 69
إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
Bana sadece vahyolunuyor; dogrusu ben ancak apacık bir uyarıcıyım
Surah Sad, Verse 70
إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ
Rabbin meleklere soyle demisti: "Ben camurdan bir insan yaratacagım. Onu yapıp ruhumdan ona ufledigim zaman ona secdeye kapanın
Surah Sad, Verse 71
فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ
Rabbin meleklere soyle demisti: "Ben camurdan bir insan yaratacagım. Onu yapıp ruhumdan ona ufledigim zaman ona secdeye kapanın
Surah Sad, Verse 72
فَسَجَدَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ
Butun melekler secde etmislerdi, fakat Iblis; o, buyukluk taslamıs ve inkarcılardan olmustu
Surah Sad, Verse 73
إِلَّآ إِبۡلِيسَ ٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Butun melekler secde etmislerdi, fakat Iblis; o, buyukluk taslamıs ve inkarcılardan olmustu
Surah Sad, Verse 74
قَالَ يَـٰٓإِبۡلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسۡجُدَ لِمَا خَلَقۡتُ بِيَدَيَّۖ أَسۡتَكۡبَرۡتَ أَمۡ كُنتَ مِنَ ٱلۡعَالِينَ
Allah: "Ey Iblis, ellerimle (kudretimle) yarattıgıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Boburlendin mi? Yoksa gururlananlardan mısın?" dedi
Surah Sad, Verse 75
قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ
Iblis: "Ben ondan daha ustunum. Beni atesten yarattın, onu camurdan yarattın" dedi
Surah Sad, Verse 76
قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ
Allah: "Defol oradan, sen artık kovulmus birisin. Din (kıyamet/ceza) gunune kadar lanetim senin uzerinedir" dedi
Surah Sad, Verse 77
وَإِنَّ عَلَيۡكَ لَعۡنَتِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ
Allah: "Defol oradan, sen artık kovulmus birisin. Din (kıyamet/ceza) gunune kadar lanetim senin uzerinedir" dedi
Surah Sad, Verse 78
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
Rabbim! Dirilecekleri gune kadar beni (canımı almayı) ertele" dedi
Surah Sad, Verse 79
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Allah: "Sen bilinen gune kadar erteye bırakılanlardansın" dedi
Surah Sad, Verse 80
إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ
Allah: "Sen bilinen gune kadar erteye bırakılanlardansın" dedi
Surah Sad, Verse 81
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Iblis: "Senin kudretine and olsun ki, onlardan, sana icten baglı olan kulların bir yana, hepsini azdıracagım" dedi
Surah Sad, Verse 82
إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Iblis: "Senin kudretine and olsun ki, onlardan, sana icten baglı olan kulların bir yana, hepsini azdıracagım" dedi
Surah Sad, Verse 83
قَالَ فَٱلۡحَقُّ وَٱلۡحَقَّ أَقُولُ
Allah: "Dogrudur; iste Ben hakikati soyluyorum, sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracagım" dedi
Surah Sad, Verse 84
لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Allah: "Dogrudur; iste Ben hakikati soyluyorum, sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracagım" dedi
Surah Sad, Verse 85
قُلۡ مَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٖ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُتَكَلِّفِينَ
De ki: "Buna karsılık sizden bir ucret istemiyorum. Kendiligimden bir sey iddia eden kimselerden de degilim
Surah Sad, Verse 86
إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ
Bu Kuran, ancak dunyalar icin bir oguttur
Surah Sad, Verse 87
وَلَتَعۡلَمُنَّ نَبَأَهُۥ بَعۡدَ حِينِۭ
Onun verdigi haberin dogrulugunu bir zaman sonra ogreneceksiniz
Surah Sad, Verse 88