Surah Al-Jinn - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
قُلۡ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ ٱسۡتَمَعَ نَفَرٞ مِّنَ ٱلۡجِنِّ فَقَالُوٓاْ إِنَّا سَمِعۡنَا قُرۡءَانًا عَجَبٗا
De ki: “Cinlerden bir toplulugun (Kur´an) dinledigi, sonra: “Biz gercekten harika, guzel bir Kur´an isittik.” dedikleri bana vahyedildi.”
Surah Al-Jinn, Verse 1
يَهۡدِيٓ إِلَى ٱلرُّشۡدِ فَـَٔامَنَّا بِهِۦۖ وَلَن نُّشۡرِكَ بِرَبِّنَآ أَحَدٗا
“O (Kur´an), irsada ulastırır, artık biz, O´na iman ettik ve artık kimseyi Rabbimize asla ortak kosmayız.”
Surah Al-Jinn, Verse 2
وَأَنَّهُۥ تَعَٰلَىٰ جَدُّ رَبِّنَا مَا ٱتَّخَذَ صَٰحِبَةٗ وَلَا وَلَدٗا
Ve bizim Rabbimizin sanı cok yucedir. O´nun, bir sahibe (es) ve ogul edinmedigine (iman ettik)
Surah Al-Jinn, Verse 3
وَأَنَّهُۥ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى ٱللَّهِ شَطَطٗا
Ve o bizim sefih (ahmak) olanımızın (iblisin), Allah´a karsı asılsız (sacma sapan seyler) soylemis olduguna (inanıyoruz)
Surah Al-Jinn, Verse 4
وَأَنَّا ظَنَنَّآ أَن لَّن تَقُولَ ٱلۡإِنسُ وَٱلۡجِنُّ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا
Ve gercekten biz, insanların ve cinlerin Allah´a karsı asla yalan soylemedigini zannettik
Surah Al-Jinn, Verse 5
وَأَنَّهُۥ كَانَ رِجَالٞ مِّنَ ٱلۡإِنسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٖ مِّنَ ٱلۡجِنِّ فَزَادُوهُمۡ رَهَقٗا
Ve insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sıgınıyorlardı. Boylece onların (cinlerin) azgınlıklarını artırdılar
Surah Al-Jinn, Verse 6
وَأَنَّهُمۡ ظَنُّواْ كَمَا ظَنَنتُمۡ أَن لَّن يَبۡعَثَ ٱللَّهُ أَحَدٗا
Ve onlar da, sizin zannettiginiz gibi Allah´ın hic kimseyi yeniden diriltmeyecegini zannettiler
Surah Al-Jinn, Verse 7
وَأَنَّا لَمَسۡنَا ٱلسَّمَآءَ فَوَجَدۡنَٰهَا مُلِئَتۡ حَرَسٗا شَدِيدٗا وَشُهُبٗا
Ve gercekten biz semaya, elbette dokunduk. O zaman onu cok guclu bekciler ve sihaplarla (yakıcı ısınlarla) doldurulmus bulduk
Surah Al-Jinn, Verse 8
وَأَنَّا كُنَّا نَقۡعُدُ مِنۡهَا مَقَٰعِدَ لِلسَّمۡعِۖ فَمَن يَسۡتَمِعِ ٱلۡأٓنَ يَجِدۡ لَهُۥ شِهَابٗا رَّصَدٗا
Ve gercekten biz, (meleklerin sozlerini) dinlemek icin orada oturma yerlerine otururduk. Fakat simdi, kim dinlemek isterse, onu gozleyen (izleyen) bir sihap (ates sulesi) bulur
Surah Al-Jinn, Verse 9
وَأَنَّا لَا نَدۡرِيٓ أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ أَرَادَ بِهِمۡ رَبُّهُمۡ رَشَدٗا
Ve gercekten biz bilmiyoruz. Yeryuzunde olan kimselere bir serr mi murad edildi, yoksa Rab´leri onların irsad olmalarını mı diledi
Surah Al-Jinn, Verse 10
وَأَنَّا مِنَّا ٱلصَّـٰلِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَٰلِكَۖ كُنَّا طَرَآئِقَ قِدَدٗا
Ve gercekten biz, bir kısmımız salihleriz ve bizden bir kısmımız bunun dısında. Biz ayrı ayrı yollarda (olan topluluklar) olduk
Surah Al-Jinn, Verse 11
وَأَنَّا ظَنَنَّآ أَن لَّن نُّعۡجِزَ ٱللَّهَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَن نُّعۡجِزَهُۥ هَرَبٗا
Ve gercekten biz, yeryuzunde Allah´ı asla aciz bırakamayacagımızı anladık ve (O´ndan) kacarak da O´nu asla aciz bırakamayız
Surah Al-Jinn, Verse 12
وَأَنَّا لَمَّا سَمِعۡنَا ٱلۡهُدَىٰٓ ءَامَنَّا بِهِۦۖ فَمَن يُؤۡمِنۢ بِرَبِّهِۦ فَلَا يَخَافُ بَخۡسٗا وَلَا رَهَقٗا
Ve gercekten biz, hidayeti isittigimiz zaman O´na iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden ve zulme ugrayacagından korkmaz
Surah Al-Jinn, Verse 13
وَأَنَّا مِنَّا ٱلۡمُسۡلِمُونَ وَمِنَّا ٱلۡقَٰسِطُونَۖ فَمَنۡ أَسۡلَمَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ تَحَرَّوۡاْ رَشَدٗا
Ve gercekten bizden, (Allah´a) teslim olanlar da var ve bizden kasitun (kalpleri kasiyet baglamıs) olanlar da var. Artık kim (Allah´a) teslim olmussa (ruhunu teslim etmisse) iste onlar, irsad olmayı (nefsin ve iradenin teslimini) arayanlardır (dileyenlerdir)
Surah Al-Jinn, Verse 14
وَأَمَّا ٱلۡقَٰسِطُونَ فَكَانُواْ لِجَهَنَّمَ حَطَبٗا
Ve lakin, kasitun olanlar (kalpleri zikirsizlikten kasiyet baglayanlar), iste onlar cehenneme odun oldular
Surah Al-Jinn, Verse 15
وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسۡقَيۡنَٰهُم مَّآءً غَدَقٗا
Ve eger onlar, tarikat uzere olarak (Allah´a) yonelselerdi, onları mutlaka bol su (rahmet) ile sulardık (bol bol rahmet ulastırırdık) ki
Surah Al-Jinn, Verse 16
لِّنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَمَن يُعۡرِضۡ عَن ذِكۡرِ رَبِّهِۦ يَسۡلُكۡهُ عَذَابٗا صَعَدٗا
Onları bu konuda imtihan edelim diye. Ve kim Rabbinin zikrinden yuz cevirirse, onu cok siddetli azaba ugratır
Surah Al-Jinn, Verse 17
وَأَنَّ ٱلۡمَسَٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدۡعُواْ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدٗا
Ve muhakkak ki mescidler, Allah icindir. Artık Allah ile beraber baska birine dua etmeyin
Surah Al-Jinn, Verse 18
وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبۡدُ ٱللَّهِ يَدۡعُوهُ كَادُواْ يَكُونُونَ عَلَيۡهِ لِبَدٗا
Ve muhakkak ki O; Allah´ın Kulu (Hz. Muhammed S.A.V), O´na (Allah´a) dua etmeye (Kur´an okumaya) kalktıgı zaman, (O´nun etrafında) neredeyse ustuste birikip toplanıyorlardı
Surah Al-Jinn, Verse 19
قُلۡ إِنَّمَآ أَدۡعُواْ رَبِّي وَلَآ أُشۡرِكُ بِهِۦٓ أَحَدٗا
De ki: “Ben sadece Rabbime dua ederim ve hic kimseyi O´na ortak etmem.”
Surah Al-Jinn, Verse 20
قُلۡ إِنِّي لَآ أَمۡلِكُ لَكُمۡ ضَرّٗا وَلَا رَشَدٗا
De ki: “Muhakkak ki ben, size bir zarar verme ve sizi irsad etme gucune malik (sahip) degilim.”
Surah Al-Jinn, Verse 21
قُلۡ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ ٱللَّهِ أَحَدٞ وَلَنۡ أَجِدَ مِن دُونِهِۦ مُلۡتَحَدًا
De ki: “Muhakkak beni, hic kimse Allah´tan bir seye karsı asla koruyamaz. Ve ben asla O´ndan (Allah´tan) baska sıgınacak yer bulamam.”
Surah Al-Jinn, Verse 22
إِلَّا بَلَٰغٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦۚ وَمَن يَعۡصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا
(Bu) sadece Allah´tan olanı teblig ve O´nun risaletidir. Ve kim Allah´a ve O´nun Resul´une asi olursa, bundan sonra muhakkak ki onun icin, icinde ebediyyen kalacagı cehennem atesi vardır
Surah Al-Jinn, Verse 23
حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ أَضۡعَفُ نَاصِرٗا وَأَقَلُّ عَدَدٗا
Nihayet vaadolundukları seyi gordukleri zaman, artık kimin yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından daha az, yakında bilecekler
Surah Al-Jinn, Verse 24
قُلۡ إِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٞ مَّا تُوعَدُونَ أَمۡ يَجۡعَلُ لَهُۥ رَبِّيٓ أَمَدًا
De ki: “Eger bilseydim (size bildirirdim) vaadolundugunuz sey yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir muddet mi verir?”
Surah Al-Jinn, Verse 25
عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ فَلَا يُظۡهِرُ عَلَىٰ غَيۡبِهِۦٓ أَحَدًا
O (Allah), gaybı bilendir. Fakat O, gaybını hic kimseye izhar etmez (acıklamaz)
Surah Al-Jinn, Verse 26
إِلَّا مَنِ ٱرۡتَضَىٰ مِن رَّسُولٖ فَإِنَّهُۥ يَسۡلُكُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَمِنۡ خَلۡفِهِۦ رَصَدٗا
Resullerden razı oldukları (tasarruf rızasına ulasmıs olanları) haric! O taktirde, muhakkak ki O (Allah), onların onunden ve arkasından gozetenler sevkeder ki
Surah Al-Jinn, Verse 27
لِّيَعۡلَمَ أَن قَدۡ أَبۡلَغُواْ رِسَٰلَٰتِ رَبِّهِمۡ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيۡهِمۡ وَأَحۡصَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ عَدَدَۢا
Rab´lerinin risaletlerinin teblig edilmis oldugunu bilsinler diye. Ve (Allah) onların yanlarında olanları (ilmi ile) ihata etmistir (kusatmıstır). Ve herseyin adedini sayıp tespit etmistir
Surah Al-Jinn, Verse 28