Surah Al-Jumua - Turkish Translation by Gultekin Onan
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡمَلِكِ ٱلۡقُدُّوسِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
Goklerde ve yerde olanların tumu, Melik, Kuddus, Aziz, Hakim olan Tanrı´yı tesbih eder
Surah Al-Jumua, Verse 1
هُوَ ٱلَّذِي بَعَثَ فِي ٱلۡأُمِّيِّـۧنَ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمۡ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبۡلُ لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
O, ummiler icinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti ogreten bir elci gonderendir. Oysa onlar, bundan once gercekten acıkca bir sapıklık icinde idiler
Surah Al-Jumua, Verse 2
وَءَاخَرِينَ مِنۡهُمۡ لَمَّا يَلۡحَقُواْ بِهِمۡۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Ve henuz kendilerine ulasıp katılmamıs olan digerlerine de (peygamber gonderilmistir). O (Tanrı) ustun ve gucludur, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Al-Jumua, Verse 3
ذَٰلِكَ فَضۡلُ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ
Bu, Tanrı´nın diledigine verdigi fazl (lutuf ve ihsan)dır. Tanrı, buyuk fazl sahibidir
Surah Al-Jumua, Verse 4
مَثَلُ ٱلَّذِينَ حُمِّلُواْ ٱلتَّوۡرَىٰةَ ثُمَّ لَمۡ يَحۡمِلُوهَا كَمَثَلِ ٱلۡحِمَارِ يَحۡمِلُ أَسۡفَارَۢاۚ بِئۡسَ مَثَلُ ٱلۡقَوۡمِ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Kendilerine Tevrat yukletilip de sonra onu (icindeki derin anlamları, hikmet ve hukumleriyle geregi gibi) yuklenmemis olanların durumu, koskoca kitap yuku tasıyan esegin durumu gibidir. Tanrı´nın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kotudur. Tanrı, zalim bir kavmi hidayete erdirmez
Surah Al-Jumua, Verse 5
قُلۡ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ هَادُوٓاْ إِن زَعَمۡتُمۡ أَنَّكُمۡ أَوۡلِيَآءُ لِلَّهِ مِن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ ٱلۡمَوۡتَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
De ki: "Ey Yahudi olanlar, eger siz, (butun) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gercekten Tanrı´nın velileri (dost ve sevgili kulları) oldugunuzu one suruyorsanız, su halde olumu temenni edin; eger dogru sozlu iseniz (bunu cekinmeden yapın)
Surah Al-Jumua, Verse 6
وَلَا يَتَمَنَّوۡنَهُۥٓ أَبَدَۢا بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ
Oysa onlar ellerinin one takdim ettikleri dolayısıyla bunu ebediyen temenni edemezler. Tanrı, zalimleri bilendir
Surah Al-Jumua, Verse 7
قُلۡ إِنَّ ٱلۡمَوۡتَ ٱلَّذِي تَفِرُّونَ مِنۡهُ فَإِنَّهُۥ مُلَٰقِيكُمۡۖ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
De ki: "Elbette sizin kendisinden kactıgınız olum, suphesiz sizinle karsılasıp bulusacaktır. Sonra gaybı da, musahede edilebileni de bilen (Tanrı)ya donduruleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir
Surah Al-Jumua, Verse 8
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَوٰةِ مِن يَوۡمِ ٱلۡجُمُعَةِ فَٱسۡعَوۡاْ إِلَىٰ ذِكۡرِ ٱللَّهِ وَذَرُواْ ٱلۡبَيۡعَۚ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Ey inananlar, cuma gunu namaz icin cagrı yapıldıgı zaman, hemen Tanrı´yı zikretmeye kosun ve alısverisi bırakın. Eger bilirseniz, bu sizin icin daha hayırlıdır
Surah Al-Jumua, Verse 9
فَإِذَا قُضِيَتِ ٱلصَّلَوٰةُ فَٱنتَشِرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَٱبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِ ٱللَّهِ وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا لَّعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ
Artık namazı kılınca, yeryuzunde dagılın. Tanrı´nın fazlını isteyip arayın ve Tanrı´yı cokca zikredin; umulur ki felaha (kurtulusa ve umduklarınıza) kavusmus olursunuz
Surah Al-Jumua, Verse 10
وَإِذَا رَأَوۡاْ تِجَٰرَةً أَوۡ لَهۡوًا ٱنفَضُّوٓاْ إِلَيۡهَا وَتَرَكُوكَ قَآئِمٗاۚ قُلۡ مَا عِندَ ٱللَّهِ خَيۡرٞ مِّنَ ٱللَّهۡوِ وَمِنَ ٱلتِّجَٰرَةِۚ وَٱللَّهُ خَيۡرُ ٱلرَّـٰزِقِينَ
Oysa onlar (kendilerini tumuyle Tanrı´ya ve Islama teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eglence gordukleri zaman, (hemen) ona sokun ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Tanrı´nın katında bulunan, eglenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Tanrı, rızık verenlerin en hayırlısıdır
Surah Al-Jumua, Verse 11