Surah Nooh - Turkish Translation by Muhammed Esed
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوۡمِهِۦٓ أَنۡ أَنذِرۡ قَوۡمَكَ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Biz Nuh´u kendi toplumuna gondererek "Baslarına siddetli bir azap gelmeden halkını uyar!" diye (emrettik)
Surah Nooh, Verse 1
قَالَ يَٰقَوۡمِ إِنِّي لَكُمۡ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
(Nuh) "Ey halkım!" diye seslendi, "Ben sizin icin acık bir uyarıcıyım
Surah Nooh, Verse 2
أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
(yalnız) Allah´a kulluk etmeniz ve O´na karsı sorumluluk bilinci tasımanız (gerektigini bildiren bir uyarıcı). "Simdi bana kulak verin
Surah Nooh, Verse 3
يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرۡكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُۚ لَوۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
ki Allah bir kısım gunahlarınızı bagıslasın ve (yalnız O´na) malum olan bir zamana kadar size muhlet tanısın; ama bilin ki Allah´ın belirledigi vade gelip cattıgında hicbir sekilde ertelenemez. Keske bunu bilseydiniz
Surah Nooh, Verse 4
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوۡتُ قَوۡمِي لَيۡلٗا وَنَهَارٗا
(Ve bir zaman sonra, Nuh) "Ey Rabbim!" dedi, "Ben halkıma gece gunduz cagrıda bulunuyorum
Surah Nooh, Verse 5
فَلَمۡ يَزِدۡهُمۡ دُعَآءِيٓ إِلَّا فِرَارٗا
ama bu cagrım onları yalnızca (Senden) daha da uzaklastırdı
Surah Nooh, Verse 6
وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوۡتُهُمۡ لِتَغۡفِرَ لَهُمۡ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَٱسۡتَغۡشَوۡاْ ثِيَابَهُمۡ وَأَصَرُّواْ وَٱسۡتَكۡبَرُواْ ٱسۡتِكۡبَارٗا
Ve dogrusu, onlara bagıslayıcılıgını gosterecegin umidiyle ne zaman cagrıda bulunduysam parmaklarını kulaklarına tıkadılar, (gunahkarlık) giysilerine burunduler, daha fazla inada kapıldılar ve bos gururlarında (daha da) azgınlastılar
Surah Nooh, Verse 7
ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا
Dogrusu, ben onları acık acık cagırdım
Surah Nooh, Verse 8
ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا
onlara acıktan tebligde bulundum; (ayrıca) onlarla gizlice, ozel olarak da konustum
Surah Nooh, Verse 9
فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا
ve dedim ki: "Rabbinizden gunahlarınızın bagıslanmasını dileyin, cunku O, kuskusuz bagıslayıcıdır
Surah Nooh, Verse 10
يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا
Size, hesapsız semavi nimetler yagdıracaktır
Surah Nooh, Verse 11
وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّـٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا
dunyevi servet ve evlat vermek suretiyle size yardım edecek ve size baglar bahceler ihsan edecek ve akıp giden sular bagıslayacaktır
Surah Nooh, Verse 12
مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا
Size ne oluyor ki Allah´ın buyuklugunu kabul etmiyorsunuz
Surah Nooh, Verse 13
وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا
sizi(n her birinizi) pespese asamalardan gecirerek yaratanın O oldugunu gordugunuz halde
Surah Nooh, Verse 14
أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا
Gormuyor musunuz Allah yedi gogu nasıl birbiriyle uyumlu yaratmıstır
Surah Nooh, Verse 15
وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا
ve onların icine ay´ı (yansıyan) bir ısık olarak yerlestirmis ve gunesi (ısık sacan) bir lamba yapmıstır
Surah Nooh, Verse 16
وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا
Ve Allah sizi yerden (tedrici bir sekilde) yesertip buyutmustur; ve sonra sizi (oldukten sonra) ona geri dondurecektir
Surah Nooh, Verse 17
ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا
(daha sonra) sizi yeniden dirilterek tekrar ortaya cıkaracaktır
Surah Nooh, Verse 18
وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا
Ve Allah yeri sizin icin genisce yaymıstır
Surah Nooh, Verse 19
لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا
ki uzerinde genis yollardan yuruyup gecebilesiniz
Surah Nooh, Verse 20
قَالَ نُوحٞ رَّبِّ إِنَّهُمۡ عَصَوۡنِي وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمۡ يَزِدۡهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارٗا
Nuh, "Ey Rabbim!" diye ekledi, "Onlar bana (tamamen) karsı cıktılar, zaten onlar serveti ve cocukları yuzunden hızla yok olmaya dogru giden kimselere uyarlar
Surah Nooh, Verse 21
وَمَكَرُواْ مَكۡرٗا كُبَّارٗا
ve (Sana karsı) en korkunc tuzakları kuranlara
Surah Nooh, Verse 22
وَقَالُواْ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمۡ وَلَا تَذَرُنَّ وَدّٗا وَلَا سُوَاعٗا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسۡرٗا
cunku onlar (kendilerine uyanlara): ´Tanrılarınızı hicbir zaman terk etmeyin! Ne Vedd, ne Suva´, ne Yegus, ne Ye´uk ve ne de Nesr´i terk etmeyin!´ demislerdi
Surah Nooh, Verse 23
وَقَدۡ أَضَلُّواْ كَثِيرٗاۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا ضَلَٰلٗا
Onlar boylece cogu kimseyi saptırdılar, o halde, Sen bu zalimlere yalnızca (ozlem duydukları seylerden) uzaklasmalarını emret
Surah Nooh, Verse 24
مِّمَّا خَطِيٓـَٰٔتِهِمۡ أُغۡرِقُواْ فَأُدۡخِلُواْ نَارٗا فَلَمۡ يَجِدُواْ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارٗا
Boylece onlar, gunahları yuzunden (buyuk bir tufanda) boguldular ve (oteki dunyanın) atesinde yanmaya mahkum edildiler; ve kendilerini Allah´a karsı koruyacak bir yardımcı bulamadılar
Surah Nooh, Verse 25
وَقَالَ نُوحٞ رَّبِّ لَا تَذَرۡ عَلَى ٱلۡأَرۡضِ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ دَيَّارًا
Ve Nuh, "Ey Rabbim!" diye yalvardı: "Yeryuzunde bu hakikati inkar edenlerden hic kimseyi bırakma
Surah Nooh, Verse 26
إِنَّكَ إِن تَذَرۡهُمۡ يُضِلُّواْ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓاْ إِلَّا فَاجِرٗا كَفَّارٗا
cunku Sen onları bırakırsan, Sana kulluk edenleri hep saptır(maya calıs)ırlar ve yalnızca fesada ve inatla surdurulen nankorluge sebep olurlar
Surah Nooh, Verse 27
رَّبِّ ٱغۡفِرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيۡتِيَ مُؤۡمِنٗا وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارَۢا
Ey Rabbim! Bana, anneme, babama, evime mumin olarak giren herkese ve (daha sonraki) butun mumin kadınlara ve erkeklere bagıslayıcılıgını goster ve zulum isleyenleri her zaman helake ugrat
Surah Nooh, Verse 28