Surah Yusuf Verse 100 - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
Surah Yusufوَرَفَعَ أَبَوَيۡهِ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ وَخَرُّواْ لَهُۥ سُجَّدٗاۖ وَقَالَ يَـٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأۡوِيلُ رُءۡيَٰيَ مِن قَبۡلُ قَدۡ جَعَلَهَا رَبِّي حَقّٗاۖ وَقَدۡ أَحۡسَنَ بِيٓ إِذۡ أَخۡرَجَنِي مِنَ ٱلسِّجۡنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلۡبَدۡوِ مِنۢ بَعۡدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بَيۡنِي وَبَيۡنَ إِخۡوَتِيٓۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٞ لِّمَا يَشَآءُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Anasıyla babasını tahta cıkartıp oturttu ve hepsi de ona karsı secdeye kapandılar. Babacıgım dedi, evvelce gordugum ruya, bu iste, Rabbim onu gerceklestirdi ve beni zindandan cıkararak lutfetti bana; Seytan, benimle kardeslerimin arasını bozduktan sonra da sizi colden getirdi. Suphe yok ki Rabbim, diledigi seyi tedbir edip lutfuyle meydana getirir; suphe yok ki o her seyi bilir, hukum ve hikmet sahibidir