Surah Al-Fath - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
إِنَّا فَتَحۡنَا لَكَ فَتۡحٗا مُّبِينٗا
Suphesiz ki, biz, senin icin acık bir fetih (zafer ve basarı yolunu) actık
Surah Al-Fath, Verse 1
لِّيَغۡفِرَ لَكَ ٱللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِن ذَنۢبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعۡمَتَهُۥ عَلَيۡكَ وَيَهۡدِيَكَ صِرَٰطٗا مُّسۡتَقِيمٗا
(Bu da) Allah´ın, senin gecmis ve gelecek kusurlarını bagıslaması, sana olan nimetini tamamlaması, seni dosdogru yola iletmesi
Surah Al-Fath, Verse 2
وَيَنصُرَكَ ٱللَّهُ نَصۡرًا عَزِيزًا
Ve Allah´ın sana cok serefli, cok parlak bir yardımda bulunması icindir
Surah Al-Fath, Verse 3
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ ٱلسَّكِينَةَ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ لِيَزۡدَادُوٓاْ إِيمَٰنٗا مَّعَ إِيمَٰنِهِمۡۗ وَلِلَّهِ جُنُودُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمٗا
Imanlarıyla birlikte kat kat iman artırsınlar diye mu´minlerin kalblerine guven ve sukunet indirdi. Goklerin ve yerin orduları Allah´ındır. Allah hep bilendir ve hikmet sahibidir
Surah Al-Fath, Verse 4
لِّيُدۡخِلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَيُكَفِّرَ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عِندَ ٱللَّهِ فَوۡزًا عَظِيمٗا
(Bu da) Allah´ın, mu´min erkeklerle mu´min kadınları, altlarından ırmaklar akan icinde devamlı kalacakları Cennetlere sokmak ; gunah ve kusurlarını ortup bagıslamak icindir. Bu, Allah katında buyuk bir kurtulus ve basarıdır
Surah Al-Fath, Verse 5
وَيُعَذِّبَ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ وَٱلۡمُنَٰفِقَٰتِ وَٱلۡمُشۡرِكِينَ وَٱلۡمُشۡرِكَٰتِ ٱلظَّآنِّينَ بِٱللَّهِ ظَنَّ ٱلسَّوۡءِۚ عَلَيۡهِمۡ دَآئِرَةُ ٱلسَّوۡءِۖ وَغَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡ وَلَعَنَهُمۡ وَأَعَدَّ لَهُمۡ جَهَنَّمَۖ وَسَآءَتۡ مَصِيرٗا
Hem de Allah hakkında kotu zanda bulunan ikiyuzlu donek erkekleri ve kadınları; Allah´a ortak kosan erkek ve kadınları azaba ugratmak icindir. Cevirdikleri o kotu zan basla rina donsun!.. Allah, onlara gazab etmis, onları lanetlemistir. Ayrıca onlara Cehennem´i hazırlamıstır. Orası ne kotu varıs yeridir
Surah Al-Fath, Verse 6
وَلِلَّهِ جُنُودُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا
Goklerin ve yerin orduları Allah´ındır. Allah cok gucludur, cok ustundur ve yegane hikmet sahibidir
Surah Al-Fath, Verse 7
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ شَٰهِدٗا وَمُبَشِّرٗا وَنَذِيرٗا
Suphesiz ki biz, seni sahid, mujdeci ve uyarıcı bir peygamber olarak gonderdik
Surah Al-Fath, Verse 8
لِّتُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُۚ وَتُسَبِّحُوهُ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلًا
Ki, (siz insanlar da) Allah´a ve Peygamber´ine iman edesiniz; O´nu destekleyip yardımcı olasınız; O´na saygı gosteresiniz ve sabah aksam Allah´ı tesbih edesiniz
Surah Al-Fath, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ ٱللَّهَ يَدُ ٱللَّهِ فَوۡقَ أَيۡدِيهِمۡۚ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦۖ وَمَنۡ أَوۡفَىٰ بِمَا عَٰهَدَ عَلَيۡهُ ٱللَّهَ فَسَيُؤۡتِيهِ أَجۡرًا عَظِيمٗا
(Ey Peygamber!) Suphesiz ki sana biat (bey´at) edenler, ancak Allah´a biat ediyorlardır. Allah´ın eli (kudret ve rahmeti) onların ellerinin ustundedir. Artık kim verdigi sozu bozarsa, ancak kendi aleyhine bozar. Kim de Allah´a karsı verdigi sozu yerine getirirse, Allah ona buyuk bir mukafat verecektir
Surah Al-Fath, Verse 10
سَيَقُولُ لَكَ ٱلۡمُخَلَّفُونَ مِنَ ٱلۡأَعۡرَابِ شَغَلَتۡنَآ أَمۡوَٰلُنَا وَأَهۡلُونَا فَٱسۡتَغۡفِرۡ لَنَاۚ يَقُولُونَ بِأَلۡسِنَتِهِم مَّا لَيۡسَ فِي قُلُوبِهِمۡۚ قُلۡ فَمَن يَمۡلِكُ لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔا إِنۡ أَرَادَ بِكُمۡ ضَرًّا أَوۡ أَرَادَ بِكُمۡ نَفۡعَۢاۚ بَلۡ كَانَ ٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرَۢا
Bedevilerden (savasa katılmayıp) geri kalanlar ise, «bizi mallarımız ve ailemiz oyaladı. Bizim icin bagıslanma dile..» diyecekler. Onlar kalblerinde olmayanı dilleriyle soylerler. De ki: Eger Allah sizi bir zarara ugratmayı dilerse veya size bir yarar saglamak isterse, O´na karsı kim bir sey yapmaya guc bulabilir ? Elbette Allah yaptıklarınızdan haberlidir
Surah Al-Fath, Verse 11
بَلۡ ظَنَنتُمۡ أَن لَّن يَنقَلِبَ ٱلرَّسُولُ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ إِلَىٰٓ أَهۡلِيهِمۡ أَبَدٗا وَزُيِّنَ ذَٰلِكَ فِي قُلُوبِكُمۡ وَظَنَنتُمۡ ظَنَّ ٱلسَّوۡءِ وَكُنتُمۡ قَوۡمَۢا بُورٗا
Hayır, siz, Peygamberle mu´minlerin ailelerine bir daha donemiyeceklerini sanmıstınız. Bu, kalblerinizde size cok cazip gorunmustu de kotu zanda bulunmustunuz ve yok olmaya yuztutan bir kavim olmustu nuz
Surah Al-Fath, Verse 12
وَمَن لَّمۡ يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ فَإِنَّآ أَعۡتَدۡنَا لِلۡكَٰفِرِينَ سَعِيرٗا
Kim Allah´a ve Peygamberine iman etmezse, elbette biz, kafirlere alevleri kopuren bir ates hazırladık
Surah Al-Fath, Verse 13
وَلِلَّهِ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ يَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۚ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا
Goklerin ve yerin mulku-saltanatı Allah´ındır. Diledigi kimseyi bagıslar, diledigi kimseye azab eder Allah, cok bagıslayan, cok merhamet edendir
Surah Al-Fath, Verse 14
سَيَقُولُ ٱلۡمُخَلَّفُونَ إِذَا ٱنطَلَقۡتُمۡ إِلَىٰ مَغَانِمَ لِتَأۡخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعۡكُمۡۖ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُواْ كَلَٰمَ ٱللَّهِۚ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَٰلِكُمۡ قَالَ ٱللَّهُ مِن قَبۡلُۖ فَسَيَقُولُونَ بَلۡ تَحۡسُدُونَنَاۚ بَلۡ كَانُواْ لَا يَفۡقَهُونَ إِلَّا قَلِيلٗا
(Savasa katılmayıp) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya gittiginiz vakit, bırakın biz de pesinizden gelelim, derler; onlar, Allah´ın sozunu degistirmek isterler. De ki: Pesimize takılıp gelmeyeceksiniz. Allah, sizin icin daha once boyle buyurdu. Onlar, «hayır siz bizi kıskanıyorsunuz,» diyecekler. Bilakis, kendileri cok az anlayan kimselerdir
Surah Al-Fath, Verse 15
قُل لِّلۡمُخَلَّفِينَ مِنَ ٱلۡأَعۡرَابِ سَتُدۡعَوۡنَ إِلَىٰ قَوۡمٍ أُوْلِي بَأۡسٖ شَدِيدٖ تُقَٰتِلُونَهُمۡ أَوۡ يُسۡلِمُونَۖ فَإِن تُطِيعُواْ يُؤۡتِكُمُ ٱللَّهُ أَجۡرًا حَسَنٗاۖ وَإِن تَتَوَلَّوۡاْ كَمَا تَوَلَّيۡتُم مِّن قَبۡلُ يُعَذِّبۡكُمۡ عَذَابًا أَلِيمٗا
Bedevilerden geri kalanlara de ki: Ileride siz guclu savascı bir milletle savasmaya cagrılacaksınız; ya Islam´a girmeyi kabul edecekler, degilse onlarla vurusacaksınız. O takdirde eger (cagrıya evet deyip Peygamber´e) itaat ederseniz, Allah size guzel bir mukafat verir. Daha once arka dondugunuz gibi donerseniz, Allah sizi elem verici bir azab ile azablandırır
Surah Al-Fath, Verse 16
لَّيۡسَ عَلَى ٱلۡأَعۡمَىٰ حَرَجٞ وَلَا عَلَى ٱلۡأَعۡرَجِ حَرَجٞ وَلَا عَلَى ٱلۡمَرِيضِ حَرَجٞۗ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ يُدۡخِلۡهُ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَمَن يَتَوَلَّ يُعَذِّبۡهُ عَذَابًا أَلِيمٗا
Gozleri kor olan kimseye (savasa katılmadıgından dolayı) bir gunah yoktur. Topal ve hastaya da bu hususta gunah yoktur. Kim, Allah´a ve Peygamberine itaat ederse, Allah, onu altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar; kim de yuzcevirirse, onu da elem verici bir azaba ugratır
Surah Al-Fath, Verse 17
۞لَّقَدۡ رَضِيَ ٱللَّهُ عَنِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ إِذۡ يُبَايِعُونَكَ تَحۡتَ ٱلشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمۡ فَأَنزَلَ ٱلسَّكِينَةَ عَلَيۡهِمۡ وَأَثَٰبَهُمۡ فَتۡحٗا قَرِيبٗا
And olsun ki, Allah, o agac altında sana bey´at eden mu´minlerden razı oldu ; onların kalblerindekini (iyi niyet ve samimiyetlerini) bildi de bunun icin uzerlerine guven ve sukunet indirdi ve onlara cok yakın bir fethi (muyesser kılmakla basarıyı) ve ele gecirecekleri bircok ganimetleri layık gordu. Allah cok ustundur, cok gucludur, hikmet sahibidir
Surah Al-Fath, Verse 18
وَمَغَانِمَ كَثِيرَةٗ يَأۡخُذُونَهَاۗ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمٗا
And olsun ki, Allah, o agac altında sana bey´at eden mu´minlerden razı oldu ; onların kalblerindekini (iyi niyet ve samimiyetlerini) bildi de bunun icin uzerlerine guven ve sukunet indirdi ve onlara cok yakın bir fethi (muyesser kılmakla basarıyı) ve ele gecirecekleri bircok ganimetleri layık gordu. Allah cok ustundur, cok gucludur, hikmet sahibidir
Surah Al-Fath, Verse 19
وَعَدَكُمُ ٱللَّهُ مَغَانِمَ كَثِيرَةٗ تَأۡخُذُونَهَا فَعَجَّلَ لَكُمۡ هَٰذِهِۦ وَكَفَّ أَيۡدِيَ ٱلنَّاسِ عَنكُمۡ وَلِتَكُونَ ءَايَةٗ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ وَيَهۡدِيَكُمۡ صِرَٰطٗا مُّسۡتَقِيمٗا
Allah, size, ele gecireceginiz bircok ganimetleri va´detmistir. Bunu simdilik size hemen verdi; insanların elini sizden cekti ki mu´minler icin acık bir belge ve isbatlayıcı bir delil olsun ve sizi dosdogru yola eristirsin
Surah Al-Fath, Verse 20
وَأُخۡرَىٰ لَمۡ تَقۡدِرُواْ عَلَيۡهَا قَدۡ أَحَاطَ ٱللَّهُ بِهَاۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٗا
Size baska ganimetler de va´detti ki, onlara henuz kudretiniz yetmemektedir ki, gercekten Allah, o ganimetleri (ilmiyle kudretiyle) kusatmıstır. Allah´ın kudreti her seye yeter
Surah Al-Fath, Verse 21
وَلَوۡ قَٰتَلَكُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوَلَّوُاْ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيّٗا وَلَا نَصِيرٗا
Kafir olanlar, sizinle savasacak olsalardı, arkalarını donup kacarlardı ; sonra da ne bir dost ve sahip cıkan, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi
Surah Al-Fath, Verse 22
سُنَّةَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي قَدۡ خَلَتۡ مِن قَبۡلُۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ ٱللَّهِ تَبۡدِيلٗا
Allah´ın, oteden beri gelip gecenler hakkındaki cari sunnetidir bu.. Sen artık Allah´ın sunnetinde hicbir degisme bulamazsın
Surah Al-Fath, Verse 23
وَهُوَ ٱلَّذِي كَفَّ أَيۡدِيَهُمۡ عَنكُمۡ وَأَيۡدِيَكُمۡ عَنۡهُم بِبَطۡنِ مَكَّةَ مِنۢ بَعۡدِ أَنۡ أَظۡفَرَكُمۡ عَلَيۡهِمۡۚ وَكَانَ ٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرًا
Size, onlara karsı zafer sagladıktan sonra Mekke sınırları icinde onların ellerini sizden ceken, sizin de ellerinizi onlardan ceken O´dur. Allah yaptıklarınızı gorup bilendir
Surah Al-Fath, Verse 24
هُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّوكُمۡ عَنِ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡهَدۡيَ مَعۡكُوفًا أَن يَبۡلُغَ مَحِلَّهُۥۚ وَلَوۡلَا رِجَالٞ مُّؤۡمِنُونَ وَنِسَآءٞ مُّؤۡمِنَٰتٞ لَّمۡ تَعۡلَمُوهُمۡ أَن تَطَـُٔوهُمۡ فَتُصِيبَكُم مِّنۡهُم مَّعَرَّةُۢ بِغَيۡرِ عِلۡمٖۖ لِّيُدۡخِلَ ٱللَّهُ فِي رَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ لَوۡ تَزَيَّلُواْ لَعَذَّبۡنَا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡهُمۡ عَذَابًا أَلِيمًا
Inkarda ısrar edip sizi Mescid-i Haram´dan alıkoyanlar, hediyelik kurbanlarınızı yerine ulastırmanıza engel olanlar, onlardır. Eger (iclerinde) sizin bilip tanıyamadıgınız mu´min erkekleri ve mu´min kadınları bilmeden cignemeniz ve bu yuzden size vebal, uzuntu ve sıkıntı gelmesi soz konusu olmasaydı, (elbette aranızda bir savas meydana gelirdi). (Bu da) Allah´ın diledigi kimseyi rahmetine sokması icindir. Eger onlar (o mu´min erkek ve kadınlar) digerlerinden secilip ayrılsalardı, onlardan kufre sapanları elem verici bir azaba ugratırdık
Surah Al-Fath, Verse 25
إِذۡ جَعَلَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ ٱلۡجَٰهِلِيَّةِ فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَعَلَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَأَلۡزَمَهُمۡ كَلِمَةَ ٱلتَّقۡوَىٰ وَكَانُوٓاْ أَحَقَّ بِهَا وَأَهۡلَهَاۚ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٗا
Hani o inkara sapanlar kalblerinde Cahiliyye Devri´nin gurur ve taassubunu alevlendirdikleri zaman Allah, Peygamberi ve mu´minler uzerine guven, huzur ve kalb sukuneti indirdi de onlara takva sozunu gerekli kıldı. Zaten onlar bu soze daha layık ve ehil idiler. Allah her seyi bilendir
Surah Al-Fath, Verse 26
لَّقَدۡ صَدَقَ ٱللَّهُ رَسُولَهُ ٱلرُّءۡيَا بِٱلۡحَقِّۖ لَتَدۡخُلُنَّ ٱلۡمَسۡجِدَ ٱلۡحَرَامَ إِن شَآءَ ٱللَّهُ ءَامِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُءُوسَكُمۡ وَمُقَصِّرِينَ لَا تَخَافُونَۖ فَعَلِمَ مَا لَمۡ تَعۡلَمُواْ فَجَعَلَ مِن دُونِ ذَٰلِكَ فَتۡحٗا قَرِيبًا
And olsun ki, Allah, Peygamberine o ruyayı hakk ile dogru gosterdi : Sanıma yemin olsun ki, elbette —Allah dilerse— guven icinde baslarınızı tıras etmis veya kırkmıs bir halde korkmadan Mescid-i Haram´a gireceksiniz. O, sizin bilmediginizi bilir ve ondan once (veya sonra) yakın bir fetih verdi (veya verecek)
Surah Al-Fath, Verse 27
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ رَسُولَهُۥ بِٱلۡهُدَىٰ وَدِينِ ٱلۡحَقِّ لِيُظۡهِرَهُۥ عَلَى ٱلدِّينِ كُلِّهِۦۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدٗا
Peygamberini dogru yol uzere ve hakk din ile, diger butun dinlere ustun kılmak icin gonderen O´dur. Sahid olarak Allah yeter
Surah Al-Fath, Verse 28
مُّحَمَّدٞ رَّسُولُ ٱللَّهِۚ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلۡكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيۡنَهُمۡۖ تَرَىٰهُمۡ رُكَّعٗا سُجَّدٗا يَبۡتَغُونَ فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٗاۖ سِيمَاهُمۡ فِي وُجُوهِهِم مِّنۡ أَثَرِ ٱلسُّجُودِۚ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمۡ فِي ٱلتَّوۡرَىٰةِۚ وَمَثَلُهُمۡ فِي ٱلۡإِنجِيلِ كَزَرۡعٍ أَخۡرَجَ شَطۡـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسۡتَغۡلَظَ فَٱسۡتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعۡجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلۡكُفَّارَۗ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ مِنۡهُم مَّغۡفِرَةٗ وَأَجۡرًا عَظِيمَۢا
Muhammed, Allah´ın Peygamberidir. O´nunla beraber bulunanlar, kafirlere karsı cok cetin ve serttirler; kendi aralarında birbirlerine karsı merhametlidirler. Onları, ruku´ edenler, secde edenler olarak gorursun; Allah´ın genis lutfunu, bol ihsanını arzu ederler. Alametleri, yuzlerindeki secdeden olusan izdir. Iste bu onların Tevrat´taki misalleridir. Incil´deki misalleri ise, filizini cıkarmıs, onu kuvvetlendirmis derken kalınlasmıs da sapı uzerinde dogrulmus, (oyle ki) ziraatcilerin hayranlıgını ceken bir ekin gibidir. (Bu da) Allah´ın kafirleri ofkelendirmesi icindir. Allah, iman edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara cok bagıslama ve buyuk bir mukafat va´detmistir
Surah Al-Fath, Verse 29