UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Qalam - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr


نٓۚ وَٱلۡقَلَمِ وَمَا يَسۡطُرُونَ

Nûn. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun
Surah Al-Qalam, Verse 1


مَآ أَنتَ بِنِعۡمَةِ رَبِّكَ بِمَجۡنُونٖ

Rabbinin ni´meti ile sen mecnun değilsin
Surah Al-Qalam, Verse 2


وَإِنَّ لَكَ لَأَجۡرًا غَيۡرَ مَمۡنُونٖ

Ve muhakkak ki senin için, elbette kesintisi olmayan mükâfat vardır
Surah Al-Qalam, Verse 3


وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٖ

Ve muhakkak ki sen, mutlaka çok büyük bir ahlâk üzeresin
Surah Al-Qalam, Verse 4


فَسَتُبۡصِرُ وَيُبۡصِرُونَ

Artık yakında sen göreceksin ve onlar da görecekler
Surah Al-Qalam, Verse 5


بِأَييِّكُمُ ٱلۡمَفۡتُونُ

Sizin hanginiz meftun (şaşkın)
Surah Al-Qalam, Verse 6


إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ

Muhakkak ki senin Rabbin; O, kim Kendi yolundan saptı, çok iyi bilir ve O hidayete ermiş olanları da çok iyi bilir
Surah Al-Qalam, Verse 7


فَلَا تُطِعِ ٱلۡمُكَذِّبِينَ

Öyleyse yalanlayanlara itaat etme
Surah Al-Qalam, Verse 8


وَدُّواْ لَوۡ تُدۡهِنُ فَيُدۡهِنُونَ

Onlar senin müsamaha göstermeni temenni ettiler (istediler), o zaman onlar da müsamaha göstereceklerdi
Surah Al-Qalam, Verse 9


وَلَا تُطِعۡ كُلَّ حَلَّافٖ مَّهِينٍ

Lüzumsuz yere çok yemin edenlerin hiçbirine itaat etme
Surah Al-Qalam, Verse 10


هَمَّازٖ مَّشَّآءِۭ بِنَمِيمٖ

Devamlı kusur arayanlara, lâf taşıyanlara (itaat etme)
Surah Al-Qalam, Verse 11


مَّنَّاعٖ لِّلۡخَيۡرِ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ

Hayrı devamlı engelleyenlere, haddi tecavüz eden günahkârlara (itaat etme)
Surah Al-Qalam, Verse 12


عُتُلِّۭ بَعۡدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ

Kötülük yapan zorbalara, bundan başka haram yiyen günahkârlara (itaat etme)
Surah Al-Qalam, Verse 13


أَن كَانَ ذَا مَالٖ وَبَنِينَ

Mallara ve oğullara sahip olmaları (sebebiyle onlara itaat etme)
Surah Al-Qalam, Verse 14


إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) evvelkilerin masalları.” dedi
Surah Al-Qalam, Verse 15


سَنَسِمُهُۥ عَلَى ٱلۡخُرۡطُومِ

Biz yakında onun burnu üzerine damga basacağız
Surah Al-Qalam, Verse 16


إِنَّا بَلَوۡنَٰهُمۡ كَمَا بَلَوۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ إِذۡ أَقۡسَمُواْ لَيَصۡرِمُنَّهَا مُصۡبِحِينَ

Muhakkak ki Biz, onları belâya uğrattık. Bostan mahsulünü mutlaka, sabah erkenden (fakirlere göstermeden) devşirmek için yeminleşen bostan sahiplerini belâya uğrattığımız gibi
Surah Al-Qalam, Verse 17


وَلَا يَسۡتَثۡنُونَ

Ve bir istisna yapmıyorlar
Surah Al-Qalam, Verse 18


فَطَافَ عَلَيۡهَا طَآئِفٞ مِّن رَّبِّكَ وَهُمۡ نَآئِمُونَ

Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet onun (bostan mahsullerinin) üzerinde dolaştı
Surah Al-Qalam, Verse 19


فَأَصۡبَحَتۡ كَٱلصَّرِيمِ

Böylece (mahsul) simsiyah oldu (bahçe kara toprak gibi oldu)
Surah Al-Qalam, Verse 20


فَتَنَادَوۡاْ مُصۡبِحِينَ

Nihayet sabah olunca birbirlerine seslendiler
Surah Al-Qalam, Verse 21


أَنِ ٱغۡدُواْ عَلَىٰ حَرۡثِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰرِمِينَ

Eğer devşirecekseniz, tarlanıza sabah erken gidin
Surah Al-Qalam, Verse 22


فَٱنطَلَقُواْ وَهُمۡ يَتَخَٰفَتُونَ

Bundan sonra aralarında gizlice konuşarak (evden) ayrıldılar
Surah Al-Qalam, Verse 23


أَن لَّا يَدۡخُلَنَّهَا ٱلۡيَوۡمَ عَلَيۡكُم مِّسۡكِينٞ

Sakın bugün oraya (bostana) sizin yanınıza bir yoksul girmesin
Surah Al-Qalam, Verse 24


وَغَدَوۡاْ عَلَىٰ حَرۡدٖ قَٰدِرِينَ

Ve (yoksulları) men etmeye güçleri yetecek (diye) sabah erkenden gittiler
Surah Al-Qalam, Verse 25


فَلَمَّا رَأَوۡهَا قَالُوٓاْ إِنَّا لَضَآلُّونَ

Fakat onu (bostanın halini) görünce: “Muhakkak ki biz, gerçekten dalâlette olan kimseleriz.” dediler
Surah Al-Qalam, Verse 26


بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ

Hayır, biz mahrum olan kimseleriz
Surah Al-Qalam, Verse 27


قَالَ أَوۡسَطُهُمۡ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ لَوۡلَا تُسَبِّحُونَ

Onların en makul düşüneni: “Ben, size eğer (Allah´ı) tesbih etmiyorsanız, olmaz (tesbih etmeniz gerekir) demedim mi?” dedi
Surah Al-Qalam, Verse 28


قَالُواْ سُبۡحَٰنَ رَبِّنَآ إِنَّا كُنَّا ظَٰلِمِينَ

“Bizim Rabbimiz Sübhan´dır (yücedir, herşeyden münezzehtir). Muhakkak ki biz, zalim kimseler olduk.” dediler
Surah Al-Qalam, Verse 29


فَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَلَٰوَمُونَ

Bunun üzerine birbirlerine, kınayarak karşılık verdiler
Surah Al-Qalam, Verse 30


قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَآ إِنَّا كُنَّا طَٰغِينَ

Yazıklar olsun bize, muhakkak ki biz, haddi aşan kimseler olduk
Surah Al-Qalam, Verse 31


عَسَىٰ رَبُّنَآ أَن يُبۡدِلَنَا خَيۡرٗا مِّنۡهَآ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا رَٰغِبُونَ

Rabbimizin bize, onun yerine, ondan daha hayırlısını bedel olarak vermesi umulur. Muhakkak ki biz, Rabbimize rağbet eden kimseleriz
Surah Al-Qalam, Verse 32


كَذَٰلِكَ ٱلۡعَذَابُۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَكۡبَرُۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Azap, işte böyledir ve ahiret azabı elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi
Surah Al-Qalam, Verse 33


إِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمۡ جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ

Muhakkak ki takva sahipleri için, Rab´lerinin yanında Naîm cennetleri vardır
Surah Al-Qalam, Verse 34


أَفَنَجۡعَلُ ٱلۡمُسۡلِمِينَ كَٱلۡمُجۡرِمِينَ

İşte böyle, müslümanları (teslim olanları), mücrimler (suçlular) gibi kılar mıyız (bir tutar mıyız)
Surah Al-Qalam, Verse 35


مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ

Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz
Surah Al-Qalam, Verse 36


أَمۡ لَكُمۡ كِتَٰبٞ فِيهِ تَدۡرُسُونَ

Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi okuyorsunuz
Surah Al-Qalam, Verse 37


إِنَّ لَكُمۡ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ

Gerçekten onun içinde (o kitapta) “beğenip seçtiğiniz şeyler mutlaka sizindir” (mi yazılı)
Surah Al-Qalam, Verse 38


أَمۡ لَكُمۡ أَيۡمَٰنٌ عَلَيۡنَا بَٰلِغَةٌ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ إِنَّ لَكُمۡ لَمَا تَحۡكُمُونَ

Yoksa sizin için kıyâmete kadar sürecek olan, üzerimizde yeminler mi var: “Ne hüküm verirseniz, o mutlaka sizindir (diye).”
Surah Al-Qalam, Verse 39


سَلۡهُمۡ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ

Onlara sor: “Onların hangisi bunun savunucusudur?”
Surah Al-Qalam, Verse 40


أَمۡ لَهُمۡ شُرَكَآءُ فَلۡيَأۡتُواْ بِشُرَكَآئِهِمۡ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ

Yoksa onların ortakları mı var? Öyleyse ortaklarını getirsinler, eğer doğru söyleyen kimse iseler
Surah Al-Qalam, Verse 41


يَوۡمَ يُكۡشَفُ عَن سَاقٖ وَيُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ

Gerçeklerin açığa çıktığı gün, secde etmeye davet olunurlar. Fakat (secde etmeye) güçleri yetmez
Surah Al-Qalam, Verse 42


خَٰشِعَةً أَبۡصَٰرُهُمۡ تَرۡهَقُهُمۡ ذِلَّةٞۖ وَقَدۡ كَانُواْ يُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ وَهُمۡ سَٰلِمُونَ

Gözleri korkudan ürpermiş halde, onları bir zillet kaplar. Onlar, salimken (sağlıklı ve selâmette iken) secde etmeye davet olunmuşlardı
Surah Al-Qalam, Verse 43


فَذَرۡنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِۖ سَنَسۡتَدۡرِجُهُم مِّنۡ حَيۡثُ لَا يَعۡلَمُونَ

Artık bu sözü yalanlayan kişileri Bana bırak. Yakında onları bilmedikleri bir yerden tedricen (yavaş yavaş azaba) yaklaştıracağız
Surah Al-Qalam, Verse 44


وَأُمۡلِي لَهُمۡۚ إِنَّ كَيۡدِي مَتِينٌ

Ve Ben, onlara mühlet veriyorum. Muhakkak ki Benim tuzağım, çok kuvvetlidir
Surah Al-Qalam, Verse 45


أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ أَجۡرٗا فَهُم مِّن مَّغۡرَمٖ مُّثۡقَلُونَ

Yoksa onlardan ücret mi istiyorsun? Böylece onlar ağır bir borç altındalar mı
Surah Al-Qalam, Verse 46


أَمۡ عِندَهُمُ ٱلۡغَيۡبُ فَهُمۡ يَكۡتُبُونَ

Veya gayb (bilinmeyen âlemler), onların yanında da, artık onlar mı yazıyorlar
Surah Al-Qalam, Verse 47


فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تَكُن كَصَاحِبِ ٱلۡحُوتِ إِذۡ نَادَىٰ وَهُوَ مَكۡظُومٞ

Artık Rabbinin hükmüne sabret. Ve balık sahibi (Yunus A.S) gibi olma. O, çok hüzünlü, gamlı olarak (Rabbine) nida etmişti
Surah Al-Qalam, Verse 48


لَّوۡلَآ أَن تَدَٰرَكَهُۥ نِعۡمَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ لَنُبِذَ بِٱلۡعَرَآءِ وَهُوَ مَذۡمُومٞ

Eğer O´nun Rabbinden kendisine bir ni´met yetişmese idi, mutlaka O, zemmolunmuş (kınanmış) olarak boş araziye atılmış olacaktı
Surah Al-Qalam, Verse 49


فَٱجۡتَبَٰهُ رَبُّهُۥ فَجَعَلَهُۥ مِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Fakat O´nun Rabbi, kendisini seçti, böylece O´nu salihlerden kıldı
Surah Al-Qalam, Verse 50


وَإِن يَكَادُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَيُزۡلِقُونَكَ بِأَبۡصَٰرِهِمۡ لَمَّا سَمِعُواْ ٱلذِّكۡرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُۥ لَمَجۡنُونٞ

Ve inkâr edenler, zikri (Kur´ân´ı) işittikleri zaman gerçekten seni, neredeyse gözleri ile devirirler. Ve: “Muhakkak ki o, gerçekten mecnundur (delidir).” derler
Surah Al-Qalam, Verse 51


وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ

Ve O (Kur´ân), âlemlere zikirden (öğütten) başka bir şey değildir
Surah Al-Qalam, Verse 52


Author: Iskender Ali Mihr


<< Surah 67
>> Surah 69

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai