Surah Al-Haaqqa - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
ٱلۡحَآقَّةُ
(Vukuu bir gerçek olan) o kıyamet
Surah Al-Haaqqa, Verse 1
مَا ٱلۡحَآقَّةُ
Nedir o kıyamet
Surah Al-Haaqqa, Verse 2
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡحَآقَّةُ
Kıyameti, sana hangi şey bildirdi? (Sen, künhünü bilemezsin)
Surah Al-Haaqqa, Verse 3
كَذَّبَتۡ ثَمُودُ وَعَادُۢ بِٱلۡقَارِعَةِ
(Salih’in kavmi) Semûd ve (Hûd’un kavmi) Âd, o kıyamete inanmadı
Surah Al-Haaqqa, Verse 4
فَأَمَّا ثَمُودُ فَأُهۡلِكُواْ بِٱلطَّاغِيَةِ
Amma Semûd, azgınlıkları sebebiyle (korkunç bir ses ve sarsıntı ile) helâk edildiler
Surah Al-Haaqqa, Verse 5
وَأَمَّا عَادٞ فَأُهۡلِكُواْ بِرِيحٖ صَرۡصَرٍ عَاتِيَةٖ
Âd Kavmine gelince; onlar da kasıp kavuran şiddetli bir rüzgâr ile helâk edildiler
Surah Al-Haaqqa, Verse 6
سَخَّرَهَا عَلَيۡهِمۡ سَبۡعَ لَيَالٖ وَثَمَٰنِيَةَ أَيَّامٍ حُسُومٗاۖ فَتَرَى ٱلۡقَوۡمَ فِيهَا صَرۡعَىٰ كَأَنَّهُمۡ أَعۡجَازُ نَخۡلٍ خَاوِيَةٖ
Allah o fırtınayı, üzerlerine yedi gece ve sekiz gün arka arkaya musallat etti. (Orada bulunaydın) bu kavmin o fırtınada yıkılıp kaldığını görürdün; sanki onlar, içleri kof hurma kütükleri idiler
Surah Al-Haaqqa, Verse 7
فَهَلۡ تَرَىٰ لَهُم مِّنۢ بَاقِيَةٖ
Şimdi onlardan, görüyor musun bir geri kalan
Surah Al-Haaqqa, Verse 8
وَجَآءَ فِرۡعَوۡنُ وَمَن قَبۡلَهُۥ وَٱلۡمُؤۡتَفِكَٰتُ بِٱلۡخَاطِئَةِ
Firavun da, ondan öncekiler de, Lût kavminin kasabalar halkı da, hep o hatayı (şirk ve isyanı) işlediler
Surah Al-Haaqqa, Verse 9
فَعَصَوۡاْ رَسُولَ رَبِّهِمۡ فَأَخَذَهُمۡ أَخۡذَةٗ رَّابِيَةً
Böylece Rablerinin peygamberine isyan ettiler. Bunun üzerine gittikçe artan şiddetli bir azap kendilerini yakalayıverdi
Surah Al-Haaqqa, Verse 10
إِنَّا لَمَّا طَغَا ٱلۡمَآءُ حَمَلۡنَٰكُمۡ فِي ٱلۡجَارِيَةِ
Gerçekten biz, (Nûh zamanında) su taştığı vakit, sizi (varlığınıza sebep olan atalarınızı) gemide biz taşıdık
Surah Al-Haaqqa, Verse 11
لِنَجۡعَلَهَا لَكُمۡ تَذۡكِرَةٗ وَتَعِيَهَآ أُذُنٞ وَٰعِيَةٞ
Onu (müminleri kurtarıp da kâfirleri boğmamızı) size bir ibret yapalım ve onu belleyip saklıyan kulaklar saklasın diye
Surah Al-Haaqqa, Verse 12
فَإِذَا نُفِخَ فِي ٱلصُّورِ نَفۡخَةٞ وَٰحِدَةٞ
Çünkü Sûr’a ilk üfürülüş üfürüldüğü
Surah Al-Haaqqa, Verse 13
وَحُمِلَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةٗ وَٰحِدَةٗ
Yer ve dağlar kaldırılıp da bir çarpılış çarpıldıkları zaman
Surah Al-Haaqqa, Verse 14
فَيَوۡمَئِذٖ وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
İşte o gün, kıyamet kopmuştur
Surah Al-Haaqqa, Verse 15
وَٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَهِيَ يَوۡمَئِذٖ وَاهِيَةٞ
Gök de yarılmış; o gün, o da sarkmıştır
Surah Al-Haaqqa, Verse 16
وَٱلۡمَلَكُ عَلَىٰٓ أَرۡجَآئِهَاۚ وَيَحۡمِلُ عَرۡشَ رَبِّكَ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَئِذٖ ثَمَٰنِيَةٞ
Melekler de semânın etrafındadırlar. O gün Rabbinin arşını, üstlerinde (boyunlarında) sekiz melek taşır
Surah Al-Haaqqa, Verse 17
يَوۡمَئِذٖ تُعۡرَضُونَ لَا تَخۡفَىٰ مِنكُمۡ خَافِيَةٞ
O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz; öyle ki, gizli bir haliniz kalmaz
Surah Al-Haaqqa, Verse 18
فَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقۡرَءُواْ كِتَٰبِيَهۡ
İşte o vakit, kitabı sağ eline verilmiş olan kimse der ki: “- Gelin, kitabımı okuyun
Surah Al-Haaqqa, Verse 19
إِنِّي ظَنَنتُ أَنِّي مُلَٰقٍ حِسَابِيَهۡ
Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.”
Surah Al-Haaqqa, Verse 20
فَهُوَ فِي عِيشَةٖ رَّاضِيَةٖ
Artık, hoşnud (ve razı olduğu) hayatta
Surah Al-Haaqqa, Verse 21
فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٖ
Yüksek bir cennettedir
Surah Al-Haaqqa, Verse 22
قُطُوفُهَا دَانِيَةٞ
(Meyvelerinin) devşirilmeleri yakından
Surah Al-Haaqqa, Verse 23
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَآ أَسۡلَفۡتُمۡ فِي ٱلۡأَيَّامِ ٱلۡخَالِيَةِ
(Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”
Surah Al-Haaqqa, Verse 24
وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي لَمۡ أُوتَ كِتَٰبِيَهۡ
Kitabı sol eline verilmiş olan ise, der ki: “- Eyvah! Keşke kitabım bana verilmeseydi
Surah Al-Haaqqa, Verse 25
وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim
Surah Al-Haaqqa, Verse 26
يَٰلَيۡتَهَا كَانَتِ ٱلۡقَاضِيَةَ
Ne olurdu, o ölüm kat’î olaydı (da bir daha dirilmeseydim)
Surah Al-Haaqqa, Verse 27
مَآ أَغۡنَىٰ عَنِّي مَالِيَهۡۜ
Malım bana bir fayda vermedi
Surah Al-Haaqqa, Verse 28
هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ
Bütün saltanatım (varım-yoğum) benden ayrılıp mahvoldu.”
Surah Al-Haaqqa, Verse 29
خُذُوهُ فَغُلُّوهُ
(Allah şöyle buyurur): “- Tutun onu, hemen bağlayın onu
Surah Al-Haaqqa, Verse 30
ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ
Sonra onu cehenneme atın
Surah Al-Haaqqa, Verse 31
ثُمَّ فِي سِلۡسِلَةٖ ذَرۡعُهَا سَبۡعُونَ ذِرَاعٗا فَٱسۡلُكُوهُ
Sonra, boyu yetmiş arşın bir zincirde, onu oraya sürün.”
Surah Al-Haaqqa, Verse 32
إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ ٱلۡعَظِيمِ
Çünkü o, yüce Allah’a iman etmiyordu
Surah Al-Haaqqa, Verse 33
وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ
Yoksulların yiyeceğine hiç bakmıyor, teşvik etmiyordu
Surah Al-Haaqqa, Verse 34
فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ
Bugün de ona, burada (yardım edecek) bir yakın yok
Surah Al-Haaqqa, Verse 35
وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنۡ غِسۡلِينٖ
Cehennemliklerin irininden başka bir yiyecek de yok
Surah Al-Haaqqa, Verse 36
لَّا يَأۡكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡخَٰطِـُٔونَ
Onu, ancak kâfirler yer
Surah Al-Haaqqa, Verse 37
فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَا تُبۡصِرُونَ
Artık kasem ederim, gördüklerinize
Surah Al-Haaqqa, Verse 38
وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ
Ve görmediklerinize
Surah Al-Haaqqa, Verse 39
إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ
Şüphesiz o Kur’an, kerîm bir peygamberin (Allah’dan) getirdiği sözdür
Surah Al-Haaqqa, Verse 40
وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ
O, bir şair sözü değildir. Siz, pek az inanıp tasdik ediyorsunuz
Surah Al-Haaqqa, Verse 41
وَلَا بِقَوۡلِ كَاهِنٖۚ قَلِيلٗا مَّا تَذَكَّرُونَ
Bir kâhin sözü de değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz
Surah Al-Haaqqa, Verse 42
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
O, âlemlerin Rabbinden indirilmedir
Surah Al-Haaqqa, Verse 43
وَلَوۡ تَقَوَّلَ عَلَيۡنَا بَعۡضَ ٱلۡأَقَاوِيلِ
Eğer o Peygamber, bazı sözler uydurup bize isnad etmeğe kalkışsaydı
Surah Al-Haaqqa, Verse 44
لَأَخَذۡنَا مِنۡهُ بِٱلۡيَمِينِ
Elbette biz O’nu kuvvetle yakalar ve O’ndan intikam alırdık
Surah Al-Haaqqa, Verse 45
ثُمَّ لَقَطَعۡنَا مِنۡهُ ٱلۡوَتِينَ
Sonra da muhakkak O’nun kalb damarlarını keserdik, (boynunu vururduk)
Surah Al-Haaqqa, Verse 46
فَمَا مِنكُم مِّنۡ أَحَدٍ عَنۡهُ حَٰجِزِينَ
O vakit, sizden hiç biriniz O’na siper de olamazdınız
Surah Al-Haaqqa, Verse 47
وَإِنَّهُۥ لَتَذۡكِرَةٞ لِّلۡمُتَّقِينَ
Gerçekten o Kur’an, takva sahipleri için bir öğüddür
Surah Al-Haaqqa, Verse 48
وَإِنَّا لَنَعۡلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ
Doğrusu, biz de biliyoruz ki, sizden inanmıyanlar var
Surah Al-Haaqqa, Verse 49
وَإِنَّهُۥ لَحَسۡرَةٌ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ
Muhakkak ki, o Kur’an, kâfirler için bir pişmanlıktır, (kıyamet günü, Kur’ân’a iman etmediklerinin nedametini çekeceklerdir)
Surah Al-Haaqqa, Verse 50
وَإِنَّهُۥ لَحَقُّ ٱلۡيَقِينِ
Muhakkak o Kur’an, şüphe götürmez bir gerçektir
Surah Al-Haaqqa, Verse 51
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
O halde (Ey Kerîm Rasûl), yüce Rabbini ismiyle tesbih et
Surah Al-Haaqqa, Verse 52