Surah At-Taubah Verse 42 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah At-Taubahلَوۡ كَانَ عَرَضٗا قَرِيبٗا وَسَفَرٗا قَاصِدٗا لَّٱتَّبَعُوكَ وَلَٰكِنۢ بَعُدَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلشُّقَّةُۚ وَسَيَحۡلِفُونَ بِٱللَّهِ لَوِ ٱسۡتَطَعۡنَا لَخَرَجۡنَا مَعَكُمۡ يُهۡلِكُونَ أَنفُسَهُمۡ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Eger (davet olundukları sey) yakın (ve dunyevi) bir menfeat, orta bir sefer olsaydı elbette senin arkana duserlerdi. Fakat mesakkatle kat edilecek olan mesafe) onlara uzak geldi. (Bununla beraber) onlar (sen «Tebuk» den donunce): «Eger gucumuz yetseydi her halde biz de sizinle beraber cıkardık» (diye) Allaha yemin edeceklerdir. Bunlar (bu suretle) kendilerini helake suruklerler. Allah biliyor ki onlar hic subhesiz ve muhakkak yalancıdırlar