Surah At-tur - Turkish Translation by Diyanet Isleri
وَٱلطُّورِ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 1
وَكِتَٰبٖ مَّسۡطُورٖ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 2
فِي رَقّٖ مَّنشُورٖ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 3
وَٱلۡبَيۡتِ ٱلۡمَعۡمُورِ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 4
وَٱلسَّقۡفِ ٱلۡمَرۡفُوعِ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 5
وَٱلۡبَحۡرِ ٱلۡمَسۡجُورِ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 6
إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَٰقِعٞ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 7
مَّا لَهُۥ مِن دَافِعٖ
Tura, yayılmıs ince deri uzerine satır satır dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hic suphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur
Surah At-tur, Verse 8
يَوۡمَ تَمُورُ ٱلسَّمَآءُ مَوۡرٗا
Gogun sarsıldıkca sarsılacagı, dagların yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldıkları yerde eglenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak
Surah At-tur, Verse 9
وَتَسِيرُ ٱلۡجِبَالُ سَيۡرٗا
Gogun sarsıldıkca sarsılacagı, dagların yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldıkları yerde eglenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak
Surah At-tur, Verse 10
فَوَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
Gogun sarsıldıkca sarsılacagı, dagların yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldıkları yerde eglenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak
Surah At-tur, Verse 11
ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي خَوۡضٖ يَلۡعَبُونَ
Gogun sarsıldıkca sarsılacagı, dagların yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldıkları yerde eglenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak
Surah At-tur, Verse 12
يَوۡمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا
Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: "Iste yalanlayıp durdugunuz ates budur
Surah At-tur, Verse 13
هَٰذِهِ ٱلنَّارُ ٱلَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: "Iste yalanlayıp durdugunuz ates budur
Surah At-tur, Verse 14
أَفَسِحۡرٌ هَٰذَآ أَمۡ أَنتُمۡ لَا تُبۡصِرُونَ
Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak islediklerinizin karsılıgını goruyorsunuz" denir
Surah At-tur, Verse 15
ٱصۡلَوۡهَا فَٱصۡبِرُوٓاْ أَوۡ لَا تَصۡبِرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡكُمۡۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak islediklerinizin karsılıgını goruyorsunuz" denir
Surah At-tur, Verse 16
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَنَعِيمٖ
Allah'a karsı gelmekten sakınanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumustur
Surah At-tur, Verse 17
فَٰكِهِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ وَوَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
Allah'a karsı gelmekten sakınanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumustur
Surah At-tur, Verse 18
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Onlara soyle denir: "Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin." Onlara, ceylan gozlu esler veririz
Surah At-tur, Verse 19
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ سُرُرٖ مَّصۡفُوفَةٖۖ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ
Onlara soyle denir: "Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin." Onlara, ceylan gozlu esler veririz
Surah At-tur, Verse 20
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱتَّبَعَتۡهُمۡ ذُرِّيَّتُهُم بِإِيمَٰنٍ أَلۡحَقۡنَا بِهِمۡ ذُرِّيَّتَهُمۡ وَمَآ أَلَتۡنَٰهُم مِّنۡ عَمَلِهِم مِّن شَيۡءٖۚ كُلُّ ٱمۡرِيِٕۭ بِمَا كَسَبَ رَهِينٞ
Inanan, soyları da inancta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancına baglıdır
Surah At-tur, Verse 21
وَأَمۡدَدۡنَٰهُم بِفَٰكِهَةٖ وَلَحۡمٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz
Surah At-tur, Verse 22
يَتَنَٰزَعُونَ فِيهَا كَأۡسٗا لَّا لَغۡوٞ فِيهَا وَلَا تَأۡثِيمٞ
Orada kadeh tokustururlar; fakat bunda ne bir sacmalama, ne de bir gunaha girme vardır
Surah At-tur, Verse 23
۞وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ غِلۡمَانٞ لَّهُمۡ كَأَنَّهُمۡ لُؤۡلُؤٞ مَّكۡنُونٞ
Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarında dolasırlar
Surah At-tur, Verse 24
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirlerine donup sorusurlar
Surah At-tur, Verse 25
قَالُوٓاْ إِنَّا كُنَّا قَبۡلُ فِيٓ أَهۡلِنَا مُشۡفِقِينَ
Dogrusu bundan once ailemizin yanında bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O'na yalvarıyorduk; suphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır" derler
Surah At-tur, Verse 26
فَمَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡنَا وَوَقَىٰنَا عَذَابَ ٱلسَّمُومِ
Dogrusu bundan once ailemizin yanında bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O'na yalvarıyorduk; suphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır" derler
Surah At-tur, Verse 27
إِنَّا كُنَّا مِن قَبۡلُ نَدۡعُوهُۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡبَرُّ ٱلرَّحِيمُ
Dogrusu bundan once ailemizin yanında bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O'na yalvarıyorduk; suphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır" derler
Surah At-tur, Verse 28
فَذَكِّرۡ فَمَآ أَنتَ بِنِعۡمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٖ وَلَا مَجۡنُونٍ
Ogut ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin
Surah At-tur, Verse 29
أَمۡ يَقُولُونَ شَاعِرٞ نَّتَرَبَّصُ بِهِۦ رَيۡبَ ٱلۡمَنُونِ
Yoksa senin icin soyle mi derler: "Sairdir, zamanın onun aleyhine donmesini gozluyoruz
Surah At-tur, Verse 30
قُلۡ تَرَبَّصُواْ فَإِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُتَرَبِّصِينَ
De ki: "Gozleyin, dogrusu ben de sizinle beraber gozlemekteyim
Surah At-tur, Verse 31
أَمۡ تَأۡمُرُهُمۡ أَحۡلَٰمُهُم بِهَٰذَآۚ أَمۡ هُمۡ قَوۡمٞ طَاغُونَ
Bunu onlara akılları mı buyuruyor? Yoksa onlar azgın bir millet midirler
Surah At-tur, Verse 32
أَمۡ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُۥۚ بَل لَّا يُؤۡمِنُونَ
Yahut: "Onu kendi uydurdu" diyorlar oyle mi? Hayır, inanmıyorlar
Surah At-tur, Verse 33
فَلۡيَأۡتُواْ بِحَدِيثٖ مِّثۡلِهِۦٓ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ
Eger iddialarında samimi iseler Kuran'ın benzeri bir soz meydana getirsinler
Surah At-tur, Verse 34
أَمۡ خُلِقُواْ مِنۡ غَيۡرِ شَيۡءٍ أَمۡ هُمُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
Onlar, yaratan olmaksızın mı yaratıldılar yoksa yaratanlar kendileri midir
Surah At-tur, Verse 35
أَمۡ خَلَقُواْ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۚ بَل لَّا يُوقِنُونَ
Yoksa gokleri ve yeri kendileri mi yarattılar? Hayır, Allah'a kesin olarak inanmıyorlar
Surah At-tur, Verse 36
أَمۡ عِندَهُمۡ خَزَآئِنُ رَبِّكَ أَمۡ هُمُ ٱلۡمُصَۜيۡطِرُونَ
Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yoksa onlar mı ise hakimdirler
Surah At-tur, Verse 37
أَمۡ لَهُمۡ سُلَّمٞ يَسۡتَمِعُونَ فِيهِۖ فَلۡيَأۡتِ مُسۡتَمِعُهُم بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ
Yoksa, uzerine cıkıp vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Oyleyse, dinleyenleri acık bir delil getirsin
Surah At-tur, Verse 38
أَمۡ لَهُ ٱلۡبَنَٰتُ وَلَكُمُ ٱلۡبَنُونَ
Demek kızlar Allah'ın, ogullar sizin oyle mi
Surah At-tur, Verse 39
أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ أَجۡرٗا فَهُم مِّن مَّغۡرَمٖ مُّثۡقَلُونَ
Yahut sen onlardan bir ucret istiyorsun da onlar agır bir borc altında mı kalıyorlar
Surah At-tur, Verse 40
أَمۡ عِندَهُمُ ٱلۡغَيۡبُ فَهُمۡ يَكۡتُبُونَ
Veya, gorulmeyeni bilmek kendilerine aittir de, onlar mı yazıyorlar
Surah At-tur, Verse 41
أَمۡ يُرِيدُونَ كَيۡدٗاۖ فَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ هُمُ ٱلۡمَكِيدُونَ
Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Ama o tuzaga yakalanacak olanlar inkar edenlerdir
Surah At-tur, Verse 42
أَمۡ لَهُمۡ إِلَٰهٌ غَيۡرُ ٱللَّهِۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Yoksa Allah'tan baska bir tanrıları mı vardır? Allah, onların ortak kosmalarından munezzehtir
Surah At-tur, Verse 43
وَإِن يَرَوۡاْ كِسۡفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ سَاقِطٗا يَقُولُواْ سَحَابٞ مَّرۡكُومٞ
Gokten azap olarak dusen bir parca gorseler: "Bulut kumesidir" derler
Surah At-tur, Verse 44
فَذَرۡهُمۡ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي فِيهِ يُصۡعَقُونَ
Carpılacakları gune erismelerine kadar onları bırak
Surah At-tur, Verse 45
يَوۡمَ لَا يُغۡنِي عَنۡهُمۡ كَيۡدُهُمۡ شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ
O gun, duzenleri kendilerine bir fayda vermez; yardım da gormezler
Surah At-tur, Verse 46
وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ عَذَابٗا دُونَ ذَٰلِكَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Zulmedenlere, suphesiz, bundan baska da azap vardır; fakat onların cogu bilmezler
Surah At-tur, Verse 47
وَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعۡيُنِنَاۖ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ
Rabbinin hukmu yerine gelinceye kadar sabret; dogrusu sen, Bizim nezaretimiz altındasın; kalkarken Rabbini overek tesbih et
Surah At-tur, Verse 48
وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡهُ وَإِدۡبَٰرَ ٱلنُّجُومِ
Geceleyin ve yıldızlar kaybolurken de O'nu tesbih et
Surah At-tur, Verse 49