Surah Al-Ala - Turkish Translation by Muhammed Esed
سَبِّحِ ٱسۡمَ رَبِّكَ ٱلۡأَعۡلَى
Yücelt Rabbinin sınırsız şanını! Yüceler Yücesi(nin şanını)
Surah Al-Ala, Verse 1
ٱلَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ
O ki, (her şeyi) yaratmakta ve amacına uygun şekiller vermektedir
Surah Al-Ala, Verse 2
وَٱلَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ
O ki, (bütün mevcudatın) tabiatını belirlemekte ve onu (hedefine doğru) yöneltmektedir
Surah Al-Ala, Verse 3
وَٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلۡمَرۡعَىٰ
O ki, yeşil ot(lar)ı çıkarmakta
Surah Al-Ala, Verse 4
فَجَعَلَهُۥ غُثَآءً أَحۡوَىٰ
ve sonra on(lar)ı kara, kavruk kök haline getirmektedir
Surah Al-Ala, Verse 5
سَنُقۡرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰٓ
Biz sana öğreteceğiz ve (öğrendiklerinden hiçbirini) unutmayacaksın
Surah Al-Ala, Verse 6
إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلۡجَهۡرَ وَمَا يَخۡفَىٰ
Allah´ın (unutmanı) diledikleri hariç; çünkü, (yalnız) O´dur (insanın) kavrayışına açık olan her şeyi ve (ondan) gizli olanları bilen
Surah Al-Ala, Verse 7
وَنُيَسِّرُكَ لِلۡيُسۡرَىٰ
Biz, (böylece) (nihai) huzura ve rahatlığa giden yolu senin için kolaylaştıracağız
Surah Al-Ala, Verse 8
فَذَكِّرۡ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكۡرَىٰ
O halde, (hakikati başkalarına) hatırlat, bu hatırlatma ister fayda ver(iyor görün)sün, (ister görünmesin)
Surah Al-Ala, Verse 9
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخۡشَىٰ
(Allah´tan) korkan, düşünüp ondan ders alır
Surah Al-Ala, Verse 10
وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلۡأَشۡقَى
ona yabancılaşan ise bir zavallı biçare olarak kalır
Surah Al-Ala, Verse 11
ٱلَّذِي يَصۡلَى ٱلنَّارَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
böylesi, (öteki dünyada) büyük ateşe atılacak
Surah Al-Ala, Verse 12
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak
Surah Al-Ala, Verse 13
قَدۡ أَفۡلَحَ مَن تَزَكَّىٰ
(Bu dünyada) arınmayı başaran ise, (öteki dünyada) mutluluğa ulaşır
Surah Al-Ala, Verse 14
وَذَكَرَ ٱسۡمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ
ki böylesi, Rabbinin ismini hatırlayan ve (O´na) ibadet edendir
Surah Al-Ala, Verse 15
بَلۡ تُؤۡثِرُونَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Ama hayır, (ey insanlar,) siz bu dünya hayatını tercih edersiniz
Surah Al-Ala, Verse 16
وَٱلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
oysa gelecek hayat daha iyi ve daha kalıcıdır
Surah Al-Ala, Verse 17
إِنَّ هَٰذَا لَفِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Gerçek şu ki, (bütün) bunlar, geçmiş vahiylerde (bildirilmiş)tir
Surah Al-Ala, Verse 18
صُحُفِ إِبۡرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ
İbrahim ve Musa´ya indirilen vahiylerde
Surah Al-Ala, Verse 19