UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Az-Zukhruf - Turkish Translation by Suat Yildirim


حمٓ

Ha. Mim
Surah Az-Zukhruf, Verse 1


وَٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ

Acık olan ve gercekleri acıklayan bu kitaba yemin olsun
Surah Az-Zukhruf, Verse 2


إِنَّا جَعَلۡنَٰهُ قُرۡءَٰنًا عَرَبِيّٗا لَّعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Biz dusunup anlamanız icin onu Arapca bir Kur'an olarak indirdik
Surah Az-Zukhruf, Verse 3


وَإِنَّهُۥ فِيٓ أُمِّ ٱلۡكِتَٰبِ لَدَيۡنَا لَعَلِيٌّ حَكِيمٌ

O, Bizim nezdimizdeki ana kitapta saklı olup cok yucedir, hikmet doludur
Surah Az-Zukhruf, Verse 4


أَفَنَضۡرِبُ عَنكُمُ ٱلذِّكۡرَ صَفۡحًا أَن كُنتُمۡ قَوۡمٗا مُّسۡرِفِينَ

Siz haddi asan bir topluluksunuz diye bu hakikatli mesajla sizi uyarmaktan vaz mı gececegiz? Bu mumkun degil
Surah Az-Zukhruf, Verse 5


وَكَمۡ أَرۡسَلۡنَا مِن نَّبِيّٖ فِي ٱلۡأَوَّلِينَ

Daha once gelip gecmis nesillere nice nebiler gonderdik
Surah Az-Zukhruf, Verse 6


وَمَا يَأۡتِيهِم مِّن نَّبِيٍّ إِلَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

Onlara hicbir nebi gelmedi ki onunla alay etmis olmasınlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 7


فَأَهۡلَكۡنَآ أَشَدَّ مِنۡهُم بَطۡشٗا وَمَضَىٰ مَثَلُ ٱلۡأَوَّلِينَ

Biz bunlardan, (senin Mekkeli muhataplarından) daha kuvvetli olan toplumlar helak ettik. Nitekim oncekilerin kıssaları gecmistir.
Surah Az-Zukhruf, Verse 8


وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡعَلِيمُ

Onlara: “Gokleri ve yeri kim yarattı?” diye sorarsan, mutlaka: “Onları o Aziz ve Hakim (O mutlak galip, tam hukum ve hikmet sahibi) yarattı.” derler
Surah Az-Zukhruf, Verse 9


ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ مَهۡدٗا وَجَعَلَ لَكُمۡ فِيهَا سُبُلٗا لَّعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

O Yaratıcıdır ki yeryuzunu sizin icin besik gibi yapmıs ve yol bulmanız icin yerden yollar ve gecitler var etmistir
Surah Az-Zukhruf, Verse 10


وَٱلَّذِي نَزَّلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءَۢ بِقَدَرٖ فَأَنشَرۡنَا بِهِۦ بَلۡدَةٗ مَّيۡتٗاۚ كَذَٰلِكَ تُخۡرَجُونَ

Gokten, bir olcuye gore su indiren de O'dur. Biz onunla olu bir ulkeye hayat veririz.Iste siz de mezarlarınızdan oyle cıkarılacaksınız
Surah Az-Zukhruf, Verse 11


وَٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡأَزۡوَٰجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡفُلۡكِ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ مَا تَرۡكَبُونَ

Butun ciftleri yaratan, binmeniz icin gemileri ve hayvanları var eden de O'dur
Surah Az-Zukhruf, Verse 12


لِتَسۡتَوُۥاْ عَلَىٰ ظُهُورِهِۦ ثُمَّ تَذۡكُرُواْ نِعۡمَةَ رَبِّكُمۡ إِذَا ٱسۡتَوَيۡتُمۡ عَلَيۡهِ وَتَقُولُواْ سُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُۥ مُقۡرِنِينَ

Ta ki onların ustune binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve soyle diyesiniz:“Bunları bizim hizmetimize veren Allah yuceler yucesidir, her turlu eksiklikten munezzehtir.O lutfetmeseydi biz buna guc yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize donecegiz.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 13


وَإِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا لَمُنقَلِبُونَ

Ta ki onların ustune binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve soyle diyesiniz:“Bunları bizim hizmetimize veren Allah yuceler yucesidir, her turlu eksiklikten munezzehtir.O lutfetmeseydi biz buna guc yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize donecegiz.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 14


وَجَعَلُواْ لَهُۥ مِنۡ عِبَادِهِۦ جُزۡءًاۚ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَكَفُورٞ مُّبِينٌ

Oyle iken, musrikler tuttular kullarından bir kısmını O'nun cuz’u (parcası) saydılar. Gercekten insan cok nankordur
Surah Az-Zukhruf, Verse 15


أَمِ ٱتَّخَذَ مِمَّا يَخۡلُقُ بَنَاتٖ وَأَصۡفَىٰكُم بِٱلۡبَنِينَ

Ne o, yoksa O, yaratıklarından, aklınız sıra kızları Kendisi evlat edindi de, o degerli ogulları size mi ikram etti
Surah Az-Zukhruf, Verse 16


وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُم بِمَا ضَرَبَ لِلرَّحۡمَٰنِ مَثَلٗا ظَلَّ وَجۡهُهُۥ مُسۡوَدّٗا وَهُوَ كَظِيمٌ

O musriklerden her biri, Rahman'a yakıstırdıgı kız cocugunun dunyaya geldigi haberini alınca, birden yuzu mosmor kesilir, kederinden yutkunur durur
Surah Az-Zukhruf, Verse 17


أَوَمَن يُنَشَّؤُاْ فِي ٱلۡحِلۡيَةِ وَهُوَ فِي ٱلۡخِصَامِ غَيۡرُ مُبِينٖ

Onlar -iddialarınca- sus icinde yetisen ve tartısmada meramını kuvvetle anlatamayan kızları mı Allah'a isnad ediyorlar? (Oysa insanın en degerli saydıgı seyi Mabud’una vermesi gerekir)
Surah Az-Zukhruf, Verse 18


وَجَعَلُواْ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ ٱلَّذِينَ هُمۡ عِبَٰدُ ٱلرَّحۡمَٰنِ إِنَٰثًاۚ أَشَهِدُواْ خَلۡقَهُمۡۚ سَتُكۡتَبُ شَهَٰدَتُهُمۡ وَيُسۡـَٔلُونَ

Rahman'ın kulları olan melaikeyi de disi saydılar.Ne o! Onların yaratıldıkları sırada hazır mı bulundular?Onların bu iddiaları yazılacak ve bundan oturu onlar sorguya cekileceklerdir
Surah Az-Zukhruf, Verse 19


وَقَالُواْ لَوۡ شَآءَ ٱلرَّحۡمَٰنُ مَا عَبَدۡنَٰهُمۗ مَّا لَهُم بِذَٰلِكَ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِنۡ هُمۡ إِلَّا يَخۡرُصُونَ

Bir de dediler ki: “Eger Rahman dileseydi, biz onlara tapmazdık.”Aslında onların ciddi bir bilgileri yoktur. Onlar sırf kafadan atıyorlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 20


أَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُمۡ كِتَٰبٗا مِّن قَبۡلِهِۦ فَهُم بِهِۦ مُسۡتَمۡسِكُونَ

Yoksa Bizim onlara daha once verdigimiz bir kitap varmıs da onlar buna mı sarılıyorlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 21


بَلۡ قَالُوٓاْ إِنَّا وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا عَلَىٰٓ أُمَّةٖ وَإِنَّا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم مُّهۡتَدُونَ

Hayır! Ne bilgileri var, ne kitapları! Sadece soyle derler:“Biz babalarımızı bir dine baglanmıs gorduk. Biz de onların izlerinden gidiyoruz.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 22


وَكَذَٰلِكَ مَآ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ فِي قَرۡيَةٖ مِّن نَّذِيرٍ إِلَّا قَالَ مُتۡرَفُوهَآ إِنَّا وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا عَلَىٰٓ أُمَّةٖ وَإِنَّا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم مُّقۡتَدُونَ

Iste boylece senden once, uyarıcı bir resul gonderdigimiz hicbir sehir yoktur ki oraların varlıklı kisileri:“Biz babalarımızı bir dine baglanmıs gorduk. Biz de onların izlerine uyduk!” demis olmasınlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 23


۞قَٰلَ أَوَلَوۡ جِئۡتُكُم بِأَهۡدَىٰ مِمَّا وَجَدتُّمۡ عَلَيۡهِ ءَابَآءَكُمۡۖ قَالُوٓاْ إِنَّا بِمَآ أُرۡسِلۡتُم بِهِۦ كَٰفِرُونَ

Peygamber onlara: “Peki, size babalarınızın baglandıgı dinden daha dogrusunu getirmissem, yine de surup gidecek misiniz?” deyince onlar: “Sunu bilin ki,” dediler, “biz, sizinle gonderilen mesajı reddediyoruz.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 24


فَٱنتَقَمۡنَا مِنۡهُمۡۖ فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُكَذِّبِينَ

Bunun uzerine Biz de onlardan muminlerin intikamını aldık. Iste bak peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl oldu gor!”
Surah Az-Zukhruf, Verse 25


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِيمُ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦٓ إِنَّنِي بَرَآءٞ مِّمَّا تَعۡبُدُونَ

Bir vakit Ibrahim babasına ve halkına soyle dedi: “Bilin ki ben sizin taptıklarınızdan her turlu ilisigi kestim. Ben ancak beni yaratana ibadet ederim. O bana yol gosterecektir.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 26


إِلَّا ٱلَّذِي فَطَرَنِي فَإِنَّهُۥ سَيَهۡدِينِ

Bir vakit Ibrahim babasına ve halkına soyle dedi: “Bilin ki ben sizin taptıklarınızdan her turlu ilisigi kestim. Ben ancak beni yaratana ibadet ederim. O bana yol gosterecektir.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 27


وَجَعَلَهَا كَلِمَةَۢ بَاقِيَةٗ فِي عَقِبِهِۦ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ

O, bu sozu hakka donsunler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı
Surah Az-Zukhruf, Verse 28


بَلۡ مَتَّعۡتُ هَـٰٓؤُلَآءِ وَءَابَآءَهُمۡ حَتَّىٰ جَآءَهُمُ ٱلۡحَقُّ وَرَسُولٞ مُّبِينٞ

Dogrusu, Ben bunları da, babalarını da kendilerine hakikat ve onu acıklayan peygamber gelinceye kadar yasattım
Surah Az-Zukhruf, Verse 29


وَلَمَّا جَآءَهُمُ ٱلۡحَقُّ قَالُواْ هَٰذَا سِحۡرٞ وَإِنَّا بِهِۦ كَٰفِرُونَ

Ama bu gercek kendilerine gelince: “Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz” dediler ve eklediler: “Bu Kur'an, bu iki sehirden buyuk bir adama indirilseydi ya!”
Surah Az-Zukhruf, Verse 30


وَقَالُواْ لَوۡلَا نُزِّلَ هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانُ عَلَىٰ رَجُلٖ مِّنَ ٱلۡقَرۡيَتَيۡنِ عَظِيمٍ

Ama bu gercek kendilerine gelince: “Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz” dediler ve eklediler: “Bu Kur'an, bu iki sehirden buyuk bir adama indirilseydi ya!”
Surah Az-Zukhruf, Verse 31


أَهُمۡ يَقۡسِمُونَ رَحۡمَتَ رَبِّكَۚ نَحۡنُ قَسَمۡنَا بَيۡنَهُم مَّعِيشَتَهُمۡ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۚ وَرَفَعۡنَا بَعۡضَهُمۡ فَوۡقَ بَعۡضٖ دَرَجَٰتٖ لِّيَتَّخِذَ بَعۡضُهُم بَعۡضٗا سُخۡرِيّٗاۗ وَرَحۡمَتُ رَبِّكَ خَيۡرٞ مِّمَّا يَجۡمَعُونَ

Senin Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Halbuki bu dunya hayatında onların maisetlerini aralarında taksim eden, bir kısmının diger kısmını calıstırması icin, kimini kimine ustun kılan Biziz. Senin Rabbinin rahmeti ise, onların topladıkları butun seylerden daha hayırlıdır
Surah Az-Zukhruf, Verse 32


وَلَوۡلَآ أَن يَكُونَ ٱلنَّاسُ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ لَّجَعَلۡنَا لِمَن يَكۡفُرُ بِٱلرَّحۡمَٰنِ لِبُيُوتِهِمۡ سُقُفٗا مِّن فِضَّةٖ وَمَعَارِجَ عَلَيۡهَا يَظۡهَرُونَ

Eger, butun insanların dinsizlige imrenecek bir tek ummet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını ve cıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, uzerine kurulacakları koltukları hep gumusten yapardık. Onları altına, mucevhere bogardık. Fakat butun bunlar dunya hayatının gecici metaından ibarettir. Ahiret ise Rabbinin nezdinde Allah’a karsı gelmekten sakınanlara mahsustur
Surah Az-Zukhruf, Verse 33


وَلِبُيُوتِهِمۡ أَبۡوَٰبٗا وَسُرُرًا عَلَيۡهَا يَتَّكِـُٔونَ

Eger, butun insanların dinsizlige imrenecek bir tek ummet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını ve cıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, uzerine kurulacakları koltukları hep gumusten yapardık. Onları altına, mucevhere bogardık. Fakat butun bunlar dunya hayatının gecici metaından ibarettir. Ahiret ise Rabbinin nezdinde Allah’a karsı gelmekten sakınanlara mahsustur
Surah Az-Zukhruf, Verse 34


وَزُخۡرُفٗاۚ وَإِن كُلُّ ذَٰلِكَ لَمَّا مَتَٰعُ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۚ وَٱلۡأٓخِرَةُ عِندَ رَبِّكَ لِلۡمُتَّقِينَ

Eger, butun insanların dinsizlige imrenecek bir tek ummet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını ve cıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, uzerine kurulacakları koltukları hep gumusten yapardık. Onları altına, mucevhere bogardık. Fakat butun bunlar dunya hayatının gecici metaından ibarettir. Ahiret ise Rabbinin nezdinde Allah’a karsı gelmekten sakınanlara mahsustur
Surah Az-Zukhruf, Verse 35


وَمَن يَعۡشُ عَن ذِكۡرِ ٱلرَّحۡمَٰنِ نُقَيِّضۡ لَهُۥ شَيۡطَٰنٗا فَهُوَ لَهُۥ قَرِينٞ

Kim Rahman'ın hikmetlerle dolu ders olarak gonderdigi Kur’an’ı goz ardı ederse, Biz de ona bir seytan sardırırız; artık o, ona arkadas olur
Surah Az-Zukhruf, Verse 36


وَإِنَّهُمۡ لَيَصُدُّونَهُمۡ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَيَحۡسَبُونَ أَنَّهُم مُّهۡتَدُونَ

Bu seytanlar onları yoldan cıkarırlar, ama onlar kendilerinin hala dogru yolda olduklarını sanırlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 37


حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَنَا قَالَ يَٰلَيۡتَ بَيۡنِي وَبَيۡنَكَ بُعۡدَ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ فَبِئۡسَ ٱلۡقَرِينُ

Ta ki huzurumuza gelinceye kadar boyle devam eder.Huzurumuza cıktıgında arkadasına:“Keske seninle aramız dogu ile batı arası kadar uzak olsaydı!Meger sen ne kotu arkadasmıssın!” der
Surah Az-Zukhruf, Verse 38


وَلَن يَنفَعَكُمُ ٱلۡيَوۡمَ إِذ ظَّلَمۡتُمۡ أَنَّكُمۡ فِي ٱلۡعَذَابِ مُشۡتَرِكُونَ

Allah buyurur: “Bu temenniniz bugun size hicbir fayda vermez.Cunku hayat boyunca, birlikte zulmettiniz. Burada da azabı birlikte cekeceksiniz.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 39


أَفَأَنتَ تُسۡمِعُ ٱلصُّمَّ أَوۡ تَهۡدِي ٱلۡعُمۡيَ وَمَن كَانَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ

Sen sagırlara soz isittirebilir, korleri dogru yolda yurutebilir, besbelli sapıklıkta olanları hidayete erdirebilir misin
Surah Az-Zukhruf, Verse 40


فَإِمَّا نَذۡهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنۡهُم مُّنتَقِمُونَ

Ey Resulum! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da,yine onlardan muminlerin intikamını alırız.Yahut onlara vad ettigimiz azabı, sana saglıgında gosteririz. Cunku onlara karsı Biz her zaman gucluyuz
Surah Az-Zukhruf, Verse 41


أَوۡ نُرِيَنَّكَ ٱلَّذِي وَعَدۡنَٰهُمۡ فَإِنَّا عَلَيۡهِم مُّقۡتَدِرُونَ

Ey Resulum! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da,yine onlardan muminlerin intikamını alırız.Yahut onlara vad ettigimiz azabı, sana saglıgında gosteririz. Cunku onlara karsı Biz her zaman gucluyuz
Surah Az-Zukhruf, Verse 42


فَٱسۡتَمۡسِكۡ بِٱلَّذِيٓ أُوحِيَ إِلَيۡكَۖ إِنَّكَ عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

O halde sen sana vahyedilen buyruklara sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdogru yoldasın
Surah Az-Zukhruf, Verse 43


وَإِنَّهُۥ لَذِكۡرٞ لَّكَ وَلِقَوۡمِكَۖ وَسَوۡفَ تُسۡـَٔلُونَ

Bu Kur'an hem sana, hem milletine guzel bir namdır, sereftir.Ileride ondan dolayı sorguya cekileceksiniz
Surah Az-Zukhruf, Verse 44


وَسۡـَٔلۡ مَنۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ مِن رُّسُلِنَآ أَجَعَلۡنَا مِن دُونِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ءَالِهَةٗ يُعۡبَدُونَ

Senden once gonderdigimiz resullere sor bakalım:Biz, hic Rahman'dan baska tapılacak tanrılar kabul etmis miyiz
Surah Az-Zukhruf, Verse 45


وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِۦ فَقَالَ إِنِّي رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Nitekim onlardan Musa'yı, delillerimiz ve mucizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen yetkililerine gonderdik.O da onlara: “Ben Rabbulalemin’in size elcisiyim” dedi
Surah Az-Zukhruf, Verse 46


فَلَمَّا جَآءَهُم بِـَٔايَٰتِنَآ إِذَا هُم مِّنۡهَا يَضۡحَكُونَ

O, delillerimizle onlara gidince onlar alay edip gulmeye koyuldular
Surah Az-Zukhruf, Verse 47


وَمَا نُرِيهِم مِّنۡ ءَايَةٍ إِلَّا هِيَ أَكۡبَرُ مِنۡ أُخۡتِهَاۖ وَأَخَذۡنَٰهُم بِٱلۡعَذَابِ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ

Onlara hep birbirinden buyuk mucizeler gosterdik. Belki donus yaparlar diye azaplarla sarstık
Surah Az-Zukhruf, Verse 48


وَقَالُواْ يَـٰٓأَيُّهَ ٱلسَّاحِرُ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِندَكَ إِنَّنَا لَمُهۡتَدُونَ

Azabı tadınca Musa'ya: “Haydi buyucu! Sana verdigi sozunun geregi olarak bizim icin Rabbine dua et, bizi bagıslasın, zira artık yola gelecegiz” dediler
Surah Az-Zukhruf, Verse 49


فَلَمَّا كَشَفۡنَا عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابَ إِذَا هُمۡ يَنكُثُونَ

Fakat Biz, onlardan azabı giderince, hemen sozlerinden caydılar
Surah Az-Zukhruf, Verse 50


وَنَادَىٰ فِرۡعَوۡنُ فِي قَوۡمِهِۦ قَالَ يَٰقَوۡمِ أَلَيۡسَ لِي مُلۡكُ مِصۡرَ وَهَٰذِهِ ٱلۡأَنۡهَٰرُ تَجۡرِي مِن تَحۡتِيٓۚ أَفَلَا تُبۡصِرُونَ

Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: “Ey benim halkım! Mısır'ın yonetimi benim elimde degil mi? Ayaklarımın altından akan su nehirler, kanallar benim degil mi? Gormuyor musunuz? Yoksa ben, su asagılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha ustun degil miyim?Eger o dedigi gibi ise, ustune gokten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli degil miydi?” [26,29; 28,38] {KM, Hezekiel}
Surah Az-Zukhruf, Verse 51


أَمۡ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡ هَٰذَا ٱلَّذِي هُوَ مَهِينٞ وَلَا يَكَادُ يُبِينُ

Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: “Ey benim halkım! Mısır'ın yonetimi benim elimde degil mi? Ayaklarımın altından akan su nehirler, kanallar benim degil mi? Gormuyor musunuz? Yoksa ben, su asagılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha ustun degil miyim?Eger o dedigi gibi ise, ustune gokten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli degil miydi?” [26,29; 28,38] {KM, Hezekiel}
Surah Az-Zukhruf, Verse 52


فَلَوۡلَآ أُلۡقِيَ عَلَيۡهِ أَسۡوِرَةٞ مِّن ذَهَبٍ أَوۡ جَآءَ مَعَهُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ مُقۡتَرِنِينَ

Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: “Ey benim halkım! Mısır'ın yonetimi benim elimde degil mi? Ayaklarımın altından akan su nehirler, kanallar benim degil mi? Gormuyor musunuz? Yoksa ben, su asagılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha ustun degil miyim?Eger o dedigi gibi ise, ustune gokten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli degil miydi?” [26,29; 28,38] {KM, Hezekiel}
Surah Az-Zukhruf, Verse 53


فَٱسۡتَخَفَّ قَوۡمَهُۥ فَأَطَاعُوهُۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ

O halkını kucumsedi, onlar da ona itaat ettiler. Dogrusu onlar yoldan iyice cıkmıs bir toplum idi
Surah Az-Zukhruf, Verse 54


فَلَمَّآ ءَاسَفُونَا ٱنتَقَمۡنَا مِنۡهُمۡ فَأَغۡرَقۡنَٰهُمۡ أَجۡمَعِينَ

Onlar bizi gazaba davet edince, Biz de onların hepsini suda bogarak, onlardan muminlerin intikamını aldık
Surah Az-Zukhruf, Verse 55


فَجَعَلۡنَٰهُمۡ سَلَفٗا وَمَثَلٗا لِّلۡأٓخِرِينَ

Onları sonraki nesillere, gecmis bir ibret ve misal yaptık
Surah Az-Zukhruf, Verse 56


۞وَلَمَّا ضُرِبَ ٱبۡنُ مَرۡيَمَ مَثَلًا إِذَا قَوۡمُكَ مِنۡهُ يَصِدُّونَ

Vakta ki Meryem'in oglu Isa misal verildi, derhal halkın keyiflenerek haykıra haykıra gulmeye koyuldu ve “Bizim tanrılarımız mı ustun, dediler, yoksa o mu?” Bunu, sırf bir munakasa olsun diye sana misal verdiler. Zaten onlar kavgacı bir toplumdur
Surah Az-Zukhruf, Verse 57


وَقَالُوٓاْ ءَأَٰلِهَتُنَا خَيۡرٌ أَمۡ هُوَۚ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلَۢاۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٌ خَصِمُونَ

Vakta ki Meryem'in oglu Isa misal verildi, derhal halkın keyiflenerek haykıra haykıra gulmeye koyuldu ve “Bizim tanrılarımız mı ustun, dediler, yoksa o mu?” Bunu, sırf bir munakasa olsun diye sana misal verdiler. Zaten onlar kavgacı bir toplumdur
Surah Az-Zukhruf, Verse 58


إِنۡ هُوَ إِلَّا عَبۡدٌ أَنۡعَمۡنَا عَلَيۡهِ وَجَعَلۡنَٰهُ مَثَلٗا لِّبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ

Hayır, o bir tanrı degil, nimetimize mazhar ettigimiz ve Israilogulları icin bir ornek yaptıgımız bir has kulumuzdu. Sayet yapmak isteseydik, sizin yerinize gecmek uzere melekler yaratırdık. Ama bu, Allah'ın hikmetine aykırıdır
Surah Az-Zukhruf, Verse 59


وَلَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَا مِنكُم مَّلَـٰٓئِكَةٗ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَخۡلُفُونَ

Hayır, o bir tanrı degil, nimetimize mazhar ettigimiz ve Israilogulları icin bir ornek yaptıgımız bir has kulumuzdu. Sayet yapmak isteseydik, sizin yerinize gecmek uzere melekler yaratırdık. Ama bu, Allah'ın hikmetine aykırıdır
Surah Az-Zukhruf, Verse 60


وَإِنَّهُۥ لَعِلۡمٞ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمۡتَرُنَّ بِهَا وَٱتَّبِعُونِۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ

Gercekten o, kıyamet icin bir beyandır.Artık siz, o saatin geleceginden hic suphe etmeyin de Bana tabi olun.Dogru yol budur
Surah Az-Zukhruf, Verse 61


وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ ٱلشَّيۡطَٰنُۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Sakın Seytan sizi yoldan cevirmesin.Cunku o sizin besbelli dusmanınızdır
Surah Az-Zukhruf, Verse 62


وَلَمَّا جَآءَ عِيسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ قَالَ قَدۡ جِئۡتُكُم بِٱلۡحِكۡمَةِ وَلِأُبَيِّنَ لَكُم بَعۡضَ ٱلَّذِي تَخۡتَلِفُونَ فِيهِۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

Isa, acık acık delillerle onlara gelince: “Ben, size hikmet getirdim,bir de hakkında ayrılıga dustugunuz bazı seyleri size acıklamak icin geldim.O halde Allah'a karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin.Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir, yalnız O’na ibadet edin. Dogru yol budur.” dedi
Surah Az-Zukhruf, Verse 63


إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ

Isa, acık acık delillerle onlara gelince: “Ben, size hikmet getirdim,bir de hakkında ayrılıga dustugunuz bazı seyleri size acıklamak icin geldim.O halde Allah'a karsı gelmekten sakının ve bana itaat edin.Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir, yalnız O’na ibadet edin. Dogru yol budur.” dedi
Surah Az-Zukhruf, Verse 64


فَٱخۡتَلَفَ ٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَيۡنِهِمۡۖ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡ عَذَابِ يَوۡمٍ أَلِيمٍ

Ondan sonra kendisine mensup birtakım fırkalar aralarında ayrılıga dustuler.Gayet acı bir gunun azabından zalimlerin vay haline
Surah Az-Zukhruf, Verse 65


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ

Insanlar, hic farkında degillerken o kıyamet ansızın baslarına gelivermesini mi bekliyorlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 66


ٱلۡأَخِلَّآءُ يَوۡمَئِذِۭ بَعۡضُهُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوٌّ إِلَّا ٱلۡمُتَّقِينَ

Muttakiler dısında dunyadaki butun dostlar, o gun birbirine dusmandır
Surah Az-Zukhruf, Verse 67


يَٰعِبَادِ لَا خَوۡفٌ عَلَيۡكُمُ ٱلۡيَوۡمَ وَلَآ أَنتُمۡ تَحۡزَنُونَ

Allah muttakilere soyle buyurur: “Ey Benim kullarım!Bugun size herhangi bir endise yoktur.Sizi uzen bir durum da olmayacaktır.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 68


ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَكَانُواْ مُسۡلِمِينَ

Ne mutlu onlara ki onlar, ayetlerimize inanmıs ve Allah'a itaat etmislerdir
Surah Az-Zukhruf, Verse 69


ٱدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ أَنتُمۡ وَأَزۡوَٰجُكُمۡ تُحۡبَرُونَ

Haydi siz de, esleriniz de nes'e dolu olarak buyurun cennete
Surah Az-Zukhruf, Verse 70


يُطَافُ عَلَيۡهِم بِصِحَافٖ مِّن ذَهَبٖ وَأَكۡوَابٖۖ وَفِيهَا مَا تَشۡتَهِيهِ ٱلۡأَنفُسُ وَتَلَذُّ ٱلۡأَعۡيُنُۖ وَأَنتُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Altın tepsi ve kaselerle kendilerine ikram eden hizmetciler, etraflarında fır doner.Hulasa orada canınız ne isterse, gozleriniz hangi manzaralardan hoslanırsa hepsi var!Hem siz burada devamlı kalacaksınız
Surah Az-Zukhruf, Verse 71


وَتِلۡكَ ٱلۡجَنَّةُ ٱلَّتِيٓ أُورِثۡتُمُوهَا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ

Iste dunyada yaptıgınız makbul islerden dolayı varisi yapıldıgınız cennet
Surah Az-Zukhruf, Verse 72


لَكُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ كَثِيرَةٞ مِّنۡهَا تَأۡكُلُونَ

Size orada, istediginiz sekilde yiyeceginiz her turlu meyve vardır
Surah Az-Zukhruf, Verse 73


إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي عَذَابِ جَهَنَّمَ خَٰلِدُونَ

Suclular ise cehennem azabında ebedi kalacaklar
Surah Az-Zukhruf, Verse 74


لَا يُفَتَّرُ عَنۡهُمۡ وَهُمۡ فِيهِ مُبۡلِسُونَ

Azapları hic gevsetilmeyecek,orada butun umitlerini yitirmis olarak kalacaklardır
Surah Az-Zukhruf, Verse 75


وَمَا ظَلَمۡنَٰهُمۡ وَلَٰكِن كَانُواْ هُمُ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Boyle yapmakla Biz onlara haksızlık etmedik, ama asıl kendileri oz canlarına zulmettiler
Surah Az-Zukhruf, Verse 76


وَنَادَوۡاْ يَٰمَٰلِكُ لِيَقۡضِ عَلَيۡنَا رَبُّكَۖ قَالَ إِنَّكُم مَّـٰكِثُونَ

Cehennem bekcisine soyle feryad ederler: “Malik! Ne olur, tukendik artık!Rabbin canımızı alsın, bitirsin isimizi!”O da: “Olup kurtulmak yok, ebedi kalacaksınız burada!” der
Surah Az-Zukhruf, Verse 77


لَقَدۡ جِئۡنَٰكُم بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَكُمۡ لِلۡحَقِّ كَٰرِهُونَ

Allah da soyle buyurur: “Biz size gercegi getirmistik.Fakat cogunuz hakikatten hoslanmamıstınız.”
Surah Az-Zukhruf, Verse 78


أَمۡ أَبۡرَمُوٓاْ أَمۡرٗا فَإِنَّا مُبۡرِمُونَ

Ey Resulum! Onlar size hile kurmakta isi saglama aldıklarını mı dusunuyorlar?Iste Biz de isi saglam tutuyoruz
Surah Az-Zukhruf, Verse 79


أَمۡ يَحۡسَبُونَ أَنَّا لَا نَسۡمَعُ سِرَّهُمۡ وَنَجۡوَىٰهُمۚ بَلَىٰ وَرُسُلُنَا لَدَيۡهِمۡ يَكۡتُبُونَ

Yoksa onlar Bizim, kendilerinin sırlarını ve gizli konusmalarını isitmedigimizi mi sanıyorlar? Hayır isitiriz ve yanlarındaki elcilerimiz de yaptıkları her seyi yazarlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 80


قُلۡ إِن كَانَ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٞ فَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلۡعَٰبِدِينَ

De ki: Faraza, Rahman'ın cocugu olsaydı ona ilk ibadet eden ben olurdum
Surah Az-Zukhruf, Verse 81


سُبۡحَٰنَ رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ رَبِّ ٱلۡعَرۡشِ عَمَّا يَصِفُونَ

Goklerin ve yerin Rabbi, o Arsın, o muazzam saltanatın Rabbi,Kendisine es, ortak uyduranların iddialarından munezzehtir, yuceler yucesidir
Surah Az-Zukhruf, Verse 82


فَذَرۡهُمۡ يَخُوضُواْ وَيَلۡعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي يُوعَدُونَ

Kendilerine bildirilen o hesap gunune kavusuncaya kadar, onları kendi hallerine bırak, batıllarına dalsınlar, varsın oyalansınlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 83


وَهُوَ ٱلَّذِي فِي ٱلسَّمَآءِ إِلَٰهٞ وَفِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَٰهٞۚ وَهُوَ ٱلۡحَكِيمُ ٱلۡعَلِيمُ

O, Allah'tır, gokte de yerde de tek ve gercek Ilahtır.O tam hukum ve hikmet sahibidir, her seyi hakkıyla bilir
Surah Az-Zukhruf, Verse 84


وَتَبَارَكَ ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلسَّاعَةِ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Goklerin, yerin ve ikisinin arasında olan butun varlıkların mulk ve hakimiyetine sahip olan Allah'ın sanı cok yucedir, hayır ve bereketi sınırsızdır.Kıyamet saatini bilmek O’na aittir.Hepiniz sonunda O’nun huzuruna goturuleceksiniz
Surah Az-Zukhruf, Verse 85


وَلَا يَمۡلِكُ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِهِ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَن شَهِدَ بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Musriklerin O'ndan baska yalvardıkları sahte tanrıların sefaat yetkileri yoktur.Ancak bilerek hak ve gercege sahitlik edenler bunu yapabileceklerdir
Surah Az-Zukhruf, Verse 86


وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَهُمۡ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۖ فَأَنَّىٰ يُؤۡفَكُونَ

Eger kendilerine: “Sizi kim yarattı?” diye sorarsan “Allah yarattı” derler.O halde, nasıl oluyor da O'nu tek Ilah kabul etmekten vazgeciriliyorlar
Surah Az-Zukhruf, Verse 87


وَقِيلِهِۦ يَٰرَبِّ إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ قَوۡمٞ لَّا يُؤۡمِنُونَ

Allah, elbette Resulunun: “Ya Rabbi! Ne yapayım, onlar, bir turlu imana gelmeyen bir topluluktur” demesini de biliyor
Surah Az-Zukhruf, Verse 88


فَٱصۡفَحۡ عَنۡهُمۡ وَقُلۡ سَلَٰمٞۚ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ

Simdi sen onlardan yuz cevir ve: “Selam size!” de.Artık yakında maruz kalacakları akıbeti ogrenirler
Surah Az-Zukhruf, Verse 89


Author: Suat Yildirim


<< Surah 42
>> Surah 44

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai