Surah Al-Hashr - Turkish Translation by Muslim Shahin
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Goklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir. O, ustundur, hikmet sahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 1
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ مِن دِيَٰرِهِمۡ لِأَوَّلِ ٱلۡحَشۡرِۚ مَا ظَنَنتُمۡ أَن يَخۡرُجُواْۖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمۡ حُصُونُهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَأَتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِنۡ حَيۡثُ لَمۡ يَحۡتَسِبُواْۖ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلرُّعۡبَۚ يُخۡرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيۡدِيهِمۡ وَأَيۡدِي ٱلۡمُؤۡمِنِينَ فَٱعۡتَبِرُواْ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَبۡصَٰرِ
Ehli kitaptan inkar edenleri, ilk surgunde yurtlarından cıkaran O'dur. Siz onların cıkacaklarını sanmamıstınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacagını sanmıslardı. Ama Allah (O'nun azabı), onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yureklerine korku dusurdu; oyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem de muminlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey akıl sahipleri! Ibret alın
Surah Al-Hashr, Verse 2
وَلَوۡلَآ أَن كَتَبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمُ ٱلۡجَلَآءَ لَعَذَّبَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابُ ٱلنَّارِ
Eger Allah onlara surgunu yazmamıs olsaydı, elbette onları dunyada (baska sekilde) cezalandıracaktı. Ahirette de onlar icin cehennem azabı vardır
Surah Al-Hashr, Verse 3
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ شَآقُّواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۖ وَمَن يُشَآقِّ ٱللَّهَ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Bu, onların Allah'a ve Peygamberine karsı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah'a karsı gelirse bilsin ki Allah'ın cezalandırması cetindir
Surah Al-Hashr, Verse 4
مَا قَطَعۡتُم مِّن لِّينَةٍ أَوۡ تَرَكۡتُمُوهَا قَآئِمَةً عَلَىٰٓ أُصُولِهَا فَبِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَلِيُخۡزِيَ ٱلۡفَٰسِقِينَ
Hurma agaclarından, herhangi birini kesmeniz veya oldugu gibi bırakmanız hep Allah'ın izniyledir ve O'nun yoldan cıkanları rezil etmesi icindir
Surah Al-Hashr, Verse 5
وَمَآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡهُمۡ فَمَآ أَوۡجَفۡتُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ خَيۡلٖ وَلَا رِكَابٖ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يُسَلِّطُ رُسُلَهُۥ عَلَىٰ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdigi ganimetler icin siz at ve deve kosturmus degilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini diledigi kimselere karsı ustun kılar. Allah her seye kadirdir
Surah Al-Hashr, Verse 6
مَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡقُرَىٰ فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِ كَيۡ لَا يَكُونَ دُولَةَۢ بَيۡنَ ٱلۡأَغۡنِيَآءِ مِنكُمۡۚ وَمَآ ءَاتَىٰكُمُ ٱلرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَىٰكُمۡ عَنۡهُ فَٱنتَهُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Allah'ın, sehir halkının mallarından Rasulune verdigi ganimetler de, icinizden yalnız zenginler arasında dolasan bir sey olmasın diye, Allah'a, Rasul'e, yakınlara, yetimlere, duskunlere ve yolda kalan yolculara aittir. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Cunku Allah'ın azabı cetindir
Surah Al-Hashr, Verse 7
لِلۡفُقَرَآءِ ٱلۡمُهَٰجِرِينَ ٱلَّذِينَ أُخۡرِجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَأَمۡوَٰلِهِمۡ يَبۡتَغُونَ فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٗا وَيَنصُرُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصَّـٰدِقُونَ
(Allah'ın verdigi bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklastırılmıs olan, Allah'tan bir lutuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. Iste dogru olanlar bunlardır
Surah Al-Hashr, Verse 8
وَٱلَّذِينَ تَبَوَّءُو ٱلدَّارَ وَٱلۡإِيمَٰنَ مِن قَبۡلِهِمۡ يُحِبُّونَ مَنۡ هَاجَرَ إِلَيۡهِمۡ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمۡ حَاجَةٗ مِّمَّآ أُوتُواْ وَيُؤۡثِرُونَ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ وَلَوۡ كَانَ بِهِمۡ خَصَاصَةٞۚ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Muhacirler gelmezden once Medine'yi yurt edinenler ve imanı kalplerine sindirmis olanlar, kendilerine hicret edenleri severler; onlara verilen seylerden dolayı iclerinde bir rahatsızlık hissetmezler; kendileri ihtiyac icinde olsalar bile, onları kendilerinden once tutarlar. Kim nefsinin mal hırsından korunursa, iste asıl kurtulusa erenler bunlardır
Surah Al-Hashr, Verse 9
وَٱلَّذِينَ جَآءُو مِنۢ بَعۡدِهِمۡ يَقُولُونَ رَبَّنَا ٱغۡفِرۡ لَنَا وَلِإِخۡوَٰنِنَا ٱلَّذِينَ سَبَقُونَا بِٱلۡإِيمَٰنِ وَلَا تَجۡعَلۡ فِي قُلُوبِنَا غِلّٗا لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ رَبَّنَآ إِنَّكَ رَءُوفٞ رَّحِيمٌ
Bunların arkasından gelenler soyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden once gelip gecmis imanlı kardeslerimizi bagısla; kalplerimizde, iman edenlere karsı hicbir kin bırakma! Rabbimiz! Suphesiz ki sen cok sefkatli, cok merhametlisin
Surah Al-Hashr, Verse 10
۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ نَافَقُواْ يَقُولُونَ لِإِخۡوَٰنِهِمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَئِنۡ أُخۡرِجۡتُمۡ لَنَخۡرُجَنَّ مَعَكُمۡ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمۡ أَحَدًا أَبَدٗا وَإِن قُوتِلۡتُمۡ لَنَنصُرَنَّكُمۡ وَٱللَّهُ يَشۡهَدُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Munafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına: Eger siz yurdunuzdan cıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber cıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eger savasa tutusursanız, mutlaka yardım ederiz, dediklerini gormedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına sahitlik eder
Surah Al-Hashr, Verse 11
لَئِنۡ أُخۡرِجُواْ لَا يَخۡرُجُونَ مَعَهُمۡ وَلَئِن قُوتِلُواْ لَا يَنصُرُونَهُمۡ وَلَئِن نَّصَرُوهُمۡ لَيُوَلُّنَّ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ
Andolsun, eger onlar cıkarılsalar, onlarla beraber cıkmazlar, savasa tutusmus olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını donup kacarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez
Surah Al-Hashr, Verse 12
لَأَنتُمۡ أَشَدُّ رَهۡبَةٗ فِي صُدُورِهِم مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَفۡقَهُونَ
Onların iclerinde size karsı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha siddetlidir. Boyledir, cunku onlar anlamayan bir topluluktur
Surah Al-Hashr, Verse 13
لَا يُقَٰتِلُونَكُمۡ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرٗى مُّحَصَّنَةٍ أَوۡ مِن وَرَآءِ جُدُرِۭۚ بَأۡسُهُم بَيۡنَهُمۡ شَدِيدٞۚ تَحۡسَبُهُمۡ جَمِيعٗا وَقُلُوبُهُمۡ شَتَّىٰۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَعۡقِلُونَ
Sizinle toplu olarak degil de ancak surlarla cevrilmis kasabalarda, yahut duvarların arkasında dovusurler. Kendi aralarındaki savasları ise cetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadagınıktır. Boyledir, cunku onlar aklını kullanmayan bir topluluktur
Surah Al-Hashr, Verse 14
كَمَثَلِ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ قَرِيبٗاۖ ذَاقُواْ وَبَالَ أَمۡرِهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
(Onların durumu) kendilerinden az once gecmis ve yaptıklarının cezasını tatmıs olanların durumu gibidir. Onlara acıklı bir azap vardır
Surah Al-Hashr, Verse 15
كَمَثَلِ ٱلشَّيۡطَٰنِ إِذۡ قَالَ لِلۡإِنسَٰنِ ٱكۡفُرۡ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّنكَ إِنِّيٓ أَخَافُ ٱللَّهَ رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Munafıkların durumu tıpkı seytanın durumu gibidir. Cunku seytan insana «Inkar et» der. Insan inkar edince de: «Ben senden uzagım, cunku ben alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.» der
Surah Al-Hashr, Verse 16
فَكَانَ عَٰقِبَتَهُمَآ أَنَّهُمَا فِي ٱلنَّارِ خَٰلِدَيۡنِ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَـٰٓؤُاْ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Nihayet ikisinin de sonu, icinde ebedi kalacakları ates olacaktır. Iste bu, zalimlerin cezasıdır
Surah Al-Hashr, Verse 17
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلۡتَنظُرۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ لِغَدٖۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladıgına baksın. Allah'tan korkun, cunku Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
Surah Al-Hashr, Verse 18
وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ نَسُواْ ٱللَّهَ فَأَنسَىٰهُمۡ أَنفُسَهُمۡۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡفَٰسِقُونَ
Allah'ı unutan ve bu yuzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturdugu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan cıkan kimselerdir
Surah Al-Hashr, Verse 19
لَا يَسۡتَوِيٓ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۚ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ
Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, isteklerine erisenlerdir
Surah Al-Hashr, Verse 20
لَوۡ أَنزَلۡنَا هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانَ عَلَىٰ جَبَلٖ لَّرَأَيۡتَهُۥ خَٰشِعٗا مُّتَصَدِّعٗا مِّنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۚ وَتِلۡكَ ٱلۡأَمۡثَٰلُ نَضۡرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَفَكَّرُونَ
Eger biz bu Kur'an'ı bir daga indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan bas egerek, parca parca olmus gorurdun. Bu misalleri insanlara dusunsunler diye veriyoruz
Surah Al-Hashr, Verse 21
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِۖ هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ
O, oyle Allah'tır ki, O'ndan baska (hakkıyla ibadete layık hicbir) ilah yoktur. Gorulmeyeni ve goruleni bilendir. O, esirgeyendir, bagıslayandır
Surah Al-Hashr, Verse 22
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلۡمُؤۡمِنُ ٱلۡمُهَيۡمِنُ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡجَبَّارُ ٱلۡمُتَكَبِّرُۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
O, oyle Allah'tır ki, kendisinden baska (hakkıyla ibadete layık hicbir) ilah yoktur. O, mulkun sahibidir, eksiklikten munezzehtir, selamet verendir, emniyete kavusturandır, gozetip koruyandır, usundur, istedigini zorla yaptıran, buyuklukte esi olmayandır. Allah, musriklerin ortak kostukları seylerden munezzehtir
Surah Al-Hashr, Verse 23
هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡخَٰلِقُ ٱلۡبَارِئُ ٱلۡمُصَوِّرُۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
O, yaratan, var eden, sekil veren Allah'tır. En guzel isimler O'nundur. Goklerde ve yerde olanlar O'nun sanını yuceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 24