UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Yusuf - Turkish Translation by Elmalili Hamdi Yazir


الٓرۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ

Elif, Lam, Ra. Iste bunlar sana o acık secik kitabın ayetleridir
Surah Yusuf, Verse 1


إِنَّآ أَنزَلۡنَٰهُ قُرۡءَٰنًا عَرَبِيّٗا لَّعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapca bir kitap olarak indirdik
Surah Yusuf, Verse 2


نَحۡنُ نَقُصُّ عَلَيۡكَ أَحۡسَنَ ٱلۡقَصَصِ بِمَآ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانَ وَإِن كُنتَ مِن قَبۡلِهِۦ لَمِنَ ٱلۡغَٰفِلِينَ

Sana bu Kur'an'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en guzelini anlatıyoruz. Gercek su ki, daha once senin bundan hic haberin yoktu
Surah Yusuf, Verse 3


إِذۡ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَـٰٓأَبَتِ إِنِّي رَأَيۡتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوۡكَبٗا وَٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَ رَأَيۡتُهُمۡ لِي سَٰجِدِينَ

Hani bir vakitler Yusuf, babasına demisti ki: "Babacıgım, ben ruyada onbir yıldızla gunesi ve ayı bana secde ederken gordum
Surah Yusuf, Verse 4


قَالَ يَٰبُنَيَّ لَا تَقۡصُصۡ رُءۡيَاكَ عَلَىٰٓ إِخۡوَتِكَ فَيَكِيدُواْ لَكَ كَيۡدًاۖ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لِلۡإِنسَٰنِ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

(Babası) "Yavrucugum! "dedi, "ruyanı kardeslerine anlatma. Sonra sana bir tuzak kurarlar. Cunku seytan insanın acıkca dusmanıdır
Surah Yusuf, Verse 5


وَكَذَٰلِكَ يَجۡتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأۡوِيلِ ٱلۡأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعۡمَتَهُۥ عَلَيۡكَ وَعَلَىٰٓ ءَالِ يَعۡقُوبَ كَمَآ أَتَمَّهَا عَلَىٰٓ أَبَوَيۡكَ مِن قَبۡلُ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَۚ إِنَّ رَبَّكَ عَلِيمٌ حَكِيمٞ

Ve iste boyle, Rabbin seni sececek ve sana ruya tabirinden bilgiler ogretecek. Bundan once ataların Ibrahim'e ve Ishak'a tamamladıgı gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna tamamlayacaktır. Muhakkak ki, Rabbin alimdir, hakimdir
Surah Yusuf, Verse 6


۞لَّقَدۡ كَانَ فِي يُوسُفَ وَإِخۡوَتِهِۦٓ ءَايَٰتٞ لِّلسَّآئِلِينَ

Andolsun ki, Yusuf ve kardesleri kıssasında soranlara ibret alacak ayetler vardır
Surah Yusuf, Verse 7


إِذۡ قَالُواْ لَيُوسُفُ وَأَخُوهُ أَحَبُّ إِلَىٰٓ أَبِينَا مِنَّا وَنَحۡنُ عُصۡبَةٌ إِنَّ أَبَانَا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ

Hani demislerdi ki: "Yusuf ve kardesi (Bunyamin) babamıza bizden daha sevgili, biz ise guclu ve tutkun bir grubuz. Dogrusu, babamız belli ki, cok acık bir yanılgı icindedir
Surah Yusuf, Verse 8


ٱقۡتُلُواْ يُوسُفَ أَوِ ٱطۡرَحُوهُ أَرۡضٗا يَخۡلُ لَكُمۡ وَجۡهُ أَبِيكُمۡ وَتَكُونُواْ مِنۢ بَعۡدِهِۦ قَوۡمٗا صَٰلِحِينَ

Yusuf'u oldurun, ya da bir yere atın ki, babanızın yuzu (sevgisi) size kalsın, sonra yine salih bir kavim olursunuz
Surah Yusuf, Verse 9


قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ لَا تَقۡتُلُواْ يُوسُفَ وَأَلۡقُوهُ فِي غَيَٰبَتِ ٱلۡجُبِّ يَلۡتَقِطۡهُ بَعۡضُ ٱلسَّيَّارَةِ إِن كُنتُمۡ فَٰعِلِينَ

Iclerinden bir soz sahibi soyle dedi: "Yusuf'u oldurmeyin, bir kuyunun dibine bırakın da ordan gecen kafilenin biri onu bulup alsın. Eger yapacaksanız boyle yapın
Surah Yusuf, Verse 10


قَالُواْ يَـٰٓأَبَانَا مَا لَكَ لَا تَأۡمَ۬نَّا عَلَىٰ يُوسُفَ وَإِنَّا لَهُۥ لَنَٰصِحُونَ

Dediler ki: "Ey babamız! Sen bize Yusuf icin neden guvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiligini istiyoruz
Surah Yusuf, Verse 11


أَرۡسِلۡهُ مَعَنَا غَدٗا يَرۡتَعۡ وَيَلۡعَبۡ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ

Yarın onu bizimle beraber gonder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz
Surah Yusuf, Verse 12


قَالَ إِنِّي لَيَحۡزُنُنِيٓ أَن تَذۡهَبُواْ بِهِۦ وَأَخَافُ أَن يَأۡكُلَهُ ٱلذِّئۡبُ وَأَنتُمۡ عَنۡهُ غَٰفِلُونَ

Babaları dedi ki: "Onu goturmeniz beni uzer, korkarım ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz
Surah Yusuf, Verse 13


قَالُواْ لَئِنۡ أَكَلَهُ ٱلذِّئۡبُ وَنَحۡنُ عُصۡبَةٌ إِنَّآ إِذٗا لَّخَٰسِرُونَ

Dediler ki: "Vallahi biz boyle guclu kuvvetli bir topluluk iken, buna ragmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle husrana ugrayanlardan olmus oluruz
Surah Yusuf, Verse 14


فَلَمَّا ذَهَبُواْ بِهِۦ وَأَجۡمَعُوٓاْ أَن يَجۡعَلُوهُ فِي غَيَٰبَتِ ٱلۡجُبِّۚ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡهِ لَتُنَبِّئَنَّهُم بِأَمۡرِهِمۡ هَٰذَا وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ

Nihayet kardesleri, Yusuf'u alıp goturduler ve kuyunun dibine bırakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona soyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hic beklemedikleri bir sırada bu yaptıklarını haber vereceksin
Surah Yusuf, Verse 15


وَجَآءُوٓ أَبَاهُمۡ عِشَآءٗ يَبۡكُونَ

Ve yatsı vakti, aglayarak babalarına geldiler
Surah Yusuf, Verse 16


قَالُواْ يَـٰٓأَبَانَآ إِنَّا ذَهَبۡنَا نَسۡتَبِقُ وَتَرَكۡنَا يُوسُفَ عِندَ مَتَٰعِنَا فَأَكَلَهُ ٱلذِّئۡبُۖ وَمَآ أَنتَ بِمُؤۡمِنٖ لَّنَا وَلَوۡ كُنَّا صَٰدِقِينَ

Dediler ki: "Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarıs yapıyorduk. Yusuf'u da esyamızın yanına bırakmıstık. Bir de baktık ki, onu kurt yemis. su anda biz dogru da soylesek, yine de sen bize inanacak degilsin
Surah Yusuf, Verse 17


وَجَآءُو عَلَىٰ قَمِيصِهِۦ بِدَمٖ كَذِبٖۚ قَالَ بَلۡ سَوَّلَتۡ لَكُمۡ أَنفُسُكُمۡ أَمۡرٗاۖ فَصَبۡرٞ جَمِيلٞۖ وَٱللَّهُ ٱلۡمُسۡتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ

Bir de gomleginin uzerinde yalandan bir kan getirmislerdi. Babaları dedi ki: "Hayır, nefisleriniz aldatmıs da size bir is yaptırtmıs. Artık bana guzel bir sabır gerekiyor. Bu anlattıklarınıza karsılık yardımına sıgınılacak olan ancak Allah'dır
Surah Yusuf, Verse 18


وَجَآءَتۡ سَيَّارَةٞ فَأَرۡسَلُواْ وَارِدَهُمۡ فَأَدۡلَىٰ دَلۡوَهُۥۖ قَالَ يَٰبُشۡرَىٰ هَٰذَا غُلَٰمٞۚ وَأَسَرُّوهُ بِضَٰعَةٗۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِمَا يَعۡمَلُونَ

Daha sonra bir kafile gelmis, sucularını da gondermislerdi. Vardı, kovasını kuyuya saldı, "Mujde hey, mujde! Iste bir cocuk!" dedi. Ve onu satılık bir mal olarak gizleyip korudular. Allah ise onların ne yapacaklarını biliyordu
Surah Yusuf, Verse 19


وَشَرَوۡهُ بِثَمَنِۭ بَخۡسٖ دَرَٰهِمَ مَعۡدُودَةٖ وَكَانُواْ فِيهِ مِنَ ٱلزَّـٰهِدِينَ

Ve onu dusuk bir degerle birkac dirheme sattılar. Ona fazla onem vermemislerdi
Surah Yusuf, Verse 20


وَقَالَ ٱلَّذِي ٱشۡتَرَىٰهُ مِن مِّصۡرَ لِٱمۡرَأَتِهِۦٓ أَكۡرِمِي مَثۡوَىٰهُ عَسَىٰٓ أَن يَنفَعَنَآ أَوۡ نَتَّخِذَهُۥ وَلَدٗاۚ وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلِنُعَلِّمَهُۥ مِن تَأۡوِيلِ ٱلۡأَحَادِيثِۚ وَٱللَّهُ غَالِبٌ عَلَىٰٓ أَمۡرِهِۦ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ

Onu satın alan Mısırlı, esine dedi ki: "Buna guzel bak. Bize faydalı olabilir, ya da evlat ediniriz." Yusuf'u boylece oraya yerlestirdik. Ona ruyaların tabirini de ogrettik. Allah emrinde galiptir. Fakat insanların cogu bunu bilmezler
Surah Yusuf, Verse 21


وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُۥٓ ءَاتَيۡنَٰهُ حُكۡمٗا وَعِلۡمٗاۚ وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ

O, tam erginlik cagına gelince, kendisine ilim ve hukum verdik. Iste biz, guzel is yapanları boyle mukafatlandırırız
Surah Yusuf, Verse 22


وَرَٰوَدَتۡهُ ٱلَّتِي هُوَ فِي بَيۡتِهَا عَن نَّفۡسِهِۦ وَغَلَّقَتِ ٱلۡأَبۡوَٰبَ وَقَالَتۡ هَيۡتَ لَكَۚ قَالَ مَعَاذَ ٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ رَبِّيٓ أَحۡسَنَ مَثۡوَايَۖ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Derken, evinde bulundugu hanım, onun nefsinden murad alıp yararlanmak istedi. Kapıları kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi. Yusuf: "Allah'a sıgınırım! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana cok guzel baktı. Dogrusu zalimler hic iflah olmazlar" dedi
Surah Yusuf, Verse 23


وَلَقَدۡ هَمَّتۡ بِهِۦۖ وَهَمَّ بِهَا لَوۡلَآ أَن رَّءَا بُرۡهَٰنَ رَبِّهِۦۚ كَذَٰلِكَ لِنَصۡرِفَ عَنۡهُ ٱلسُّوٓءَ وَٱلۡفَحۡشَآءَۚ إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُخۡلَصِينَ

O hanım, ona gercekten niyeti bozmustu. Eger Rabbinin burhanını gormese idi. Yusuf da ona ozenip gitmisti. Aslında ondan fuhsu ve fenalıgı uzak tutalım diye boyle olmustu. Cunku o bizim ihlasa erdirilmis kullarımızdan biriydi
Surah Yusuf, Verse 24


وَٱسۡتَبَقَا ٱلۡبَابَ وَقَدَّتۡ قَمِيصَهُۥ مِن دُبُرٖ وَأَلۡفَيَا سَيِّدَهَا لَدَا ٱلۡبَابِۚ قَالَتۡ مَا جَزَآءُ مَنۡ أَرَادَ بِأَهۡلِكَ سُوٓءًا إِلَّآ أَن يُسۡجَنَ أَوۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ikisi de kapıya kostular. Hanım, onun gomlegini arkadan yırttı. Ve kapının yanında hanımın efendisiyle karsı karsıya geldiler. Hanım hemen dedi ki: "Senin esine fenalık yapmak isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya acı bir azaba ugratılmaktan baska ne olabilir
Surah Yusuf, Verse 25


قَالَ هِيَ رَٰوَدَتۡنِي عَن نَّفۡسِيۚ وَشَهِدَ شَاهِدٞ مِّنۡ أَهۡلِهَآ إِن كَانَ قَمِيصُهُۥ قُدَّ مِن قُبُلٖ فَصَدَقَتۡ وَهُوَ مِنَ ٱلۡكَٰذِبِينَ

Yusuf: "kendisi benden yararlanmak istedi" dedi. Hanımın akrabasından biri de soyle sahitlik etti: "Eger gomlegi onden yırtılmıs ise hanım dogru soylemistir, o zaman bu, yalancılardandır
Surah Yusuf, Verse 26


وَإِن كَانَ قَمِيصُهُۥ قُدَّ مِن دُبُرٖ فَكَذَبَتۡ وَهُوَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ

Yok eger gomlegi arkadan yırtılmıs ise hanım yalan soylemistir, o zaman bu dogru soyleyenlerdendir
Surah Yusuf, Verse 27


فَلَمَّا رَءَا قَمِيصَهُۥ قُدَّ مِن دُبُرٖ قَالَ إِنَّهُۥ مِن كَيۡدِكُنَّۖ إِنَّ كَيۡدَكُنَّ عَظِيمٞ

Ne zaman ki, gomlegin arkadan yırtılmıs oldugunu gordu, o zaman dedi ki: "Bu is, siz kadınların tuzagındandır. Gercekten de sizin tuzagınız cok buyuktur
Surah Yusuf, Verse 28


يُوسُفُ أَعۡرِضۡ عَنۡ هَٰذَاۚ وَٱسۡتَغۡفِرِي لِذَنۢبِكِۖ إِنَّكِ كُنتِ مِنَ ٱلۡخَاطِـِٔينَ

Yusuf! Sakın sen bundan bahsetme! Kadın! Sen de gunahından dolayı istigfar et. Sen gercekten gunahkarlardan oldun
Surah Yusuf, Verse 29


۞وَقَالَ نِسۡوَةٞ فِي ٱلۡمَدِينَةِ ٱمۡرَأَتُ ٱلۡعَزِيزِ تُرَٰوِدُ فَتَىٰهَا عَن نَّفۡسِهِۦۖ قَدۡ شَغَفَهَا حُبًّاۖ إِنَّا لَنَرَىٰهَا فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ

Sehirde bazı kadınlar da "Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmıs, sevgi yuregini yakıp kavuruyormus, goruyoruz ki, kadın cıldırmıs besbelli..." dediler
Surah Yusuf, Verse 30


فَلَمَّا سَمِعَتۡ بِمَكۡرِهِنَّ أَرۡسَلَتۡ إِلَيۡهِنَّ وَأَعۡتَدَتۡ لَهُنَّ مُتَّكَـٔٗا وَءَاتَتۡ كُلَّ وَٰحِدَةٖ مِّنۡهُنَّ سِكِّينٗا وَقَالَتِ ٱخۡرُجۡ عَلَيۡهِنَّۖ فَلَمَّا رَأَيۡنَهُۥٓ أَكۡبَرۡنَهُۥ وَقَطَّعۡنَ أَيۡدِيَهُنَّ وَقُلۡنَ حَٰشَ لِلَّهِ مَا هَٰذَا بَشَرًا إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا مَلَكٞ كَرِيمٞ

Azizin karısı, onların gizliden gizliye dedikodu yaydıklarını isitince, onlara davetci gonderdi ve onlara mukellef bir sofra hazırladı. Her birine bir bıcak verdi, beri taraftan da Yusuf'a "cık karsılarına" dedi. Gorur gormez hepsi onu gozlerinde cok buyuttuler ve (saskınlıkla) ellerini kestiler. Dediler ki: "Hasa! Allah icin, bu bir insan degil, olsa olsa yuce bir melektir
Surah Yusuf, Verse 31


قَالَتۡ فَذَٰلِكُنَّ ٱلَّذِي لُمۡتُنَّنِي فِيهِۖ وَلَقَدۡ رَٰوَدتُّهُۥ عَن نَّفۡسِهِۦ فَٱسۡتَعۡصَمَۖ وَلَئِن لَّمۡ يَفۡعَلۡ مَآ ءَامُرُهُۥ لَيُسۡجَنَنَّ وَلَيَكُونٗا مِّنَ ٱلصَّـٰغِرِينَ

Iste" dedi, "bu gordugunuz, beni hakkında kınadıgınız (genctir). Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandı. Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve kesinlikle zelillerden olacaktır
Surah Yusuf, Verse 32


قَالَ رَبِّ ٱلسِّجۡنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِۖ وَإِلَّا تَصۡرِفۡ عَنِّي كَيۡدَهُنَّ أَصۡبُ إِلَيۡهِنَّ وَأَكُن مِّنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri seyden daha sevimlidir. Eger sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzak tutmazsan, ben onların tuzagına duserim ve cahillik edenlerden olurum
Surah Yusuf, Verse 33


فَٱسۡتَجَابَ لَهُۥ رَبُّهُۥ فَصَرَفَ عَنۡهُ كَيۡدَهُنَّۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Bunun uzerine Rabbi, onun duasını kabul buyurdu da ondan onların tuzaklarını bertaraf etti. Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle isiten, hakkiyle bilendir
Surah Yusuf, Verse 34


ثُمَّ بَدَا لَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا رَأَوُاْ ٱلۡأٓيَٰتِ لَيَسۡجُنُنَّهُۥ حَتَّىٰ حِينٖ

Bu kadar delili gordukleri halde, sonra yine de Yusuf'u bir sure icin zindana atma dusuncesi agır bastı
Surah Yusuf, Verse 35


وَدَخَلَ مَعَهُ ٱلسِّجۡنَ فَتَيَانِۖ قَالَ أَحَدُهُمَآ إِنِّيٓ أَرَىٰنِيٓ أَعۡصِرُ خَمۡرٗاۖ وَقَالَ ٱلۡأٓخَرُ إِنِّيٓ أَرَىٰنِيٓ أَحۡمِلُ فَوۡقَ رَأۡسِي خُبۡزٗا تَأۡكُلُ ٱلطَّيۡرُ مِنۡهُۖ نَبِّئۡنَا بِتَأۡوِيلِهِۦٓۖ إِنَّا نَرَىٰكَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Zindana onunla birlikte iki delikanlı daha girdi. Birisi dedi ki: "Ruyada kendimi sarap sıkarken gordum". Oteki de dedi ki: "Ben de basımın ustunde ekmek tasıdıgımı, kusların da ondan yedigini gordum. Bize bunun yorumunu haber ver. Cunku biz seni iyilik edenlerden goruyoruz
Surah Yusuf, Verse 36


قَالَ لَا يَأۡتِيكُمَا طَعَامٞ تُرۡزَقَانِهِۦٓ إِلَّا نَبَّأۡتُكُمَا بِتَأۡوِيلِهِۦ قَبۡلَ أَن يَأۡتِيَكُمَاۚ ذَٰلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِي رَبِّيٓۚ إِنِّي تَرَكۡتُ مِلَّةَ قَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ كَٰفِرُونَ

Yusuf dedi ki: "Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden once onun tabirini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana ogrettigi ilimlerdendir. Cunku ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden bir kavmin dinini terkettim
Surah Yusuf, Verse 37


وَٱتَّبَعۡتُ مِلَّةَ ءَابَآءِيٓ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَۚ مَا كَانَ لَنَآ أَن نُّشۡرِكَ بِٱللَّهِ مِن شَيۡءٖۚ ذَٰلِكَ مِن فَضۡلِ ٱللَّهِ عَلَيۡنَا وَعَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Atalarım Ibrahim, Ishak ve Yakub'un dinine uydum. Bizim, Allah'a hicbir seyi ortak tutmamız olmaz. Bu, bize ve insanlara Allah'ın bir lutfudur. Fakat insanların cogu sukretmezler
Surah Yusuf, Verse 38


يَٰصَٰحِبَيِ ٱلسِّجۡنِ ءَأَرۡبَابٞ مُّتَفَرِّقُونَ خَيۡرٌ أَمِ ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ

Ey benim zindan arkadaslarım! Ayrı ayrı bircok tanrılar mı daha hayırlı, yoksa herseye hakim ve galip olan bir tek Allah mı
Surah Yusuf, Verse 39


مَا تَعۡبُدُونَ مِن دُونِهِۦٓ إِلَّآ أَسۡمَآءٗ سَمَّيۡتُمُوهَآ أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلۡطَٰنٍۚ إِنِ ٱلۡحُكۡمُ إِلَّا لِلَّهِ أَمَرَ أَلَّا تَعۡبُدُوٓاْ إِلَّآ إِيَّاهُۚ ذَٰلِكَ ٱلدِّينُ ٱلۡقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ

Sizin Allah'ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurdugu birtakım isimlerden baska bir sey degildir. Bunlara tapmanız icin Allah hicbir delil indirmis degildir. Hukum ancak Allah'a aittir: O, size, kendisinden baskasına tapmamanızı emretti. Iste dosdogru din budur. Fakat insanların cogu bunu bilmezler
Surah Yusuf, Verse 40


يَٰصَٰحِبَيِ ٱلسِّجۡنِ أَمَّآ أَحَدُكُمَا فَيَسۡقِي رَبَّهُۥ خَمۡرٗاۖ وَأَمَّا ٱلۡأٓخَرُ فَيُصۡلَبُ فَتَأۡكُلُ ٱلطَّيۡرُ مِن رَّأۡسِهِۦۚ قُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ ٱلَّذِي فِيهِ تَسۡتَفۡتِيَانِ

Ey benim zindan arkadaslarım! Biriniz efendisine yine sarap sunacak. Digeri de asılacak, kuslar basından yiyecekler. Iste ogrenmek istediginiz is boylece halloldu
Surah Yusuf, Verse 41


وَقَالَ لِلَّذِي ظَنَّ أَنَّهُۥ نَاجٖ مِّنۡهُمَا ٱذۡكُرۡنِي عِندَ رَبِّكَ فَأَنسَىٰهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ ذِكۡرَ رَبِّهِۦ فَلَبِثَ فِي ٱلسِّجۡنِ بِضۡعَ سِنِينَ

Yusuf, hapisten kurtulacagına inandıgı o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yanında an". (Benden soz et ki, beni kurtarsın). Fakat Seytan, ona, efendisinin yanında anmayı unutturdu. Bu yuzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı
Surah Yusuf, Verse 42


وَقَالَ ٱلۡمَلِكُ إِنِّيٓ أَرَىٰ سَبۡعَ بَقَرَٰتٖ سِمَانٖ يَأۡكُلُهُنَّ سَبۡعٌ عِجَافٞ وَسَبۡعَ سُنۢبُلَٰتٍ خُضۡرٖ وَأُخَرَ يَابِسَٰتٖۖ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡمَلَأُ أَفۡتُونِي فِي رُءۡيَٰيَ إِن كُنتُمۡ لِلرُّءۡيَا تَعۡبُرُونَ

Bir gun melik (hukumdar) dedi ki: "Ben ruyamda yedi cılız inegin yedi semiz inegi yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak goruyorum. Ey ileri gelenler! Siz ruya tabir edebiliyorsanız benim bu ruyamın tabirini bana bildirin
Surah Yusuf, Verse 43


قَالُوٓاْ أَضۡغَٰثُ أَحۡلَٰمٖۖ وَمَا نَحۡنُ بِتَأۡوِيلِ ٱلۡأَحۡلَٰمِ بِعَٰلِمِينَ

Dediler ki: "Ruya dedigin sey karmakarısık hayallerdir. Biz ise boyle karısık hayallerin yorumunu bilemeyiz
Surah Yusuf, Verse 44


وَقَالَ ٱلَّذِي نَجَا مِنۡهُمَا وَٱدَّكَرَ بَعۡدَ أُمَّةٍ أَنَا۠ أُنَبِّئُكُم بِتَأۡوِيلِهِۦ فَأَرۡسِلُونِ

O ikiden kurtulmus olanı nice zamandan sonra hatırladı da dedi ki: "Ben size o ruyanın tabirini haber veririm, hemen beni gonderin
Surah Yusuf, Verse 45


يُوسُفُ أَيُّهَا ٱلصِّدِّيقُ أَفۡتِنَا فِي سَبۡعِ بَقَرَٰتٖ سِمَانٖ يَأۡكُلُهُنَّ سَبۡعٌ عِجَافٞ وَسَبۡعِ سُنۢبُلَٰتٍ خُضۡرٖ وَأُخَرَ يَابِسَٰتٖ لَّعَلِّيٓ أَرۡجِعُ إِلَى ٱلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Ey Yusuf, ey dogru sozlu! Bize sunu hallet: Yedi semiz inegi, yedi cılız inek yiyor. Ve yedi yesil basakla diger yedi kuru basak. Umarım ki, o insanlara dogru cevap ile donerim, onlar da (senin kadrini) bilirler
Surah Yusuf, Verse 46


قَالَ تَزۡرَعُونَ سَبۡعَ سِنِينَ دَأَبٗا فَمَا حَصَدتُّمۡ فَذَرُوهُ فِي سُنۢبُلِهِۦٓ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّا تَأۡكُلُونَ

Dedi ki: "Yedi sene eskisi gibi ekeceksiniz, bictiklerinizi basagında bırakınız, biraz yiyeceginizden baska
Surah Yusuf, Verse 47


ثُمَّ يَأۡتِي مِنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ سَبۡعٞ شِدَادٞ يَأۡكُلۡنَ مَا قَدَّمۡتُمۡ لَهُنَّ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّا تُحۡصِنُونَ

Sonra onun arkasından yedi kurak sene gelecek, onceki biriktirdiklerinizin biraz saklayacagınızdan baskasını yiyip bitirecek
Surah Yusuf, Verse 48


ثُمَّ يَأۡتِي مِنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ عَامٞ فِيهِ يُغَاثُ ٱلنَّاسُ وَفِيهِ يَعۡصِرُونَ

Sonra da onun arkasından yagıslı bir sene gelecek ki, halk onda sıkıntıdan kurtulacak, (uzum, zeytin gibi mahsulleri) sıkıp faydalanacak
Surah Yusuf, Verse 49


وَقَالَ ٱلۡمَلِكُ ٱئۡتُونِي بِهِۦۖ فَلَمَّا جَآءَهُ ٱلرَّسُولُ قَالَ ٱرۡجِعۡ إِلَىٰ رَبِّكَ فَسۡـَٔلۡهُ مَا بَالُ ٱلنِّسۡوَةِ ٱلَّـٰتِي قَطَّعۡنَ أَيۡدِيَهُنَّۚ إِنَّ رَبِّي بِكَيۡدِهِنَّ عَلِيمٞ

O hukumdar "Onu bana getirin" dedi. Emir uzerine Yusuf'a gonderilen adam yanına gelince, Yusuf ona dedi ki: "Haydi efendine geri don de, ona sor bakalım, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imis? Hic suphe yok ki, Rabbim, onların oyunlarını cokiyi bilir
Surah Yusuf, Verse 50


قَالَ مَا خَطۡبُكُنَّ إِذۡ رَٰوَدتُّنَّ يُوسُفَ عَن نَّفۡسِهِۦۚ قُلۡنَ حَٰشَ لِلَّهِ مَا عَلِمۡنَا عَلَيۡهِ مِن سُوٓءٖۚ قَالَتِ ٱمۡرَأَتُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡـَٰٔنَ حَصۡحَصَ ٱلۡحَقُّ أَنَا۠ رَٰوَدتُّهُۥ عَن نَّفۡسِهِۦ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ

Hukumdar, o kadınlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktınız?" dedi. Onlar "Hasa, Allah icin, biz onun aleyhinde hicbir fenalık bilmiyoruz" dediler. Aziz'in, karısı da: "Simdi hak ve hakikat oldugu gibi ortaya cıktı. Aslında onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise seksiz suphesiz dogrulardandır" dedi
Surah Yusuf, Verse 51


ذَٰلِكَ لِيَعۡلَمَ أَنِّي لَمۡ أَخُنۡهُ بِٱلۡغَيۡبِ وَأَنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي كَيۡدَ ٱلۡخَآئِنِينَ

(Yusuf dedi ki): Iste bu sunun icindir: Bilsin ki, ben ona arkasından hainlik etmedim. Gercekten Allah hainlerin hilesini basarıya ulastırmaz
Surah Yusuf, Verse 52


۞وَمَآ أُبَرِّئُ نَفۡسِيٓۚ إِنَّ ٱلنَّفۡسَ لَأَمَّارَةُۢ بِٱلسُّوٓءِ إِلَّا مَا رَحِمَ رَبِّيٓۚ إِنَّ رَبِّي غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ben yine de nefsimi temize cıkarmıyorum. Cunku nefis siddetle kotulugu emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarlıgadıgı mustesna. Muhakkak ki, Rabbim bagıslayıcı ve merhametlidir
Surah Yusuf, Verse 53


وَقَالَ ٱلۡمَلِكُ ٱئۡتُونِي بِهِۦٓ أَسۡتَخۡلِصۡهُ لِنَفۡسِيۖ فَلَمَّا كَلَّمَهُۥ قَالَ إِنَّكَ ٱلۡيَوۡمَ لَدَيۡنَا مَكِينٌ أَمِينٞ

Hukumdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim." Sonra onunla konusunca da: "Sen bugun yanımızda gercekten buyuk bir mevki sahibisin, guvenilir birisin" dedi
Surah Yusuf, Verse 54


قَالَ ٱجۡعَلۡنِي عَلَىٰ خَزَآئِنِ ٱلۡأَرۡضِۖ إِنِّي حَفِيظٌ عَلِيمٞ

O da, ona dedi ki: "Beni bu ulkenin hazineleri uzerine getir. Cunku iyi korurum, iyi bilirim
Surah Yusuf, Verse 55


وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَتَبَوَّأُ مِنۡهَا حَيۡثُ يَشَآءُۚ نُصِيبُ بِرَحۡمَتِنَا مَن نَّشَآءُۖ وَلَا نُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve iste biz boylece Yusuf'u o yerde temkin ettik (yerlestirdik). Neresinde isterse orada makam tutuyordu. Biz rahmetimizi diledigimize nasip ederiz. Ve iyilik edenlerin mukafatını zayi etmeyiz
Surah Yusuf, Verse 56


وَلَأَجۡرُ ٱلۡأٓخِرَةِ خَيۡرٞ لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ

Iman edip takva yolunu tutanlar icin elbette ahiret mukafatı daha hayırlıdır
Surah Yusuf, Verse 57


وَجَآءَ إِخۡوَةُ يُوسُفَ فَدَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَعَرَفَهُمۡ وَهُمۡ لَهُۥ مُنكِرُونَ

(Bir gun) Yusuf'un kardesleri cıkageldiler ve onun yanına girdiler. O, onları gorur gormez tanıdı, oysa onlar onu tanıyamamıslardı
Surah Yusuf, Verse 58


وَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمۡ قَالَ ٱئۡتُونِي بِأَخٖ لَّكُم مِّنۡ أَبِيكُمۡۚ أَلَا تَرَوۡنَ أَنِّيٓ أُوفِي ٱلۡكَيۡلَ وَأَنَا۠ خَيۡرُ ٱلۡمُنزِلِينَ

Ne zaman ki onların butun hazırlıklarını tamamladı, o zaman dedi ki: "Babanızdan olan obur kardesinizi de bana getirin. Goruyorsunuz ya, ben olcegi tam olcuyorum ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım
Surah Yusuf, Verse 59


فَإِن لَّمۡ تَأۡتُونِي بِهِۦ فَلَا كَيۡلَ لَكُمۡ عِندِي وَلَا تَقۡرَبُونِ

Siz eger onu bana getirmezseniz, bir daha size hic kile yok, (bir olcek bile zahire alamazsınız) yanıma da yaklasmayın
Surah Yusuf, Verse 60


قَالُواْ سَنُرَٰوِدُ عَنۡهُ أَبَاهُ وَإِنَّا لَفَٰعِلُونَ

Dediler ki: "Onun icin babasından izin almaya calısacagız. Her halu karda bunu yapacagz
Surah Yusuf, Verse 61


وَقَالَ لِفِتۡيَٰنِهِ ٱجۡعَلُواْ بِضَٰعَتَهُمۡ فِي رِحَالِهِمۡ لَعَلَّهُمۡ يَعۡرِفُونَهَآ إِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمۡ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ

Yusuf bir taraftan da adamlarına tenbih etti: "Sermayelerini yuklerinin icine koyuverin, belki ailelerinin yanına donunce farkına varırlar ve belki yine gelirler" dedi
Surah Yusuf, Verse 62


فَلَمَّا رَجَعُوٓاْ إِلَىٰٓ أَبِيهِمۡ قَالُواْ يَـٰٓأَبَانَا مُنِعَ مِنَّا ٱلۡكَيۡلُ فَأَرۡسِلۡ مَعَنَآ أَخَانَا نَكۡتَلۡ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ

Boylece donup babalarına geldikleri vakit, dediler ki: "Ey babamız! Bizden olcek menedildi (bize zahire verilmeyecek). Bu kere kardesimizi de bizimle gonder ki, olcek alabilelim. Biz onu kesinlikle koruyacagız
Surah Yusuf, Verse 63


قَالَ هَلۡ ءَامَنُكُمۡ عَلَيۡهِ إِلَّا كَمَآ أَمِنتُكُمۡ عَلَىٰٓ أَخِيهِ مِن قَبۡلُ فَٱللَّهُ خَيۡرٌ حَٰفِظٗاۖ وَهُوَ أَرۡحَمُ ٱلرَّـٰحِمِينَ

Babaları dedi ki: "Ben onu size nasıl emanet ederim? Ya bundan once kardesini emanet ettigimde olan gibi olursa! En hayırlı koruyucu Allah'dır ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir
Surah Yusuf, Verse 64


وَلَمَّا فَتَحُواْ مَتَٰعَهُمۡ وَجَدُواْ بِضَٰعَتَهُمۡ رُدَّتۡ إِلَيۡهِمۡۖ قَالُواْ يَـٰٓأَبَانَا مَا نَبۡغِيۖ هَٰذِهِۦ بِضَٰعَتُنَا رُدَّتۡ إِلَيۡنَاۖ وَنَمِيرُ أَهۡلَنَا وَنَحۡفَظُ أَخَانَا وَنَزۡدَادُ كَيۡلَ بَعِيرٖۖ ذَٰلِكَ كَيۡلٞ يَسِيرٞ

Derken yuklerini actılar ve sermayelerini kendilerine geri verilmis olarak buldular. Dediler ki: "Ey babamız! Daha ne isteriz? Iste sermayelerimiz de bize iade edilmis. Bununla yine ailemize zahire alır getiririz, kardesimizi de koruruz, ustelik biryuk daha fazla zahire alırız. Zaten bu aldıgımız pek az bir zahiredir
Surah Yusuf, Verse 65


قَالَ لَنۡ أُرۡسِلَهُۥ مَعَكُمۡ حَتَّىٰ تُؤۡتُونِ مَوۡثِقٗا مِّنَ ٱللَّهِ لَتَأۡتُنَّنِي بِهِۦٓ إِلَّآ أَن يُحَاطَ بِكُمۡۖ فَلَمَّآ ءَاتَوۡهُ مَوۡثِقَهُمۡ قَالَ ٱللَّهُ عَلَىٰ مَا نَقُولُ وَكِيلٞ

Babaları dedi ki: "Hepiniz caresiz kalmadıkca onu bana mutlaka getireceginize dair Allah'dan bir yemin vermedikce, onu, kesinlikle sizinle gondermem". Onlar da Allah'a and icerek babalarına soz verince, babaları dedi ki: "Bu soylediklerinize Allah vekildir
Surah Yusuf, Verse 66


وَقَالَ يَٰبَنِيَّ لَا تَدۡخُلُواْ مِنۢ بَابٖ وَٰحِدٖ وَٱدۡخُلُواْ مِنۡ أَبۡوَٰبٖ مُّتَفَرِّقَةٖۖ وَمَآ أُغۡنِي عَنكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن شَيۡءٍۖ إِنِ ٱلۡحُكۡمُ إِلَّا لِلَّهِۖ عَلَيۡهِ تَوَكَّلۡتُۖ وَعَلَيۡهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُتَوَكِّلُونَ

Ve dedi ki: "Ey yavrularım! (sehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin. Gerci ben ne yapsam, Allah'ın takdirini sizden engelleyemem. Hukum yalnızca Allah'ındır. Onun icin butun tevekkul edenler O'na tevekkul etmelidirler
Surah Yusuf, Verse 67


وَلَمَّا دَخَلُواْ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَهُمۡ أَبُوهُم مَّا كَانَ يُغۡنِي عَنۡهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن شَيۡءٍ إِلَّا حَاجَةٗ فِي نَفۡسِ يَعۡقُوبَ قَضَىٰهَاۚ وَإِنَّهُۥ لَذُو عِلۡمٖ لِّمَا عَلَّمۡنَٰهُ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ

Ne zaman ki, sehre vardılar, o zaman babalarının kendilerine emrettigi sekilde girdiler. (Gerci bu sekilde girmeleri) onlar hakında Allah'ın takdir ettigi hicbir seyi onleyemezdi, bu sadece Yakub'un icinden gecirdigi bir istegin yerine getirilmesi oldu. Suphesiz o, ilim sahibiydi, cunku ona biz ogretmistik. Fakat insanların cogu bunu bilmezler
Surah Yusuf, Verse 68


وَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَىٰ يُوسُفَ ءَاوَىٰٓ إِلَيۡهِ أَخَاهُۖ قَالَ إِنِّيٓ أَنَا۠ أَخُوكَ فَلَا تَبۡتَئِسۡ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Yusuf'un yanına girdikleri vakit, o, kardesini (Bunyamin'i) yanında alıkoydu. Dedi ki: "Bilesin, ben, senin kardesinim! Iste bundan dolayı onların yapacaklarına sakın uzulme
Surah Yusuf, Verse 69


فَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمۡ جَعَلَ ٱلسِّقَايَةَ فِي رَحۡلِ أَخِيهِ ثُمَّ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ أَيَّتُهَا ٱلۡعِيرُ إِنَّكُمۡ لَسَٰرِقُونَ

Sonra onların butun hazırlıklarını gorunce, su kabını kardesinin yukunun icine koydu. Sonra bir tellal soyle bagırdı: "Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız
Surah Yusuf, Verse 70


قَالُواْ وَأَقۡبَلُواْ عَلَيۡهِم مَّاذَا تَفۡقِدُونَ

Bunlara donduler de dediler ki: "Ne arıyorsunuz
Surah Yusuf, Verse 71


قَالُواْ نَفۡقِدُ صُوَاعَ ٱلۡمَلِكِ وَلِمَن جَآءَ بِهِۦ حِمۡلُ بَعِيرٖ وَأَنَا۠ بِهِۦ زَعِيمٞ

Onlar da dediler ki: "Hukumdarın su kabını arıyoruz. Onu bulup getirene bir yuk zahire var. Ustelik o tas bana zimmetlidir
Surah Yusuf, Verse 72


قَالُواْ تَٱللَّهِ لَقَدۡ عَلِمۡتُم مَّا جِئۡنَا لِنُفۡسِدَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا كُنَّا سَٰرِقِينَ

Allah'a yemin ederiz ki," dediler, "Muhakkak siz de anlamıssınızdır ya, biz buraya fesat cıkarmak icin gelmedik. Biz hırsız da degiliz
Surah Yusuf, Verse 73


قَالُواْ فَمَا جَزَـٰٓؤُهُۥٓ إِن كُنتُمۡ كَٰذِبِينَ

Peki yalancı cıkarsanız onun (hırsızlık edenin) cezası nedir?" dediler
Surah Yusuf, Verse 74


قَالُواْ جَزَـٰٓؤُهُۥ مَن وُجِدَ فِي رَحۡلِهِۦ فَهُوَ جَزَـٰٓؤُهُۥۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلظَّـٰلِمِينَ

Kimin yukunde cıkarsa, o kendisi onun cezasıdır. Biz zalimlere iste boyle ceza veririz
Surah Yusuf, Verse 75


فَبَدَأَ بِأَوۡعِيَتِهِمۡ قَبۡلَ وِعَآءِ أَخِيهِ ثُمَّ ٱسۡتَخۡرَجَهَا مِن وِعَآءِ أَخِيهِۚ كَذَٰلِكَ كِدۡنَا لِيُوسُفَۖ مَا كَانَ لِيَأۡخُذَ أَخَاهُ فِي دِينِ ٱلۡمَلِكِ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ نَرۡفَعُ دَرَجَٰتٖ مَّن نَّشَآءُۗ وَفَوۡقَ كُلِّ ذِي عِلۡمٍ عَلِيمٞ

Bunun uzerine Yusuf, kardesinin esyalarından once onların esyalarını aramaya basladı. Sonra su kabını kardesinin yukunun icinden cıkardı. Iste Yusuf'a biz boyle bir oyun ogrettik. Melikin kanunlarına gore, kardesini alıkoymasına imkan yoktu. Ancak Allah dilerse o baska. Biz diledigimizi derecelerle yukseltiriz. Ve her bilgi sahibinin ustunde bir baska bilen vardır
Surah Yusuf, Verse 76


۞قَالُوٓاْ إِن يَسۡرِقۡ فَقَدۡ سَرَقَ أَخٞ لَّهُۥ مِن قَبۡلُۚ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفۡسِهِۦ وَلَمۡ يُبۡدِهَا لَهُمۡۚ قَالَ أَنتُمۡ شَرّٞ مَّكَانٗاۖ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا تَصِفُونَ

Dediler ki: "Eger o calmıssa, daha once bunun kardesi de calmıstı". O vakit Yusuf bunu icine attı, onlara hic belli etmeden: "Siz cok fena bir mevkidesiniz, ne sıfat verdiginizi Allah cok iyi biliyor" dedi
Surah Yusuf, Verse 77


قَالُواْ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡعَزِيزُ إِنَّ لَهُۥٓ أَبٗا شَيۡخٗا كَبِيرٗا فَخُذۡ أَحَدَنَا مَكَانَهُۥٓۖ إِنَّا نَرَىٰكَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Dediler ki: "Ey vezir! Emin ol ki, bunun cok yaslı bir babası var. Onun icin yerine birimizi al. Gercekten de biz seni iyilik edenlerden goruyoruz
Surah Yusuf, Verse 78


قَالَ مَعَاذَ ٱللَّهِ أَن نَّأۡخُذَ إِلَّا مَن وَجَدۡنَا مَتَٰعَنَا عِندَهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّظَٰلِمُونَ

O dedi ki: "Esyamızı yanında buldugumuzdan baskasını tutuklamaktan Allah korusun. Cunku oyle yaparsak zalimlerden oluruz
Surah Yusuf, Verse 79


فَلَمَّا ٱسۡتَيۡـَٔسُواْ مِنۡهُ خَلَصُواْ نَجِيّٗاۖ قَالَ كَبِيرُهُمۡ أَلَمۡ تَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ أَبَاكُمۡ قَدۡ أَخَذَ عَلَيۡكُم مَّوۡثِقٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَمِن قَبۡلُ مَا فَرَّطتُمۡ فِي يُوسُفَۖ فَلَنۡ أَبۡرَحَ ٱلۡأَرۡضَ حَتَّىٰ يَأۡذَنَ لِيٓ أَبِيٓ أَوۡ يَحۡكُمَ ٱللَّهُ لِيۖ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلۡحَٰكِمِينَ

Ne zaman ki, onlar, onu kurtarmaktan umit kestiler, o zaman fısıldasarak oradan uzaklastılar. Buyukleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına ahit aldıgını ve daha once Yusuf konusunda ettiginiz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya Allah hakkımda bir hukum verinceye kadar ben artık burdan ayrılmam. Allah, hukum verenlerin en hayırlısıdır
Surah Yusuf, Verse 80


ٱرۡجِعُوٓاْ إِلَىٰٓ أَبِيكُمۡ فَقُولُواْ يَـٰٓأَبَانَآ إِنَّ ٱبۡنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدۡنَآ إِلَّا بِمَا عَلِمۡنَا وَمَا كُنَّا لِلۡغَيۡبِ حَٰفِظِينَ

Siz donun de babanıza deyin ki: Ey babamız! Inan ki, oglun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildigimize sahitlik ediyoruz. Yoksa gaybın bekcileri degiliz
Surah Yusuf, Verse 81


وَسۡـَٔلِ ٱلۡقَرۡيَةَ ٱلَّتِي كُنَّا فِيهَا وَٱلۡعِيرَ ٱلَّتِيٓ أَقۡبَلۡنَا فِيهَاۖ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ

Hem orada bulundugumuz sehir halkına, hem icinde bulundugumuz kervana sor. Ve emin ol ki, biz kesinlikle dogru soyluyoruz
Surah Yusuf, Verse 82


قَالَ بَلۡ سَوَّلَتۡ لَكُمۡ أَنفُسُكُمۡ أَمۡرٗاۖ فَصَبۡرٞ جَمِيلٌۖ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَأۡتِيَنِي بِهِمۡ جَمِيعًاۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

Babaları dedi ki: "Hayır, sizi nefisleriniz altadıp bir ise suruklemis. Artık bana guzel guzel sabretmek dusuyor. Belki Allah hepsini birden bana geri getirir. Cunku O, her seyi bilir, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Yusuf, Verse 83


وَتَوَلَّىٰ عَنۡهُمۡ وَقَالَ يَـٰٓأَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَٱبۡيَضَّتۡ عَيۡنَاهُ مِنَ ٱلۡحُزۡنِ فَهُوَ كَظِيمٞ

Ve onlardan yuz cevirdi de: "Ey Yusuf'un atesi, yetti artık, yetti!" dedi. Ve uzuntuden gozlerine ak dustu. Artık yutkunuyor da yutkunuyordu
Surah Yusuf, Verse 84


قَالُواْ تَٱللَّهِ تَفۡتَؤُاْ تَذۡكُرُ يُوسُفَ حَتَّىٰ تَكُونَ حَرَضًا أَوۡ تَكُونَ مِنَ ٱلۡهَٰلِكِينَ

Dediler ki: "Hala Yusuf'u sayıklayıp duruyorsun. Allah'a yemin ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tukenip helak olacaksın. Hayret dogrusu
Surah Yusuf, Verse 85


قَالَ إِنَّمَآ أَشۡكُواْ بَثِّي وَحُزۡنِيٓ إِلَى ٱللَّهِ وَأَعۡلَمُ مِنَ ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Dedi ki: "Ben huznumu, kederimi ancak Allah'a sikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilmediginiz seyleri de bilirim
Surah Yusuf, Verse 86


يَٰبَنِيَّ ٱذۡهَبُواْ فَتَحَسَّسُواْ مِن يُوسُفَ وَأَخِيهِ وَلَا تَاْيۡـَٔسُواْ مِن رَّوۡحِ ٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ لَا يَاْيۡـَٔسُ مِن رَّوۡحِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلۡقَوۡمُ ٱلۡكَٰفِرُونَ

Ey ogullarım, gidin, Yusuf'u ve kardesini arastırın. Allah'ın rahmetinden umit kesmeyin; zira kafir kavimden baskası Allah'ın rahmetinden umit kesmez
Surah Yusuf, Verse 87


فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيۡهِ قَالُواْ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهۡلَنَا ٱلضُّرُّ وَجِئۡنَا بِبِضَٰعَةٖ مُّزۡجَىٰةٖ فَأَوۡفِ لَنَا ٱلۡكَيۡلَ وَتَصَدَّقۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّ ٱللَّهَ يَجۡزِي ٱلۡمُتَصَدِّقِينَ

Sonra (Mısır'a gidip) onun huzuruna girince, dediler ki: "Ey sanlı vezir! Biz ve coluk cocugumuz sıkıntı icindeyiz. Pek az bir sermaye ile geldik. Sen bize yine olcek (zahire) ver, ayrıca sadaka da ihsan eyle. Cunku Allah sadaka verenleri muhakkak mukafatlandırır
Surah Yusuf, Verse 88


قَالَ هَلۡ عَلِمۡتُم مَّا فَعَلۡتُم بِيُوسُفَ وَأَخِيهِ إِذۡ أَنتُمۡ جَٰهِلُونَ

O dedi ki: "Siz cahilliginizde Yusuf'a ve kardesine ne yaptıgınızı biliyor musunuz
Surah Yusuf, Verse 89


قَالُوٓاْ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُۖ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِيۖ قَدۡ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡنَآۖ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصۡبِرۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Onlar "Yoksa sen, sahiden Yusuf musun?" dediler. O da "Ben Yusuf'um, bu da kardesim" dedi, "Dogrusu Allah, bizi, lutfuyla nimetlendirdi. Gercekten de kim Allah'dan korkar ve sabrederse, Allah, muhakkak ki, guzel isler yapanların mukafatını zayi etmez
Surah Yusuf, Verse 90


قَالُواْ تَٱللَّهِ لَقَدۡ ءَاثَرَكَ ٱللَّهُ عَلَيۡنَا وَإِن كُنَّا لَخَٰطِـِٔينَ

Dediler ki: "Allah'a yemin olsun, Allah seni bize ustun kıldı. Biz gercekten de buyuk hata islemistik
Surah Yusuf, Verse 91


قَالَ لَا تَثۡرِيبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡيَوۡمَۖ يَغۡفِرُ ٱللَّهُ لَكُمۡۖ وَهُوَ أَرۡحَمُ ٱلرَّـٰحِمِينَ

Yusuf dedi: "Bugun size bir ayıplama ve azarlama yoktur. Allah, sizi, magfiretiyle bagıslasın. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir
Surah Yusuf, Verse 92


ٱذۡهَبُواْ بِقَمِيصِي هَٰذَا فَأَلۡقُوهُ عَلَىٰ وَجۡهِ أَبِي يَأۡتِ بَصِيرٗا وَأۡتُونِي بِأَهۡلِكُمۡ أَجۡمَعِينَ

Alın su gomlegimi goturun de babamın yuzune surun, gozu acılır. Ve butun ailenizle toplanıp bana gelin
Surah Yusuf, Verse 93


وَلَمَّا فَصَلَتِ ٱلۡعِيرُ قَالَ أَبُوهُمۡ إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ يُوسُفَۖ لَوۡلَآ أَن تُفَنِّدُونِ

Ne zaman ki, kafile (Mısır'dan) ayrıldı, oteden babaları dedi ki: "Eger bana bunak demezseniz, dogrusu ben Yusuf'un kokusunu alıyorum
Surah Yusuf, Verse 94


قَالُواْ تَٱللَّهِ إِنَّكَ لَفِي ضَلَٰلِكَ ٱلۡقَدِيمِ

Dediler ki: "Vallahi sen hala o eski saskınlıgındasın
Surah Yusuf, Verse 95


فَلَمَّآ أَن جَآءَ ٱلۡبَشِيرُ أَلۡقَىٰهُ عَلَىٰ وَجۡهِهِۦ فَٱرۡتَدَّ بَصِيرٗاۖ قَالَ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ مِنَ ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Fakat ne zaman ki, gercekten mujdeci geldi, gomlegi Yakub'un yuzune koydu, hemen gozu acıldı. "Ben size demedim mi, ben Allah'dan sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi
Surah Yusuf, Verse 96


قَالُواْ يَـٰٓأَبَانَا ٱسۡتَغۡفِرۡ لَنَا ذُنُوبَنَآ إِنَّا كُنَّا خَٰطِـِٔينَ

Dediler ki: "Ey babamız, bizim icin Allah'a istigfar eyle. Biz gercekten buyuk gunah islemistik
Surah Yusuf, Verse 97


قَالَ سَوۡفَ أَسۡتَغۡفِرُ لَكُمۡ رَبِّيٓۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ

Dedi ki: "Sizin icin Rabbimden ilerde bagıslanma dileyecegim. Suphesiz o cok bagıslayıcıdır, cok merhamet edicidir
Surah Yusuf, Verse 98


فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَىٰ يُوسُفَ ءَاوَىٰٓ إِلَيۡهِ أَبَوَيۡهِ وَقَالَ ٱدۡخُلُواْ مِصۡرَ إِن شَآءَ ٱللَّهُ ءَامِنِينَ

Ne zaman ki, onlar Yusuf'un yanına vardılar, iste o zaman Yusuf anasını ve babasını kucakladı, yanına aldı ve "Buyurun Allah'ın dilemesiyle guven icinde Mısır'a girin" dedi
Surah Yusuf, Verse 99


وَرَفَعَ أَبَوَيۡهِ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ وَخَرُّواْ لَهُۥ سُجَّدٗاۖ وَقَالَ يَـٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأۡوِيلُ رُءۡيَٰيَ مِن قَبۡلُ قَدۡ جَعَلَهَا رَبِّي حَقّٗاۖ وَقَدۡ أَحۡسَنَ بِيٓ إِذۡ أَخۡرَجَنِي مِنَ ٱلسِّجۡنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلۡبَدۡوِ مِنۢ بَعۡدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بَيۡنِي وَبَيۡنَ إِخۡوَتِيٓۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٞ لِّمَا يَشَآءُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

Anasıyla babasını yuksek bir taht uzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf icin secdeye kapandılar. Bunun uzerine Yusuf dedi ki: "Iste bu durum, o ruyamın cıkmasıdır. Gercekten Rabbim onu hak ruya kıldı. Seytan benimle kardeslerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan cıkarmakla ve sizi colden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Dogrusu Rabbim diledigine lutfunu ihsan eder. Suphesiz O, her seyi bilir, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Yusuf, Verse 100


۞رَبِّ قَدۡ ءَاتَيۡتَنِي مِنَ ٱلۡمُلۡكِ وَعَلَّمۡتَنِي مِن تَأۡوِيلِ ٱلۡأَحَادِيثِۚ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَنتَ وَلِيِّۦ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ تَوَفَّنِي مُسۡلِمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّـٰلِحِينَ

Ey Rabbim! Sen bana dunya mulkunden nasip verdin ve bana ruyaların tabirinden bir ilim ogrettin. Ey gokleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı musluman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!" {*} Hasılı, ne zamanki, Yusuf'a vardılar, yani Yusuf'un daha once kardeslerine tenbih edip istedigi gibi, basta babaları olmak uzere butun aile bireyleri topluca Mısır'a gelip Yusuf'un yanına vardılar. Rivayet olunur ki, Yusuf ve Melik, yanlarında dort bin asker, birtakım devlet adamları ve Mısır halkından cok sayıda insan, gelen kafileyi karsılamaya cıkmıslardı. Yakub Aleyhisselam, oglu Yahuda'ya dayanarak yuruyordu, karsıdan gelen kafileye ve atlılara bakıp, "Ey Yahuda, su karsıdaki adam Mısır'ın Firavun'u mu?" diye sordu. O da "Hayır, Firavun degil, oglun" dedi. Yaklastıkları zaman Yusuf'dan once Yakup selam verdi ve "Selam sana ey huzunleri gideren" dedi{*}ilh
Surah Yusuf, Verse 101


ذَٰلِكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلۡغَيۡبِ نُوحِيهِ إِلَيۡكَۖ وَمَا كُنتَ لَدَيۡهِمۡ إِذۡ أَجۡمَعُوٓاْ أَمۡرَهُمۡ وَهُمۡ يَمۡكُرُونَ

Iste bu, sana vahiyle bildirdigimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarına karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarında degildin
Surah Yusuf, Verse 102


وَمَآ أَكۡثَرُ ٱلنَّاسِ وَلَوۡ حَرَصۡتَ بِمُؤۡمِنِينَ

Sen ne kadar siddetle arzulasan da, insanların cogu iman edecek degildir
Surah Yusuf, Verse 103


وَمَا تَسۡـَٔلُهُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۚ إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ

Buna karsılık onlardan herhangi bir ucret de istemiyorsun. O Kur'an, alemlere ancak bir oguttur
Surah Yusuf, Verse 104


وَكَأَيِّن مِّنۡ ءَايَةٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ يَمُرُّونَ عَلَيۡهَا وَهُمۡ عَنۡهَا مُعۡرِضُونَ

Bununla beraber goklerde ve yerde ne kadar ayet var ki, onunla yuz yuze gelirler de yine de yuz cevirip gecerler
Surah Yusuf, Verse 105


وَمَا يُؤۡمِنُ أَكۡثَرُهُم بِٱللَّهِ إِلَّا وَهُم مُّشۡرِكُونَ

Onların cogu sirk kosmadan Allah'a iman etmezler (imanlarına az cok bir sirk karıstırırlar)
Surah Yusuf, Verse 106


أَفَأَمِنُوٓاْ أَن تَأۡتِيَهُمۡ غَٰشِيَةٞ مِّنۡ عَذَابِ ٱللَّهِ أَوۡ تَأۡتِيَهُمُ ٱلسَّاعَةُ بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ

Yoksa bunlar Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında degillerken ansızın baslarına kıyametin kopuvermesinden guven icinde midirler
Surah Yusuf, Verse 107


قُلۡ هَٰذِهِۦ سَبِيلِيٓ أَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِۚ عَلَىٰ بَصِيرَةٍ أَنَا۠ وَمَنِ ٱتَّبَعَنِيۖ وَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

De ki: Iste benim yolum budur; basiret uzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (iste boyleyiz). Ben Allah'ı tesbih ederim ve ben musriklerden degilim
Surah Yusuf, Verse 108


وَمَآ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ إِلَّا رِجَالٗا نُّوحِيٓ إِلَيۡهِم مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡقُرَىٰٓۗ أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۗ وَلَدَارُ ٱلۡأٓخِرَةِ خَيۡرٞ لِّلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Senden once gonderdigimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, onlar da kendilerine vahiy verdigimiz birtakım erkeklerden baskası degillerdi. Simdi o yerlerde soyle bir gezip gormediler mi? Kendilerinden once gelip gecenlerin akıbetlerinin nasıl olduguna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu muttakiler icin daha hayırlıdır. Hala aklınızı basınıza toplamayacak mısınız
Surah Yusuf, Verse 109


حَتَّىٰٓ إِذَا ٱسۡتَيۡـَٔسَ ٱلرُّسُلُ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُمۡ قَدۡ كُذِبُواْ جَآءَهُمۡ نَصۡرُنَا فَنُجِّيَ مَن نَّشَآءُۖ وَلَا يُرَدُّ بَأۡسُنَا عَنِ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ

Nihayet peygamberleri (onların iman etmelerinden) umit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalancı durumuna dustuklerini sanınca, onlara yardımımız geldi, yetisti; dilediklerimiz kurtarıldı. Suclular toplulugundan bizim azabımız geri cevrilemez
Surah Yusuf, Verse 110


لَقَدۡ كَانَ فِي قَصَصِهِمۡ عِبۡرَةٞ لِّأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِۗ مَا كَانَ حَدِيثٗا يُفۡتَرَىٰ وَلَٰكِن تَصۡدِيقَ ٱلَّذِي بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَتَفۡصِيلَ كُلِّ شَيۡءٖ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٗ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ

Gercekten de onların kıssalarında ustun akıllılar icin bir ibret vardır. Bu Kur'an uydurulmus herhangi bir soz degildir. Lakin kendisinden once gelen kitapların tasdiki her seyin ayrıntılarıyla acıklayıcısı ve iman edecek bir kavim icin hidayet ve rahmettir
Surah Yusuf, Verse 111


Author: Elmalili Hamdi Yazir


<< Surah 11
>> Surah 13

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai