UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Hashr - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay


سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

Goklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) Allahı tesbih (ve tenzih) etmekdedir. O, mutlak gaalibdir, yegane hukum ve hikmet saahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 1


هُوَ ٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ مِن دِيَٰرِهِمۡ لِأَوَّلِ ٱلۡحَشۡرِۚ مَا ظَنَنتُمۡ أَن يَخۡرُجُواْۖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمۡ حُصُونُهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَأَتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِنۡ حَيۡثُ لَمۡ يَحۡتَسِبُواْۖ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلرُّعۡبَۚ يُخۡرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيۡدِيهِمۡ وَأَيۡدِي ٱلۡمُؤۡمِنِينَ فَٱعۡتَبِرُواْ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَبۡصَٰرِ

O, ehl-i kitabdan kufur edenleri ilk surgunde yurdlarından cıkarandır. Siz cıkacaklarını sanmamısdınız. Onlar da kal´alarının (Allahın azabına) hakıykaten mani olacagını zannetdilerdi. Iste onlara hisaba katmadıkları cihetden Allah (ın emr-u azabı) geliverdi. O, bunların yureklerine korku dusurdu. Oyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem mu´minlerin elleriyle harab ediyorlardı. Iste ey akıl ve basıyret saahibleri, siz (bundan) ibret alın
Surah Al-Hashr, Verse 2


وَلَوۡلَآ أَن كَتَبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمُ ٱلۡجَلَآءَ لَعَذَّبَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابُ ٱلنَّارِ

Eger Allah, onların ustune (bu) surgunu yazmamıs olsaydı bile, hic subhesiz dunyada kendilerini yine (baska suretde) siddetle azablandıracakdı. Ahiretde de onlar icin ates azabı vardır
Surah Al-Hashr, Verse 3


ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ شَآقُّواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۖ وَمَن يُشَآقِّ ٱللَّهَ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Bunun sebebi sudur: Cunku onlar hakıykaten Allaha ve peygamberine muhaalefet etdiler. Kim Allaha muhaalefet ederse, suphe yok ki, Allah, cetin azablıdır
Surah Al-Hashr, Verse 4


مَا قَطَعۡتُم مِّن لِّينَةٍ أَوۡ تَرَكۡتُمُوهَا قَآئِمَةً عَلَىٰٓ أُصُولِهَا فَبِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَلِيُخۡزِيَ ٱلۡفَٰسِقِينَ

Her hangi bir hurma agacını kesdiniz, yahud kokleri ustunde dikili bırakdınızsa (hep) Allahın izniyledir. (Bu izin de) faasıklar) rusvay edecegi icin (verilmis) dir
Surah Al-Hashr, Verse 5


وَمَآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡهُمۡ فَمَآ أَوۡجَفۡتُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ خَيۡلٖ وَلَا رِكَابٖ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يُسَلِّطُ رُسُلَهُۥ عَلَىٰ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Allahın onlar (ın malların) dan peygamberine verdigi «feyi» (e gelince:) Siz bunun uzerine ne ata, ne deveye binib kosmadınız. Fakat Allah peygamberlerini dileyecegi kimselere musallat eder. Allah her sey´e hakkıyle kaadirdir
Surah Al-Hashr, Verse 6


مَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡقُرَىٰ فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِ كَيۡ لَا يَكُونَ دُولَةَۢ بَيۡنَ ٱلۡأَغۡنِيَآءِ مِنكُمۡۚ وَمَآ ءَاتَىٰكُمُ ٱلرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَىٰكُمۡ عَنۡهُ فَٱنتَهُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Allahın (fethedilen diger kuffar) memleketler (i) ehalisinden peygamberine verdigi «Feyi Allaha, peygamberine, hısımlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aiddir. Taki´ (bu mallar) icinizden (yalınız) zenginler arasında dolasan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasak etdiyse ondan da sakının. Allahdan korkun. Cunku Allah (ın) azabı cetindir
Surah Al-Hashr, Verse 7


لِلۡفُقَرَآءِ ٱلۡمُهَٰجِرِينَ ٱلَّذِينَ أُخۡرِجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَأَمۡوَٰلِهِمۡ يَبۡتَغُونَ فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضۡوَٰنٗا وَيَنصُرُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصَّـٰدِقُونَ

(Bilhassa o reyi´), hicret eden fakirlere aiddir ki onlar Allahdan fazl (-u inayet) ve hosnudluk ararlar ve Allaha ve peygamberine (mallariyle, canlariyle) yardım ederlerken yurdlarından ve mallarından (mahrum edilerek) cıkarılmıslardır. Iste bunlar saadıkların ta kendileridir
Surah Al-Hashr, Verse 8


وَٱلَّذِينَ تَبَوَّءُو ٱلدَّارَ وَٱلۡإِيمَٰنَ مِن قَبۡلِهِمۡ يُحِبُّونَ مَنۡ هَاجَرَ إِلَيۡهِمۡ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمۡ حَاجَةٗ مِّمَّآ أُوتُواْ وَيُؤۡثِرُونَ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ وَلَوۡ كَانَ بِهِمۡ خَصَاصَةٞۚ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

Onlardan evvel (Medineyi) yurd ve iman (evi) edinmis olan kimseler, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara verilen seylerden dolayı goguslerinde bir ihtiyac (meyli) bulmazlar. Kendilerinde fakr-u ihtiyac olsa bile (onlar:) oz canlarından daha ustun tutarlar. Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimriliginden korunursa iste muradlarına erenler onların ta kendileridir
Surah Al-Hashr, Verse 9


وَٱلَّذِينَ جَآءُو مِنۢ بَعۡدِهِمۡ يَقُولُونَ رَبَّنَا ٱغۡفِرۡ لَنَا وَلِإِخۡوَٰنِنَا ٱلَّذِينَ سَبَقُونَا بِٱلۡإِيمَٰنِ وَلَا تَجۡعَلۡ فِي قُلُوبِنَا غِلّٗا لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ رَبَّنَآ إِنَّكَ رَءُوفٞ رَّحِيمٌ

Bunların arkasından gelenler (soyle) derler: «Ey Rabbimiz, bizi ve iman ile daha onden bizi gecmis olan (din) kardeslerimizi yarlıga iman etmis olanlar icin kalblerinizde bir kin bırakma. Ey Rabbimiz, subhesiz ki sen cok esirgeyicisin, cok merhametlisin»
Surah Al-Hashr, Verse 10


۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ نَافَقُواْ يَقُولُونَ لِإِخۡوَٰنِهِمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَئِنۡ أُخۡرِجۡتُمۡ لَنَخۡرُجَنَّ مَعَكُمۡ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمۡ أَحَدًا أَبَدٗا وَإِن قُوتِلۡتُمۡ لَنَنصُرَنَّكُمۡ وَٱللَّهُ يَشۡهَدُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ

Ehl-i kitabdan o kufreden kardeslerine «Andolsun, eger siz yurdlarınızdan cıkarılırsanız biz de muhakkak sizinle beraber cıkarız. Sizin aleyhinizde hicbir kimseye ebedi itaat etmeyiz. Eger sizinle harbedilirse muhakkak ve muhakkak biz, size yardım ederiz» diyen o «munafıkları gormedin mi? Halbuki Allah sahidlik eder ki onlar hakıykaten ve kat´iyyen yalancıdırlar
Surah Al-Hashr, Verse 11


لَئِنۡ أُخۡرِجُواْ لَا يَخۡرُجُونَ مَعَهُمۡ وَلَئِن قُوتِلُواْ لَا يَنصُرُونَهُمۡ وَلَئِن نَّصَرُوهُمۡ لَيُوَلُّنَّ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ

Andolsun ki onlar cıkarılacak olurlarsa (bu munafıklar) onlarla beraber cıkmazlar. Eger onlar muhaarebeye tutulurlarsa bunlar onlara yardım da etmezler. (Bilfarz) onlara yardım etseler bile, andolsun ki, mutlakaa arkalarına donerler. Sonra da kendileri yardım (a mazhar) edilmezler
Surah Al-Hashr, Verse 12


لَأَنتُمۡ أَشَدُّ رَهۡبَةٗ فِي صُدُورِهِم مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَفۡقَهُونَ

Her halde sizin, onların yureklerinde (yasayan) korkunuz Allahdan (korkularından) daha siddetlidir. Bunun sebebi sudur: Cunku onlar ince anlamazlar guruhudur
Surah Al-Hashr, Verse 13


لَا يُقَٰتِلُونَكُمۡ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرٗى مُّحَصَّنَةٍ أَوۡ مِن وَرَآءِ جُدُرِۭۚ بَأۡسُهُم بَيۡنَهُمۡ شَدِيدٞۚ تَحۡسَبُهُمۡ جَمِيعٗا وَقُلُوبُهُمۡ شَتَّىٰۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَعۡقِلُونَ

Onlar mustahkem kasabalarda, yahud dıvarlar (siperler) arkasında bulunmaksızın sizinle toplu bir halde vurusamazlar. Kendi aralarındaki savaslar ise cetindir. Sen onları derli toplu sanırsın. Halbuki kalbleri darma dagınıkdır. Bunun sebebi sudur: Cunku onlar akıllarını kullanmaz bir kavmdir
Surah Al-Hashr, Verse 14


كَمَثَلِ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ قَرِيبٗاۖ ذَاقُواْ وَبَالَ أَمۡرِهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ

(Onların) haali kendilerinden az oncekiler (in haali) gibidir ki onlar, yapdıklarının kotu aakıbetini (dunyada) tatmıslardır. Onlar icin (ahiretde de) cetin bir azab vardır
Surah Al-Hashr, Verse 15


كَمَثَلِ ٱلشَّيۡطَٰنِ إِذۡ قَالَ لِلۡإِنسَٰنِ ٱكۡفُرۡ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّنكَ إِنِّيٓ أَخَافُ ٱللَّهَ رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

(Yahudileri muhaarebeye tesvıyk eden munafıkların haali de) seytanın haali gibidir. Cunku (seytan) insana «Kufret» der de o kufredince «Ben hakıykaten senden uzagım. Cunku ben aalemlerin Rabbi olan Allahdan korkarım» der
Surah Al-Hashr, Verse 16


فَكَانَ عَٰقِبَتَهُمَآ أَنَّهُمَا فِي ٱلنَّارِ خَٰلِدَيۡنِ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَـٰٓؤُاْ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Nihayet ikisinin de aakıbeti hakıykaten atesin icinde ebedi kalıcı (insanlar) olmalarıdır. Iste bu, o zaalimlerin cezasıdır
Surah Al-Hashr, Verse 17


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلۡتَنظُرۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ لِغَدٖۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ

Ey iman edenler, Allahdan korkun. Herkes, yarın icin onden ne gondermis olduguna baksın. Allahdan korkun. Cunku Allah, ne yaparsanız hakkıyle haberdardır
Surah Al-Hashr, Verse 18


وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ نَسُواْ ٱللَّهَ فَأَنسَىٰهُمۡ أَنفُسَهُمۡۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡفَٰسِقُونَ

Hem kendisi Allahı unutmus, hem (Allah) kendilerini kendilerine unutdurmus olanlar gibi olmayın. Onlar faasıkların ta kendileridir
Surah Al-Hashr, Verse 19


لَا يَسۡتَوِيٓ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۚ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ

Ates (cehennem) yaranı ile cennet yaranı bir olmaz. Cennet yaranı, (ancak) onlar muradlarına erenlerdir
Surah Al-Hashr, Verse 20


لَوۡ أَنزَلۡنَا هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانَ عَلَىٰ جَبَلٖ لَّرَأَيۡتَهُۥ خَٰشِعٗا مُّتَصَدِّعٗا مِّنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۚ وَتِلۡكَ ٱلۡأَمۡثَٰلُ نَضۡرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَفَكَّرُونَ

Eger biz bu Kur´anı bir dag basına indirseydik muhakkak ki onu Allah korkusundan bas egmis, parca parca olmus gorurdun. Bu misaller (yok mu?) iste biz onları, insanlar dusunsunler diye, iradediyoruz
Surah Al-Hashr, Verse 21


هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِۖ هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ

O, oyle Allahdır ki kendisinden baska hicbir Tanrı yokdur. (O) gizliyi de bilendir, asikarı da. O, cok esirgeyen, cok bagıslayandır
Surah Al-Hashr, Verse 22


هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلۡمُؤۡمِنُ ٱلۡمُهَيۡمِنُ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡجَبَّارُ ٱلۡمُتَكَبِّرُۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشۡرِكُونَ

O, oyle Allahdır ki kendisinden baska hicbir Tanrı yokdur. (O), mulk-u melekutun yegane saahibidir. Noksaanı mucib her seyden pak ve munezzehdir. Selam ve selametin ta kendisidir. Emn-u eman verendir. Her sey´e nigehbandır. Gaalib-i mutlakdır. Halkın haalini kemal-i salaha goturendir. Buyuklukde esi olmayandır. Allah (musriklerin kendisine) katmakda oldukları her ortakdan munezzehdir
Surah Al-Hashr, Verse 23


هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡخَٰلِقُ ٱلۡبَارِئُ ٱلۡمُصَوِّرُۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

O, oyle Allahdır ki vucude getirecegi her sey´i hikmeti muktezaasınca takdir edendir. Onları var edendir. Varlıklara suuret verendir. En guzel isimler Onun. Goklerde ve yerde ne varsa (hepsi) Onu tesbih (ve tenzih) eder. O, gaalib-i mutlakdır. Yegane hukum ve hikmet saahibidir
Surah Al-Hashr, Verse 24


Author: Hasan Basri Cantay


<< Surah 58
>> Surah 60

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai