Surah Yusuf Verse 100 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Yusufوَرَفَعَ أَبَوَيۡهِ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ وَخَرُّواْ لَهُۥ سُجَّدٗاۖ وَقَالَ يَـٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأۡوِيلُ رُءۡيَٰيَ مِن قَبۡلُ قَدۡ جَعَلَهَا رَبِّي حَقّٗاۖ وَقَدۡ أَحۡسَنَ بِيٓ إِذۡ أَخۡرَجَنِي مِنَ ٱلسِّجۡنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلۡبَدۡوِ مِنۢ بَعۡدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بَيۡنِي وَبَيۡنَ إِخۡوَتِيٓۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٞ لِّمَا يَشَآءُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Ve anne babasını tahtın ustune cıkarttı. Ona secde ederek egildiler. Yusuf (A.S) soyle dedi: “Ey babacıgım! Bu, daha onceki ruyamın yorumudur. Rabbim onu hakikat kıldı (gerceklestirdi). Ve beni zindandan cıkardıgı zaman bana en guzelini yaptı (Benim icin en guzelini dizayn etti). Ve seytan, benimle kardeslerimin arasını actıktan sonra sizi colden getirdi. Muhakkak ki; benim Rabbim, diledigine lutuf sahibidir. Alim (en iyi bilen) ve Hakim (en iyi hukum veren, hikmet sahibi) olan muhakkak ki; “O” dur.”