Surah Al-Hashr - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Goklerde ne varsa, yerde ne varsa hersey Allah´ı tesbih ve tenzih eder. O, cok ustundur, hikmet sahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 1
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ مِن دِيَٰرِهِمۡ لِأَوَّلِ ٱلۡحَشۡرِۚ مَا ظَنَنتُمۡ أَن يَخۡرُجُواْۖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمۡ حُصُونُهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَأَتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِنۡ حَيۡثُ لَمۡ يَحۡتَسِبُواْۖ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلرُّعۡبَۚ يُخۡرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيۡدِيهِمۡ وَأَيۡدِي ٱلۡمُؤۡمِنِينَ فَٱعۡتَبِرُواْ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَبۡصَٰرِ
Kitap ehlinden kafir olanları, ilk defa toplu halde yurtlarından cıkaran O´dur. Sizler ise, onların cıkarılacaklarını pek sanmamıstınız. Onlar da kalblerini kendilerini Allah´ tan (O´nun hukmunden ve azabından) koruyup savunacagını sanmıslardı. Ama Allah(ın azabı) onlara hesaplıyamadıkları bir cihetten geliverdi de kalblerine korku saldı; (oyle ki) kendi evlerini ve yurtlarını kendi elleriyle ve mu´minlerin elleriyle kıymaya koyuldular. Artık siz ey kalb gozu acık akıl sahipleri! Ibret alın
Surah Al-Hashr, Verse 2
وَلَوۡلَآ أَن كَتَبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمُ ٱلۡجَلَآءَ لَعَذَّبَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابُ ٱلنَّارِ
Eger Allah, haklarında surulup cıkarılmayı yazmamıs olsaydı, suphe yok ki, onları bu dunyada azaba ugratacaktı. Ahiret´te ise onlar icin Cehennem azabı vardır
Surah Al-Hashr, Verse 3
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ شَآقُّواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۖ وَمَن يُشَآقِّ ٱللَّهَ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Bu boyledir. Cunku onlar, Allah ve Peygamberine karsı gelip ayrıldılar. Kim Allah´a karsı gelip (hakk´tan) ayrılırsa, suphesiz ki, Allah´ın verecegi azab cok siddetlidir
Surah Al-Hashr, Verse 4
مَا قَطَعۡتُم مِّن لِّينَةٍ أَوۡ تَرَكۡتُمُوهَا قَآئِمَةً عَلَىٰٓ أُصُولِهَا فَبِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَلِيُخۡزِيَ ٱلۡفَٰسِقِينَ
Ne kadar bir hurma agacı kestiniz veya kokleri uzerine ne kadar bir hurma agacı bıraktınızsa, (bu) Allah´ın izniyle gerceklesmistir ve Allah´ın, ilahi sınırı asan sapıkları rusvay etmesi icindir
Surah Al-Hashr, Verse 5
وَمَآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡهُمۡ فَمَآ أَوۡجَفۡتُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ خَيۡلٖ وَلَا رِكَابٖ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يُسَلِّطُ رُسُلَهُۥ عَلَىٰ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Allah´ın kendi Peygamberine onlardan (alıp verdigi) ganimete karsı siz ne at surdunuz, ne deve yuruttunuz. Ama Allah, Peygamberini diledigi kimselerin uzerine gonderip O´na ustunluk saglar. Allah´ın kudreti her seye yeter
Surah Al-Hashr, Verse 6
مَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡقُرَىٰ فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِ كَيۡ لَا يَكُونَ دُولَةَۢ بَيۡنَ ٱلۡأَغۡنِيَآءِ مِنكُمۡۚ وَمَآ ءَاتَىٰكُمُ ٱلرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَىٰكُمۡ عَنۡهُ فَٱنتَهُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Allah´ın o (fethedilen) kasabalar halkından Peygamberine ayırdıgı ganimet, Allah icindir, Peygamber icindir, O´nun hısımları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmıslar icindir. Ta ki bu mal icinizden zengin olanlar arasında elden ele dolasan bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verir (ve ne buyurur)se onu alın. Sizi neden men´ederse ondan sakının. Allah´tan korkun. Suphesiz ki Allah´ın azabı siddetlidir
Surah Al-Hashr, Verse 7
لِلۡفُقَرَآءِ ٱلۡمُهَٰجِرِينَ ٱلَّذِينَ أُخۡرِجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَأَمۡوَٰلِهِمۡ يَبۡتَغُونَ فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٗا وَيَنصُرُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصَّـٰدِقُونَ
Ganimet malı, bir de fakir muhacirleredir ki onlar yurtlarından ve mallarından cıkarıldılar; (onlar sadece) Allah´ın genis lutuf, bol ihsanını ve hosnutlugunu arzulamaktalar; Allah´a ve Peygamberine yardım ederler. Iste (imanlarında) sadık olanlar da bunlardır
Surah Al-Hashr, Verse 8
وَٱلَّذِينَ تَبَوَّءُو ٱلدَّارَ وَٱلۡإِيمَٰنَ مِن قَبۡلِهِمۡ يُحِبُّونَ مَنۡ هَاجَرَ إِلَيۡهِمۡ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمۡ حَاجَةٗ مِّمَّآ أُوتُواْ وَيُؤۡثِرُونَ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ وَلَوۡ كَانَ بِهِمۡ خَصَاصَةٞۚ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Bunlardan once (Medine´yi) yurt edinip, imanı (kalblerine) yerlestirenler ise, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilen seylerden dolayı kalblerinde bir ihtiyac duymazlar; ihtiyacları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim de nefsinin asırı cimrilik, kıskanclık ve ihtirasından korunursa, iste onlar umduklarına kavusanlardır
Surah Al-Hashr, Verse 9
وَٱلَّذِينَ جَآءُو مِنۢ بَعۡدِهِمۡ يَقُولُونَ رَبَّنَا ٱغۡفِرۡ لَنَا وَلِإِخۡوَٰنِنَا ٱلَّذِينَ سَبَقُونَا بِٱلۡإِيمَٰنِ وَلَا تَجۡعَلۡ فِي قُلُوبِنَا غِلّٗا لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ رَبَّنَآ إِنَّكَ رَءُوفٞ رَّحِيمٌ
Bunlardan sonra (imanları ugruna hicret edip) gelenler ise, «ey Rabbimiz! Bizi ve bizden once iman eden kardeslerimizi bagısla. Kalblerimizde iman edenlere karsı kin bırakma. Rabbimiz! Suphesiz ki sen cok sefkatli ve cok merhametlisin» (dediler)
Surah Al-Hashr, Verse 10
۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ نَافَقُواْ يَقُولُونَ لِإِخۡوَٰنِهِمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَئِنۡ أُخۡرِجۡتُمۡ لَنَخۡرُجَنَّ مَعَكُمۡ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمۡ أَحَدًا أَبَدٗا وَإِن قُوتِلۡتُمۡ لَنَنصُرَنَّكُمۡ وَٱللَّهُ يَشۡهَدُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Gormedin mi, munafıklıkta bulunanları, Kitap Ehli´nden kufre sapan kardeslerine, «eger siz (buradan) cıkarılırsanız, and olsun ki biz de sizinle beraber cıkarız. Sizin hakkınızda (aleyhinizde) hicbir kimseye uymayız ve eger sizinle savasırlarsa elbette size yardım ederiz» diyorlardı. Allah onların suphesiz yalancılar olduklarına sehadet etmektedir
Surah Al-Hashr, Verse 11
لَئِنۡ أُخۡرِجُواْ لَا يَخۡرُجُونَ مَعَهُمۡ وَلَئِن قُوتِلُواْ لَا يَنصُرُونَهُمۡ وَلَئِن نَّصَرُوهُمۡ لَيُوَلُّنَّ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ
Eger (o kufre sapan kitap ehli, yurtlarından) cıkarılsa, and olsun ki munafıklar onlarla beraber cıkmazlar ve eger onlarla savasılırsa, yardım etmezler. Yardıma gitseler bile donup kacarlar; sonra yardım da gormezler
Surah Al-Hashr, Verse 12
لَأَنتُمۡ أَشَدُّ رَهۡبَةٗ فِي صُدُورِهِم مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَفۡقَهُونَ
(And olsun ki, onların yureklerine Allah´tan cok siz korku ve yılgınlık vermektesiniz.) Bu boyledir. Cunku onlar anlayıssız (dini bilgilerden uzak) bir topluluktur
Surah Al-Hashr, Verse 13
لَا يُقَٰتِلُونَكُمۡ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرٗى مُّحَصَّنَةٍ أَوۡ مِن وَرَآءِ جُدُرِۭۚ بَأۡسُهُم بَيۡنَهُمۡ شَدِيدٞۚ تَحۡسَبُهُمۡ جَمِيعٗا وَقُلُوبُهُمۡ شَتَّىٰۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَعۡقِلُونَ
Onlar, sizinle toplu halde vurusmazlar; ancak kale icindeki kasabalarda veya duvarlar gerisinde savasmak isterler. Kendi aralarında (birbirlerine karsı) saldırıları pek cetin ve hırcıncadır. Onları toplanıp birlesmis sanırsın, oysa kalbleri degisik ve dagınıktır. Bu boyledir; cunku onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur
Surah Al-Hashr, Verse 14
كَمَثَلِ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ قَرِيبٗاۖ ذَاقُواْ وَبَالَ أَمۡرِهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Bunlar, kendilerinden yakın bir sure once gelip gecen, islerinin gunah ve vebalini tadan kimselere benzerler. Bunlar icin elem verici bir azab vardır
Surah Al-Hashr, Verse 15
كَمَثَلِ ٱلشَّيۡطَٰنِ إِذۡ قَالَ لِلۡإِنسَٰنِ ٱكۡفُرۡ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّنكَ إِنِّيٓ أَخَافُ ٱللَّهَ رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
(Bunların) misali, hani insana ; «Inkar et» diyen ve insan inkar edince de, «dogrusu ben senden beriyim, uzagım ; ben elbette alemlerin Rabbından korkarım» diyen Seytan´a benzer
Surah Al-Hashr, Verse 16
فَكَانَ عَٰقِبَتَهُمَآ أَنَّهُمَا فِي ٱلنَّارِ خَٰلِدَيۡنِ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَـٰٓؤُاْ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Ikisinin de sonu, mutlaka icinde devamlı kalacakları Cehennem atesidir. Iste bu, zalimlerin cezasıdır
Surah Al-Hashr, Verse 17
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلۡتَنظُرۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ لِغَدٖۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Ey iman edenler! Allah´tan saygı ile korkun ; her kisi yarın icin onden ne gondermisse ona dikkatle baksın. Allah´tan saygı ile korkun. Suphesiz ki Allah, yapageldiklerinizden haberlidir
Surah Al-Hashr, Verse 18
وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ نَسُواْ ٱللَّهَ فَأَنسَىٰهُمۡ أَنفُسَهُمۡۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡفَٰسِقُونَ
Artık siz, Allah´ı unutan ve bu yuzden Allah´ın da onları kendilerine unutturdugu kimseler gibi olmayın. Iste onlar, ilahi sınırları asıp yozan kisilerdir
Surah Al-Hashr, Verse 19
لَا يَسۡتَوِيٓ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۚ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ
Cehennemlik olanlarla Cennetlik olanlar bir degildir. Kurtulup basarıya ulasanlar Cennetlik olanlardır
Surah Al-Hashr, Verse 20
لَوۡ أَنزَلۡنَا هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانَ عَلَىٰ جَبَلٖ لَّرَأَيۡتَهُۥ خَٰشِعٗا مُّتَصَدِّعٗا مِّنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۚ وَتِلۡكَ ٱلۡأَمۡثَٰلُ نَضۡرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَفَكَّرُونَ
Eger bu Kur´an´ı bir dag uzerine indirmis olsaydık, onu, saygı ile egilip Allah korkusundan parca parca gorurdun. Bu misalleri belki iyice dusunurler diye insanlara getiriyoruz
Surah Al-Hashr, Verse 21
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِۖ هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ
O oyle Allah ki, O´ndan baska tanrı yoktur; gaybı da, ortada olanı da bilendir; O (dunyadaki canlılara karsı) cok merhametlidir ve (Ahirette de mu´minlere karsı) cok merhametlidir
Surah Al-Hashr, Verse 22
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلۡمُؤۡمِنُ ٱلۡمُهَيۡمِنُ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡجَبَّارُ ٱلۡمُتَكَبِّرُۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
O oyle Allah ki, O´ndan baska tanrı yoktur. Mulkun sahibidir. O cok mukaddestir; selamet ve guven kaynagıdır. Gozetendir; cok ustundur; cok gucludur. Diledigini engelsiz, mudahalesiz yapandır; buyukluk ve yucelik O´na mahsustur. Allah (inkarcıların, putperest ve musriklerin) ortak kostuklarından yucedir, munezzehtir
Surah Al-Hashr, Verse 23
هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡخَٰلِقُ ٱلۡبَارِئُ ٱلۡمُصَوِّرُۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
O oyle Allah ki, yaratandır, en guzel sekilde ve biciminde var kılandır. Diledigi surette meydana getirendir. En guzel isimler O´na mahsustur. Goktekilerle yerdekiler O´nu tesbih eder. O, cok ustundur, cok gucludur, hikmet sahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 24