Surah Al-Muzzammil - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُزَّمِّلُ
Ey elbiselerine burunup yatan (Peygamber)
Surah Al-Muzzammil, Verse 1
قُمِ ٱلَّيۡلَ إِلَّا قَلِيلٗا
(Namaz kılmak ve ibadet etmek icin) gece kalk; ancak birazı mustesna
Surah Al-Muzzammil, Verse 2
نِّصۡفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصۡ مِنۡهُ قَلِيلًا
Gecenin yarısını kalk, yahut bu yarıdan biraz eksilt
Surah Al-Muzzammil, Verse 3
أَوۡ زِدۡ عَلَيۡهِ وَرَتِّلِ ٱلۡقُرۡءَانَ تَرۡتِيلًا
Yahut o yarının uzerine ilave et. Kur’an’ı da yavas ve acık olarak guzelce oku
Surah Al-Muzzammil, Verse 4
إِنَّا سَنُلۡقِي عَلَيۡكَ قَوۡلٗا ثَقِيلًا
Cunku biz, sana, (sorumlulugu) agır bir soz (Kur’an) vahy edecegiz
Surah Al-Muzzammil, Verse 5
إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيۡلِ هِيَ أَشَدُّ وَطۡـٔٗا وَأَقۡوَمُ قِيلًا
Muhakkak ki gece (ibadet icin yatagından) kalkan kisi, nese bakımından daha kuvvetli, (Kur’an’ı) okuyus bakımından da daha saglamdır
Surah Al-Muzzammil, Verse 6
إِنَّ لَكَ فِي ٱلنَّهَارِ سَبۡحٗا طَوِيلٗا
Dogrusu sana, gunduz uzun bir mesguliyet var; (bunun icin geceleyin bol bol ibadet etmek en uygundur)
Surah Al-Muzzammil, Verse 7
وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلۡ إِلَيۡهِ تَبۡتِيلٗا
Hem Rabbinin ismini an ve her seyden kesilerek O’na ihlas ile ibadet et
Surah Al-Muzzammil, Verse 8
رَّبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذۡهُ وَكِيلٗا
O, dogunun da, batının da Rabbidir; O’ndan baska hicbir ilah yoktur. O halde yalnız O’nu kendine vekil edin
Surah Al-Muzzammil, Verse 9
وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهۡجُرۡهُمۡ هَجۡرٗا جَمِيلٗا
Ve inkarcıların diyeceklerine, (sana iftira ve yalanlarına) sabırlı ol ve onları guzel bir sekilde terk edip ayrıl
Surah Al-Muzzammil, Verse 10
وَذَرۡنِي وَٱلۡمُكَذِّبِينَ أُوْلِي ٱلنَّعۡمَةِ وَمَهِّلۡهُمۡ قَلِيلًا
(Ey Rasulum, seni) inkar eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz muhlet ver; (yakında Bedir savasında ve kıyamette onların cezasını verecegim)
Surah Al-Muzzammil, Verse 11
إِنَّ لَدَيۡنَآ أَنكَالٗا وَجَحِيمٗا
Zira (ahirette kafirler icin) bizim yanımızda bukagılar ve (icine) girecekleri bir ates var
Surah Al-Muzzammil, Verse 12
وَطَعَامٗا ذَا غُصَّةٖ وَعَذَابًا أَلِيمٗا
Bir de bogaza takılıp kalan bir yiyecek var. Ayrıca acıklı bir azap da var
Surah Al-Muzzammil, Verse 13
يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلۡجِبَالُ كَثِيبٗا مَّهِيلًا
O gun arz ve daglar sarsılacak, butun daglar erimis bir kum yıgını olacaktır
Surah Al-Muzzammil, Verse 14
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡكُمۡ رَسُولٗا شَٰهِدًا عَلَيۡكُمۡ كَمَآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ رَسُولٗا
Gercekten biz, (Ey Mekke halkı) Firavun’a bir peygamber gonderdigimiz gibi, size de (kıyamet gunu) sahidlik edecek bir peygamber gonderdik; (iman edib etmediginizi ifade edecektir)
Surah Al-Muzzammil, Verse 15
فَعَصَىٰ فِرۡعَوۡنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذۡنَٰهُ أَخۡذٗا وَبِيلٗا
Oyle ki, Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu siddetli bir azabla yakalayıverdik
Surah Al-Muzzammil, Verse 16
فَكَيۡفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرۡتُمۡ يَوۡمٗا يَجۡعَلُ ٱلۡوِلۡدَٰنَ شِيبًا
O halde, kufre varırsanız, cocukları ak saclılar haline cevirecek bir gunun (kıyametin) azabından kendinizi nasıl koruyacaksınız
Surah Al-Muzzammil, Verse 17
ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرُۢ بِهِۦۚ كَانَ وَعۡدُهُۥ مَفۡعُولًا
O gunun siddetinden gok yarılmıs ve Allah’ın vaadi tahakkuk etmistir
Surah Al-Muzzammil, Verse 18
إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا
Iste, bu ayetler, bir oguddur; artık istiyen (iman eder, ogud alır da) Allah’ına giden bir yol tutar
Surah Al-Muzzammil, Verse 19
۞إِنَّ رَبَّكَ يَعۡلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدۡنَىٰ مِن ثُلُثَيِ ٱلَّيۡلِ وَنِصۡفَهُۥ وَثُلُثَهُۥ وَطَآئِفَةٞ مِّنَ ٱلَّذِينَ مَعَكَۚ وَٱللَّهُ يُقَدِّرُ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحۡصُوهُ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡۖ فَٱقۡرَءُواْ مَا تَيَسَّرَ مِنَ ٱلۡقُرۡءَانِۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرۡضَىٰ وَءَاخَرُونَ يَضۡرِبُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَبۡتَغُونَ مِن فَضۡلِ ٱللَّهِ وَءَاخَرُونَ يُقَٰتِلُونَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ فَٱقۡرَءُواْ مَا تَيَسَّرَ مِنۡهُۚ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَقۡرِضُواْ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗاۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنۡ خَيۡرٖ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيۡرٗا وَأَعۡظَمَ أَجۡرٗاۚ وَٱسۡتَغۡفِرُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمُۢ
Muhakkak Rabbin biliyor ki, sen, gece ucte ikisine yakın, yarısı kadar ve ucte biri (olan bir muddet namaz icin) kalkıyorsun; ashabından bir topluluk da seninle beraberdir. Gece ve gunduzun miktarlarını ancak Allah takdir eder. O bildi ki, bundan ote, onu basaramazsınız; (butun geceyi ibadetle geciremezsiniz). Onun icin sizden hafifletti; (gece kaim olmayı size farz kılmadı). Artık Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmistir ki, aranızda hastalar olacak, bir kısmı Allah’ın fazlından rızk aramak icin (ticaret maksadı ile) yeryuzunde yol tepecekler, diger bir kısmı da Allah yolunda carpısacaklar. O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun, namazı kılın, zekatı verin, Allah icin (diger hayır yollarına) halisane harcayın. Nefisleriniz icin (bu dunyada) pesin olarak ne hayır islerseniz, onun sevabını Allah katında daha hayırlı ve mukafat bakımından daha buyuk bulacaksınız. Bir de Allah’dan magfiret dileyin; cunku O, Gafur’dur= magfireti cok boldur, Rahim’dir= cok merhametlidir
Surah Al-Muzzammil, Verse 20