Surah At-tur - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
وَٱلطُّورِ
Tur´a
Surah At-tur, Verse 1
وَكِتَٰبٖ مَّسۡطُورٖ
Yayınlanmıs ince deri uzerine yazılı Kitab´a
Surah At-tur, Verse 2
فِي رَقّٖ مَّنشُورٖ
Yayınlanmıs ince deri uzerine yazılı Kitab´a
Surah At-tur, Verse 3
وَٱلۡبَيۡتِ ٱلۡمَعۡمُورِ
Bayındır eve (veya Beytu´l-Ma´mur´a)
Surah At-tur, Verse 4
وَٱلسَّقۡفِ ٱلۡمَرۡفُوعِ
Yukseltilmis tavana
Surah At-tur, Verse 5
وَٱلۡبَحۡرِ ٱلۡمَسۡجُورِ
Dolup kabaran (veya kaynayıp kabaran) denize and olsun ki
Surah At-tur, Verse 6
إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَٰقِعٞ
Elbette Rabbin azabı gerceklesecektir
Surah At-tur, Verse 7
مَّا لَهُۥ مِن دَافِعٖ
Onu savacak bir guc yoktur
Surah At-tur, Verse 8
يَوۡمَ تَمُورُ ٱلسَّمَآءُ مَوۡرٗا
O gun, gok dondukce donecek. O gun (Hakk´ı) yalanlıyanların vay haline ! Ki onlar, daldıkları seyde (kufur ve sapıklık icinde) eglenip dururlar
Surah At-tur, Verse 9
وَتَسِيرُ ٱلۡجِبَالُ سَيۡرٗا
O gun, gok dondukce donecek. O gun (Hakk´ı) yalanlıyanların vay haline ! Ki onlar, daldıkları seyde (kufur ve sapıklık icinde) eglenip dururlar
Surah At-tur, Verse 10
فَوَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gun, gok dondukce donecek. O gun (Hakk´ı) yalanlıyanların vay haline ! Ki onlar, daldıkları seyde (kufur ve sapıklık icinde) eglenip dururlar
Surah At-tur, Verse 11
ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي خَوۡضٖ يَلۡعَبُونَ
O gun, gok dondukce donecek. O gun (Hakk´ı) yalanlıyanların vay haline ! Ki onlar, daldıkları seyde (kufur ve sapıklık icinde) eglenip dururlar
Surah At-tur, Verse 12
يَوۡمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا
O gun, onlar Cehennem atesine itildikce itilecekler. «Iste bu, yalanladıgınız atestir!» (denilecek)
Surah At-tur, Verse 13
هَٰذِهِ ٱلنَّارُ ٱلَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
O gun, onlar Cehennem atesine itildikce itilecekler. «Iste bu, yalanladıgınız atestir!» (denilecek)
Surah At-tur, Verse 14
أَفَسِحۡرٌ هَٰذَآ أَمۡ أَنتُمۡ لَا تُبۡصِرُونَ
Bu da mı sihirdir, yoksa siz goremiyor musunuz
Surah At-tur, Verse 15
ٱصۡلَوۡهَا فَٱصۡبِرُوٓاْ أَوۡ لَا تَصۡبِرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡكُمۡۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Girin oraya! Ister katlanın, ister katlanmayın sizin icin birdir. Siz, ancak yapageldiklerinize karsılık cezalandırılıyorsunuz
Surah At-tur, Verse 16
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَنَعِيمٖ
Suphesiz ki muttakiler (Allah´tan saygı ile korkup kotuluklerden sakınan mu´minler) Cennetlerde nimet icindedirler
Surah At-tur, Verse 17
فَٰكِهِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ وَوَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
Rablarının kendilerine verdikleriyle neselenip zevk u safa surmektedirler. Rabları, onları o cok yakıcı Cehennem azabından korumustur
Surah At-tur, Verse 18
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Islediklerinize karsılık afiyetle gonul huzuru icinde yeyiniz iciniz
Surah At-tur, Verse 19
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ سُرُرٖ مَّصۡفُوفَةٖۖ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ
Bunlar, birer dizi halinde sıralanan kanepelere, tahtlara yaslanırlar ve biz, kendilerini iri kara gozlu eslerle evlendiririz
Surah At-tur, Verse 20
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱتَّبَعَتۡهُمۡ ذُرِّيَّتُهُم بِإِيمَٰنٍ أَلۡحَقۡنَا بِهِمۡ ذُرِّيَّتَهُمۡ وَمَآ أَلَتۡنَٰهُم مِّنۡ عَمَلِهِم مِّن شَيۡءٖۚ كُلُّ ٱمۡرِيِٕۭ بِمَا كَسَبَ رَهِينٞ
Onlar ki iman ettiler ve soyları da kendilerine iman ile uydular, soylarını onlara eristirip katarız ve biz, onların amellerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Her kisi kazandıgına karsılık rehindir
Surah At-tur, Verse 21
وَأَمۡدَدۡنَٰهُم بِفَٰكِهَةٖ وَلَحۡمٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Onlara (Cennet´tekilere), canlarının cektigi meyvalardan ve etten sunarız
Surah At-tur, Verse 22
يَتَنَٰزَعُونَ فِيهَا كَأۡسٗا لَّا لَغۡوٞ فِيهَا وَلَا تَأۡثِيمٞ
Orada kadeh tokustururlar ki bunda ne bir bosanlamsız sacmalama, ne de gunaha sokma vardır
Surah At-tur, Verse 23
۞وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ غِلۡمَانٞ لَّهُمۡ كَأَنَّهُمۡ لُؤۡلُؤٞ مَّكۡنُونٞ
Kendilerine ait hizmetciler etraflarında donup dolasırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi
Surah At-tur, Verse 24
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirlerine donup sorarlar
Surah At-tur, Verse 25
قَالُوٓاْ إِنَّا كُنَّا قَبۡلُ فِيٓ أَهۡلِنَا مُشۡفِقِينَ
Derler ki: Hakikat biz bundan once (Dunya´da) ailemiz icinde korkup endise duyardık
Surah At-tur, Verse 26
فَمَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡنَا وَوَقَىٰنَا عَذَابَ ٱلسَّمُومِ
Allah, bize bol lutufta bulundu da Cehennem´in kavurucu azabından korudu
Surah At-tur, Verse 27
إِنَّا كُنَّا مِن قَبۡلُ نَدۡعُوهُۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡبَرُّ ٱلرَّحِيمُ
Suphesiz biz, bundan once de O´na yalvarıp ibadet ederdik. Cunku O, iyiligi bol, rahmeti genistir
Surah At-tur, Verse 28
فَذَكِّرۡ فَمَآ أَنتَ بِنِعۡمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٖ وَلَا مَجۡنُونٍ
Sen ogut vermeye devam et. Sen, Rabbin nimetiyle ne bir kahinsin, ne de deli
Surah At-tur, Verse 29
أَمۡ يَقُولُونَ شَاعِرٞ نَّتَرَبَّصُ بِهِۦ رَيۡبَ ٱلۡمَنُونِ
Yoksa onlar (senin icin) O sairdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar
Surah At-tur, Verse 30
قُلۡ تَرَبَّصُواْ فَإِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُتَرَبِّصِينَ
De ki, siz bekleye durun, dogrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim
Surah At-tur, Verse 31
أَمۡ تَأۡمُرُهُمۡ أَحۡلَٰمُهُم بِهَٰذَآۚ أَمۡ هُمۡ قَوۡمٞ طَاغُونَ
Yoksa bunu (bu tutarsızlık ve celiskiyi) akılları mı onlara emrediyor ? Degilse onlar, azıp sapıtan bir millet midir
Surah At-tur, Verse 32
أَمۡ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُۥۚ بَل لَّا يُؤۡمِنُونَ
Yoksa bunu (Kur´an´ı) kendisi mi uydurup soyledi diyorlar ? Hayır, onlar inanmazlar
Surah At-tur, Verse 33
فَلۡيَأۡتُواْ بِحَدِيثٖ مِّثۡلِهِۦٓ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ
Eger dogru sozlu kimseler iseler bu sozun bir benzerini getirsinler
Surah At-tur, Verse 34
أَمۡ خُلِقُواْ مِنۡ غَيۡرِ شَيۡءٍ أَمۡ هُمُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
Yoksa onlar, hicbir seysiz mi yaratıldılar? Degilse, yaratanlar kendileri midir
Surah At-tur, Verse 35
أَمۡ خَلَقُواْ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۚ بَل لَّا يُوقِنُونَ
Yoksa gokleri ve yeri onlar mı yarattı ? Hayır, onlar kesinlikle inanmazlar
Surah At-tur, Verse 36
أَمۡ عِندَهُمۡ خَزَآئِنُ رَبِّكَ أَمۡ هُمُ ٱلۡمُصَۜيۡطِرُونَ
Yoksa Rabbin hazineleri onların yanında mıdır ? Yoksa onlar mı (Kainat´ta) hukum ve saltanat kurup (duzeni) yurutenlerdir
Surah At-tur, Verse 37
أَمۡ لَهُمۡ سُلَّمٞ يَسۡتَمِعُونَ فِيهِۖ فَلۡيَأۡتِ مُسۡتَمِعُهُم بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ
Yoksa onların merdivenleri var da onunla mı (yukselip goklerin haberlerini) dinliyorlar ? O halde dinleyenleri (bu hususta) acık belge, isbatlayıcı delil getirsinler
Surah At-tur, Verse 38
أَمۡ لَهُ ٱلۡبَنَٰتُ وَلَكُمُ ٱلۡبَنُونَ
Yoksa kızlar Allah´a, oglanlar size, oyle mi
Surah At-tur, Verse 39
أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ أَجۡرٗا فَهُم مِّن مَّغۡرَمٖ مُّثۡقَلُونَ
Yoksa sen, onlardan bir ucret istiyorsun da onlar agır bir borc altına mı giriyorlar
Surah At-tur, Verse 40
أَمۡ عِندَهُمُ ٱلۡغَيۡبُ فَهُمۡ يَكۡتُبُونَ
Yoksa gayb (gorunmeyen, bilinmeyen hususlar), onların yanında bulunuyor da onu kendileri mi yazıp tesbit ediyorlar ? Ama o kufre sapanlar kendileri tuzaga duseceklerdir
Surah At-tur, Verse 41
أَمۡ يُرِيدُونَ كَيۡدٗاۖ فَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ هُمُ ٱلۡمَكِيدُونَ
Yoksa bir hile ve tuzak mı kurmak istiyorlar ? Ama o kufre sapanlar kendileri tuzaga duseceklerdir
Surah At-tur, Verse 42
أَمۡ لَهُمۡ إِلَٰهٌ غَيۡرُ ٱللَّهِۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Yoksa onların, Allah´tan baska bir tanrıları mı var? Allah, onların ortak kostuklarından yucedir, munezzehtir
Surah At-tur, Verse 43
وَإِن يَرَوۡاْ كِسۡفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ سَاقِطٗا يَقُولُواْ سَحَابٞ مَّرۡكُومٞ
Gokten bir kutlenin dustugunu gorseler, birbiri ustune yıgılmıs bulut kumesidir derler
Surah At-tur, Verse 44
فَذَرۡهُمۡ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي فِيهِ يُصۡعَقُونَ
Sen onları carpılacakları gune kavusmalarına kadar bırak
Surah At-tur, Verse 45
يَوۡمَ لَا يُغۡنِي عَنۡهُمۡ كَيۡدُهُمۡ شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ
O gun onların hile ve tuzagı kendilerine hicbir fayda vermez ve onlar yardımda olunmazlar
Surah At-tur, Verse 46
وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ عَذَابٗا دُونَ ذَٰلِكَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Suphesiz ki, zalimler icin bundan baska da azab vardır. Ama cogu bunu bilmezler
Surah At-tur, Verse 47
وَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعۡيُنِنَاۖ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ
Rabbin hukmune (o gelinceye kadar) sabret. Suphesiz ki sen, bizim gozetimimizdesin. Kalktıgında Rabbini hamd ile tesbih et; gecenin bir bolumunde ve yıldızların batmasının ardından da tesbih vam et
Surah At-tur, Verse 48
وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡهُ وَإِدۡبَٰرَ ٱلنُّجُومِ
Rabbin hukmune (o gelinceye kadar) sabret. Suphesiz ki sen, bizim gozetimimizdesin. Kalktıgında Rabbini hamd ile tesbih et; gecenin bir bolumunde ve yıldızların batmasının ardından da tesbih vam et
Surah At-tur, Verse 49