Surah Al-Anfal Verse 42 - Turkish Translation by Suat Yildirim
Surah Al-Anfalإِذۡ أَنتُم بِٱلۡعُدۡوَةِ ٱلدُّنۡيَا وَهُم بِٱلۡعُدۡوَةِ ٱلۡقُصۡوَىٰ وَٱلرَّكۡبُ أَسۡفَلَ مِنكُمۡۚ وَلَوۡ تَوَاعَدتُّمۡ لَٱخۡتَلَفۡتُمۡ فِي ٱلۡمِيعَٰدِ وَلَٰكِن لِّيَقۡضِيَ ٱللَّهُ أَمۡرٗا كَانَ مَفۡعُولٗا لِّيَهۡلِكَ مَنۡ هَلَكَ عَنۢ بَيِّنَةٖ وَيَحۡيَىٰ مَنۡ حَيَّ عَنۢ بَيِّنَةٖۗ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ
Hani Bedir savası gunu ey Muslumanlar, Siz vadinin yakın kenarında idiniz, onlar da uzak tarafında idiler!Kervan ise sizden daha asagıda (deniz sahilinde) idi.Eger sozlesmis olsaydınız dahi, sozlestiginiz vakitte oyle bulusamazdınız.Fakat Allah, takdir ettigi bir isi yerine getirmek icin, sizi boyle bulusturdu ki helak olan, bir delile gore helak olsun, yasayan da bir delile gore yasasın.Cunku Allah her seyi hakkıyla isitir ve bilir