Surah Al-Qamar - Turkish Translation by Suleyman Ates
ٱقۡتَرَبَتِ ٱلسَّاعَةُ وَٱنشَقَّ ٱلۡقَمَرُ
O sa'at yaklastı, ay yarıldı
Surah Al-Qamar, Verse 1
وَإِن يَرَوۡاْ ءَايَةٗ يُعۡرِضُواْ وَيَقُولُواْ سِحۡرٞ مُّسۡتَمِرّٞ
Bir mu'cize gorecek olsalar yuz cevirirler ve "Suregelen bir buyudur" derler
Surah Al-Qamar, Verse 2
وَكَذَّبُواْ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُمۡۚ وَكُلُّ أَمۡرٖ مُّسۡتَقِرّٞ
Yalanladılar, nefislerinin heveslerine uydular. Halbuki her is, yerini bulacaktır (Allah'ın kararına kimse engel olamaz)
Surah Al-Qamar, Verse 3
وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّنَ ٱلۡأَنۢبَآءِ مَا فِيهِ مُزۡدَجَرٌ
Andolsun, onlara, (batılda kalmalarını) onleyecek (ibret verici olayları anlatan) haberler geldi
Surah Al-Qamar, Verse 4
حِكۡمَةُۢ بَٰلِغَةٞۖ فَمَا تُغۡنِ ٱلنُّذُرُ
Bunlar ustun hikmettir! Ama uyarılar fayda vermiyor
Surah Al-Qamar, Verse 5
فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡۘ يَوۡمَ يَدۡعُ ٱلدَّاعِ إِلَىٰ شَيۡءٖ نُّكُرٍ
Oyleyse sen de onlardan yuz cevir; o cagırıcının gorulmemis, tanınmamıs bir seye cagıracagı gun
Surah Al-Qamar, Verse 6
خُشَّعًا أَبۡصَٰرُهُمۡ يَخۡرُجُونَ مِنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ كَأَنَّهُمۡ جَرَادٞ مُّنتَشِرٞ
Gozleri duskun duskun (zillet ve dehset icinde) kabirlerden cıkarlar; tıpkı yayılan cekirgeler gibidirler
Surah Al-Qamar, Verse 7
مُّهۡطِعِينَ إِلَى ٱلدَّاعِۖ يَقُولُ ٱلۡكَٰفِرُونَ هَٰذَا يَوۡمٌ عَسِرٞ
Boyunlarını, cagırana dogru uzatmıs kosarlarken, kafirler: "Bu cetin bir gundur!" derler
Surah Al-Qamar, Verse 8
۞كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ فَكَذَّبُواْ عَبۡدَنَا وَقَالُواْ مَجۡنُونٞ وَٱزۡدُجِرَ
Onlardan once Nuh'un kavmi de yalanlamıstı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmistir" dediler. Ve o(na cesitli eziyetler yapılarak tebligden) menedildi
Surah Al-Qamar, Verse 9
فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنِّي مَغۡلُوبٞ فَٱنتَصِرۡ
Bunun uzerine Rabbine: "Ben yenik dustum, yardım et!" diye yalvardı
Surah Al-Qamar, Verse 10
فَفَتَحۡنَآ أَبۡوَٰبَ ٱلسَّمَآءِ بِمَآءٖ مُّنۡهَمِرٖ
Biz de bosalan bir su ile gogun kapılarını actık
Surah Al-Qamar, Verse 11
وَفَجَّرۡنَا ٱلۡأَرۡضَ عُيُونٗا فَٱلۡتَقَى ٱلۡمَآءُ عَلَىٰٓ أَمۡرٖ قَدۡ قُدِرَ
Yeri kaynaklar halinde fıskırttık, (gogun ve yerin) su(ları) takdir edilmis bir isin olması icin birlesti
Surah Al-Qamar, Verse 12
وَحَمَلۡنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلۡوَٰحٖ وَدُسُرٖ
Nuh'u da tahtalar ve civiler(le yapılmıs gemi) uzerinde tasıdık
Surah Al-Qamar, Verse 13
تَجۡرِي بِأَعۡيُنِنَا جَزَآءٗ لِّمَن كَانَ كُفِرَ
(Kendisine karsı) Nankorluk edilen(kulumuz)a (bizden) bir mukafat olmak uzere (gemi), gozlerimizin onunde akıp gidiyordu
Surah Al-Qamar, Verse 14
وَلَقَد تَّرَكۡنَٰهَآ ءَايَةٗ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 15
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (gorsunler diye)
Surah Al-Qamar, Verse 16
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Andolsun biz, Kur'an'ı ogut almak icin kolaylastırdık. Ogut alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 17
كَذَّبَتۡ عَادٞ فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Ad da yalanladı, ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu
Surah Al-Qamar, Verse 18
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ رِيحٗا صَرۡصَرٗا فِي يَوۡمِ نَحۡسٖ مُّسۡتَمِرّٖ
Biz onların ustune ugursuz mu ugursuz bir gunde ugultulu bir kasırga saldık
Surah Al-Qamar, Verse 19
تَنزِعُ ٱلنَّاسَ كَأَنَّهُمۡ أَعۡجَازُ نَخۡلٖ مُّنقَعِرٖ
Insanları sanki koklerinden sokulmus hurma kutukleri imisler gibi koparıp deviriyordu
Surah Al-Qamar, Verse 20
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Benim azabım ve uyarılarım nasıl oldu
Surah Al-Qamar, Verse 21
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Andolsun biz Kur'an'ı ogut almak icin kolaylastırdık. Ogut alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 22
كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِٱلنُّذُرِ
Semud da uyarıları yalandı
Surah Al-Qamar, Verse 23
فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٗا مِّنَّا وَٰحِدٗا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٍ
Bizden bir insana mı uyacagız? O takdirde biz apacık bir sapıklık ve cılgınlık icine dusmus oluruz dediler
Surah Al-Qamar, Verse 24
أَءُلۡقِيَ ٱلذِّكۡرُ عَلَيۡهِ مِنۢ بَيۡنِنَا بَلۡ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٞ
Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı kustahın biridir
Surah Al-Qamar, Verse 25
سَيَعۡلَمُونَ غَدٗا مَّنِ ٱلۡكَذَّابُ ٱلۡأَشِرُ
(Salih'e dedik ki): Yarın onlar, yalancı, kustahın kim oldugunu bilecekler
Surah Al-Qamar, Verse 26
إِنَّا مُرۡسِلُواْ ٱلنَّاقَةِ فِتۡنَةٗ لَّهُمۡ فَٱرۡتَقِبۡهُمۡ وَٱصۡطَبِرۡ
Biz onlara, kendilerini sınamak icin disi deveyi gonderecegiz. Hele sen onları gozetle, sabret
Surah Al-Qamar, Verse 27
وَنَبِّئۡهُمۡ أَنَّ ٱلۡمَآءَ قِسۡمَةُۢ بَيۡنَهُمۡۖ كُلُّ شِرۡبٖ مُّحۡتَضَرٞ
Onlara, suyun aralarında paylastırılacagını, (bir gun devenin, bir gun de kendilerinin su icme nobeti olacagını) haber ver; icme sırası kiminse o gelip suyunu alsın
Surah Al-Qamar, Verse 28
فَنَادَوۡاْ صَاحِبَهُمۡ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ
Bir arkadaslarını cagırdılar, o da bıcagı cekip (deveyi) kesti
Surah Al-Qamar, Verse 29
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu
Surah Al-Qamar, Verse 30
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَكَانُواْ كَهَشِيمِ ٱلۡمُحۡتَظِرِ
Biz onların uzerine tek sayha (korkunc bir ses) gonderdik; agılcının topladıgı kuru ot gibi kırılıp dokulduler
Surah Al-Qamar, Verse 31
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Andolsun Biz Kur'an'ı ogut almak icin kolaylastırdık. Ogut alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 32
كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطِۭ بِٱلنُّذُرِ
Lut'un kavmi de uyarıları yalanladı
Surah Al-Qamar, Verse 33
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ حَاصِبًا إِلَّآ ءَالَ لُوطٖۖ نَّجَّيۡنَٰهُم بِسَحَرٖ
Biz de ustlerine (taslar savuran) bir fırtına gonderdik, yalnız Lut ailesini seher vakti kurtardık
Surah Al-Qamar, Verse 34
نِّعۡمَةٗ مِّنۡ عِندِنَاۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَن شَكَرَ
Katımızdan bir ni'met olarak. Biz sukredeni boyle mukafatlandırırız
Surah Al-Qamar, Verse 35
وَلَقَدۡ أَنذَرَهُم بَطۡشَتَنَا فَتَمَارَوۡاْ بِٱلنُّذُرِ
Lut, onları bizim yakalamamıza karsı uyarmıstı, fakat uyarılara karsı kusku duydular
Surah Al-Qamar, Verse 36
وَلَقَدۡ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيۡفِهِۦ فَطَمَسۡنَآ أَعۡيُنَهُمۡ فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Onun (guzel delikanlılar seklinde gorunen melek) konuklarından murad almaga kalkıstılar. Biz de gozlerini siliverdik: "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın
Surah Al-Qamar, Verse 37
وَلَقَدۡ صَبَّحَهُم بُكۡرَةً عَذَابٞ مُّسۡتَقِرّٞ
Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı
Surah Al-Qamar, Verse 38
فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Azabımı ve uyarılarımı(n akıbetini) tadın
Surah Al-Qamar, Verse 39
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Andolsun biz Kur'an'ı ogut almak icin kolaylastırdık. Ogut alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 40
وَلَقَدۡ جَآءَ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ ٱلنُّذُرُ
Fir'avn'ın kavmine de uyarılar gelmistir
Surah Al-Qamar, Verse 41
كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذۡنَٰهُمۡ أَخۡذَ عَزِيزٖ مُّقۡتَدِرٍ
Butun ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları, galib ve guclu(padisah)ın yakalaması gibi yakaladık
Surah Al-Qamar, Verse 42
أَكُفَّارُكُمۡ خَيۡرٞ مِّنۡ أُوْلَـٰٓئِكُمۡ أَمۡ لَكُم بَرَآءَةٞ فِي ٱلزُّبُرِ
Simdi sizin kafirleriniz, otekilerinizden hayırlı mı? Yoksa Kitaplarda sizin icin bir beraet (inkarınızdan dolayı size sorumsuzluk) mu var
Surah Al-Qamar, Verse 43
أَمۡ يَقُولُونَ نَحۡنُ جَمِيعٞ مُّنتَصِرٞ
Yoksa "Biz muzaffer (yenilmez) bir topluluguz" mu diyorlar
Surah Al-Qamar, Verse 44
سَيُهۡزَمُ ٱلۡجَمۡعُ وَيُوَلُّونَ ٱلدُّبُرَ
O topluluk bozulacak ve geriye donup kacacaklardır
Surah Al-Qamar, Verse 45
بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوۡعِدُهُمۡ وَٱلسَّاعَةُ أَدۡهَىٰ وَأَمَرُّ
Hayır, bulusma zamanları o (uyarıldıkları) sa'attir. O sa'at cidden cok feci ve acıdır
Surah Al-Qamar, Verse 46
إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٖ
Suclular bir sapıklık ve cılgınlık icindedir
Surah Al-Qamar, Verse 47
يَوۡمَ يُسۡحَبُونَ فِي ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمۡ ذُوقُواْ مَسَّ سَقَرَ
O gun yuzukoyun atese suruklenecekler: "Cehennemin dokunusunu tadın!" diye
Surah Al-Qamar, Verse 48
إِنَّا كُلَّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَٰهُ بِقَدَرٖ
Biz her seyi bir kadere (bir duzene, olcuye, plana) gore yarattık
Surah Al-Qamar, Verse 49
وَمَآ أَمۡرُنَآ إِلَّا وَٰحِدَةٞ كَلَمۡحِۭ بِٱلۡبَصَرِ
Bizim buyrugumuz yalnız bir tektir, goz acıp yumma gibidir
Surah Al-Qamar, Verse 50
وَلَقَدۡ أَهۡلَكۡنَآ أَشۡيَاعَكُمۡ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Andolsun biz sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Ogut alan yok mudur
Surah Al-Qamar, Verse 51
وَكُلُّ شَيۡءٖ فَعَلُوهُ فِي ٱلزُّبُرِ
Isledikleri her sey, Kitaplarda mevcuttur
Surah Al-Qamar, Verse 52
وَكُلُّ صَغِيرٖ وَكَبِيرٖ مُّسۡتَطَرٌ
Kucuk, buyuk hepsi satır satır yazılmıstır
Surah Al-Qamar, Verse 53
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَنَهَرٖ
Korunanlar cennetlerde ırmaklar(ın kenarın)dadırlar
Surah Al-Qamar, Verse 54
فِي مَقۡعَدِ صِدۡقٍ عِندَ مَلِيكٖ مُّقۡتَدِرِۭ
Guclu padisahın huzurunda dogruluk koltuklarında(memnunluk icinde)dirler
Surah Al-Qamar, Verse 55