Surah Nooh - Turkish Translation by Diyanet Vakfi
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوۡمِهِۦٓ أَنۡ أَنذِرۡ قَوۡمَكَ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden once kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gonderdik
Surah Nooh, Verse 1
قَالَ يَٰقَوۡمِ إِنِّي لَكُمۡ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
Ey kavmim dedi, ben sizin icin acık bir uyarıcıyım
Surah Nooh, Verse 2
أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
Allah'a kulluk edin; O'na karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin
Surah Nooh, Verse 3
يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرۡكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُۚ لَوۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Ki Allah bir kısım gunahlarınızı bagıslasın ve sizi belli bir vadeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yasatsın)" Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettigi vade gelince, artık o ertelenmez. Keske bilseydiniz
Surah Nooh, Verse 4
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوۡتُ قَوۡمِي لَيۡلٗا وَنَهَارٗا
(Sonra Nuh:) Rabbim! dedi, dogrusu ben kavmimi gece gunduz (imana) davet ettim
Surah Nooh, Verse 5
فَلَمۡ يَزِدۡهُمۡ دُعَآءِيٓ إِلَّا فِرَارٗا
Fakat benim davetim, ancak kacmalarını arttırdı
Surah Nooh, Verse 6
وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوۡتُهُمۡ لِتَغۡفِرَ لَهُمۡ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَٱسۡتَغۡشَوۡاْ ثِيَابَهُمۡ وَأَصَرُّواْ وَٱسۡتَكۡبَرُواْ ٱسۡتِكۡبَارٗا
Gercekten de, (imana gelmeleri ve boylece) gunahlarını bagıslaman icin onları ne zaman davet ettiysem, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, (beni gormemek icin) elbiselerine burunduler, ayak dirediler, kibirlendikce kibirlendiler
Surah Nooh, Verse 7
ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا
Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum
Surah Nooh, Verse 8
ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا
Sonra, onlarla hem acıktan acıga hem de gizli gizli konustum
Surah Nooh, Verse 9
فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا
Dedim ki: Rabbinizden magfiret dileyin; cunku O cok bagıslayıcıdır
Surah Nooh, Verse 10
يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا
(Magfiret dileyin ki,) uzerinize gokten bol bol yagmur indirsin
Surah Nooh, Verse 11
وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّـٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا
Mallarınızı ve ogullarınızı cogaltsın, size bahceler ihsan etsin, sizin icin ırmaklar akıtsın
Surah Nooh, Verse 12
مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا
Size ne oluyor ki, Allah'a buyuklugu yakıstıramıyorsunuz
Surah Nooh, Verse 13
وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا
Oysa, sizi turlu merhalelerden gecirerek O yaratmıstır
Surah Nooh, Verse 14
أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا
Gormediniz mi, Allah yedi gogu birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmıs
Surah Nooh, Verse 15
وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا
Onların icinde ayı bir nur kılmıs, gunesi de bir cerag yapmıstır
Surah Nooh, Verse 16
وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا
Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmistir
Surah Nooh, Verse 17
ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا
Sonra sizi yine oraya dondurecek ve sizi yeniden cıkaracaktır
Surah Nooh, Verse 18
وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا
Allah, yeryuzunu sizin icin bir sergi yapmıstır
Surah Nooh, Verse 19
لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا
Ki, onda genis yollar edinip dolasabilesiniz. (diye)
Surah Nooh, Verse 20
قَالَ نُوحٞ رَّبِّ إِنَّهُمۡ عَصَوۡنِي وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمۡ يَزِدۡهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارٗا
(Ogutlerinin fayda vermemesi uzerine) Nuh: Rabbim! dedi, dogrusu bunlar bana karsı geldiler de, malı ve cocugu kendi ziyanını arttırmaktan baska ise yaramayan kimseye uydular
Surah Nooh, Verse 21
وَمَكَرُواْ مَكۡرٗا كُبَّارٗا
Bunlar da, buyuk hileler, buyuk desiseler kurdular
Surah Nooh, Verse 22
وَقَالُواْ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمۡ وَلَا تَذَرُنَّ وَدّٗا وَلَا سُوَاعٗا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسۡرٗا
Ve dediler ki: Sakın ilahlarınızı bırakmayın; hele Ved'den, Suva'dan, Yegus'tan, Ye'uk'tan ve Nesr'den asla vazgecmeyin
Surah Nooh, Verse 23
وَقَدۡ أَضَلُّواْ كَثِيرٗاۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا ضَلَٰلٗا
(Boylece) onlar gercekten bircoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak saskınlıklarını arttır
Surah Nooh, Verse 24
مِّمَّا خَطِيٓـَٰٔتِهِمۡ أُغۡرِقُواْ فَأُدۡخِلُواْ نَارٗا فَلَمۡ يَجِدُواْ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارٗا
Bunlar, gunahları yuzunden suda boguldular, ardından da atese sokuldular ve o zaman Allah'a karsı yardımcılar da bulamadılar
Surah Nooh, Verse 25
وَقَالَ نُوحٞ رَّبِّ لَا تَذَرۡ عَلَى ٱلۡأَرۡضِ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ دَيَّارًا
Nuh: "Rabbim! dedi, yeryuzunde kafirlerden hic kimseyi bırakma
Surah Nooh, Verse 26
إِنَّكَ إِن تَذَرۡهُمۡ يُضِلُّواْ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓاْ إِلَّا فَاجِرٗا كَفَّارٗا
Cunku sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlaksız, nankor (insanlar) dogururlar (yetistirirler)
Surah Nooh, Verse 27
رَّبِّ ٱغۡفِرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيۡتِيَ مُؤۡمِنٗا وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارَۢا
Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmis olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bagısla, zalimlerin de ancak helakini arttır
Surah Nooh, Verse 28