Surah At-Taubah Verse 42 - Turkish Translation by Elmalili Hamdi Yazir
Surah At-Taubahلَوۡ كَانَ عَرَضٗا قَرِيبٗا وَسَفَرٗا قَاصِدٗا لَّٱتَّبَعُوكَ وَلَٰكِنۢ بَعُدَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلشُّقَّةُۚ وَسَيَحۡلِفُونَ بِٱللَّهِ لَوِ ٱسۡتَطَعۡنَا لَخَرَجۡنَا مَعَكُمۡ يُهۡلِكُونَ أَنفُسَهُمۡ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Eger o sefer, yakın bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydı mutlaka pesine duser gelirlerdi. Fakat o mesakkatli yolculuk kendilerine uzun bir sefer geldi. Bununla beraber, "Bizim de gucumuz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere cıkardık." diyerek Allah'a yemin edecekler, nefislerini helake surukleyecekler. Allah biliyor ki, onlar iyice yalancıdırlar