UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Adh-Dhariyat - Turkish Translation by Suat Yildirim


وَٱلذَّـٰرِيَٰتِ ذَرۡوٗا

O tozutup savuran (ruzgarlara)
Surah Adh-Dhariyat, Verse 1


فَٱلۡحَٰمِلَٰتِ وِقۡرٗا

Yagmur yuklenen bulutlara
Surah Adh-Dhariyat, Verse 2


فَٱلۡجَٰرِيَٰتِ يُسۡرٗا

Kolayca akıp giden (yıldızlar, bulutlar vb.) seylere
Surah Adh-Dhariyat, Verse 3


فَٱلۡمُقَسِّمَٰتِ أَمۡرًا

Emirleri, rızıkları, yagmurları vb. seyleri taksim eden meleklere yemin ederim ki
Surah Adh-Dhariyat, Verse 4


إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٞ

Size vad olunan dirilis elbette gercektir
Surah Adh-Dhariyat, Verse 5


وَإِنَّ ٱلدِّينَ لَوَٰقِعٞ

Islerin karsılıgı da mutlaka alınacaktır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 6


وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلۡحُبُكِ

Yollarla, yorungelerle dolu gok hakkı icin! Siz tam bir celiski icindesiniz
Surah Adh-Dhariyat, Verse 7


إِنَّكُمۡ لَفِي قَوۡلٖ مُّخۡتَلِفٖ

Yollarla, yorungelerle dolu gok hakkı icin! Siz tam bir celiski icindesiniz
Surah Adh-Dhariyat, Verse 8


يُؤۡفَكُ عَنۡهُ مَنۡ أُفِكَ

Oysa bu davetten, ancak aklı carpılmıs olan kimse cevrilip vazgecirilir
Surah Adh-Dhariyat, Verse 9


قُتِلَ ٱلۡخَرَّـٰصُونَ

O kahrolası yalancılar sarhosluk ve cehalet icinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: “Ne zaman o hesap gunu?” diye sorarlar
Surah Adh-Dhariyat, Verse 10


ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي غَمۡرَةٖ سَاهُونَ

O kahrolası yalancılar sarhosluk ve cehalet icinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: “Ne zaman o hesap gunu?” diye sorarlar
Surah Adh-Dhariyat, Verse 11


يَسۡـَٔلُونَ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلدِّينِ

O kahrolası yalancılar sarhosluk ve cehalet icinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: “Ne zaman o hesap gunu?” diye sorarlar
Surah Adh-Dhariyat, Verse 12


يَوۡمَ هُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ يُفۡتَنُونَ

O gun, onların atesin uzerinde kıvrandırılacakları gundur
Surah Adh-Dhariyat, Verse 13


ذُوقُواْ فِتۡنَتَكُمۡ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تَسۡتَعۡجِلُونَ

Onlara: “Tadın bakalım fitnenizi, tadın dunyada kaynattıgınız fitne atesinin neticesini! Iste gelmesini dort gozle beklediginiz azap!” denilir
Surah Adh-Dhariyat, Verse 14


إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٍ

Ama muttakiler bahcelerde, pınar baslarındadırlar
Surah Adh-Dhariyat, Verse 15


ءَاخِذِينَ مَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُحۡسِنِينَ

Rab'lerinin kendilerine verdigi mukafatları almaktadırlar. Cunku onlar, daha once dunyada iyi davranan kimselerdi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 16


كَانُواْ قَلِيلٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِ مَا يَهۡجَعُونَ

Geceleri az uyurlardı
Surah Adh-Dhariyat, Verse 17


وَبِٱلۡأَسۡحَارِ هُمۡ يَسۡتَغۡفِرُونَ

Seher vakitleri istigfar ederlerdi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 18


وَفِيٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ حَقّٞ لِّلسَّآئِلِ وَٱلۡمَحۡرُومِ

Mallarında isteyenlerin ve yoksulların hakkını ayırırlardı
Surah Adh-Dhariyat, Verse 19


وَفِي ٱلۡأَرۡضِ ءَايَٰتٞ لِّلۡمُوقِنِينَ

Kesin inanmak isteyenler icin yeryuzunde bircok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da boyle deliller vardır. Hala gormeyecek misiniz? Gokte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vad olunan cennet vardır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 20


وَفِيٓ أَنفُسِكُمۡۚ أَفَلَا تُبۡصِرُونَ

Kesin inanmak isteyenler icin yeryuzunde bircok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da boyle deliller vardır. Hala gormeyecek misiniz? Gokte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vad olunan cennet vardır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 21


وَفِي ٱلسَّمَآءِ رِزۡقُكُمۡ وَمَا تُوعَدُونَ

Kesin inanmak isteyenler icin yeryuzunde bircok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da boyle deliller vardır. Hala gormeyecek misiniz? Gokte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vad olunan cennet vardır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 22


فَوَرَبِّ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ إِنَّهُۥ لَحَقّٞ مِّثۡلَ مَآ أَنَّكُمۡ تَنطِقُونَ

Gogun ve yerin Rabbine yemin olsun ki bu vaad, tıpkı sizin konusmanızın sabit oldugu gibi bir gercektir
Surah Adh-Dhariyat, Verse 23


هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ضَيۡفِ إِبۡرَٰهِيمَ ٱلۡمُكۡرَمِينَ

Sahi! Ibrahimin serefli misafirlerinin gelislerinden haberin oldu mu
Surah Adh-Dhariyat, Verse 24


إِذۡ دَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَقَالُواْ سَلَٰمٗاۖ قَالَ سَلَٰمٞ قَوۡمٞ مُّنكَرُونَ

Onlar yanına varınca: “Selam!” dediler. O da: “Size de Selam!” diye cevap verdi, ama icinden: “Bunlar tanımadıgım kimseler, hayırdır insaallah!” dedi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 25


فَرَاغَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ فَجَآءَ بِعِجۡلٖ سَمِينٖ

Onlara yemek getirmek icin gizlice ailesinin yanına gecti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Onlerine koyup “buyurmaz mısınız?” diye ikram etti. [11,69] {KM, Tekvin 18. bolum}
Surah Adh-Dhariyat, Verse 26


فَقَرَّبَهُۥٓ إِلَيۡهِمۡ قَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ

Onlara yemek getirmek icin gizlice ailesinin yanına gecti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Onlerine koyup “buyurmaz mısınız?” diye ikram etti. [11,69] {KM, Tekvin 18. bolum}
Surah Adh-Dhariyat, Verse 27


فَأَوۡجَسَ مِنۡهُمۡ خِيفَةٗۖ قَالُواْ لَا تَخَفۡۖ وَبَشَّرُوهُ بِغُلَٰمٍ عَلِيمٖ

O sırada onlardan yana icine bir korku dustu. “Korkma!” dediler ve ona buyudugunde alim olacak bir cocuklarının dunyaya gelecegini mujdelediler
Surah Adh-Dhariyat, Verse 28


فَأَقۡبَلَتِ ٱمۡرَأَتُهُۥ فِي صَرَّةٖ فَصَكَّتۡ وَجۡهَهَا وَقَالَتۡ عَجُوزٌ عَقِيمٞ

Evin obur kosesinden bunu duyan esi, elini yuzune vurarak: “Vay basıma gelene! Ben kısır bir kocakarı iken mi doguracagım!” diye cıglık attı
Surah Adh-Dhariyat, Verse 29


قَالُواْ كَذَٰلِكِ قَالَ رَبُّكِۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡحَكِيمُ ٱلۡعَلِيمُ

Onlar, hanımına: “Evet, Rabbin boyle buyurdu, dediler. O, tam hukum ve hikmet sahibidir, her seyi hakkıyla bilir.”
Surah Adh-Dhariyat, Verse 30


۞قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ

Ibrahim: “Peki sizin gelisinizin asıl sebebini ogrenebilir miyim ey degerli elciler?” dedi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 31


قَالُوٓاْ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمٖ مُّجۡرِمِينَ

“Biz” dediler, “Suclu bir guruhun, haddini asanların tepelerine, camurdan pisirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmıs tasları indirmek icin gorevlendirildik.”
Surah Adh-Dhariyat, Verse 32


لِنُرۡسِلَ عَلَيۡهِمۡ حِجَارَةٗ مِّن طِينٖ

“Biz” dediler, “Suclu bir guruhun, haddini asanların tepelerine, camurdan pisirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmıs tasları indirmek icin gorevlendirildik.”
Surah Adh-Dhariyat, Verse 33


مُّسَوَّمَةً عِندَ رَبِّكَ لِلۡمُسۡرِفِينَ

“Biz” dediler, “Suclu bir guruhun, haddini asanların tepelerine, camurdan pisirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmıs tasları indirmek icin gorevlendirildik.”
Surah Adh-Dhariyat, Verse 34


فَأَخۡرَجۡنَا مَن كَانَ فِيهَا مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Derken, oradaki muminleri sehirden cıkarma emrini verdik
Surah Adh-Dhariyat, Verse 35


فَمَا وَجَدۡنَا فِيهَا غَيۡرَ بَيۡتٖ مِّنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ

Ama orada, bir hane dısında, Biz'e itaat eden aile bulamadık
Surah Adh-Dhariyat, Verse 36


وَتَرَكۡنَا فِيهَآ ءَايَةٗ لِّلَّذِينَ يَخَافُونَ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ

Ve oyle acı bir azaptan korkanlar icin, orada bir alamet bıraktık
Surah Adh-Dhariyat, Verse 37


وَفِي مُوسَىٰٓ إِذۡ أَرۡسَلۡنَٰهُ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٖ

Musa'nın olayında da alınacak dersler vardır. Onu asikar bir delille (mucize ile) Firavun’a gondermistik
Surah Adh-Dhariyat, Verse 38


فَتَوَلَّىٰ بِرُكۡنِهِۦ وَقَالَ سَٰحِرٌ أَوۡ مَجۡنُونٞ

O var gucuyle ve butun ordusuyla sırtını cevirdi ve “Musa, ya bir buyucu, ya da bir delidir!” dedi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 39


فَأَخَذۡنَٰهُ وَجُنُودَهُۥ فَنَبَذۡنَٰهُمۡ فِي ٱلۡيَمِّ وَهُوَ مُلِيمٞ

Biz de hem onu, hem ordularını yakalayıp denizin dibine geciriverdik. Bogulurken, pismanlıkla kendi kendini kınıyordu
Surah Adh-Dhariyat, Verse 40


وَفِي عَادٍ إِذۡ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمُ ٱلرِّيحَ ٱلۡعَقِيمَ

Ad halkında da alınacak dersler vardır. Onlara da ortalıgı kasıp kavuran koklerini kurutan bir kasırga gonderdik
Surah Adh-Dhariyat, Verse 41


مَا تَذَرُ مِن شَيۡءٍ أَتَتۡ عَلَيۡهِ إِلَّا جَعَلَتۡهُ كَٱلرَّمِيمِ

Bu ruzgar, ugradıgı her seyi derhal kul gibi savuruyordu
Surah Adh-Dhariyat, Verse 42


وَفِي ثَمُودَ إِذۡ قِيلَ لَهُمۡ تَمَتَّعُواْ حَتَّىٰ حِينٖ

Semud ahalisinde de boyle alınacak ibretler vardır. Onlara da “Bir sure hayattan zevk alın bakalım!” denilmisti
Surah Adh-Dhariyat, Verse 43


فَعَتَوۡاْ عَنۡ أَمۡرِ رَبِّهِمۡ فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّـٰعِقَةُ وَهُمۡ يَنظُرُونَ

Onlar Rab'lerinin emrinden uzaklasıp azıtınca kendileri baka baka, o muthis yıldırım onları carpıverdi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 44


فَمَا ٱسۡتَطَٰعُواْ مِن قِيَامٖ وَمَا كَانُواْ مُنتَصِرِينَ

Oldukları yerde coke kaldılar, ne dogrulabildiler, ne de yardım gorduler
Surah Adh-Dhariyat, Verse 45


وَقَوۡمَ نُوحٖ مِّن قَبۡلُۖ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ

Daha onceleri de Nuh'un halkını helak etmistik. Cunku onlar da din yolundan cıkmıs kimselerdi
Surah Adh-Dhariyat, Verse 46


وَٱلسَّمَآءَ بَنَيۡنَٰهَا بِأَيۡيْدٖ وَإِنَّا لَمُوسِعُونَ

Gogu Biz cok saglam bir sekilde bina ettik, onu genisleten Biziz. Cunku Biz genis kudret ve hakimiyet sahibiyiz
Surah Adh-Dhariyat, Verse 47


وَٱلۡأَرۡضَ فَرَشۡنَٰهَا فَنِعۡمَ ٱلۡمَٰهِدُونَ

Yeryuzunu de Biz dosedik, bakınız Biz ne de guzel dosedik
Surah Adh-Dhariyat, Verse 48


وَمِن كُلِّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَا زَوۡجَيۡنِ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ

Her seyi de cift yarattık ki dusunup ders alasınız
Surah Adh-Dhariyat, Verse 49


فَفِرُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِۖ إِنِّي لَكُم مِّنۡهُ نَذِيرٞ مُّبِينٞ

“O halde, Allah'a kacın, cabuk Allah’ın himayesine kosun. Zira ben O’nun tarafından, sizi uyarmak icin gonderilen asikar bir elciyim.”
Surah Adh-Dhariyat, Verse 50


وَلَا تَجۡعَلُواْ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۖ إِنِّي لَكُم مِّنۡهُ نَذِيرٞ مُّبِينٞ

Sakın Allah'ın yanı sıra baska mabud icad etmeyin. Iste ben O’nun tarafından, sizi uyarmak icin gonderilen aydınlatıcı bir elciyim
Surah Adh-Dhariyat, Verse 51


كَذَٰلِكَ مَآ أَتَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا قَالُواْ سَاحِرٌ أَوۡ مَجۡنُونٌ

Iste boyle... Senin hemsehrilerinden onceki ummetlere ne zaman bir elci geldiyse mutlaka ona muhatapları buyucu veya deli dediler
Surah Adh-Dhariyat, Verse 52


أَتَوَاصَوۡاْ بِهِۦۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٞ طَاغُونَ

Birbirlerine tavsiye mi ettiler, aralarında anlastılar mı ki hep aynı seyleri soylediler? Hayır, boyle bir tavsiye yok ama, onlar azgınlıkta musterekler. Iste ondan, boyle soylerler
Surah Adh-Dhariyat, Verse 53


فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ فَمَآ أَنتَ بِمَلُومٖ

Sen de onlardan yuz cevir, yeterince onlara hakkı anlatmaya calıstıgından artık bundan oturu seni kimse ayıplayamaz
Surah Adh-Dhariyat, Verse 54


وَذَكِّرۡ فَإِنَّ ٱلذِّكۡرَىٰ تَنفَعُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Bununla beraber yine de hatırlatıp ogut ver! Zira gercegi hatırlatıp nasihatte bulunma, inananlara ve inanacaklara fayda verir
Surah Adh-Dhariyat, Verse 55


وَمَا خَلَقۡتُ ٱلۡجِنَّ وَٱلۡإِنسَ إِلَّا لِيَعۡبُدُونِ

Ben cinleri ve insanları sırf Beni tanıyıp yalnız Bana ibadet etsinler diye yarattım
Surah Adh-Dhariyat, Verse 56


مَآ أُرِيدُ مِنۡهُم مِّن رِّزۡقٖ وَمَآ أُرِيدُ أَن يُطۡعِمُونِ

Onlardan nafaka istemiyorum, beni yedirip beslemelerini de istemiyorum. Asıl butun mahlukların rızıklarını veren, kamil kuvvet ve tam iktidar sahibi olan Allah Tealadır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 57


إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلرَّزَّاقُ ذُو ٱلۡقُوَّةِ ٱلۡمَتِينُ

Onlardan nafaka istemiyorum, beni yedirip beslemelerini de istemiyorum. Asıl butun mahlukların rızıklarını veren, kamil kuvvet ve tam iktidar sahibi olan Allah Tealadır
Surah Adh-Dhariyat, Verse 58


فَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ ذَنُوبٗا مِّثۡلَ ذَنُوبِ أَصۡحَٰبِهِمۡ فَلَا يَسۡتَعۡجِلُونِ

Muhakkak ki simdiki zalimlerin de, daha onceki meslekdaslarının payı gibi, bir azap payı vardır. Acele etmelerine hic gerek yok, nasılsa ona kavusacaklar
Surah Adh-Dhariyat, Verse 59


فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن يَوۡمِهِمُ ٱلَّذِي يُوعَدُونَ

Ama tehdit olundukları o gun de gelince, cekeceklerinden dolayı vay o kafirlerin haline
Surah Adh-Dhariyat, Verse 60


Author: Suat Yildirim


<< Surah 50
>> Surah 52

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai