Surah Al-Qamar - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
ٱقۡتَرَبَتِ ٱلسَّاعَةُ وَٱنشَقَّ ٱلۡقَمَرُ
Kıyamet´in kopus saati yaklastı, Ay yarıldı
Surah Al-Qamar, Verse 1
وَإِن يَرَوۡاْ ءَايَةٗ يُعۡرِضُواْ وَيَقُولُواْ سِحۡرٞ مُّسۡتَمِرّٞ
Bir ayet (acık bir belge, bir mu´cize) gorseler yuzcevirirler ve «devamedegelen bir sihir» derler
Surah Al-Qamar, Verse 2
وَكَذَّبُواْ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُمۡۚ وَكُلُّ أَمۡرٖ مُّسۡتَقِرّٞ
(Hakk´ı) yalanladılar da kendi heveslerine uydular. Oysa her isin kararlastırılmıs bir vakti vardır
Surah Al-Qamar, Verse 3
وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّنَ ٱلۡأَنۢبَآءِ مَا فِيهِ مُزۡدَجَرٌ
And olsun ki, onlara oyle haberler geldi ki icinde onları (tutumlarından) vazgecirecek olanı da vardı
Surah Al-Qamar, Verse 4
حِكۡمَةُۢ بَٰلِغَةٞۖ فَمَا تُغۡنِ ٱلنُّذُرُ
Gayesinin doruguna yukselmis bir hikmet! Ne var ki, uyarmalar, korkutmalar yarar saglamıyor
Surah Al-Qamar, Verse 5
فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡۘ يَوۡمَ يَدۡعُ ٱلدَّاعِ إِلَىٰ شَيۡءٖ نُّكُرٍ
Onlardan yuzcevir. O gun cagrıcı, bilinmedik (korkunc) bir seyle cagırır
Surah Al-Qamar, Verse 6
خُشَّعًا أَبۡصَٰرُهُمۡ يَخۡرُجُونَ مِنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ كَأَنَّهُمۡ جَرَادٞ مُّنتَشِرٞ
Onlar da gozleri korkudan onlerine egik bir halde kabirlerinden cıkarlar; tıpkı etrafa yayılan cekirge misali
Surah Al-Qamar, Verse 7
مُّهۡطِعِينَ إِلَى ٱلدَّاعِۖ يَقُولُ ٱلۡكَٰفِرُونَ هَٰذَا يَوۡمٌ عَسِرٞ
Cagrıcıya dogru kosarlar. Kafirler ise, «bu zorlu ve sıkıntılı bir gun !» derler
Surah Al-Qamar, Verse 8
۞كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ فَكَذَّبُواْ عَبۡدَنَا وَقَالُواْ مَجۡنُونٞ وَٱزۡدُجِرَ
Bunlardan once Nuh milleti, Nuh´u yalanladı; kulumuzu yalanladılar da «delidir» dediler ve (o kadar uzerine vardılar ki, Nuh davetinden) vazgecirildi
Surah Al-Qamar, Verse 9
فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنِّي مَغۡلُوبٞ فَٱنتَصِرۡ
O da Rabbına yalvarıp, «yenilgiye ugradım, bana yardım et!» diye dua etti
Surah Al-Qamar, Verse 10
فَفَتَحۡنَآ أَبۡوَٰبَ ٱلسَّمَآءِ بِمَآءٖ مُّنۡهَمِرٖ
Bunun uzerine gogun kapılarını sagnak halinde bosanan su ile acıverdik
Surah Al-Qamar, Verse 11
وَفَجَّرۡنَا ٱلۡأَرۡضَ عُيُونٗا فَٱلۡتَقَى ٱلۡمَآءُ عَلَىٰٓ أَمۡرٖ قَدۡ قُدِرَ
Yerden de goz goz sular fıskırttık. Boylece sular, mukadder olan bir hukmun gerceklesmesi uzerine birlesti
Surah Al-Qamar, Verse 12
وَحَمَلۡنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلۡوَٰحٖ وَدُسُرٖ
Biz, Nuh´u tahtalar ve civilerle yapılı gemiye yukledik
Surah Al-Qamar, Verse 13
تَجۡرِي بِأَعۡيُنِنَا جَزَآءٗ لِّمَن كَانَ كُفِرَ
Nankorluk ve inkar edilen kimseye (Nuh´a) bir mukafat olmak uzere gemi, gozetim ve denetimimiz altında yuzup yol alıyordu
Surah Al-Qamar, Verse 14
وَلَقَد تَّرَكۡنَٰهَآ ءَايَةٗ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki biz, o gemiyi bir ayet (acık belge ve tarihi bir ibret) olarak bıraktık. Acaba ogut ve ibret alan var mıdır
Surah Al-Qamar, Verse 15
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (bir gorun)
Surah Al-Qamar, Verse 16
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki biz, Kur´an´ı ibret ve ogut icin kolaylastırdık. Ogut ve ibret alan var mıdır
Surah Al-Qamar, Verse 17
كَذَّبَتۡ عَادٞ فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Ad da (peygamberlerini) yalanladı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (bir gorun)
Surah Al-Qamar, Verse 18
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ رِيحٗا صَرۡصَرٗا فِي يَوۡمِ نَحۡسٖ مُّسۡتَمِرّٖ
Biz, gercekten onların uzerine, ugursuzlugu devam eden bir gunde ortalıgı alt-ust eden siddetli bir ruzgar gonderdik ki
Surah Al-Qamar, Verse 19
تَنزِعُ ٱلنَّاسَ كَأَنَّهُمۡ أَعۡجَازُ نَخۡلٖ مُّنقَعِرٖ
Insanları bulundukları yerden sokup atıyordu da her biri sanki kokunden devrilen birer hurma kutugune benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (bir gorun)
Surah Al-Qamar, Verse 20
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Insanları bulundukları yerden sokup atıyordu da her biri sanki kokunden devrilen birer hurma kutugune benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (bir gorun)
Surah Al-Qamar, Verse 21
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki biz, Kur´an´ı ogut ve ibret almak icin kolaylastırdık. Ogut ve ibret alan var mıdır
Surah Al-Qamar, Verse 22
كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِٱلنُّذُرِ
Semud kavmi de (yapılan) uyarıları yalanladılar
Surah Al-Qamar, Verse 23
فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٗا مِّنَّا وَٰحِدٗا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٍ
Bizden bir adama mı uyacagız ? O takdirde biz, sapıklık, sıkıntı ve delilik icinde kalırız
Surah Al-Qamar, Verse 24
أَءُلۡقِيَ ٱلذِّكۡرُ عَلَيۡهِ مِنۢ بَيۡنِنَا بَلۡ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٞ
Aramızdan kitap ona mı verilmis ?! Hayır O, cok yalancı sımarıgın biridir, dediler
Surah Al-Qamar, Verse 25
سَيَعۡلَمُونَ غَدٗا مَّنِ ٱلۡكَذَّابُ ٱلۡأَشِرُ
Yarın kimlerin cok yalancı sımarıklar oldugunu bileceklerdir
Surah Al-Qamar, Verse 26
إِنَّا مُرۡسِلُواْ ٱلنَّاقَةِ فِتۡنَةٗ لَّهُمۡ فَٱرۡتَقِبۡهُمۡ وَٱصۡطَبِرۡ
Suphesiz ki, onları cetin bir sınavdan gecirmek icin o disi deveyi gonderdik ve (Salih Peygamber´e) «sen onları gozetle ve sabırlı ol!» (dedik)
Surah Al-Qamar, Verse 27
وَنَبِّئۡهُمۡ أَنَّ ٱلۡمَآءَ قِسۡمَةُۢ بَيۡنَهُمۡۖ كُلُّ شِرۡبٖ مُّحۡتَضَرٞ
Suyun aralarında belli bir sıraya gore taksim edildigini haber ver. Herbiri su alıs sırasına hazır bulunsun
Surah Al-Qamar, Verse 28
فَنَادَوۡاْ صَاحِبَهُمۡ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ
Bu uyarıya ragmen (bir azgın gozu donmuse) arkadasları seslendiler ; o da silahını kullanarak deveyi dusurup kesti
Surah Al-Qamar, Verse 29
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
Benim azabım ve uyarılarım nasılmıs (bir gorun)
Surah Al-Qamar, Verse 30
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَكَانُواْ كَهَشِيمِ ٱلۡمُحۡتَظِرِ
Hakikat biz, uzerlerine bir tek haykırıs salıverdik, onlar da, davar agılındaki kuru ot gibi oldular
Surah Al-Qamar, Verse 31
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki, biz Kur´an´ıogut ve ibret icin kolaylastırdık. Ogut ve ibret alan var mıdır
Surah Al-Qamar, Verse 32
كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطِۭ بِٱلنُّذُرِ
Lut kavmi de yapılan uyarıları yalanladılar
Surah Al-Qamar, Verse 33
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ حَاصِبًا إِلَّآ ءَالَ لُوطٖۖ نَّجَّيۡنَٰهُم بِسَحَرٖ
Bunun icin biz, uzerlerine tas (yagmuru yagdıran bir kasırga) gonderdik; ancak Lut ailesini katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Iste sukredeni biz boyle mukafatlandırırız
Surah Al-Qamar, Verse 34
نِّعۡمَةٗ مِّنۡ عِندِنَاۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَن شَكَرَ
Bunun icin biz, uzerlerine tas (yagmuru yagdıran bir kasırga) gonderdik; ancak Lut ailesini katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Iste sukredeni biz boyle mukafatlandırırız
Surah Al-Qamar, Verse 35
وَلَقَدۡ أَنذَرَهُم بَطۡشَتَنَا فَتَمَارَوۡاْ بِٱلنُّذُرِ
Ve and olsun ki, Lut, onları bizim siddetli tutup kahretmemize karsı uyardı; ama onlar, bu uyarılarda suphe edip inadlarını surdurduler
Surah Al-Qamar, Verse 36
وَلَقَدۡ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيۡفِهِۦ فَطَمَسۡنَآ أَعۡيُنَهُمۡ فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
And olsun ki onlar (o ahlaksız cinsel sapıklar), Lut´un konuklarına satasmak icin devamlı O´na gidip geldiler. Bu yuzden onların gozlerini silme kor ettik de «tadın azabımı ve uyarılarımı I» (dedik)
Surah Al-Qamar, Verse 37
وَلَقَدۡ صَبَّحَهُم بُكۡرَةً عَذَابٞ مُّسۡتَقِرّٞ
And olsun ki, bir sabah devam eden bir azab onlara geliverdi. «Tadın azabımı ve uyarılarımı!» (dedik)
Surah Al-Qamar, Verse 38
فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
And olsun ki, bir sabah devam eden bir azab onlara geliverdi. «Tadın azabımı ve uyarılarımı!» (dedik)
Surah Al-Qamar, Verse 39
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki biz, Kur´an´ı ogut ve ibret icin kolaylastırdık. Ogut ve ibret alan var mıdır
Surah Al-Qamar, Verse 40
وَلَقَدۡ جَآءَ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ ٱلنُّذُرُ
And olsun ki, Fir´avn ailesine de uyarılar geldi
Surah Al-Qamar, Verse 41
كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذۡنَٰهُمۡ أَخۡذَ عَزِيزٖ مُّقۡتَدِرٍ
Onlar ise, ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları cok ustun, cok guclu muktedire yakısır sekilde yakalayıverdik
Surah Al-Qamar, Verse 42
أَكُفَّارُكُمۡ خَيۡرٞ مِّنۡ أُوْلَـٰٓئِكُمۡ أَمۡ لَكُم بَرَآءَةٞ فِي ٱلزُّبُرِ
Sizin kafirleriniz mi bunlardan hayırlıdır, yoksa onceki kitaplarda sizin icin bir berat mı bulunuyordu
Surah Al-Qamar, Verse 43
أَمۡ يَقُولُونَ نَحۡنُ جَمِيعٞ مُّنتَصِرٞ
Yoksa onlar, «biz yardım goren (yardımlasan) bir cemiyet miyiz» diyorlar
Surah Al-Qamar, Verse 44
سَيُهۡزَمُ ٱلۡجَمۡعُ وَيُوَلُّونَ ٱلدُّبُرَ
Yakında o cemiyet hezimete ugrayıp arkalarını donup kacacaklar
Surah Al-Qamar, Verse 45
بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوۡعِدُهُمۡ وَٱلسَّاعَةُ أَدۡهَىٰ وَأَمَرُّ
Hayır, onlara va´dolunan gun Kıyamet´tir. Kıyamet gununun (azabı) daha korkunc ve daha acıdır
Surah Al-Qamar, Verse 46
إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٖ
Suphesiz ki, suclu gunahkarlar sapıklık ve cılgınlık icindedirler
Surah Al-Qamar, Verse 47
يَوۡمَ يُسۡحَبُونَ فِي ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمۡ ذُوقُواْ مَسَّ سَقَرَ
Atese yuzustu surulecekleri gun, «Sakar (Cehennem)in dokunan azabını tadın !» (denilecek)
Surah Al-Qamar, Verse 48
إِنَّا كُلَّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَٰهُ بِقَدَرٖ
Suphesiz ki biz, her seyi (belli) bir olcuye gore yarattık
Surah Al-Qamar, Verse 49
وَمَآ أَمۡرُنَآ إِلَّا وَٰحِدَةٞ كَلَمۡحِۭ بِٱلۡبَصَرِ
Bizim emrimiz ancak bir defadır, gozacıp kapamak gibi
Surah Al-Qamar, Verse 50
وَلَقَدۡ أَهۡلَكۡنَآ أَشۡيَاعَكُمۡ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
And olsun ki, biz sizin nice benzerlerinizi yok ettik. Ogut ve ibret alan yok mudur? Onların isledikleri her sey defterlerdedir
Surah Al-Qamar, Verse 51
وَكُلُّ شَيۡءٖ فَعَلُوهُ فِي ٱلزُّبُرِ
And olsun ki, biz sizin nice benzerlerinizi yok ettik. Ogut ve ibret alan yok mudur? Onların isledikleri her sey defterlerdedir
Surah Al-Qamar, Verse 52
وَكُلُّ صَغِيرٖ وَكَبِيرٖ مُّسۡتَطَرٌ
Kucuk buyuk her sey satır satır yazılıdır
Surah Al-Qamar, Verse 53
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّـٰتٖ وَنَهَرٖ
Suphesiz ki, muttakiler (Allah´tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınan mu´minler) Cennetlerde genislik ve aydınlık icindedirler
Surah Al-Qamar, Verse 54
فِي مَقۡعَدِ صِدۡقٍ عِندَ مَلِيكٖ مُّقۡتَدِرِۭ
Dogruluk makamında kuvvetli kudretli hukumdarın yanındadırlar
Surah Al-Qamar, Verse 55