Surah Al-Qalam - Turkish Translation by Suat Yildirim
نٓۚ وَٱلۡقَلَمِ وَمَا يَسۡطُرُونَ
Nun. Kalem ve ehl-i kalemin satırlara dizdikleri ve dizecekleri seyler hakkı icin
Surah Al-Qalam, Verse 1
مَآ أَنتَ بِنِعۡمَةِ رَبِّكَ بِمَجۡنُونٖ
Rabbinin lutfuyla, deli degilsin
Surah Al-Qalam, Verse 2
وَإِنَّ لَكَ لَأَجۡرًا غَيۡرَ مَمۡنُونٖ
Hem senin ecrin, mukafatın hic kesilmez
Surah Al-Qalam, Verse 3
وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٖ
Ve sen pek yuksek bir ahlak uzerindesin
Surah Al-Qalam, Verse 4
فَسَتُبۡصِرُ وَيُبۡصِرُونَ
Yakında goreceksin, onlar da gorecekler
Surah Al-Qalam, Verse 5
بِأَييِّكُمُ ٱلۡمَفۡتُونُ
Hanginizde imis o dertler, o delilikler
Surah Al-Qalam, Verse 6
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ
Senin Rabbin suphesiz pek iyi bilir:Allah yolundan sapanlar kimdir ve O'nun yolunu tutanlar kimdir
Surah Al-Qalam, Verse 7
فَلَا تُطِعِ ٱلۡمُكَذِّبِينَ
O halde, hakkı yalan sayanların, sozlerine sakın uyma
Surah Al-Qalam, Verse 8
وَدُّواْ لَوۡ تُدۡهِنُ فَيُدۡهِنُونَ
Isterler ki sen gevseyesin de, boylece kendileri de yumusasınlar
Surah Al-Qalam, Verse 9
وَلَا تُطِعۡ كُلَّ حَلَّافٖ مَّهِينٍ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 10
هَمَّازٖ مَّشَّآءِۭ بِنَمِيمٖ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 11
مَّنَّاعٖ لِّلۡخَيۡرِ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 12
عُتُلِّۭ بَعۡدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 13
أَن كَانَ ذَا مَالٖ وَبَنِينَ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 14
إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 15
سَنَسِمُهُۥ عَلَى ٱلۡخُرۡطُومِ
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, degersiz adama! O gammaz, soz gezdiren, hayrın onunu kesene, o saldırgana, gunaha dadanmısa! Serefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okundugunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu daglayıp damga basarız.
Surah Al-Qalam, Verse 16
إِنَّا بَلَوۡنَٰهُمۡ كَمَا بَلَوۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ إِذۡ أَقۡسَمُواْ لَيَصۡرِمُنَّهَا مُصۡبِحِينَ
Biz tıpkı o bahce sahiplerini sınadıgımız gibi, bunları da sınadık.Onlar sabah erken mahsulu devsireceklerini yeminle pekistirip kesin soylemis, (insaallah dememis), Allah'ın iznine baglamamıslardı. Ayrıca fakirlerin payını dusunmemislerdi
Surah Al-Qalam, Verse 17
وَلَا يَسۡتَثۡنُونَ
Biz tıpkı o bahce sahiplerini sınadıgımız gibi, bunları da sınadık.Onlar sabah erken mahsulu devsireceklerini yeminle pekistirip kesin soylemis, (insaallah dememis), Allah'ın iznine baglamamıslardı. Ayrıca fakirlerin payını dusunmemislerdi
Surah Al-Qalam, Verse 18
فَطَافَ عَلَيۡهَا طَآئِفٞ مِّن رَّبِّكَ وَهُمۡ نَآئِمُونَ
Fakat onlar henuz uykuda iken, Rabbin tarafından gonderilen bir afet bahceyi kapladı. Bahce sabahleyin siyah kul haline geliverdi. {KM, Tekvin 32,3; II Samuel 24,16; II Tarihler}
Surah Al-Qalam, Verse 19
فَأَصۡبَحَتۡ كَٱلصَّرِيمِ
Fakat onlar henuz uykuda iken, Rabbin tarafından gonderilen bir afet bahceyi kapladı. Bahce sabahleyin siyah kul haline geliverdi. {KM, Tekvin 32,3; II Samuel 24,16; II Tarihler}
Surah Al-Qalam, Verse 20
فَتَنَادَوۡاْ مُصۡبِحِينَ
Onlar ise olup bitenden habersiz, neseli neseli birbirlerine seslendiler: “Haydi, madem devsireceksiniz, cabuk ekininizin basına!”
Surah Al-Qalam, Verse 21
أَنِ ٱغۡدُواْ عَلَىٰ حَرۡثِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰرِمِينَ
Onlar ise olup bitenden habersiz, neseli neseli birbirlerine seslendiler: “Haydi, madem devsireceksiniz, cabuk ekininizin basına!”
Surah Al-Qalam, Verse 22
فَٱنطَلَقُواْ وَهُمۡ يَتَخَٰفَتُونَ
Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında soyle fiskos ediyorlardı: “Sakın, bugun yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahceye girmelerine hic imkan vermeyin!”
Surah Al-Qalam, Verse 23
أَن لَّا يَدۡخُلَنَّهَا ٱلۡيَوۡمَ عَلَيۡكُم مِّسۡكِينٞ
Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında soyle fiskos ediyorlardı: “Sakın, bugun yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahceye girmelerine hic imkan vermeyin!”
Surah Al-Qalam, Verse 24
وَغَدَوۡاْ عَلَىٰ حَرۡدٖ قَٰدِرِينَ
Yoksulları engelleme azmi icinde ilerlediler
Surah Al-Qalam, Verse 25
فَلَمَّا رَأَوۡهَا قَالُوٓاْ إِنَّا لَضَآلُّونَ
Bahceyi gorunce: apısıp kaldılar. “Galiba yolu sasırdık, yanlıs yere geldik!” dediler
Surah Al-Qalam, Verse 26
بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
Cok gecmeden isi anlayınca: “Hayır! dediler, Dogrusu felakete ugramısız!”
Surah Al-Qalam, Verse 27
قَالَ أَوۡسَطُهُمۡ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ لَوۡلَا تُسَبِّحُونَ
En makul olanları ise: “Ben size Allah'ı zikretmenizi soylememis miydim!” dedi
Surah Al-Qalam, Verse 28
قَالُواْ سُبۡحَٰنَ رَبِّنَآ إِنَّا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
Bunun uzerine “Subhansın ya Rabbena, her turlu noksandan uzaksın! Dogrusu biz kendimize zulmetmisiz!” deyip, birbirlerini kınamaya basladılar
Surah Al-Qalam, Verse 29
فَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَلَٰوَمُونَ
Bunun uzerine “Subhansın ya Rabbena, her turlu noksandan uzaksın! Dogrusu biz kendimize zulmetmisiz!” deyip, birbirlerini kınamaya basladılar
Surah Al-Qalam, Verse 30
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَآ إِنَّا كُنَّا طَٰغِينَ
“Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermisiz!”
Surah Al-Qalam, Verse 31
عَسَىٰ رَبُّنَآ أَن يُبۡدِلَنَا خَيۡرٗا مِّنۡهَآ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا رَٰغِبُونَ
Olur ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz Rabbimizin rahmetini arzu ediyor, O'na donuyoruz.”
Surah Al-Qalam, Verse 32
كَذَٰلِكَ ٱلۡعَذَابُۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَكۡبَرُۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ
Azap boyledir iste! Ahiretteki azap ise daha muthistir. Keske bunu bir bilselerdi
Surah Al-Qalam, Verse 33
إِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمۡ جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Allah'ı sayan, haramlardan sakınan muttakilere ise Rab’leri nezdinde naim cennetleri vardır
Surah Al-Qalam, Verse 34
أَفَنَجۡعَلُ ٱلۡمُسۡلِمِينَ كَٱلۡمُجۡرِمِينَ
Biz hic, Allah'a itaat ve teslimiyet gosterenleri suclu kafirlerle bir tutar mıyız
Surah Al-Qalam, Verse 35
مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
Neyiniz var, nasıl olur da boyle bir sey iddia edebilirsiniz? Ne bicim hukum veriyorsunuz oyle
Surah Al-Qalam, Verse 36
أَمۡ لَكُمۡ كِتَٰبٞ فِيهِ تَدۡرُسُونَ
Yoksa size ait bir kitap var da bu kabil bilgileri oradan mı okuyorsunuz
Surah Al-Qalam, Verse 37
إِنَّ لَكُمۡ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ
Onda “Siz neyi tercih ederseniz size verilir.” diye bir bilgi mi buluyorsunuz
Surah Al-Qalam, Verse 38
أَمۡ لَكُمۡ أَيۡمَٰنٌ عَلَيۡنَا بَٰلِغَةٌ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ إِنَّ لَكُمۡ لَمَا تَحۡكُمُونَ
Yoksa “Neye hukmederseniz o yerine getirilir.” diye, kıyamete kadar gecerli olacak size yeminle verilmis sozumuz mu var
Surah Al-Qalam, Verse 39
سَلۡهُمۡ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ
Sor bakalım onlara: “Boylesi bir iddiayı savunacak kimse var mı aralarında
Surah Al-Qalam, Verse 40
أَمۡ لَهُمۡ شُرَكَآءُ فَلۡيَأۡتُواْ بِشُرَكَآئِهِمۡ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ
Yoksa guvendikleri serikleri mi var?” iddialarında tutarlı iseler getirsinler de gorelim o ortakları
Surah Al-Qalam, Verse 41
يَوۡمَ يُكۡشَفُ عَن سَاقٖ وَيُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ
O gun isler son derece guclesir, pacalar tutusur. Butun insanlar secdeye davet edilir, fakat kafirler secde edemezler
Surah Al-Qalam, Verse 42
خَٰشِعَةً أَبۡصَٰرُهُمۡ تَرۡهَقُهُمۡ ذِلَّةٞۖ وَقَدۡ كَانُواْ يُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ وَهُمۡ سَٰلِمُونَ
Gozleri yerde, kendilerini zillet kaplamıstır. Halbuki dunyada bedenleri saglam, azaları salim iken de secdeye davet edilirler, ama bunu yapmazlardı
Surah Al-Qalam, Verse 43
فَذَرۡنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِۖ سَنَسۡتَدۡرِجُهُم مِّنۡ حَيۡثُ لَا يَعۡلَمُونَ
O halde sen bu serefli sozu, Kur'an’ı yalan sayanı Bana bırak! Biz onları, bilmedikleri, farkına varmadıkları bir yerden, yavas yavas azaba yaklastırırız. Ben onlara muhlet veriyorum! Dogrusu Ben’im duzenim, pek saglamdır. [23,55-56]
Surah Al-Qalam, Verse 44
وَأُمۡلِي لَهُمۡۚ إِنَّ كَيۡدِي مَتِينٌ
O halde sen bu serefli sozu, Kur'an’ı yalan sayanı Bana bırak! Biz onları, bilmedikleri, farkına varmadıkları bir yerden, yavas yavas azaba yaklastırırız. Ben onlara muhlet veriyorum! Dogrusu Ben’im duzenim, pek saglamdır. [23,55-56]
Surah Al-Qalam, Verse 45
أَمۡ تَسۡـَٔلُهُمۡ أَجۡرٗا فَهُم مِّن مَّغۡرَمٖ مُّثۡقَلُونَ
Yoksa sen onlardan bu risalet hizmetinden oturu bir ucret istiyorsun da onlar cereme odemekten ezilmisler mi
Surah Al-Qalam, Verse 46
أَمۡ عِندَهُمُ ٱلۡغَيۡبُ فَهُمۡ يَكۡتُبُونَ
Yoksa gayb kitabı yanlarında da, onlar oradan mı yazıp duruyorlar
Surah Al-Qalam, Verse 47
فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تَكُن كَصَاحِبِ ٱلۡحُوتِ إِذۡ نَادَىٰ وَهُوَ مَكۡظُومٞ
Sen Rabbinin hukmunu sabırla bekle ve balıgın yoldası olan zat gibi olma! Hani o dertli dertli Rabbine yalvarmıstı
Surah Al-Qalam, Verse 48
لَّوۡلَآ أَن تَدَٰرَكَهُۥ نِعۡمَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ لَنُبِذَ بِٱلۡعَرَآءِ وَهُوَ مَذۡمُومٞ
Sayet Rabbinden gelen bir lutuf onun imdadına yetismeseydi, kınanmaya mustahak bir vaziyette, deniz tarafından karaya atılırdı
Surah Al-Qalam, Verse 49
فَٱجۡتَبَٰهُ رَبُّهُۥ فَجَعَلَهُۥ مِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ
Ama Rabbi, kendisini secti de onu en iyi, en has kullarından kıldı
Surah Al-Qalam, Verse 50
وَإِن يَكَادُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَيُزۡلِقُونَكَ بِأَبۡصَٰرِهِمۡ لَمَّا سَمِعُواْ ٱلذِّكۡرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُۥ لَمَجۡنُونٞ
O kafirler Zikri (Kur'an’ı) isittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakıslarıyla kaydıracak, adeta gozleriyle yiyecekler! Hala da: “o, delinin teki!” derler
Surah Al-Qalam, Verse 51
وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ
Delilik nerede, o nerede? Kur'an’ın hic delilikle ilgisi mi olur? Kur’an olsa olsa, sadece butun insanlara bir derstir
Surah Al-Qalam, Verse 52