Surah Al-Ala - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
سَبِّحِ ٱسۡمَ رَبِّكَ ٱلۡأَعۡلَى
Rabbinin “Ala” ismini tesbih et
Surah Al-Ala, Verse 1
ٱلَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ
O ki yarattı sonra sevva etti (dizayn etti, duzenledi)
Surah Al-Ala, Verse 2
وَٱلَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ
Ve O ki, bir kader tayin etti. Sonra da hidayet etti
Surah Al-Ala, Verse 3
وَٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلۡمَرۡعَىٰ
Ve O ki, yerden mera (yesillikler) cıkardı
Surah Al-Ala, Verse 4
فَجَعَلَهُۥ غُثَآءً أَحۡوَىٰ
Sonra da onu siyah atık haline getirdi
Surah Al-Ala, Verse 5
سَنُقۡرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰٓ
(Kur´an´ı) sana, Biz okutacagız, bundan sonra sen unutmayacaksın
Surah Al-Ala, Verse 6
إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلۡجَهۡرَ وَمَا يَخۡفَىٰ
Ancak (bu) Allah´ın diledigi seydir. Muhakkak ki O, acık ve gizli olanı bilir
Surah Al-Ala, Verse 7
وَنُيَسِّرُكَ لِلۡيُسۡرَىٰ
Ve kolay gelmesi icin Biz (O´nu), sana kolaylastıracagız
Surah Al-Ala, Verse 8
فَذَكِّرۡ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكۡرَىٰ
O halde, eger zikir fayda verecekse zikret (zikri ogret, ogut ver)
Surah Al-Ala, Verse 9
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخۡشَىٰ
Allah´a karsı husu duyan kisi zikir yapacaktır (ve tezekkur edecektir)
Surah Al-Ala, Verse 10
وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلۡأَشۡقَى
Ve saki olan, ondan (zikirden) ictinap edecek (kacınıp zikretmeyecek)
Surah Al-Ala, Verse 11
ٱلَّذِي يَصۡلَى ٱلنَّارَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
Ki o (saki), buyuk atese atılacak
Surah Al-Ala, Verse 12
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
Sonra onun icinde (ateste) olmez ve de hayat bulmaz
Surah Al-Ala, Verse 13
قَدۡ أَفۡلَحَ مَن تَزَكَّىٰ
Nefsini tezkiye eden kimse felaha (kurtulusa) ermistir
Surah Al-Ala, Verse 14
وَذَكَرَ ٱسۡمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ
Ve (o nefsini tezkiye eden) Rabbinin Ismi´ni zikretti ve de namaz kıldı
Surah Al-Ala, Verse 15
بَلۡ تُؤۡثِرُونَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Hayır, siz dunya hayatını ustun tutuyorsunuz (tercih ediyorsunuz)
Surah Al-Ala, Verse 16
وَٱلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
Ve ahiret hayatı daha hayırlıdır ve bakidir (devamlıdır)
Surah Al-Ala, Verse 17
إِنَّ هَٰذَا لَفِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Muhakkak ki bu, evvelki sahifelerde de elbette var
Surah Al-Ala, Verse 18
صُحُفِ إِبۡرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ
(Hz.) Ibrahim´in ve (Hz.) Musa´nın sahifelerinde (var)
Surah Al-Ala, Verse 19