Surah Al-Fath - Turkish Translation by Edip Yuksel
إِنَّا فَتَحۡنَا لَكَ فَتۡحٗا مُّبِينٗا
Biz sana apacık bir zafer verdik
Surah Al-Fath, Verse 1
لِّيَغۡفِرَ لَكَ ٱللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِن ذَنۢبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعۡمَتَهُۥ عَلَيۡكَ وَيَهۡدِيَكَ صِرَٰطٗا مُّسۡتَقِيمٗا
Ki ALLAH, gecmis ve gelecek gunahlarını bagıslasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni dogru yola iletsin
Surah Al-Fath, Verse 2
وَيَنصُرَكَ ٱللَّهُ نَصۡرًا عَزِيزًا
Ve ALLAH seni ustun bir zaferle desteklesin
Surah Al-Fath, Verse 3
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ ٱلسَّكِينَةَ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ لِيَزۡدَادُوٓاْ إِيمَٰنٗا مَّعَ إِيمَٰنِهِمۡۗ وَلِلَّهِ جُنُودُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمٗا
O inanclarına inanc katmak icin inananların kalbine huzur indirendir. Goklerin ve yerin orduları ALLAH'ındır. ALLAH Bilendir, Bilgedir
Surah Al-Fath, Verse 4
لِّيُدۡخِلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَيُكَفِّرَ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عِندَ ٱللَّهِ فَوۡزًا عَظِيمٗا
Ve inanan erkeklerle inanan kadınları, icinden ırmaklar akan cennetlere ebedi kalmak uzere soksun ve onların gunahlarını ortsun. Elbette bu, ALLAH'ın katında buyuk bir basarıdır
Surah Al-Fath, Verse 5
وَيُعَذِّبَ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ وَٱلۡمُنَٰفِقَٰتِ وَٱلۡمُشۡرِكِينَ وَٱلۡمُشۡرِكَٰتِ ٱلظَّآنِّينَ بِٱللَّهِ ظَنَّ ٱلسَّوۡءِۚ عَلَيۡهِمۡ دَآئِرَةُ ٱلسَّوۡءِۖ وَغَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡ وَلَعَنَهُمۡ وَأَعَدَّ لَهُمۡ جَهَنَّمَۖ وَسَآءَتۡ مَصِيرٗا
Ve ALLAH hakkında kotu dusunceler besleyen ikiyuzlu erkeklerle ikiyuzlu kadınları ve putperest erkeklerle putperest kadınları cezalandırsın. Kotulukleri geri tepecektir. ALLAH onlara gazaplanmıs, onları lanetlemis ve onlar icin cehennemi hazırlamıstır. Orası ne kotu bir donus yeridir
Surah Al-Fath, Verse 6
وَلِلَّهِ جُنُودُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا
Goklerin ve yerin orduları ALLAH'a aittir. ALLAH Ustundur, Bilgedir
Surah Al-Fath, Verse 7
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ شَٰهِدٗا وَمُبَشِّرٗا وَنَذِيرٗا
Biz seni bir tanık, bir mujdeci ve bir uyarıcı olarak gonderdik
Surah Al-Fath, Verse 8
لِّتُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُۚ وَتُسَبِّحُوهُ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلًا
Ki siz insanlar, ALLAH'a ve elcisine inanasınız ve O'na saygı gosteresiniz, O'nu dinleyesiniz ve sabah aksam O'nu yuceltesiniz
Surah Al-Fath, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ ٱللَّهَ يَدُ ٱللَّهِ فَوۡقَ أَيۡدِيهِمۡۚ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦۖ وَمَنۡ أَوۡفَىٰ بِمَا عَٰهَدَ عَلَيۡهُ ٱللَّهَ فَسَيُؤۡتِيهِ أَجۡرًا عَظِيمٗا
Sana baglılık sozu verenler, ALLAH'a baglılık sozu vermislerdir. ALLAH'ın eli onların elleri uzerindedir. Kim sozunu bozarsa, kendi aleyhine bozmus olur. ALLAH'a verdigi sozu yerine getirene ise buyuk bir odul verecegiz
Surah Al-Fath, Verse 10
سَيَقُولُ لَكَ ٱلۡمُخَلَّفُونَ مِنَ ٱلۡأَعۡرَابِ شَغَلَتۡنَآ أَمۡوَٰلُنَا وَأَهۡلُونَا فَٱسۡتَغۡفِرۡ لَنَاۚ يَقُولُونَ بِأَلۡسِنَتِهِم مَّا لَيۡسَ فِي قُلُوبِهِمۡۚ قُلۡ فَمَن يَمۡلِكُ لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔا إِنۡ أَرَادَ بِكُمۡ ضَرًّا أَوۡ أَرَادَ بِكُمۡ نَفۡعَۢاۚ بَلۡ كَانَ ٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرَۢا
Araplardan geride kalanlar, "Paralarımız ve coluk cocugumuz bizi alıkoydu, bizim icin bagıslanma dile," diyeceklerdir. Onlar gonullerindekini degil, dilleriyle soylerler. De ki, "Sizin icin bir zarar veya yarar dilerse ALLAH'ın bu dilegine kim engel olabilir?" Oysa ALLAH tum yaptıklarınızdan haberdardır
Surah Al-Fath, Verse 11
بَلۡ ظَنَنتُمۡ أَن لَّن يَنقَلِبَ ٱلرَّسُولُ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ إِلَىٰٓ أَهۡلِيهِمۡ أَبَدٗا وَزُيِّنَ ذَٰلِكَ فِي قُلُوبِكُمۡ وَظَنَنتُمۡ ظَنَّ ٱلسَّوۡءِ وَكُنتُمۡ قَوۡمَۢا بُورٗا
Aslında siz, elcinin ve inananların ebedi olarak ailelerine donmeyeceklerini sandınız ve bu dusunce gonlunuze hos gelmisti. Kotu hayaller kurup durdunuz ve sonunda bayagı bir topluluk oldunuz
Surah Al-Fath, Verse 12
وَمَن لَّمۡ يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ فَإِنَّآ أَعۡتَدۡنَا لِلۡكَٰفِرِينَ سَعِيرٗا
Kim ALLAH'a ve elcisine inanmazsa, biz inkarcılar icin bir ates hazırlamısızdır
Surah Al-Fath, Verse 13
وَلِلَّهِ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ يَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۚ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا
Goklerin ve yerin yonetimi ALLAH'a aittir. Dileyeni bagıslar ve dileyeni de cezalandırır. ALLAH Bagıslayandır, Rahimdir
Surah Al-Fath, Verse 14
سَيَقُولُ ٱلۡمُخَلَّفُونَ إِذَا ٱنطَلَقۡتُمۡ إِلَىٰ مَغَانِمَ لِتَأۡخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعۡكُمۡۖ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُواْ كَلَٰمَ ٱللَّهِۚ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَٰلِكُمۡ قَالَ ٱللَّهُ مِن قَبۡلُۖ فَسَيَقُولُونَ بَلۡ تَحۡسُدُونَنَاۚ بَلۡ كَانُواْ لَا يَفۡقَهُونَ إِلَّا قَلِيلٗا
Savastan geri kalmıs olanlar, siz ganimetleri almak icin gittiginizde, "Bırakın biz de sizinle gelelim," diyecekler. Onlar ALLAH'ın sozunu degistirmek istiyorlar. De ki, "Siz bizi izlemiyeceksiniz. Bu ALLAH'ın onceden almıs oldugu karardır." Bunun uzerine onlar, "Siz aslında bizi cekemiyorsunuz," diyeceklerdir. Dogrusu, onlar pek az soz anlarlar
Surah Al-Fath, Verse 15
قُل لِّلۡمُخَلَّفِينَ مِنَ ٱلۡأَعۡرَابِ سَتُدۡعَوۡنَ إِلَىٰ قَوۡمٍ أُوْلِي بَأۡسٖ شَدِيدٖ تُقَٰتِلُونَهُمۡ أَوۡ يُسۡلِمُونَۖ فَإِن تُطِيعُواْ يُؤۡتِكُمُ ٱللَّهُ أَجۡرًا حَسَنٗاۖ وَإِن تَتَوَلَّوۡاْ كَمَا تَوَلَّيۡتُم مِّن قَبۡلُ يُعَذِّبۡكُمۡ عَذَابًا أَلِيمٗا
Araplardan geri kalanlara de ki, "Siz cok guclu bir topluluga karsı cagrılacaksınız. Onlar teslim olana kadar onlarla savasacaksınız. Itaat ederseniz ALLAH size guzel bir odul verir. Daha once yuz cevirdiginiz gibi yuz cevirirseniz sizi acı bir azap ile cezalandırır
Surah Al-Fath, Verse 16
لَّيۡسَ عَلَى ٱلۡأَعۡمَىٰ حَرَجٞ وَلَا عَلَى ٱلۡأَعۡرَجِ حَرَجٞ وَلَا عَلَى ٱلۡمَرِيضِ حَرَجٞۗ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ يُدۡخِلۡهُ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَمَن يَتَوَلَّ يُعَذِّبۡهُ عَذَابًا أَلِيمٗا
Kore bir gucluk yoktur, felcliye bir gucluk yoktur, hastaya da bir gucluk yoktur. Kim ALLAH'a ve elcisine uyarsa, O onu icinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim yuz cevirirse onu da acı bir bicimde cezalandırır
Surah Al-Fath, Verse 17
۞لَّقَدۡ رَضِيَ ٱللَّهُ عَنِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ إِذۡ يُبَايِعُونَكَ تَحۡتَ ٱلشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمۡ فَأَنزَلَ ٱلسَّكِينَةَ عَلَيۡهِمۡ وَأَثَٰبَهُمۡ فَتۡحٗا قَرِيبٗا
ALLAH, agacın altında sana baglılık sozu veren inananlardan hosnut olmustur. Onların kalplerinde olanı bilmis, onlara huzur indirmis ve onları yakın bir zaferle odullendirmistir
Surah Al-Fath, Verse 18
وَمَغَانِمَ كَثِيرَةٗ يَأۡخُذُونَهَاۗ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمٗا
Ek olarak, bircok ganimet ele gecirdiler. ALLAH Ustundur, Bilgedir
Surah Al-Fath, Verse 19
وَعَدَكُمُ ٱللَّهُ مَغَانِمَ كَثِيرَةٗ تَأۡخُذُونَهَا فَعَجَّلَ لَكُمۡ هَٰذِهِۦ وَكَفَّ أَيۡدِيَ ٱلنَّاسِ عَنكُمۡ وَلِتَكُونَ ءَايَةٗ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ وَيَهۡدِيَكُمۡ صِرَٰطٗا مُّسۡتَقِيمٗا
ALLAH sizin bircok ganimet ele gecireceginizi size soz vermis bulunuyor. Size bunu cabucak verdi ve halkın ellerini sizden cekti. Boylece bunu inananlar icin bir delil kıldı ve sizi dosdogru yola iletti
Surah Al-Fath, Verse 20
وَأُخۡرَىٰ لَمۡ تَقۡدِرُواْ عَلَيۡهَا قَدۡ أَحَاطَ ٱللَّهُ بِهَاۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٗا
Guc yetirmediginiz diger gruba gelince, onları ALLAH kusatmıstır. ALLAH elbette her seye gucu yetendir
Surah Al-Fath, Verse 21
وَلَوۡ قَٰتَلَكُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوَلَّوُاْ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيّٗا وَلَا نَصِيرٗا
Inkarcılar sizinle savassalardı donup kacarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulamazlardı
Surah Al-Fath, Verse 22
سُنَّةَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي قَدۡ خَلَتۡ مِن قَبۡلُۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ ٱللَّهِ تَبۡدِيلٗا
Oteden beri uygulanan ALLAH'ın sunneti (sistemi) budur. ALLAH'ın sunnetinde bir degisme bulamazsın
Surah Al-Fath, Verse 23
وَهُوَ ٱلَّذِي كَفَّ أَيۡدِيَهُمۡ عَنكُمۡ وَأَيۡدِيَكُمۡ عَنۡهُم بِبَطۡنِ مَكَّةَ مِنۢ بَعۡدِ أَنۡ أَظۡفَرَكُمۡ عَلَيۡهِمۡۚ وَكَانَ ٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرًا
Sizi onlara karsı ustun getirdikten sonra Mekke'nin gobeginde onların ellerini yakanızdan sizin de ellerinizi onların yakasından ceken odur. ALLAH yaptıklarınızı gorendir
Surah Al-Fath, Verse 24
هُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّوكُمۡ عَنِ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡهَدۡيَ مَعۡكُوفًا أَن يَبۡلُغَ مَحِلَّهُۥۚ وَلَوۡلَا رِجَالٞ مُّؤۡمِنُونَ وَنِسَآءٞ مُّؤۡمِنَٰتٞ لَّمۡ تَعۡلَمُوهُمۡ أَن تَطَـُٔوهُمۡ فَتُصِيبَكُم مِّنۡهُم مَّعَرَّةُۢ بِغَيۡرِ عِلۡمٖۖ لِّيُدۡخِلَ ٱللَّهُ فِي رَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ لَوۡ تَزَيَّلُواْ لَعَذَّبۡنَا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡهُمۡ عَذَابًا أَلِيمًا
Onlar inkar edenlerdir, sizi Kutsal Mescitten ve kurbanları yerine ulasmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadıgınız icin inciteceginiz inanan erkekler ve inanan kadınlar bulunmasaydı ve boylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi uzmeniz ihtimali olmasaydı... Boylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karısmıs halde olmasalardı onlardan inkar edenleri acı bir azapla cezalandırırdık
Surah Al-Fath, Verse 25
إِذۡ جَعَلَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ ٱلۡجَٰهِلِيَّةِ فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَعَلَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَأَلۡزَمَهُمۡ كَلِمَةَ ٱلتَّقۡوَىٰ وَكَانُوٓاْ أَحَقَّ بِهَا وَأَهۡلَهَاۚ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٗا
Inkar edenler, gonullerindeki ofke ve bagnazlıgı, cahiliyye doneminin fanatizmini ateslediklerinde, ALLAH elcisinin ve inananların uzerine huzurunu indirmis ve onların erdemlilik sozunu tutmalarını saglamıstı. Onlar buna tam yarasan ve hakkeden kimselerdi. ALLAH herseyi bilendir
Surah Al-Fath, Verse 26
لَّقَدۡ صَدَقَ ٱللَّهُ رَسُولَهُ ٱلرُّءۡيَا بِٱلۡحَقِّۖ لَتَدۡخُلُنَّ ٱلۡمَسۡجِدَ ٱلۡحَرَامَ إِن شَآءَ ٱللَّهُ ءَامِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُءُوسَكُمۡ وَمُقَصِّرِينَ لَا تَخَافُونَۖ فَعَلِمَ مَا لَمۡ تَعۡلَمُواْ فَجَعَلَ مِن دُونِ ذَٰلِكَ فَتۡحٗا قَرِيبًا
ALLAH elcisinin ruyasını gerceklestirdi: "ALLAH dilerse, guvenlik icinde, baslarınızı (saclarınızı) tras etmis ve kısaltmıs olarak Kutsal Mescide gireceksiniz. Bir korku duymayacaksınız. Sizin bilmediklerinizi bildiginden, size bundan once acil bir zafer hazırlamıstır
Surah Al-Fath, Verse 27
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ رَسُولَهُۥ بِٱلۡهُدَىٰ وَدِينِ ٱلۡحَقِّ لِيُظۡهِرَهُۥ عَلَى ٱلدِّينِ كُلِّهِۦۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدٗا
O, tum dinlere ustun kılmak uzere elcisini hidayetle ve gercek dinle gonderendir. Tanık olarak ALLAH yeterlidir
Surah Al-Fath, Verse 28
مُّحَمَّدٞ رَّسُولُ ٱللَّهِۚ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلۡكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيۡنَهُمۡۖ تَرَىٰهُمۡ رُكَّعٗا سُجَّدٗا يَبۡتَغُونَ فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٗاۖ سِيمَاهُمۡ فِي وُجُوهِهِم مِّنۡ أَثَرِ ٱلسُّجُودِۚ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمۡ فِي ٱلتَّوۡرَىٰةِۚ وَمَثَلُهُمۡ فِي ٱلۡإِنجِيلِ كَزَرۡعٍ أَخۡرَجَ شَطۡـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسۡتَغۡلَظَ فَٱسۡتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعۡجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلۡكُفَّارَۗ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ مِنۡهُم مَّغۡفِرَةٗ وَأَجۡرًا عَظِيمَۢا
ALLAH'ın elcisi Muhammed ve beraberinde bulunanlar inkarcılara karsı sert ve kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, egilip secde ederek ALLAH'tan lutuf ve hosnutluk dilerken gorursun. Yuzlerinde secdelerin izleri vardır. Bu, onların Tevrat'taki nitelikleridir. Incil'deki nitelikleri ise, filizini cıkarıp guclendirmis ve kalınlasıp govdesi uzerine dikilerek ekincileri sevindiren bitki gibidir. O, onlarla inkarcıları ofkelendirir. ALLAH, onlardan inanıp erdemli davrananlara bagıslanma ve buyuk bir odul soz vermistir
Surah Al-Fath, Verse 29