Surah Nooh - Turkish Translation by Suat Yildirim
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوۡمِهِۦٓ أَنۡ أَنذِرۡ قَوۡمَكَ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Biz Nuh'u kendi milletine peygamber olarak gonderip:“Gayet acı bir azap baslarına gelip catmadan once halkını uyar!” dedik
Surah Nooh, Verse 1
قَالَ يَٰقَوۡمِ إِنِّي لَكُمۡ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
O da: “Ey benim milletim! Ben size gonderilen kesin bir uyarıcıyım. Soyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O’na karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin gunahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani olum anına kadar azap cektirmeksizin hayatta bıraksın.Cunku Allah’ın takdir ettigi vade gelince, asla ertelenmez. Keske bunu bir bilseniz
Surah Nooh, Verse 2
أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
O da: “Ey benim milletim! Ben size gonderilen kesin bir uyarıcıyım. Soyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O’na karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin gunahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani olum anına kadar azap cektirmeksizin hayatta bıraksın.Cunku Allah’ın takdir ettigi vade gelince, asla ertelenmez. Keske bunu bir bilseniz
Surah Nooh, Verse 3
يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرۡكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُۚ لَوۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
O da: “Ey benim milletim! Ben size gonderilen kesin bir uyarıcıyım. Soyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O’na karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin gunahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani olum anına kadar azap cektirmeksizin hayatta bıraksın.Cunku Allah’ın takdir ettigi vade gelince, asla ertelenmez. Keske bunu bir bilseniz
Surah Nooh, Verse 4
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوۡتُ قَوۡمِي لَيۡلٗا وَنَهَارٗا
“Ya Rabbi, dedi Nuh, ben milletimi gece gunduz dine davet ettim. Ama benim davetim, onların sadece daha cok uzaklasmalarına yol actı.”
Surah Nooh, Verse 5
فَلَمۡ يَزِدۡهُمۡ دُعَآءِيٓ إِلَّا فِرَارٗا
“Ya Rabbi, dedi Nuh, ben milletimi gece gunduz dine davet ettim. Ama benim davetim, onların sadece daha cok uzaklasmalarına yol actı.”
Surah Nooh, Verse 6
وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوۡتُهُمۡ لِتَغۡفِرَ لَهُمۡ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَٱسۡتَغۡشَوۡاْ ثِيَابَهُمۡ وَأَصَرُّواْ وَٱسۡتَكۡبَرُواْ ٱسۡتِكۡبَارٗا
Her ne zaman, onları bagıslaman icin cagırdıysam, onlar parmaklarıyla kulaklarını tıkadılar. Esvaplarıyla ortunduler, direttiler ve cok kibirlendiler
Surah Nooh, Verse 7
ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا
Ben onları bu sefer yuksek sesle davet etmeye basladım
Surah Nooh, Verse 8
ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا
Daha sonra onları gah acıkca cagırdım, gah iyice gizli bir davet yonelttim, her turlu yolu denedim
Surah Nooh, Verse 9
فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا
Dedim ki onlara: “Rabbinizden af dileyiniz. Zira o gafurdur.”
Surah Nooh, Verse 10
يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا
Magfiret dileyin ki uzerinize bol bol yagmur indirsin
Surah Nooh, Verse 11
وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّـٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا
“Size mal ve evlad ihsan buyursun, size bahceler, ırmaklar, su kanalları nasib etsin.”
Surah Nooh, Verse 12
مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا
“Neden acaba siz, sizi tavırdan tavıra yaratan Allah'ın buyuklugunu kabul etmiyorsunuz?”
Surah Nooh, Verse 13
وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا
“Neden acaba siz, sizi tavırdan tavıra yaratan Allah'ın buyuklugunu kabul etmiyorsunuz?”
Surah Nooh, Verse 14
أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا
Gormez misiniz ki Allah yedi kat gogu tam birbiri ile uyum icinde yarattı
Surah Nooh, Verse 15
وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا
Gokte Ay'ı bir nur, Gunes’i ise lamba yaptı
Surah Nooh, Verse 16
وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا
Allah sizi yerden nebat bitirircesine bitirip yetistirdi
Surah Nooh, Verse 17
ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا
Sonra sizi tekrar oraya gonderip, yine sizi oradan cıkaracaktır
Surah Nooh, Verse 18
وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا
Allah yeri size bir yaygı yaptı ki onun genis yollarında yuruyesiniz
Surah Nooh, Verse 19
لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا
Allah yeri size bir yaygı yaptı ki onun genis yollarında yuruyesiniz
Surah Nooh, Verse 20
قَالَ نُوحٞ رَّبِّ إِنَّهُمۡ عَصَوۡنِي وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمۡ يَزِدۡهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارٗا
Nuh: “Ya Rabbi, dedi, Sen de biliyorsun ki onlar bana isyan ettiler; servet ve evlat coklugunun kendi ziyanını artırdıgı kimselere uydular
Surah Nooh, Verse 21
وَمَكَرُواْ مَكۡرٗا كُبَّارٗا
Buyuk hile ve tuzaklar kurdular
Surah Nooh, Verse 22
وَقَالُواْ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمۡ وَلَا تَذَرُنَّ وَدّٗا وَلَا سُوَاعٗا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسۡرٗا
“Sakın tanrılarınızdan vazgecmeyin, Ved, Suva, Yegus, Yeuk ve Nesr'i, bunlardan hicbirini bırakmayın!” dediler
Surah Nooh, Verse 23
وَقَدۡ أَضَلُّواْ كَثِيرٗاۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا ضَلَٰلٗا
Boylece onlar bircok insanı sasırttılar. Mademki oyle yaptılar, Sen de bu zalimlerin saskınlıgını artır ya Rabbi!”
Surah Nooh, Verse 24
مِّمَّا خَطِيٓـَٰٔتِهِمۡ أُغۡرِقُواْ فَأُدۡخِلُواْ نَارٗا فَلَمۡ يَجِدُواْ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارٗا
Hasılı, bircok sucları sebebiyle suda boguldular ve cehenneme tıkıldılar! Allah'a karsı, kendilerine yardım edecek bir tek yardımcı bile bulamadılar
Surah Nooh, Verse 25
وَقَالَ نُوحٞ رَّبِّ لَا تَذَرۡ عَلَى ٱلۡأَرۡضِ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ دَيَّارًا
Nuh: “Ya Rabbi, dedi, yeryuzunde dolasan bir tek kafir bile bırakma!”
Surah Nooh, Verse 26
إِنَّكَ إِن تَذَرۡهُمۡ يُضِلُّواْ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓاْ إِلَّا فَاجِرٗا كَفَّارٗا
“Zira bırakırsan onlar Senin kullarını, Senin yolundan saptırırlar,ve sadece kendileri gibi kafir, ahlaksız cocuklar dunyaya getirip yetistirirler.”
Surah Nooh, Verse 27
رَّبِّ ٱغۡفِرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيۡتِيَ مُؤۡمِنٗا وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارَۢا
“Ya Rabbi, beni, anamı, babamı ve evime mumin olarak girenleri, erkek ve kadın butun muminleri affeyle.O zalimleri ise, daha da beter eyle, daha da perisan eyle!”
Surah Nooh, Verse 28