Surah Al-Insan - Turkish Translation by Suat Yildirim
هَلۡ أَتَىٰ عَلَى ٱلۡإِنسَٰنِ حِينٞ مِّنَ ٱلدَّهۡرِ لَمۡ يَكُن شَيۡـٔٗا مَّذۡكُورًا
Dehrin akısı icinde oyle zaman gecti ki, o donemde, insanın adı bile anılmazdı
Surah Al-Insan, Verse 1
إِنَّا خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن نُّطۡفَةٍ أَمۡشَاجٖ نَّبۡتَلِيهِ فَجَعَلۡنَٰهُ سَمِيعَۢا بَصِيرًا
Biz insanı katısık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini isiten ve goren bir varlık yaptık
Surah Al-Insan, Verse 2
إِنَّا هَدَيۡنَٰهُ ٱلسَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرٗا وَإِمَّا كَفُورًا
Ona yolu da gosterdik: artık ister sukreder, ister nankor ve kafir olur
Surah Al-Insan, Verse 3
إِنَّآ أَعۡتَدۡنَا لِلۡكَٰفِرِينَ سَلَٰسِلَاْ وَأَغۡلَٰلٗا وَسَعِيرًا
Biz kafirlere zincirler, kelepceler, alevli atesler hazırladık
Surah Al-Insan, Verse 4
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ يَشۡرَبُونَ مِن كَأۡسٖ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا
Iyi insanlar ise, kafur suyu ile hazırlanmıs icecek kaselerini yudumlarlar
Surah Al-Insan, Verse 5
عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا عِبَادُ ٱللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفۡجِيرٗا
Bu, Allah'ın has kullarının icip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır
Surah Al-Insan, Verse 6
يُوفُونَ بِٱلنَّذۡرِ وَيَخَافُونَ يَوۡمٗا كَانَ شَرُّهُۥ مُسۡتَطِيرٗا
Bu kullar, dunya hayatında iken sozlerinde durur, adadıkları seyi yerine getirir ve felaketi butun ufukları tutan kıyamet gununden endise ederlerdi
Surah Al-Insan, Verse 7
وَيُطۡعِمُونَ ٱلطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ مِسۡكِينٗا وَيَتِيمٗا وَأَسِيرًا
Kendileri de ihtiyac duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek icin fakire, yetime ve esire ikram ederler
Surah Al-Insan, Verse 8
إِنَّمَا نُطۡعِمُكُمۡ لِوَجۡهِ ٱللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمۡ جَزَآءٗ وَلَا شُكُورًا
Ve derler ki: “Biz size sırf Allah rızası icin ikram ediyoruz, yoksa sizden karsılık istemedigimiz gibi bir tesekkur bile beklemiyoruz.”
Surah Al-Insan, Verse 9
إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوۡمًا عَبُوسٗا قَمۡطَرِيرٗا
Biz, yuzleri eksiten asık suratlı o gunde Rabbimizin gazabından korkarız.”
Surah Al-Insan, Verse 10
فَوَقَىٰهُمُ ٱللَّهُ شَرَّ ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمِ وَلَقَّىٰهُمۡ نَضۡرَةٗ وَسُرُورٗا
Allah da onları o gunun felaketinden korur, onların yuzlerine nur, gonullerine surur verir
Surah Al-Insan, Verse 11
وَجَزَىٰهُم بِمَا صَبَرُواْ جَنَّةٗ وَحَرِيرٗا
Sabretmelerine karsılık onlara cennetler, ipekler ihsan eder
Surah Al-Insan, Verse 12
مُّتَّكِـِٔينَ فِيهَا عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِۖ لَا يَرَوۡنَ فِيهَا شَمۡسٗا وَلَا زَمۡهَرِيرٗا
Koltuklarında diledikleri gibi dinlenir, orada ne gunes sıcagı gorurler, ne de dondurucu soguklara ugrarlar
Surah Al-Insan, Verse 13
وَدَانِيَةً عَلَيۡهِمۡ ظِلَٰلُهَا وَذُلِّلَتۡ قُطُوفُهَا تَذۡلِيلٗا
Cennet agaclarının golgeleri uzerlerine sarkar, meyveleri devsirmeleri pek kolay olur
Surah Al-Insan, Verse 14
وَيُطَافُ عَلَيۡهِم بِـَٔانِيَةٖ مِّن فِضَّةٖ وَأَكۡوَابٖ كَانَتۡ قَوَارِيرَا۠
Etraflarında hizmet edenler gumus kaplar, billur kaseler, gumusi parlaklıkta billur kupalarla dolasır, onlara ikram ederler.Cennetlikler iceceklerini kendi istahları olcusunce tayin ederler
Surah Al-Insan, Verse 15
قَوَارِيرَاْ مِن فِضَّةٖ قَدَّرُوهَا تَقۡدِيرٗا
Etraflarında hizmet edenler gumus kaplar, billur kaseler, gumusi parlaklıkta billur kupalarla dolasır, onlara ikram ederler.Cennetlikler iceceklerini kendi istahları olcusunce tayin ederler
Surah Al-Insan, Verse 16
وَيُسۡقَوۡنَ فِيهَا كَأۡسٗا كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلًا
Onlara karısımında zencefil bulunan kadehler ikram edilir
Surah Al-Insan, Verse 17
عَيۡنٗا فِيهَا تُسَمَّىٰ سَلۡسَبِيلٗا
Bu icecekler, adı Selsebil olan pınardandır
Surah Al-Insan, Verse 18
۞وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيۡتَهُمۡ حَسِبۡتَهُمۡ لُؤۡلُؤٗا مَّنثُورٗا
Etraflarında ebedi cennet cocukları dolasır durur ki, onları gordugunde parlaklıklarından oturu etrafa sacılan inciler sanırsın
Surah Al-Insan, Verse 19
وَإِذَا رَأَيۡتَ ثَمَّ رَأَيۡتَ نَعِيمٗا وَمُلۡكٗا كَبِيرًا
Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtisam, buyuk bir saltanat gorursun
Surah Al-Insan, Verse 20
عَٰلِيَهُمۡ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضۡرٞ وَإِسۡتَبۡرَقٞۖ وَحُلُّوٓاْ أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٖ وَسَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ شَرَابٗا طَهُورًا
Elbiseleri ince veya kalın yesil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gumus bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir icki ikram edip soyle demistir: “Iste butun bunlar sizin mukafatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu.”
Surah Al-Insan, Verse 21
إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمۡ جَزَآءٗ وَكَانَ سَعۡيُكُم مَّشۡكُورًا
Elbiseleri ince veya kalın yesil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gumus bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir icki ikram edip soyle demistir: “Iste butun bunlar sizin mukafatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu.”
Surah Al-Insan, Verse 22
إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ تَنزِيلٗا
Ey Resulum! Kur'an’ı sana parca parca Biz indiriyoruz
Surah Al-Insan, Verse 23
فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعۡ مِنۡهُمۡ ءَاثِمًا أَوۡ كَفُورٗا
O halde Rabbinin hukmu gelinceye kadar sabret, sakın gunaha ve kufre dadananlara itaat etme
Surah Al-Insan, Verse 24
وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلٗا
Sabah aksam Rabbinin adını zikret! Gecenin bir kısmında da O'na secde et, geceleyin uzun bir sure de O’na tesbih ve ibadet et
Surah Al-Insan, Verse 25
وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَٱسۡجُدۡ لَهُۥ وَسَبِّحۡهُ لَيۡلٗا طَوِيلًا
Sabah aksam Rabbinin adını zikret! Gecenin bir kısmında da O'na secde et, geceleyin uzun bir sure de O’na tesbih ve ibadet et
Surah Al-Insan, Verse 26
إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ يُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَآءَهُمۡ يَوۡمٗا ثَقِيلٗا
Su insanlar bu pesin dunya hayatını arzulayıp, onlerinde kendilerini bekleyen o agır gunu ihmal ediyorlar
Surah Al-Insan, Verse 27
نَّحۡنُ خَلَقۡنَٰهُمۡ وَشَدَدۡنَآ أَسۡرَهُمۡۖ وَإِذَا شِئۡنَا بَدَّلۡنَآ أَمۡثَٰلَهُمۡ تَبۡدِيلًا
Onları yaratan, organlarını birbirine baglayan ve onlara bu saglam bunyeyi veren Biz'iz.Diledigimiz vakit elbette onların yerine baskalarını getirebiliriz
Surah Al-Insan, Verse 28
إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلٗا
Iste bu, bir oguttur, bir uyarıdır. Artık dileyen Rabbine varan yolu tutar
Surah Al-Insan, Verse 29
وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمٗا
Ama Allah dilemedikce, siz dileyemezsiniz. Cunku her seyi bilen, tam hukum ve hikmet sahibi olan, Allah'tır. Her seyi bildigi gibi, rahmet ve hidayete layık olanları da pek iyi bilir
Surah Al-Insan, Verse 30
يُدۡخِلُ مَن يَشَآءُ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ وَٱلظَّـٰلِمِينَ أَعَدَّ لَهُمۡ عَذَابًا أَلِيمَۢا
Boylece diledigini rahmetine alır. Zalimler icin ise, gayet acı bir ceza hazırlamıstır
Surah Al-Insan, Verse 31