Surah At-Talaq - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحۡصُواْ ٱلۡعِدَّةَۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ رَبَّكُمۡۖ لَا تُخۡرِجُوهُنَّ مِنۢ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخۡرُجۡنَ إِلَّآ أَن يَأۡتِينَ بِفَٰحِشَةٖ مُّبَيِّنَةٖۚ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهُۥۚ لَا تَدۡرِي لَعَلَّ ٱللَّهَ يُحۡدِثُ بَعۡدَ ذَٰلِكَ أَمۡرٗا
Ey nebi! Kadınları bosadıgınız zaman, o taktirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde bosayın. Ve Rabbiniz Allah´a karsı takva sahibi olun. Onları evlerinden siz cıkartmayın. Size acıkca bir fahiselikle gelmedikce onlar da (evlerinden) cıkmasınlar. Ve bunlar, Allah´ın hudutlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim Allah´ın hudutlarını asarsa, o taktirde kendi nefsine zulmetmis olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir is (yeni bir durum) husule getirir (baska bir kapı acar)
Surah At-Talaq, Verse 1
فَإِذَا بَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمۡسِكُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ فَارِقُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٖ وَأَشۡهِدُواْ ذَوَيۡ عَدۡلٖ مِّنكُمۡ وَأَقِيمُواْ ٱلشَّهَٰدَةَ لِلَّهِۚ ذَٰلِكُمۡ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يَجۡعَل لَّهُۥ مَخۡرَجٗا
Boylece onların (bosadıgınız hanımlarınızın) bekleme sureleri tamamlandıgı (iddetleri sona erdigi) zaman artık onları marufla (orfe uygun olarak guzellikle ve iyilikle) tutun (barındırın) veya marufla onlardan ayrılın (onları iyilikle serbest bırakın). Ve sizden adalet sahibi iki kisi sahitlik etsin (sahit olsun). Sahitligi Allah icin yapın. Allah´a ve ahir gune (Allah´a ulasma gunune) inanan kimseye iste bununla vaazedilir (boyle yapması istenir). Ve kim Allah´a karsı takva sahibi olursa, (Allah) ona bir cıkıs yeri nasip kılar
Surah At-Talaq, Verse 2
وَيَرۡزُقۡهُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَحۡتَسِبُۚ وَمَن يَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱللَّهِ فَهُوَ حَسۡبُهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَٰلِغُ أَمۡرِهِۦۚ قَدۡ جَعَلَ ٱللَّهُ لِكُلِّ شَيۡءٖ قَدۡرٗا
Ve hesap etmedigi (aklına gelmeyen) bir yerden onu rızıklandırır. Kim Allah´a tevekkul ederse, artık ona O (Allah) kafidir. Muhakkak ki Allah, emrini (isini) yerine getirendir. Allah hersey icin bir kader tayin etmistir
Surah At-Talaq, Verse 3
وَٱلَّـٰٓـِٔي يَئِسۡنَ مِنَ ٱلۡمَحِيضِ مِن نِّسَآئِكُمۡ إِنِ ٱرۡتَبۡتُمۡ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَٰثَةُ أَشۡهُرٖ وَٱلَّـٰٓـِٔي لَمۡ يَحِضۡنَۚ وَأُوْلَٰتُ ٱلۡأَحۡمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعۡنَ حَمۡلَهُنَّۚ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يَجۡعَل لَّهُۥ مِنۡ أَمۡرِهِۦ يُسۡرٗا
Ve eger hayzdan (adetten) kesilmis olan kadınlarınızdan suphe ederseniz, o taktirde onların iddeti (muddeti) 3 aydır ve henuz hayz (adet) olmamıs kadınların da (iddeti 3 ay). Yuklu olan (hamile) kadınların muddetleri ise yuklerini bırakıncaya (dogum yapana) kadardır. Ve kim Allah´a karsı takva sahibi olursa, (Allah) isinde ona kolaylık saglar
Surah At-Talaq, Verse 4
ذَٰلِكَ أَمۡرُ ٱللَّهِ أَنزَلَهُۥٓ إِلَيۡكُمۡۚ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يُكَفِّرۡ عَنۡهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُعۡظِمۡ لَهُۥٓ أَجۡرًا
Iste bu, Allah´ın size indirdigi emridir. Ve kim Allah´a karsı takva sahibi olursa, onun gunahlarını orter. Ve onun ecrini azami artırır
Surah At-Talaq, Verse 5
أَسۡكِنُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ سَكَنتُم مِّن وُجۡدِكُمۡ وَلَا تُضَآرُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُواْ عَلَيۡهِنَّۚ وَإِن كُنَّ أُوْلَٰتِ حَمۡلٖ فَأَنفِقُواْ عَلَيۡهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعۡنَ حَمۡلَهُنَّۚ فَإِنۡ أَرۡضَعۡنَ لَكُمۡ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَأۡتَمِرُواْ بَيۡنَكُم بِمَعۡرُوفٖۖ وَإِن تَعَاسَرۡتُمۡ فَسَتُرۡضِعُ لَهُۥٓ أُخۡرَىٰ
Sizin ikamet ettiginiz yerin bir kısmında, gucunuz yettigi kadar onları oturtun. Ve onları sıkıntıya dusurmek icin onlara zarar vermeyin ve eger onlar yuklu (hamile) iseler, o taktirde yuklerini bırakıncaya (dogum oluncaya) kadar onlara infak edin (nafakalarını verin). Ve eger bundan sonra sizin icin emzirirlerse, o zaman onların ucretlerini verin. Ve maruf ile aranızda gorusun. Ve eger bir guclugunuz olursa (zorlanırsanız), o taktirde onu bir baskasına emzirteceksiniz
Surah At-Talaq, Verse 6
لِيُنفِقۡ ذُو سَعَةٖ مِّن سَعَتِهِۦۖ وَمَن قُدِرَ عَلَيۡهِ رِزۡقُهُۥ فَلۡيُنفِقۡ مِمَّآ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُۚ لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا مَآ ءَاتَىٰهَاۚ سَيَجۡعَلُ ٱللَّهُ بَعۡدَ عُسۡرٖ يُسۡرٗا
Genis imkan sahibi olan, genis imkanlarından infak etsin (nafaka versin). Ve kim, uzerindeki rızkı az ise, o taktirde Allah´ın ona verdiginden infak etsin. Allah kimseyi, ona verdiginden fazlası ile mukellef (sorumlu) tutmaz. Allah, zorluktan sonra kolaylık verecektir
Surah At-Talaq, Verse 7
وَكَأَيِّن مِّن قَرۡيَةٍ عَتَتۡ عَنۡ أَمۡرِ رَبِّهَا وَرُسُلِهِۦ فَحَاسَبۡنَٰهَا حِسَابٗا شَدِيدٗا وَعَذَّبۡنَٰهَا عَذَابٗا نُّكۡرٗا
Ve nice ulkeler Rab´lerinin ve O´nun Resulleri´nin emrine itaat etmediler (haddi astılar). Bu sebeple onları siddetli bir hesaba cektik. Ve onları cok korkunc azapla azaplandırdık
Surah At-Talaq, Verse 8
فَذَاقَتۡ وَبَالَ أَمۡرِهَا وَكَانَ عَٰقِبَةُ أَمۡرِهَا خُسۡرًا
Boylece (o ulke halkları) islerinin vebalini tattı. Ve onların islerinin sonu husran oldu
Surah At-Talaq, Verse 9
أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُمۡ عَذَابٗا شَدِيدٗاۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ قَدۡ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيۡكُمۡ ذِكۡرٗا
Allah onlar icin cok siddetli azap hazırladı. Ey amenu olan ulul´elbab! Oyleyse Allah´a karsı (daha ust takva ile) takva sahibi olun. Allah size zikri (Kur´an´ı) indirmistir
Surah At-Talaq, Verse 10
رَّسُولٗا يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٖ لِّيُخۡرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعۡمَلۡ صَٰلِحٗا يُدۡخِلۡهُ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۖ قَدۡ أَحۡسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزۡقًا
Resul, amenu olanları (olmeden once Allah´a ulasmayı dileyenleri) ve amilussalihat (salih amel, yani nefs tezkiyesi) yapanları, karanlıklardan nura cıkarmak icin size Allah´ın ayetlerini acıklayarak okur. Ve kim, Allah´a iman ederse ve salih (nefsi ıslah eden) amel islerse onu, icinde ebediyyen kalmak uzere, altından ırmaklar akan cennetlere dahil eder (koyar). Allah(´ın Zat´ı), onun (resul) icin en guzel rızık olmustur
Surah At-Talaq, Verse 11
ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ وَمِنَ ٱلۡأَرۡضِ مِثۡلَهُنَّۖ يَتَنَزَّلُ ٱلۡأَمۡرُ بَيۡنَهُنَّ لِتَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ وَأَنَّ ٱللَّهَ قَدۡ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عِلۡمَۢا
O Allah ki, yedi kat gokleri ve yerden de onların misli kadarını (yedi kat yerleri) yarattı. Allah´ın herseye kaadir oldugunu ve Allah´ın herseyi ilmen (ilmi ile) ihata etmis oldugunu (kusattıgını) bilmeniz icin emir, onların arasında (gokler ve yerler arasında) devamlı iner
Surah At-Talaq, Verse 12