Surah Al-Anfal Verse 42 - Turkish Translation by Elmalili Hamdi Yazir
Surah Al-Anfalإِذۡ أَنتُم بِٱلۡعُدۡوَةِ ٱلدُّنۡيَا وَهُم بِٱلۡعُدۡوَةِ ٱلۡقُصۡوَىٰ وَٱلرَّكۡبُ أَسۡفَلَ مِنكُمۡۚ وَلَوۡ تَوَاعَدتُّمۡ لَٱخۡتَلَفۡتُمۡ فِي ٱلۡمِيعَٰدِ وَلَٰكِن لِّيَقۡضِيَ ٱللَّهُ أَمۡرٗا كَانَ مَفۡعُولٗا لِّيَهۡلِكَ مَنۡ هَلَكَ عَنۢ بَيِّنَةٖ وَيَحۡيَىٰ مَنۡ حَيَّ عَنۢ بَيِّنَةٖۗ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ
O vakit siz vadinin yakın bir yamacında idiniz, onlarsa uzak yamacında idiler. Kervan da sizden daha asagıda idi. Oyle ki, sayet onlarla sozlesmis olsaydınız, oyle bir bulusma yeri icin mutlaka anlasmazlık cıkarırdınız. Fakat olması gereken (zafer)in olması icin Allah boyle takdir etti. Ta ki, helak olan apacık bir delil gordukten sonra helak olsun, sag kalanlar da yine apacık bir delilden sonra yasasın. Kesindir ki Allah, isitendir, bilendir